Meral Akşener: Ben Bahçeli'nin hiç çalışkanlığına şahit olmadım, 15 yıl birlikte politika yaptık

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 23 Haziran’da yenilenecek olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini değerlendirdi.
Meral Akşener: Ben Bahçeli'nin hiç çalışkanlığına şahit olmadım, 15 yıl birlikte politika yaptık
2019-05-16 08:03:28   Güncelleme: 2019-05-16 08:03:28    

İstanbul'da tüm ilçelerin 16 Nisan, 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerine katılım oranlarını  incelettirdiğini ifade eden Akşener, hem AK Parti hem de CHP’de sandığa gitmeyen seçmen bulunduğunu söyledi. Akşener, Erdoğan anladığım kadarıyla kendi sandığa gitmeyen seçmenini götürmeye çalışacak. CHP de veya hepimiz de o seçmeni sandığa getirmeye çalışacağız dedi.

31 Mart’ta MHP seçmeninden CHP-İYİ Parti’nin ortak adayı Ekrem İmamoğlu’na oy geldiğini de kaydeden Akşener, şöyle devam etti:

Benim sahadaki gözlemlerim 8.1 MHP’nin İstanbul’daki oyu, bunun 4 puanı  büyükşehirde Ekrem İmamoğlu’na gitmiş. Bu seçmen bugün nasıl bir tavır gösterecek? Mesela Sayın Bahçeli’nin Abdullah Öcalan ile ilgili yaptığı açıklama, o seçmeni çok ciddi etkiler. Kendini ülkücü ya da MHP’li olarak tanımlayan insanların genelde bir itiraz kültürü var. Seçmeninden bahsediyorum. Onu nasıl taşıyacak, nasıl yapacak? Şöyle bir şey oluşuyor; 2015 7 Haziran seçimlerinde Tayyip Bey, meydan meydan Sayın Bahçeli’nin HDP için oy istediğini anlatmış; hep beraber avaz avaz bağırdık böyle bir şey olur mu diye. Bugün baktığınız zaman dün partili başkanlık sistemini raftan indirdi, bugün de çözüm sürecini, açılım sürecini raftan indirdi. Avukatlarının görüşmesinin bir sakıncasının bulunmadığına dair beyanat vererek. Bütün bunlara baktığınız zaman o dört puanın üzerine ne konacak, o dört puan nasıl bir tutum alacak? Ben Ekrem Bey’e gideceğini düşünüyorum o kitlenin tekrar.

İYİ Parti lideri Akşener, İstanbul’da seçimin yenilenmesi kararının da seçmene anlatılamayacağını ifade ederek, Bir de anlatılamaz, 4 oy kullanıyorsunuz hepsi kabul biri şaibeli. Hepsini iptal etseler hadi anlarım, tümünü iptal etseler kendi içinde bir mantık olurdu hiç değilse. AK Parti, MHP, CHP, İYİ Parti seçmeni de bütün seçmenler de pazara, markete gidiyor, hayatın içinde. Bu çok kör gözüne parmak sokmak  üzere bir iş oldu. Ben özellikle AK Parti seçmeninin vicdanında taşıyamayacağını düşünüyorum bu işi. Seçmene hakaret diye konuştu.

'DEMOKRASİ VE VİCDANLA MİLLİ İRADENİN GASPI ARASINDA YAPILAN BİR SEÇİM'

Meral Akşener, İYİ Parti olarak 31 Mart'ta Ekrem İmamoğlu’nu kuvvetli desteklediklerini, 23 Haziran’da da aynı şekilde desteklemeye devam edeceklerini vurgulayarak, Ama onun ötesinde, demokrasi ve vicdanla milli iradenin gaspı, milli irade hırsızlığı arasında yapılan bir seçim olacak dedi.

Peki yenilenen İstanbul seçimlerine yönelik nasıl bir strateji izlenecek, İYİ Parti ve CHP ortak etkinlik, miting düzenleyecek mi? Akşener, bu soruyu yanıtlarken seçim stratejisini planlayacak olanın Ekrem İmamoğlu olduğunu belirterek şunları söyledi:

Esasen bu stratejiyi planlayacak olan Ekrem İmamoğlu, önde olan o. Artık partilerin, CHP adayı, İYİ Parti ile CHP'nin ortak adayı olmaktan çıktı. O organize edecek, bize düşen o organizasyonda yardımcı olmak. Mesela İstanbul İl Başkanımız Buğra Kavuncu düzgün bir sistem götürdü başından sonuna kadar, 31 Mart ve sonrası için de... Bizim seçmenimiz ve teşkilatlarımızda tereddüt yok, çalışacaklar, çalışacağız. Ben 31 Mart'taki çalışma biçimimi biraz daha yoğunlaştırarak götüreceğim. Sayın Kılıçdaroğlu ile ortak miting konusunu konuşmadık. Ama bence Ekrem Bey'in önde olduğu bir süreç olmalı.

'MİTİLİ ATMAK YANİ İSTİRAHAT ETMEK…'

Cumhurbaşkanı Erdoğan da MHP lideri Devlet Bahçeli de İstanbul seçimlerinde bizzat çalışacak. Bahçeli, İstanbul’a karargah kuracağını, İstanbul’a mitili atacağını söyledi. Peki bu durum seçimini nasıl etkiler? İYİ Parti lideri Akşener bu soruyu yanıtlarken, Adaylık sürecinde birebir Sayın Bahçeli’nin tavır, davranışlarıyla karşı karşıya kalmış bir insanım. Yani bu konuda derin bir tecrübem var, ne yapacağını ne yapabileceğini biliyorum. O açıdan sorun yok. Ama ilginç, İstanbul’a mitili atmak. Mitili atmak yani istirahat etmek. Hiç çalışmamış bir arkadaş olarak hakikaten iyi bir şey, umarım faydası olur.  Yani ben öyle sayın Bahçeli'nin hiç çalışkanlığına şahit olmadım, 15 yıl birlikte politika yaptık. Dolayısıyla, umarım fayda sağlar diye konuştu.

İstanbul’daki evinin önünde  kendisine yönelik yapılan protestoyu hatırlatan Meral Akşener, Neyse ben sırayı savdım, evimin önü basıldığı için Sayın Kılıçdaroğlu da savdı sırasını, bakalım sıra kimde? dedi.

 

31 Mart seçimlerinde en çok Kürt oyları tartışılmıştı. Peki yenilenen İstanbul seçiminde de Kürt seçmenin oyu yine kilit mi olacak? Meral Akşener bu soruyu yanıtlarken de Cumhur İttifakı’nın bütün bir seçimi HDP üzerinden PKK üzerinden aslında Kürtlere hakaret ederek götürdüğünü söyledi ve şöyle devam etti:

Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli el ele tutuştular, Kürtlere hakaret ederek seçim yaptılar. Hatta Ak Partili önemli isimle karşılaştığımda, ‘Türkiye’de İslami kesim hiç etnik aidiyet üzerinden tanımlama getirmemiştir. Refah Partisi'nde de öyleydi, 80 öncesindeki MSP’yi de hatırlıyorum.  O dönemlerin kampanyalarında etnik aidiyet üzerinden asla yapmazlardı, öznesi İslam olunca. Bu seçimlerde nelere şahit olduk’ dedim. Hatta o arkadaş dedi ki 'O ne ki...' Buradaki temel parametre şu, siyasi partilerin, İstanbul’da seçmenlerini çok şiddetli bir biçimde yönetebildiğine inanmıyorum, şehirlileşiyor. Dolayısıyla otur otur kalk kalk diye bir durum yok.

'AK PARTİ İSTANBUL’DA DİNDAR KÜRTLERİ KAYBETTİ'

Ama İstanbul'da dindar Kürtleri kaybetti. Hayatı boyunca HDP'ye oy vermemiş, AK Partili dindar Kürtleri kaybetti AK Parti. Bunları geri döndürebilecek mi?, Soru bu. HDP seçmeninden söz etmiyoruz biz onları kaybetti. HDP seçmeni de diyelim ki, APO ile hükümet uzlaştı, Devlet Bey de cevaz verdi ki öyle görünüyor. Abdullah Öcalan, İstanbul'daki etnik aidiyet üzerinden oy kullanan HDP seçmeni üzerinde ne kadar etkili? HDP yöneticileri ne kadar etkili?

 

Seçim sürecinde bir genel başkan olarak 29 arkadaşının PKK’lı diye vatandaşlık numaralarına kadar ilan edildiğine şahit olduğunu kaydeden Akşener, Ortak özellikleri Kürt olmaları. Ve benim için bir travma bu, o insanlar için nasıl travmadır. Pervari'yi biz, 97 oyla kaybettik. Nasıl dümen döndüğünü biliyorum, Mutki'yi çok az bir oyla kaybettik. Pervari'de aday gösterdiğimiz şahıs, Süleyman Soylu’nun  DP Genel Başkanlığı döneminde aday olup seçimi kazanan kardeşimizdi. O kadar acımasız şekilde o arkadaşımızı bile PKK'lı yaptılar. Bunun insanlar üzerindeki psikolojisini düşünün. Yani kimsenin cebinde oy olduğunu düşünmüyorum ben dedi.

Bu seçimin sadece milli iarede gaspına değil, birebir siyasi gelenek üzerinde çok kolay oy alınan sahtekar sisteme de bir ders vereceğini düşündüğünü kaydeden  Akşener, Başından beri söylediğim bir şey var. Türkiye’de bir genel bir sahtekarlık var bu, tepelerde rüzgar yapanlarda, o sahtekarlığa da cevap verecek bu seçim diye konuştu.

'BÜYÜK HATA KENDİNİ KOYDU ŞİMDİ TARTIYA'

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, 'Tayyip Bey kazanacak olmasa iptal ettirmezdi' dendiğini de hatırlatarak, Çok fazla bir önem atfediliyor her davranışına. Temel mesele İstanbul'un rantından vazgeçemedi. Ama büyük hata, kendini koydu şimdi tartıya. Yani alsa vatandaş, kesinlikle bunun dürüstlükle alındığına inanmayacak, kaybettiği zaman da gerçekten kendisi çok zor durumda kalacak. Vatandaş çok daha fazla sarılacak şimdi bu işe dedi. Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

Şimdi biz hesap yaptık CHP ile bizim milletvekili sayısını üst üste koyduğunda her ilçeye 4 milletvekili düşüyor seçim günü, her sandığın başına 2 avukat düşüyor. Zaten Ekrem Bey’in düzgün bir sistemi var. Ne yapılacak, hadise mi çıkarılacak? Hadise çıkarmak doğru bir şey mi? Her hadise çıkarılan hikaye, o siyasetçinin kendisine zarar verir.

 

'ESAS MESELE TUZAK OLDUĞUNU ANLAYAMAMIŞ OLMASI'

Esas mesele ekonomiyle ilgili damadında ısrar etmesi. Esas mesele, bu partili cumhurbaşkanlığının kendisine kurulmuş bir tuzak olduğunu anlayamamış olması. Yani ferah ferah Türkiye'yi yönetebilecek bir pozisyondayken, partili Cumhurbaşkanlığı yani yıllarca anlattılar anlattılar, İnönü üzerinden anlatıldı, ağlandı, bağırıldı edildi, daha da geriye gidildi, bu nasıl izah edilecek.

'28 ŞUBAT’TA YAŞADIKLARINI İMAMOĞLU’NA YAŞATIYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çalışkan bir insan olduğunu vurgulayan Akşener, Tayyip bey çalışkan bir insandır o çalışacak, kendini gövdesiyle koyacak, ama buna gerek var mıydı sorusu temel sorudur. Yani 28 Şubat’ta kendi yaşadıklarını birebir Ekrem İmamoğlu'na yaşatıyor şu anda çok ilginç. Yani çok derin, büyük bir stratejiler olduğunu düşünmüyorum diye konuştu.

Akşener, İstanbul seçimiyle ilgili kendisinin umutlu olduğunu da kaydetti.