İyi Parti, Daha Yeni Başlıyoruz” sloganıyla 2’nci Olağanüstü Kurultayı’nı ATO Congresium’da düzenledi.
Kurultayda konuşan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamaları şöyle:
Sevgili İyi Partililer, biliyorsunuz, yola çıkarken bir iddia koyduk ortaya. ‘Başaracağız’ dedik. ‘Başaracağız, başaracağız, başaracağız’ dedik. Bunu derken, bir yerlerden zafer garantisi almış değildik. Bir yerlere sırtımızı dayamış değildik.Kimseye, zafer garantisi falan da vermedik. Mesele inanmaksa, mesele iddialı olmaksa, işte yine söylüyorum: Başaracağız, başaracağız, başaracağız! Evet bir iddia koyduk ortaya, seçimlere öyle girdik. Meclise girmiş olan bütün partiler oy kaybettikleri halde, kendilerini başarılı ilan ettiler… Biz ise, 50 yıllık partiler kadar oy almamıza rağmen, iddiamızla sınanmayı esas aldık, sorumluluğu üstlenerek çekildik. Meşhur sözdür, bilirsiniz: Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.” ‘Kendi partimde ihtilaf konusu olmaktansa, noktayı koyarım’ dedim. ‘Fitneye sebep olmaktansa, örter kapımı otururum’ dedim. ‘Çekildim, İzzet ü ikbal ile bab-ı siyasetten’ dedim
Türkiye’ye yakıştırdığımız demokrasi anlayışımız da, şahsi prensiplerim de bunu gerektiriyordu. Allah şahittir ki, meselenin altı da budur, üstü de budur. Önü de budur, ardı da budur. O andan sonra ise içinde yer almadığım ve asla müdahil olmadığım bir süreç yaşandı. İyi Parti camiası, kararımın hilafına ortaya bir irade koydu, ısrarcı oldu. Veda niyetine ‘ben sizi çok sevdim be’ demiştim. Bu sözümü alıp elimi ayağımı bağlayan bir hamleye çevirdiniz: ‘Biz de seni çok sevdik be’ dediniz. Kararınıza teslim oldum. Görev, töre gereğidir.. Töre konuştu, Han sustu. İradenize boyun eğdim. ‘Gel’ dediniz, geldim. ‘Kazanmak için gerekirse papaz cübbesi giyerim’ diyenlerden değiliz.
'TÜRKİYE IMF'LİK OLACAK'
Millet bahçelerinde yuvarlanmayı vadederken, Türkiye’yi uçurumdan aşağı yuvarlıyorsunuz. Seçim sürecinde de öncesinde de, bu sistemin yanlış olduğunu ısrarla belirttim. Bugün, sonuçlarını görüyoruz. Borç vereceğiz diye hava atıyordunuz, ama bu gidişle korkarım Türkiye’yi, IMF’lik edeceksiniz.
Türkiye’yi, 2001’in bile gerisine götüreceksiniz. Sayın Erdoğan, cilan dökülecek, forsun sökülecek. Seni ilk önce, beytülmalden beslediğin yalakaların terk edecek.
'BİZİM OĞLANI BAŞKASINA DÖVDÜRMEYİZ'
Bizim durduğumuz yer belli. Evet, buralara iktidarın hataları ile geldik. Dışarıda caydırıcılığını, içeride güvenirliğini kaybeden bir ülke olduk. Bu iktidardan, uygulamalarından, ortaya çıkardığı ülkeden ve yönetimden memnun değiliz. Ama, bizim oğlanı da, başkasına dövdürmeyiz! Peşinen söyleyeyim, her ne sebeple olursa olsun, Türk Devleti’nin bakanlarına yaptırım kararı alınması, asla kabul edilemez. Yargının nasıl işlediğinin, mahkemelerimizin adaletinin hesabını Amerika’ya verecek değiliz. Bunlar Türk Milleti’nin meselesidir. Sırf Amerika bahane ediyor diye de, adaletsizliğe razı olmayız ama sanki temyiz makamıymış gibi, herhangi bir ülkenin Türkiye’ye parmak sallamasına da, müsaade etmeyiz.