MHP'nin 15 Mayıs'ta yapılması beklenen kongresine yönelik çalışmalarına Antalya'da devam eden Meral Akşener, Porto Bello Otel'de basın toplantısı düzenledi. Akşener, Ankara 12'nci Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 'tüzük kongresinin' yapılmasına imkan tanıyan kararının ardından kıyametin koptuğunu söyledi. Kararın hemen ertesinde, kendilerini 'reisci' olarak adlandıran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kendilerinden, canlarından daha çok sevdiğini iddia eden medya gruplarına bağlı 7 gazetenin, 'MHP'nin bir darbeye, kumpasa tabi tutulduğu' manşetiyle çıktığını kaydeden Akşener, şunları söyledi:
"Bir siyasi partinin kongre yolculuğu bizim iç işimiz. MHP'nin iç işlerine özellikle, bilhassa Cumhurbaşkanını çok fazla sevdiğin iddia eden, hatta o kadar çok seviyorlar ki çıkıp çıkıp sayın Ahmet Davutoğlu'nu da 'Bununla olmuyor' şeklinde eleştiren medya topluluğunun MHP'nin bu derecede iç içişlerine müdahil olması, dahil olması ve Adalet Bakanı'nın yaptığı o konuşmayla ihsası rey beyanında bulunması, hiç eşi benzeri bulunmayan abuk, tuhaf bir dönem yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Bizim delegelerimizin karar vereceği konuda, MHP delegelerinin yerine düşünüp onlar adına 'Şöyle olmalıdır' diyen AKP mensuplarının bir kısmı ve yandaş- candaş medya mensuplarını anlamak mümkün değil."
'ÇOK AYIP, TERBİYESİZCE'
AKP'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil olmak üzere yönetici kadrolarının her konuda 'edep' ve 'haya' diye iki kavramdan bahsettiğini dile getiren Akşener, "Ben buna siyasi nezaket ve ahlakı ekliyorum. Bu ne edebe, ne hayaya ne de siyasi nezakete sığmayan çok ayıp bir hadisedir" diye konuştu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Ankara 12'nci Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararı sonrası açıklamalarını 'skandal' olarak değerlendiren Akşener, ifadelerin sürece apaçık müdahale olduğunu savundu, "Çok ayıptır, terbiyesizce bir davranıştır" dedi.
MHP'nin 15 Mayıs'ta tüzük kurultayını toplayacağını belirten Akşener, partisindeki bu sürecin artık milletin iradesinin gidişata 'dur' demesi halini aldığını söyledi. Akşener, "Ha bire milli irade diyenlerin milli iradeyi bu şekilde tahkir etmesi de ayrı bir soru işaretidir" dedi. Akşener, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Milli irade yürüyüşe geçti. Bu bir milli irade yürüyüşü haline geldi. Bu bir halk yürüyüşü haline, millet yürüyüşü haline geldi. Dışardan bu kadar müdahale olunca, insanlar, milletimiz feraset ve irfanıyla 'Bu kadarı da olmaz' diyerek destek verme durumunda oldular. Artık salona sığmıyoruz. Mitinge, açık hava toplantılarına dönüyor bu iş. Bu bir yeni baştan millet yürüyüşü, millet hareketi haline dönmüştür. Zaman zaman bizim partimizde şöyle sloganlar atılır, önce 'Devletin başına Devlet gelecek' dedik hep beraber. Sonra geçen birkaç arkadaş da 'Devletin başına Meral gelecek' dedi. Ben de 'Devletin başına Meral gelmeyecek, devletin başına millet gelecek' dedim."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "1919'dan başlayan tarih anlayışını reddediyorum" sözlerini de değerlendiren Akşener, söz konusu ifadelerin Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın laiklik çıkışıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Akşener, "Bunların hepsinin şuur altında Cumhuriyet alerjileri var. Bitiremediler şu alerjiyi. 14 senedir bu Cumhuriyetin verdiği nimetlerle bu ülkeyi yönetiyorsunuz" dedi.