İstanbul Sarıyer'deki Baltalimanı Kemik Hastanesi'nde 11 Ekim 2019'da nöbet nedeniyle tartıştığı meslektaşı doktor Kaan Erol'u defalarca bıçaklayarak öldüren tutuklu Yavuz Sümter'in 'canavarca hisle tasarlayarak adam öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Sümter SEGBİS aracılığı ile katılırken, müştekiler Nilay Erol, Metin Erol ve tarafların avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
'Ondan izinsiz nefes bile alamayacağımı söyledi'
Duruşmada savunma yapan sanık Sümter, "Kaan Erol, 9 Ekim günü sigara içtiğimde bana hayvan gibi bağırdı. Bu olanlar herkesin gözünün önünde oldu. Beni yaka paça sürükleyerek doktor odasına soktu. 2 kişi olsak bu kadar zoruma gitmezdi. Bunu bilerek yaptı. Daha önce de bana kaç kere tokat attı. Doktor odasında herkesin içinde aşağıladı. 'Ben buradayken kapının önünde sigara içemezsin' dedi. Sabah 08.30'da polikliniğe geçeceğini söyledi. Ben de daha saatin 08.05 olduğunu, sigarasızlıktan başımın çatladığını söyledim. Bana, ondan izinsiz nefes bile alamayacağımı söyledi” ifadelerini kullandı.
'Defalarca tokat yedim'
Yaşanan olayda maktul Erol'a kimsenin engel olmadığını söyleyen Sümter, "Doktor odasında Kaan Erol'u kimse durdurmadı. Kimse 'Sen ne yapıyorsun?' demedi. 'Çömezin gelince onu senin üstüne çıkaracağım, sen dosyalarla uğraşacaksın' dedi. 6 tane doktorun arasında onurumla, gururumla oynadı. 'Erkek misin sen?' dedi bana. Daha önce defalarca tokat yedim ama hiçbiri bu kadar canımı yakmadı. Herkesin içinde söylediği sözleri erkeklik gururuma yediremedim” diye konuştu.
Akli dengesinin yerinde olup olmadığına bakılacak
Beyanlarının tamamlanmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
'75 tane darbeyle, uykusundayken parçalanıyor ve başında kanı akıtılarak bir saat bekletiliyor'
Duruşmanın ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan doktor Erol’un babası Metin Erol, "Duruşmada cani ifadesini verdi. Arkasından tanıklar dinlendi ve duruşma 18 Aralık’a bırakıldı. Bu belki de yüzyılın en büyük vahşeti bizim evladımızın başına gelen. Kendinizin bir kardeşi, evladı olarak düşünün, pırıl pırıl bir Türk genci, görevi başında şehit oluyor. 75 tane darbeyle, istirahat halindeyken, uykusundayken parçalanıyor ve başında kanı akıtılarak bir saat bekletiliyor” diye konuştu.
Duruşmada duygularına hakim olmaya çalıştığını söyleyen Erol, "İçeride, mahkeme heyetine de saygılı davranmak zorundaydım. Fakat içim içimi yedi. Sonradan müşteki olarak konuşmamda da belirttiğim gibi, biz evladımızı kaybettik fakat vatan da gerçekten yardımsever, ahlaklı, dürüst, hürmetli, donanımlı, pırıl pırıl bir Türk doktorunu kaybetti. Geleceğin cerrahı olmaya aday bir doktordu” ifadelerini kullandı.