Metroda çalışmayan yürüyen merdivenin 27 Şubat saat 17.30’da çökmesi sonucu Mehmet Ali Erik isimli kişi boşluğa düşmüştü. Sol kolu kırılan Erik, bir saatlik çalışma sonucu itfaiye ekiplerince kurtarılmıştı.
Kazanın kamera görüntüsünde çok sayıda yurttaşın, hareket etmeyen merdivende yürüdüğü görülüyor. Erik’in, merdivenleri kullandığı esnadaysa çökme meydana geliyor.
Önlem almadığı iddiasıyla eleştirilerin hedefindeki büyükşehir belediyesi (İBB), merdivenin üst giriş ve alt çıkışında yolcu geçişini engelleyici bariyerlerin olduğunu açıklamıştı.
Hatırladığım tek şey, yürüyen merdivene ilk adımımla birlikte aşağıya düşmüş olduğum. Ama sonrasında çıkan görüntülerde orada bir mücadele verdiğim gözüküyor. Ama ben o anı hiç hatırlamıyorum. Tek hatırladığım şey ilk adımımla beraber bir boşluğun oluştuğu” diyerek olayı anlatan Erik, yürüyen merdivenin içine düştükten sonra sürüklendiğini söyledi.
Erik şöyle devam etti: Sonrasında sol kolumun bir yere sıkışmasıyla durdum. Etrafta bağırış, çağırışlar, çığlıklar duyuyorum. Olayın şokuyla neye uğradığımı anlamadım. Merdivenlerin darbeleriyle birlikte hayatım sanki film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Dedim ‘Herhalde buradan kurtulamayacağız’. Parçalara ayrılacağım diye düşündüm.”
Belki de en büyük avantajının ‘bilincinin yerinde olması ve telefonunun elinde kalması’ olduğunu anlatan Erik, Sonrasında hastanede konuştuğumuzda arkadaşlarım ‘Biz seninle telefonla konuşmasaydık, yürüyen merdiveni hareket ettirip seni almayı düşünüyorlardı’ dedi. Öyle bir şey olsaydı, şu an muhtemelen karşınızda olamazdım. Biliyorsunuz, o metronun yürüyen merdiveni uzun. Ben bir plakanın üzerinde kaldım yüz üstü, aşağı doğru. Çok bir derinlik yoktu ama kolum ve sağ bacağım sıkışık pozisyonda kaldı” diye konuştu.
Vücudundaki yaraların durumuna dair de bilgi veren Erik, Vücudumda çok iz var. Kolumda da eziğe bağlı ödem oluşmuştu. Ölü doku sonrasında dikildi. Ellerimdeki yaralar yeni yeni geçmeye başladı. Parmağımda sinirin ezilmesine bağlı hissizlik var. Bir parmağım kalkmıyor. Sağ bacağımda ödem hâlâ duruyor. Şişliği ve yaralar belli oluyor zaten. Sol bacağımda da hafif bir şekilde ödem var. Ayaklarım üzerinde de ufak tefek yaralar var” dedi.
Olayla ilgili hukuki süreci başlatacağını söyleyen Erik, tek beklentisinin belediyenin ‘Uyarıcı levhayı dikkate almayan vatandaş yürüyen merdivene girdi ve olay yaşandı’ açıklamasını düzeltmesi olduğunu söyledi.
Erik, şöyle devam etti: Tek istediğim, insan hayatının bu kadar basit olmaması ve uyarıcı tabelaların herhangi bir insanın gelip de kenara çekemeyeceği boyutlarda olması. Bu tadilatların sıklıkla yapılması. Fiziksel sıkıntılarımdan dolayı bir ruhsal sıkıntı var. Sonuçta ben orada bir buçuk saat kaldım. İnsanın aklına her şey geliyor. Kolumun sıkışmasıyla belli bir süreden sonra şişlik, uyuşukluk, hissizlik oldu. O an kolumu kaybettim demiştim. Civardaki insanlar benim bilincimi açık tutmaya çalışıyorlar ama sanki oradan çıkamayacakmışım hissi oluşmaya başladı. Yürüyen merdiven kullanamıyorum. Metroya binemiyorum. Herhangi bir siren sesinde bile kendimi çok kötü hissediyorum. Görüntüleri tekrar izlediğimde, o anı tekrar yaşamış gibi bir psikolojiye büründüm.”