Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yaşayan Osman Ç. (28) iddiaya göre; 2019 yılında İsviçre’den tatil için Mardin’e gelen 16 yaşındaki öz yeğeni Z.Ç.’ye iki gün boyunca cinsel istismarda bulundu. Z.Ç. durumu anlattığı ablasıyla karakola giderek şikayetçi oldu. Polis ekiplerince gözaltına alınan Osman Ç., emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Osman Ç., çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı.
Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'ın haberine göre, iki ay sonra gelen Adli Tıp raporunda, Osman Ç.’nin odasında sperm örnekleri ve mendilde de Z.Ç.’ye ait kan örnekleri tespit edildi. Bunun üzerine tekrar gözaltına alınan Osman Ç., geçtiğimiz eylül ayında tutuklandı. Yaklaşık dört ay tutuklu kalan Osman Ç., yargılandığı davanın 13 Ocak’taki ilk duruşmasında, deliller sabit olmasına ve savcının mağdur lehine mütalaa vermesine rağmen serbest bırakıldı. Osman Ç.’nin tüm delilere rağmen serbest kalması yetmiyormuş gibi bir de cezaevi kapısında davullu ve zurnalı tahliyesi pes dedirtti. Mağdur olan genç kızın ablası P.Ş., Osman Ç.’nin serbest bırakılmasına ve davullu zurnalı karşılanmasına isyan etti.
‘Yazıklar olsun’
Milliyet’e konuşan abla P.Ş. şunları aktardı:
“Kız kardeşim bunları yaşarken 16 yaşındaydı. Gidip şikayetçi olduk ama bu tecavüzcü serbest kaldı. Kardeşimin bu olaydan sonra psikolojisi bozuldu, iki defa intihar girişiminde bulundu. Annem bir an olsun yalnız bırakmıyor. Gelen Adli Tıp raporu kardeşimin yaşadıklarını doğruladı ve bu adam tutuklandı. Ama yaklaşık beş ay sonra serbet bırakıldı. Yazıklar olsun bu adalete! Bu tecavüzcüyü hangi akıl neden serbest bırakır? Benim kız kardeşim, tahliyeyi duyduktan sonra bir kez daha intihar girişiminde bulundu. Bu hangi vicdana sığar? Bir de kalkıp bunu davulla zurnayla kutluyorlar. Bu kararları veren hakim ve savcılara sesleniyorum; bu tecavüzcüleri neden serbest bırakıyorsunuz?”
‘Tüm delilere rağmen serbest’
Z.Ç.’nin avukatı ve Mardin Kadın Hakları Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Dilan Koç, şunları söyledi:
“Olaydan iki ay sonra olay yeri inceleme yapıldığı için rapor alındı. Bu rapor üzerine aslında sanığın bu suçu işlediği sabit hale geldi. Sanık, iki ay sonra tutuklandı. Yaklaşık dört aydır da tutukluydu. Ancak bu ayın 13’ünde yapılan ilk duruşmada bütün bu deliller olmasına rağmen mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Savcının duruşmada esas hakkında mütalaasında sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Hatta iddianamede eksiklik olarak görülen kişiyi hürriyetinden yoksun kılmanın, nitelikli halinden de suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Bununla birlikte sanığın tutukluluk halinin devamına da karar verilmesini istedi. Ancak maalesef heyet tarafından bu talepler reddedildi. Sanık tahliye edildi. İtirazımızı değerlendirmek üzerine başvuruda bulunacağız. Mahkemenin tahliye kararı, zafermiş gibi algılanarak bu şekilde gerçekleşti."