Serbest bırakıldıktan sonra aynı suçlamalarla hakkında dava açılan S.E. örgüt kurmak ve örgüte üye olmak suçlarından beraat etti. Uyuşturucu ticareti yapmak suçundan ise mahkumiyetine karar verildi.
Verilen mahkumiyet kararı S.E.'nin avukatları tarafından Yargıtay'a taşındı. Yargıtay 20. Ceza Dairesi, S.E.'ye uyuşturucu ticareti yapmak suçunu işlediği gerekçesiyle verilen mahkumiyeti bozdu. Bunun üzerine yeniden yargılanan S.E.'nin beraatine karar verildi.
Beraat kararının ardından S.E.'nin avukatları haksız gözaltı tazminatı talebiyle dava açtı. 500 lira maddi, 5 bin lira manevi tazminat isteyen ve 2011 yılından bu yana geçen sürenin de yasal faizini talep eden S.E.'nin açtığı davada 30 Ocak'ta karar verildi.
Davada karar veren İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, S.E.'ye 63 lira maddi, 250 lira da manevi tazminat verilmesine hükmetti. Mahkeme kararında S.E.'nin gözaltına alındığı tarihteki asgari ücrete göre hesaplama yaparak, 3 günde 63 lira maddi kaybı olduğunu belirtti. Manevi tazminatla ilgili ise, davacının sosyal konumu gözetilerek 250 lira ödenmesine karar verildi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 2016 yılında gözaltına alınıp bir gün sonra serbest bırakılan M.E.'nin haksız gözaltı nedeniyle yaptığı başvuruyu 2019 yılının haziran ayında karara bağlamıştı. Yüksek mahkeme, haksız gözaltı için 5 bin lira tazminat ödenmesine hükmetmiş ve geçmişte verdiği bir kararı örnek göstermişti. AYM'nin örnek gösterdiği kararında polisler tarafından 36 dakika karakolda tutulan M.B. adlı kişinin hak ihlali yaşadığını belirtmiş ve 5 bin lira manevi tazminata hükmetmişti.