Emekli Hâkim Mehmet Beyazıt Boran, Mardin'in Savur ilçesinde yürüyüş yaptığı sırada kendisini takip eden iki sivil polis tarafından "kimliğini göstermediği" iddiasıyla yere yatırıldı, ters kelepçe takıldı. Gözaltına alınan Boran, daha sonra serbest bırakıldı. Polislerden şikayetçi olan Boran'ın kendisine yapılan müdahale nedeniyle yüzünde ve elinde yaralanma meydana geldi.
Gözaltına alındıktan sonra Savur Adliyesi'ne götürülen savcılığa ifade veren emekli Hâkim Boran, polislerden şikayetçi oldu. Savcılık, sorgu tutanağına Boran'ı hem "müşteki" hem de "şüpheli" olarak yazdı. İfadesinde yürüyüş yaptığı sırada kendisini izleyen iki kişiye, neden takip ettiklerini sorduğunu belirten Boran, şunları anlattı:
"Sivil iki kişiyi görünce kim olduklarını sordum, polisiz dediler. Ben de polis gibi davranın, yaptığınız hiç hoş değil deyince, 'siz kimsiniz' dediler. Ben de vatandaşım dedim. Bana kimlik sordular. Ben de kimliğim üstümde değil dedim. Yol üzerinde olan evimden kimliğimi alıp size göstereceğim dedim. Ancak polislerin sivil giyimli ve sakallı oluşları ile kullandıkları pikap aracın sivil plakalı olması sebebiyle bana gösterdikleri polis kimliğine itibar etmedim, daha önce değişik vesilelerle sahte polis kimliği gösterilerek çeşitli adli suçların işlendiğini biliyorum."
Bunun üzerine iki polisin birdenbire üstüne gelerek kendisini yüz üstü yere yatırdıklarını anlatan Boran, şöyle devam etti:
"Çok şiddetli bir şekilde 65 yaşıma rağmen bana çok sert biçimde uygulama yaparak, ellerimi arkadan kelepçelediler. Beni arabaya zorla bindirdiler. Benim eylemim, kabahat niteliğindeydi. Buna rağmen çok sert, hayatın olağan akışına uygun olmayan ve hukuka aykırı bir biçimde uygulama yapıldı. Bunun sonucunda elimden, alnımdan yaralandım."
Önce polis ardından jandarma karakolunda tutularak hürriyetinin kısıtlandığını vurgulayan Boran, daha sonra adliyeye götürüldü. Burada savcıya serbest bırakıldıktan sonra Savur Adli Tabipliğinden yaralandığına ilişkin rapor aldı ve halen dizlerinin ağrıdığını söyledi.
Boran, kendisine bu eziyeti yapanın "Ankara'daki suç örgütü" olduğunu belirterek, bunların kim olduklarını bildiğini, bu kişilerin sürekli olarak kamu görevlilerini kullanarak kendisini taciz ettiğini iddia etti.