Ağbaba, "Erdoğan enflasyonun önce yaz aylarında düşeceğini söylerken şimdi de enflasyonda kalıcı düşüşün yeni yılda gerçekleşeceğini iddia etti. Erdoğan daha önce de yaz aylarında fiyatlar aşağı inecek dedi ama fiyatlar neredeyse ikiye katlandı. Haziran ayında asgari ücrete ikinci zam yapılmasına rağmen asgari ücretin alım gücü ocak ayında 4253 TL asgari ücretin kat be kat altında kaldı. Ekim ayında asgari ücretlinin alım gücü ocak ayına göre patateste 283 kilo, domateste 140 kilo, kuru soğanda ise 130 kilo azaldı." dedi.
Ağbaba şunları kaydetti:
Asgari ücretlinin sofrasındaki temel bakliyat ürünleri ise ocak ayına göre kaybı 182 kiloya kadar yükseldi. 4253 TL asgari ücretle ocak ayında 287 kilo pirinç alabilen asgari ücretli, ekim ayında 5500 TL asgari ücretle alım gücü 161 kiloya kadar düştü. Bulgurda ise 5500 TL asgari ücretin 4253 TL asgari ücrete göre kaybı 182 kilo, nohutta 46 kilo, kuru fasulyede ise 41 kilo oldu.
Ocak ayında 4253 TL asgari ücretle 2933 adet yumurta alınabilirken ekim ayında asgari ücretlinin yumurtadaki toplam alım gücü 2619 âdete geriledi. Asgari ücretlinin ocak ayına göre yumurtadaki kaybı 314 adet oldu. Bir diğer teme besin maddesi olan makarnadaki kayıp ise 262 paket oldu. 4253 TL asgari ücretle ocak ayında 773 paket makarna alabilen asgari ücretli ekim ayındaki alım gücü 511 pakete geriledi.
Nebati'nin kendisinin dahi anlamadığı bu yepyeni ekonomi modelinin dar gelirlilere getirdiği tek şey açlık ve yoksulluk oldu. Asgari ücrete bu yıl iki kez zam yapılmasına rağmen asgari ücret, eylül ayı itibariyle 7500 TL’ye yükselen ortalama açlık sınırının 2 bin TL altında kaldı. Nebati enflasyon gerileyecek, gıda fiyatları ucuzlayacak dedi ama asgari ücretlinin kaybı 10 ay öncesine göre kat be kat arttı. Bu gidişle de bu modelin getireceği tek şey açlıktan ve yoksulluktan başka bir şey olmayacaktır. Asgari ücretlinin alım gücü her geçen ay azalmaya devam edecektir."