Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili ve siyasetçi Altan Tan, önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Sırrı Süreya Önder’in Millet İttifakı ile ilgili açıklamalarını değerlendirirken “Neden bir tarafa Recep Tayyip Erdoğan’a keskin bir düşmanlık, öbür tarafa bedava bir dostluk kuruyorsunuz? Kürtler, cumhurbaşkanlığı seçiminde altından değerli bir fırsat yakalayacak. Bu fırsatı iyi değerlendirmeleri gerekir” şeklinde konuştu.
Medyascope’dan Ferit Aslan’a konuşan Altan Tan, yaklaşık 4 yıldır tutuklu bulunan eski HDP Genel Başkanı Demirtaş’ın “Biz bunca bedeli, mevcut iktidar zihniyetinin yerine bir benzeri gelsin diye ödemiyoruz. Kimse bizi iki kötü arasında tercihe zorlamaya kalkmasın. Hiç kimse HDP’nin oylarını çantada keklik zannetmesin; kimse bizi iki kötü arasında tercihe zorlamaya kalkmasın” ile eski HDP Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Sürreya’nın “İktidar gidecek ama gelecek olan da kör bıçağıyla bekliyor” sözleriyle ilgili şunları söyledi;
“2023 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak veya ondan biraz erken olacak. Türkiye tarihi bir karar verecek. 20 yıldır devam eden AK Parti iktidarı ve sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümranlığı devam mı edecek, bitecek; yerine yeni bir iktidar mı gelecek? Tabii bu hem Türkiye’nin iç dengelerini değiştirecek hem de dış dünya ile ilgili dengeleri ciddi bir şekilde yerinde oynatacak.
Kaderin ya da talihin bir cilvesi burada da Kürtler kilit noktada. Çünkü MHP, AK Parti pozisyon almış, yine aynı şekilde İYİ Parti, CHP, Saadet Partisi pozisyon almış ama bu dengeyi değiştirecek unsur Kürt seçmenin oyları. Kürt seçmenin oylarını yönlendiren HDP. Her fırsatta hem iktidar hem muhalefet HDP'nin PKK’nın partisi olduğunu söylüyor, PKK ve terörle ilintiliyor. Öyle bir zor durum var ki; muhalefet hem tüm Kürtlerin; dindar, milliyetçi, muhafazakar kesimin oylarına ihtiyacı var, bir yandan da HDP ile yan yana görüntü veremiyor.
Muhalefet şöyle düşünüyor; Kürt muhalefeti tamamen AK Parti ile kanlı bıçaklı oldu, bir çözüm süreci yürüttüler yürütemediler, bozuştular, tırnak içinde düşman oldular. O yüzden bunlar Erdoğan’ın karşısına kim çıkarsa çıksın oy vermek zorundalar. Meral Akşener de açıkça bunu dile getirdi.”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, PKK’lı olmayan dindar, milliyetçi, muhafazakar, liberal Kürtler ile ilgili bir programlarının bulunmadığını söyleyen Tan, şöyle devam etti:
“Bir tarafa keskin düşmanlık; AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’a. Öbür tarafa ise bedava bir dostluk niye kuruyorsunuz?. Bu tarihi bir fırsat, yani Kürtler için. Çünkü altın değerinde, çok daha değerli bir pozisyon ortaya çıkmış. Siz Türkiye’nin birlik ve beraberliği içerisinde, Suriye ve Irak’taki Kürtlerle ilgili meşru, makul; Türklerle Araplarla birlikte yaşayabilecek bir proje ortaya koyun kim buna destek veriyorsa ona oy verin. Bu AK Parti’de olabilir bu muhalefet de olabilir."