Antalya Muratpaşa ilçesinde meydana gelen olayda, 24 yaşındaki hemşire Safiye Nur Gürbüz, 22 Mayıs günü evinden işine giderken, oto galeri sahibi erkek arkadaşı 32 yaşındaki Aytaç Süleyman Daşbudak tarafından zorla araca bindirildi.
Daşbudak'ın 3 katlı bir apartmanın 2. katındaki dairesine giden ikili arasında, saat 06.30 sıralarında para yüzünden tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüştü.
DHA'nın aktardığı iddiaya göre Daşbudak'ın darp ettiği Gürbüz, pencereyi açıp yardım istediği sırada, sevgilisi tarafından itildi. Gürbüz, apartman girişinde park halindeki Daşbudak'a ait otomobilin üzerine düştü. Yaralanan Gürbüz hastanede tedaviye alınırken, Daşbudak ise ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi hakimlik tarafından tutuklandı.
Gürbüz, yaklaşık 10 ay önce Aytaç Süleyman Daşbudak ile tanıştığını, 3 aylık beraberlik yaşadıklarını, bu süreçte kendisine şiddet uyguladığını, kaşına dikiş atıldığını, bu nedenle darp raporu aldığını aktardı.
'Hatta takıntı bile değil, şizofren hastalık'
Uğradığı şiddet nedeniyle 1 ay işe gidemediğini belirten Gürbüz, sevgilisi kendisine ulaşamadığında iş yerine gelerek arkadaşlarını arattırıp tehdit ettiğini, bu nedenle ücretsiz izne çıktığını söyledi. Daşbudak'ın çeşitli iftiralar attığını belirten Gürbüz şöyle konuştu:
"Hemşire olduğum için atama bekliyorum. 'Ben senin sicilini bozacağım' diyerek, yalanlar söyleyerek barışmak istedi. Ben hayatım boyunca böyle bir insan tanımadım. Benim sicil kaydım yoktur. Sonrasında beni yine darp etti. Son zamanlarda yine ayrıydık. Arkadaşlarımla bir yere gittiğimde 'Neredeysen seni bulacağım, öldüreceğim' diyerek beni tehdit ediyordu. Annem ve babamı arayarak 'Benden ayrıldı ama ben onu çok seviyorum. Sizden özür dilerim' diyor, bazen de ailemi arayıp küfrediyordu. Bu sevgi değil, takıntı. Hatta takıntı bile değil, şizofren hastalık."
'Burnuma kafa attı ve burnum kırıldı'
Olay gününü anlatan Gürbüz, evden işe gittiği saat 06.00 sıralarında Daşbudak'ın kendisini zorla otomobiline bindirdiğini söyledi. Gürbüz, "Evinin önüne geldiğimizde evine çıkmak istemedim. Boğazımdan sıkıp beni zorla eve çıkartmaya çalıştı. 10-15 dakika direnebildim. Eve çıktığımızda kapıyı kilitleyip beni dövmeye başladı. Burnuma kafa attı ve burnum kırıldı" diye konuştu.
'Belim, sol elim ve sol bacağım kırıldı'
Daşbudak'ın kemerini çıkartıp kendisini dövmeye başladığını aktaran Gürbüz, "Pencereden yardım istedim. 2 kişi gördüm ileride, onlara bağırdım, 'Bana yardım eder misin' dedim. Daşbudak 2 kişiyi görünce polis gelecek diye korktu. Bir anda beni pencereden itti. Arabanın üstüne düştüm. Araba olmasaydı ölebilirdim. Belim, sol elim ve sol bacağım kırıldı" ifadelerini kullandı.
'Kimse beni onun elinden almadı'
Pencereden önce aracın üzerine, ardından yere düştüğünü anlatan Gürbüz, şunları söyledi:
"Aşağıya yanıma geldi. Beni yerden kucaklayıp yeniden eve sokmak istedi. 'Ne olur gel ben sana duş aldıracağım, eve yatıracağım, uyutacağım hiçbir şey olmayacak, iyileşeceksin' dedi. Polisten korkuyor diye 'ambulans ve polis gelse kendim düştüm. Senden şikayetçi olmayacağım' dedim. Etraftaki insanlara bağırıyorum, kimse sesimi duymadı ama sonra insanlar gelmeye başladı. Apartmandaki herkes onun psikopat ve sorunlu bir insan olduğunu biliyor. Herkes korkuyor. Yanımda ondan daha kalıplı büyük insanlar olmasına rağmen kimse beni onun elinden almadı. Hiç kimse bana yardımcı olmadı."
Polise 'Biz yukarıdan beraber düştük' dedi
Aytaç Süleyman Daşbudak'ın kendisini tekrar apartmana zorla sokmak istediğini, bu sırada betona düşürdüğünü aktaran Safiye Nur Gürbüz, ağzından kan gelince iç kanama geçirdiğini düşünerek korktuğunu söyledi. Kan kusmaya başladığını belirten Gürbüz, şöyle konuştu:
"Polis gelince 'Ben ne yapacağım' diyerek kafasını mermere vurdu. Kafası kanamaya başladı. Polis geldiğinde onlara 'Biz yukarıdan beraber düştük' dedi. Polis de 'Beraber düşmeniz imkansız, 2 kişinin buraya sığması imkansız' dedi. Arabanın üzerine tek kişinin düştüğü de belli. Sonra polise 'Kendi kendini attı, kendisi düştü, sonra beraber düştük' dedi. Bana yardıma gelen kadının birini ifade vermemesi için tehdit etti. Bana 'İfade verme benim yaptığımı söyleme ne olur' dediğinde etrafımızda insanlar vardı, onlar da duydu."
Daşbudak'ın hala kendisine zarar vermesinden korktuğunu aktaran Gürbüz, "Cezaevinden çıktığı zaman bana zarar verebileceğini düşünüyorum. Ölmek istemiyorum. Çünkü pencereden beni attığında aşağıda araba olduğunu bilmiyordu. Beton yere düşseydim direkt ölmüştüm. Felç ya da sakat kalabilirdim" ifadelerini kullandı.
Safiye Nur Gürbüz, Daşbudak'tan şikayetçi olduğunu belirterek, şiddet mağduru kadınların korkmaması gerektiğini vurguladı. Gürbüz "Ben korkmadan bunu anlatabiliyorum. Hiç kimse korkmasın" dedi.