İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık İbrahim Yener katıldı. Duruşmada, maktul Nefise Dolapcı'nın eşi Murat Dolapcı ve kızı Nihal Dolapcı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da müdahil olarak hazır bulundu.
Duruşmada son savunması sorulan sanık İbrahim Yener, geleceğinin mahkeme heyetinin elinde olduğunu belirterek, bir insanın geçmişine, ailesine güzel bir gelecek bırakmak isteyeceğini, mahkemenin neye inandığını bilmediğini ve sadece yaşadıklarını anlattığını söyledi.
Sanık Yener, '30 saniyede 30 yılının çöpe gittiğini' de anlatarak şöyle devam etti:
"Ben 29 yaşında niye böyle bir şey yaşayayım? Kayıplarım var ama umurumda değil. Hapis yatarım bir problem yok. Kaç yıl yatıp çıksam da o yaştaki bir kadına bırakın öyle bir teşebbüsü, tenezzül dahi etmezdim. Eli ayağı düzgün de bir insanım. Ben konuların böyle olacağını bilseydim net bir şekilde intihar ederdim. Hayatım, her şeyim bitti. Babamı da kaybettim. Daha fazla kayıp veremem. Yapabileceğim hiç bir şey yok. Vereceğiniz her karar için ben hakkımı helal ediyorum. Allah yardımcınız olsun."
Söz alan müdahiller Murat ve Nihal Dolapcı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da sanığın en üs hadden cezalandırılmasını talep etti.
En üst hadden verilen cezalarda indirim uygulanmadı
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık İbrahim Yener'i, "bir suçu gizlemek amacıyla kasten nitelikli öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırırken, sanık avukatının, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) yer alan "meşru savunma" ve "haksız tahrik" maddelerinin uygulanması talebini, koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddetti.
Sanığın eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarına göre herhangi bir indirim uygulamasına gitmeyen heyet, "bıçakla cinsel saldırı" suçundan da alt sınırdan uzaklaşarak, suçun işlenmesindeki özellikler, işlendiği yer ve zaman ile suç kastının yoğunluğunu dikkate alarak 21 yıl hapis hükmü kurdu.
Ayrıca, "kişiyi silahla ve cinsel amaçla hürriyetinden yoksun kılma" suçu yönünden de yine alt sınırdan uzaklaşan heyet, sanığı, suçun işleniş biçimi, suç kastının yoğunluğu, suçta kullanılan araçların niteliği ile zarar ve tehlike ağırlığını göz önüne alarak 9 yıl hapisle cezalandırdı.
Heyet, sanığın eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarını dikkate alarak verdiği cezalarda herhangi bir indirim yoluna gitmedi.