2013'teki Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararının bozulmasının ardından yeniden görülen, Gezi Davası'nda dün karar açıklandı.
Mahkeme heyeti Osman Kavala’nın "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasından, takdir indirimi olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmasına karar verdi. Kavala'nın Casusluk suçlamasından beraat ve casusluk suçlamasından tahliyesine karar verildi.
Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'ye ise 18’er yıl hapis cezasına çarptırılmasına ve tutuklanmalarına karar verildi.
Gezi davasında sanıklara ceza çıkmasının ardından avukatlar, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde ‘Adalet Nöbeti’ başlatma kararı almış ve ilk nöbet için bugün saat 11:00’de adliye önünde buluşma çağrısı yapılmıştı.
Alkışlı protestonun ardından "Adalet Nöbeti" tutan avukatlar tek tek karara ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Bilinmesi gereken bir şey var; bunun hesabını soracağız"
Gezi davasının avukatlarından Kemal Aytaç, yapılanan yargılama olmadığını söyledi. “Bazen söyleyecek söz bulamıyoruz deriz ya. İşte dün bu adliyede bir facia yaşandı. diyen Aytaç, şöyle konuştu:
“Bazen söyleyecek söz bulamıyoruz deriz ya. İşte dün bu adliyede bir facia yaşandı. Bir infaz bürosu, siyasal iktidarın görevlendirmiş olduğu infaz memurları aracılığıyla, talimatla bugün, adına hukuk diyemeyeceğiz, kanun diyemeyeceğimiz, bir rezilliği, kepazeliği yaşadık. Bu cesareti, nereden, kimden alıyorlar, gerçekten bunun cevabını vermek zor. Bilinmesi gereken bir şey var: Bunun hesabını soracağız. Bu cellatlardan bu hesabı soracağız, yaptıkları yargılama değildir, uyguladıkları yasa değildir, yürüdükleri yol usul değildi.”
Can Atalay: Gezi’nin, toplumsal, politik ya da hukuki bakiyesini ancak onurla taşırız
Gezi Davası’nda çıkan karar sonucu tutuklanan ve Silivri Cezaevi’ne götürülen Avukat Can Atalay’ın mesajı da okundu.
Can Atalay'ın cezaevinden gönderdiği mesaj şöyle;
“Ülkenin gündemi açlık, yoksulluk ve örneğin gıda güvenliği olması gerekirken, hiçbir hukuk kuralı tanımadan saçma sapan şeyler ile meşgul ediyorlar. Biz, İstanbul’un kent merkezinde son kalan müşterek, kamusal bir yeşil alanı, afet sonrası toplanma alanını savunduk. Polisin, şiddetine karşı çıkan her bir insanımız kendi itirazını aldı geldi. Taksim Gezi’si, farklı fikirlerin, farklı dünya görüşlerinin, çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü bir ortamda, barış içinde yaşayabileceğinin somut kanıtıdır. Taksim Gezi’si, ekmeği paylaşmanın, imecenin tadını bu memlekete yeniden anımsatandır. Gezi, bu toprakların, eşitlik, özgürlük ve adalet umududur. Gezi’nin, toplumsal, politik ya da hukuki bakiyesini ancak onurla taşırız. Gezi’yi savunduk, savunuyoruz ve savunacağız. Adalet istiyoruz. İnsan, hava, toprak ve su için adalet. Hep birlikte mücadele edeceğiz, hep birlikte kazanacağız.”
Eylemde söz alan CHP Milletvekili Özgür Özel de Gezi davasında alınana kararın tamamen siyasi olduğunu ifade ederek, toplumsal dayanışma ve muhalefet çağrısında bulundu. Özel, ''Buradan sonra nereye çağrılırsa oraya gidin. Baro sizi çağırıyorsa gidin, Adalet Nöbeti’ne çağırıyorlarsa gidin, barışçıl çağrılara bedeninizle, yüreğinizle, zihninizle katkı verin. Karşımızdaki bu büyük kötücül aklı hiçbirimiz tek başımıza yenemeyiz. Ama Gezi’de olduğunda gibi hep birlikte yeneriz. Gezi, Erdoğan’ı yendi ve mahkum etti. Bu ülkenin bir diktatörden kurtuluşu ancak omuz omuza verilen mücadele ile olacaktır.'' diye konuştu.