Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin bir otelde düzenlenen 8. İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ziyaret ettikleri her yerde vatandaşların feryadıyla karşılaştıklarını, emeklilerin hayat pahalılığı karşısında tamamen çaresiz durumda olduğunu, işçilerin, sabit gelirli vatandaşların maaşlarıyla ay sonunu getiremediklerini söyledi.
Türkiye'nin yakın tarihin en kötü krizini yaşadığını ileri süren Babacan, "Paramızın karşısında değer kaybetmediği para birimi neredeyse kalmadı. Koskoca Türkiye, komşu ülkelerin 'her şey bir lira' mağazasına döndü. Hani pazarlarda kullanılan bir tabir vardır, 'batan geminin malları bunlar' diye. Türkiye'ye alışverişe gelenler, 'batan Türkiye'nin malları bunlar' diye kapış kapış alışveriş yapıyorlar. Emeğin sömürüldüğü, alın terinin değersizleştiği bir ülke olduk" görüşünü savundu.
Döviz kurundaki artışa değinen Babacan, "Cebimizdeki para, durduğu yerde eriyor. 1.5 ay önce demiştim ki 200 liralık banknotun değeri 23 dolara düştü. Şimdi ise 200 liralık bir banknot sadece 14 dolar ediyor" diye konuştu.
DEVA Genel Başkanı Babacan, stokçuluk yapanlara verilecek cezaların artırılması kararını ilişkin, "Vatandaşa dönüp, 'Fiyat artışlarının sebebi işte şunlardır, stokçulardır' diyerek başka failler uyduramazsınız. Bu dürüst bir yönetim anlayışı değil. Buradan iktidara sesleniyorum, bu eser sizin eseriniz, fail de sizin yönetiminiz. Haksız yere cezalar yağdırmayın insanlara" değerlendirmesinde bulundu.
İktidara gelmeleri halinde, Türkiye'yi hızla refaha ve huzura kavuşturacaklarını iddia eden Babacan, "Kimseyi ezdirmeyeceğiz. Güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyümeyle topyekun zenginleşeceğiz. Gençlerin kaçmak değil, yaşamak istediği bir Türkiye için çalışacağız. Çünkü biz, kadınlarla, gençlerle, çiftçilerle, emeklilerle, öğretmenlerle, işçilerle, esnafla eşitlik için, adalet için yola çıktık. Ayrışmayacağız, ayrıştırmayacağız. Toplumu kutuplara ayırmayacağız" ifadesini kullandı.