MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Yeni bir karanlık devrin müessir sonuçlarını yaşıyoruz. Akıl, iman ve insaf yolundan sapılmasının Müslüman coğrafyasında ne tür belalara ortam açtığı yakinen görülmektedir. Manevi bir buhran hali adeta egemenlik kurmuştur. Müslüman görünümlü münafıklar İslam coğrafyasının mağlubiyetine hizmet etmektedir. Haçlıların yapamadığı ne kadar kötülük, kalleşlik varsa din bezirganları tarafından etap etap gerçekleştirilmektedir. Bu hazin gerçek kaygı vericidir.
İslam toplumlarının bugünkü krizi efendimizi samimiyetle özümsemekten uzak olmalarıdır. Peygamberimiz neyi yasaklamışsa şu anda tam tersi yaşanmaktadır. En vahşi cinayetler İslam adına işleniyorsa, mezhepçilik kanser hücresi gibi yayılıyorsa ortada devasa bir problem var demektir. Tevhid Allah'ın varlığına birliğine imandır. Vahdet ise bir olmaktır.
İsyan ve ihanet kumpasına tepki göstermek için neyi bekliyoruz. Ortadoğu coğrafyasına bakınız. Göreceksiniz ki adalet yoktur. Kardeşlik laftadır. Birlik ve beraberlik duyguları ağır hasarlıdır. Bunların yerine savaş vardır. İtilaf egemendir. Düşmanlık diz boyudur. İkilik hat safhadadır. Müslümanın Müslümanı katlettiği bir dünya cehennem değil de nedir?
Buna karşılık batıya uşaklık yapmakta rahatsızlık duymayan krallar İslam toplumlarını sömürmektedir. Kral İstanbul'a ayak basmadan yüzlerce lüks araç hizmetine tahsis edilmiştir. Bu çelişki yumağı tevhid inancıyla bağdaşmakta mıdır? Tevhid müsrifliğin karşı cephesidir.
İslamiyeti terörle ilişkilendirmeye çalışan kim varsa elinde hançer, silah varsa vahşete Allah kelamıyla hizmet eden kim varsa sapkındır, katildir. İblisle söz kesmişlerdir.
Siyasetteki kördüğüm ve kayıkçı kavgası milletimizin esas beklentilerini gölgelemektedir. Siyasete hakim olmasını ümit ettiğimiz nezaket yerine kaba üslüp gelmiştir. Türkiye'nin ortak çıkarlarını gözetmekten aciz siyaset esnafı huzursuzluğu derinleştirmektedir. İktidar ile anamuhalefet partisi arasında hakaret yarışan cumhurbaşkanının da eklenmesi üzüntü vericidir. Cepheleşmenin acı faturası her seferinde vatandaşa çıkmıştır.
Ahlak ve adalet bunalımı sürekli kamçılanmaktadır. Devlet adeta başıboştur. Siyasi tansiyondaki yükseliş, iktidar partisindeki pervasızlık ülkemizi uçuruma süreklemektedir. Devletin malı deniz mantığı öne çıkmaktadır. Kanunsuzluk revaçtadır. Suç ve suçluları caydıracak adalet mekanizmaları çalıştırılmamaktadır.
Bu vatan haini milli sırları kişisel menfaate dönüştürmeye cesaret edecek kadar gözü kararmıştır. Söz konusu hainliğin başka işbirlikçileri olup olmadığı benzeri ihanetlerin gerçekleşip gerçekleşmediği açıklığa kavuşturulmalıdır.
50 milyon vatandaşa ait kimlik bilgilerini içeren veri tabanı Romanya kökenli bir siteden dünyaya yayılmıştır. Bu tam bir skandaldır. mahrem bilgilere bilgisayar korsanları nasıl ulaşabilmiştir? Sayıları 50 milyona yaklaşan vatandaşın kişisel bilgileri kimlerin eline geçmiştir?
AKP hükümeti iddiaları yavaştan almıştır. Konu milli güvenliğimizi ilgilendirmektedir. Türkiye yeni yetme bir ülke değildir. Türkiye üç beş suç örgütünün avucuna düşmeyceek kadar onurlu bir devlettir. Böyle bir devlet idaresi nerede görülmüştür. Türk milletinin özeline kast etmek kimlerin harcıdır? AKP hükümetinin millietin kimliği aşırılırken ruhu bile duymammıştır. Kimliksiler için kimlik bilgilerinin önemi olmayabilir. Türk milletinin milli kimliği vardır. Ve bunlara da el uzatanın eli kırılmalıdır. Konu ile ilgili başlatılan soruşturma sonuna kadar götürülmelidir.
Erdoğan'ın ABD ziyareti hakkında geçtiğimiz hafta kanaatlerimi paylaşmıştım. Bu ziyaretlerin ardından çok yorunlar yapılmıştır. Hangi haberin doğru olduğunu bilmemiz doğru değildir. Gündeme yansıyan bilgilere bakarsak ülkemize 40 km uzaklıkta bulunan Menbic'in PYD'ye teslim edilmemesi yolundaki beklentiye ABD'nin sıcak bakmadığı anlaşılmıştır. Ama bunun karşılığı bilinmemektedir.