Bozdağ: HDP olmasaydı, İstanbul'u da Antalya'yı da Adana'yı da Ankara'yı da alamazlardı

Bozdağ: HDP olmasaydı, İstanbul'u da Antalya'yı da Adana'yı da Ankara'yı da alamazlardı 2022-06-14 05:09:57 - 2022-06-14 05:09:57    
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Ben 'yedili masa' diyorum, altılı masa Türk milletinin aklıyla alay etmektir. Hepimiz biliyoruz ki HDP bu masanın ayrılmaz parçasıdır. HDP olmasaydı, İstanbul'u da Antalya'yı da Adana'yı da Ankara'yı da alamazlardı. Seçim sonuçları, rakamlar ortada. HDP'nin desteğiyle buraları aldılar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de HDP çok açık, net, bunca istiskale rağmen, CHP, İYİ Parti istiskal ediyor, öbürleri de istiskal ediyor, yokmuş gibi davranıyor. 'Biz haysiyetliyiz, onurluyuz' diyorlar ya ama bu kadar onur ve haysiyetlerini incitmelerine rağmen 'hadi oradan' diyemiyorlar. HDP, onların yanında vaziyet alıyor. Masanın altına mı saklanıyor, üstüne mi, ceplerine mi giriyor ama her zaman o masanın içinde olan bir parti." ifadelerine yer verdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TVNet'teki canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Kadıköy'deki izinsiz yürüyüşte DBP Diyarbakır Milletvekili Salihe Aydeniz'in görevli polis memuruna yumruklu saldırıda bulunduğunun hatırlatılmasının ardından, "Milletvekili dokunulmazlıklarına dair genel bir düzenlemenin vakti gelmedi mi?" sorusu üzerine Bozdağ, Türkiye'de yasama dokunulmazlığının, milletin temsilcisi olan milletvekillerinin her türlü korku, baskı, tehdit, endişeden uzak kalarak Türk milletinin iradesini Ankara'da cesurca temsil etmek, onların taleplerini TBMM çatısı altında hür ve gür bir biçimde ifade etmek için tanındığını dile getirdi.
Yasama dokunulmazlığının, bir milletvekilinin terör örgütlerinin önünde, arkasında, içinde, ortasında yer alarak devletin polisine, askerine, hakimine, savcısına ve kamu görevi yapanlarına saldırmak ve onlara şiddet uygulamak için tanınmış bir imkan olmadığının altını çizen Bozdağ, şöyle devam etti:
 
"Bu kalkan, vekillik vazifesini yapmak içindir. Onun dışındaki şeyler bu kalkandan istifade edemez. Bu nedenle de böyle bir fiil olduğu zaman Cumhuriyet başsavcılıkları soruşturma başlatıyor. Dün İstanbul'da yaşanan hadise üzerine de 70 kişi hakkında işlem yapıldığını ve bunlardan 25'i ile ilgili gözaltı kararı verildiğini öğrendim ve bunlarla ilgili, vekil olduğu için soruşturma, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülüyor. Buraya gelince gerekli işlemler yapılacak, fezleke Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderildikten sonra da eminim TBMM Karma Komisyonu ve Genel Kurul bu haddini ve kendini bilmez, milletvekili demeye dilim varmıyor ama, maalesef o sıfatı elinde bulunan kişi hakkında gerekli anayasal iş ve işlemleri yapacaklardır. Kimsenin Türk polisine, Türk askerine el kaldırma hakkı da değildir, haddi de değildir.
 
Maalesef bunlar terör örgütünden ve arkalarında olan başka destekçilerinden aldıkları güçle hadlerini de aşıyorlar, suç da işliyorlar, başka başka eylemlere de sapıyorlar. Bunlar her defasında karşısında aziz Türk milletinin ortaya koyduğu iradeyle şekillenen hukuku, yargıyı bulacaklardır, yaptıklarının hesabını Türk milleti adına yargıya vereceklerdir. Kimsenin yaptığı kimsenin yanına kar kalmayacaktır. Milletvekilliği sıfatını taşıyan birisinin yapacağı bir eylem değildir. Bu, ancak terörist olan birinin yapacağı bir eylemdir. Polise saldırmak ne demek, tokat atmak ne demek? Bu hainliğin, alçaklığın, haddini ve kendini bilmezliğin farklı bir ifadesidir."

'Genel Kurul gereğini yapacaktır'

HDP'li Semra Güzel'in devamsızlık nedeniyle milletvekilliğinin düşürülmesinde sürecin nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine de Bozdağ, Anayasa ve TBMM İçtüzüğü'nün burada işleyeceğini söyledi.
HDP'li Güzel'in, bir ay içerisinde beş oturuma katılıp katılmadığının TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon tarafından tespit edilmesi halinde milletvekilliğinin düşmesi için Genel Kurul'da, Karma Komisyonca hazırlanan raporun oylanacağını anlatan Bozdağ, "TBMM bir yandan terör örgütünün içinde olan, bir yandan terör örgütünün eylemlerine, fiillerine halen vekil düzeyindeyken de katkıda bulunan, onlara her türlü desteği veren kişinin aynı zamanda TBMM üyesi sıfatını taşımasına, özlük haklarından yararlanmasına, milletin vergilerinden toplanan bütçeden aylık ve diğer imkanlardan faydalanmasına izin vermeyecektir. Bu hak Anayasa ve yasalara sadakatle vazifesini yerine getirenlerin istifade edebileceği bir haktır. Ben zannediyorum Genel Kurul gereğini yapacaktır" şeklinde konuştu.

6. Yargı Paketi

TBMM'ye sunulan 6. Yargı Paketine yönelik açıklamalarda bulunan Bozdağ, bu pakette önemli başlıkların yer aldığını söyledi.
Pakette, hakim ve savcıların meslek öncesi ve meslek içi eğitimine, teftişe yönelik düzenlemelerin bulunduğunu aktaran Bozdağ, bu hükümlerin hakim ve savcıların liyakatini, kararlarda isabeti artıran önemli adımlar olduğunu dile getirdi.
Hakim ve savcı yardımcılığının getirileceğini anımsatan Bozdağ, yardımcılık süresinin üç yıl olacağını ifade etti.
Bekir Bozdağ, paketin yasalaşmasıyla stokçuluk ve fiyatları etkileme suçlarının cezalarının artırılacağını, bu suçların tutuklama yasağı kapsamından çıkarılacağını bildirdi.
Kira düzenlemesine de değinen Bozdağ, düzenlemenin bir yılla sınırlı geçici bir hüküm getirdiğini kaydetti. Bakan Bozdağ, "Kiracıların evden çıkarılacağı" yönündeki söylemlerin ise gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

'Sosyal medya yasası, bu alanı zapturapt altına almayı hedefleyen bir yasa'

Sosyal medyaya ilişkin soru üzerine Bozdağ, hakaretin yüze karşı da sosyal medyada da yapılsa suç olduğuna işaret etti.
Sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin sorulması üzerine Bozdağ, şöyle devam etti:
 
"Sosyal medya yasası geniş kapsamlı bir yasa. Bu alanı bir zapturapt altına almayı da hedefleyen bir yasa. Yalan haber yayanlarla ilgili ağır da müeyyideler getiren bir yasa. Yürürlüğe girdiğinde ne kadar etkili olduğunu göreceğiz. Ulusal hukuk ve ulusal yaptırımlarla bu alanda istenilen neticenin alınması mümkün gözükmüyor. Esasında burada uluslararası bir sözleşmeye, sözleşmeci her devlete de yükümlülük getiren hükümlere ihtiyaç var."

'Mutlaka belli bir oranı cezaevinde infaz edilecek'

Tutuklamaya yönelik bir soruya karşılık Bozdağ, "Şimdi biz yeni bir adım atacağız. Bir suç işleyen kişi, aldığı hapis cezasının belli bir oranını hapiste geçirmeden infaz şartlarından yararlanamayacak. Mutlaka belli bir oranı cezaevinde infaz edilecek. Ondan sonra şartla salıvermenin şartları oluştuğunda ondan istifade edecek. Tutuklama yasağının kapsamını da daraltacağız. Bunu biraz daha daraltma gerektiğini görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Muhalefet partilerinin seçim güvenliğine yönelik açıklamalarının hatırlatılmasının ardından Bozdağ, Türkiye'de seçimleri partilerin yaptığını aktardı.
Sandık kurullarında parti temsilcilerinin de yer aldığına işaret eden Bozdağ, Türkiye'de seçim güvenliği sorununun olmadığını muhalefetin de iyi bildiğini kaydetti. Bekir Bozdağ, Türkiye'de güvenli seçim yaptığını söyledi.
Muhalefet partilerini eleştiren Bakan Bozdağ, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
 
"Ben 'yedili masa' diyorum, altılı masa Türk milletinin aklıyla alay etmektir. Hepimiz biliyoruz ki HDP bu masanın ayrılmaz parçasıdır. HDP olmasaydı, İstanbul'u da Antalya'yı da Adana'yı da Ankara'yı da alamazlardı. Seçim sonuçları, rakamlar ortada. HDP'nin desteğiyle buraları aldılar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de HDP çok açık, net, bunca istiskale rağmen, CHP, İYİ Parti istiskal ediyor, öbürleri de istiskal ediyor, yokmuş gibi davranıyor. 'Biz haysiyetliyiz, onurluyuz' diyorlar ya ama bu kadar onur ve haysiyetlerini incitmelerine rağmen 'hadi oradan' diyemiyorlar. HDP, onların yanında vaziyet alıyor. Masanın altına mı saklanıyor, üstüne mi, ceplerine mi giriyor ama her zaman o masanın içinde olan bir parti."
Altılı masadaki liderlerin cumhurbaşkanı adayı ismini konuşmaktan çekindiğini dile getiren Bozdağ, adayın niteliklerini konuşmaktan milletin yorulduğunu aktardı.
Bekir Bozdağ, "Adayınız eğer Kılıçdaroğlu olmayacaksa, bilinmedik biriyse adam çıksın, kendini tanıtsın, projelerini anlatsın, millet onu tanısın. 'Efendim, çıkaracağımız adam yıpratılır.' Demek ki kirli birini çıkaracaklar. O zaman elbette yıpranır. Temiz birini çıkaracaksanız niye korkuyorsunuz?" diye konuştu.

FETÖ'yle mücadele

FETÖ'yle mücadeleye ilişkin soru üzerine Bozdağ, hem yargıda hem devletin diğer kurumlarında FETÖ'yle mücadele yapıldığını aktardı. Bekir Bozdağ, FETÖ'nün yargıyı terör örgütünün kılıcı haline dönüştürdüğünü söyledi.
Bakan Bozdağ, şöyle konuştu:
 
"Şu anda derdest olan 68 bin 509 dosya var. Bu dosyaların içerisinde 115 bin 714 kişi var. Bunların bir kısmı sanık bir kısmı şüpheli durumda. Derdest dosyalardan dolayı tutuklu olan var. Bunlarla beraber şu ana kadar Türkiye'de toplam 192 bin 246 dosyayla ilgili karar verilmiş, 559 bin 322 kişi bu dosyalarda yer alıyor. Bir kısmı takipsizlik, beraat, mahkumiyet kararları verilmiş. Mahkumiyet kararlarına baktığımızda 94 bin 677 dosyada mahkumiyet kararı çıkmış. 116 bin 702 kişi hakkında mahkumiyet verilmiş. Şu anda 19 bin 297 tutuklu var. Bir de bunların dışında hükümlü olanlar da var. 155 bin 210 kişiyle ilgili de adli kontrole hükmedildiğini görüyoruz. Şu anda hakkında yakalama kararı çıkarılmış ama yakalanmamış, diğer bir ifadeyle kaçak, yurt içinde, yurt dışında 27 bin 802 kişi olduğunu görüyoruz."
Darbe girişimine yönelik 289 davanın da tamamlandığını anımsatan Bozdağ, bu davalarda 4 bin 891 kişi hakkında cezaya hükmedildiğini, 2 bin 870 kişinin ise beraat ettiğini bildirdi.
Soru üzerine Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yargı kararlarıyla ilgili kendi siyasi görüşüne uygunluk denetimi yaptığını söyledi.
Bekir Bozdağ, "Kendi siyasi görüşüne uygun karar çıkarsa 'Ankara'da hakimler var, namuslu hakimler var', kendi siyasi duruşuna aykırı karar çıkarsa 'Sarayın hakimleri var. Onlar biz iktidara gelince görecekler' diye tehditler, baskılar var. Bu da bir algıyı besliyor" dedi.
Türkiye'de Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş konularının tartışıldığını aktaran Bozdağ, Avrupa'dan gelenlerin de bir iki kişi hakkında görüş sorduğunu dile getirdi.
Bekir Bozdağ, bir soru üzerine, "İhraçlarla ilgili kararlar Ankara İdare Mahkemesi tarafından görülüyor. Milli Savunma Bakanlığımızın bir talebi var. Şu anda idari açıdan disiplin ve benzeri pek çok konu ilk derece yargısında görülüyor. Maalesef orada da pek çok farklı kararlar çıkıyor. Şimdi biz bu konuda Milli Savunma Bakanlığımızla ortak bir çalışma yaptık. Bunları öncelikle bölge adliye mahkemelerinin olduğu yerle sınırlandıracağız. Orada ihtisas mahkemesi oluşturacağız ve bunlarla ilgili cezalar veya şikayetler o ihtisas mahkemesinde görülecek ve onlarla ilgili hakim ve savcılar da HSK tarafından belirlenecek" ifadelerini kullandı.
İnfaz koruma memurlarının özlük haklarına yönelik çalışma yapılıp yapılmadığı sorusuna Bakan Bozdağ, "İnfaz koruma memurlarımızın bu talebi haklı bir talep. Gerçekten zor şartlarda çalışıyorlar. Büyük fedakarlık altında görev yapıyorlar. Onların durumlarını iyileştirmek için çalışmak benim onlara olan borcum. Geçen dönem bakanlığım döneminde Genel Kurula kadar yasayı getirdik, kısmet olmadı. Şimdi oraya getirdiğimiz düzenlemelerin kaldığımız yerden takipçisi olacağız. İyileştirme için gayret edeceğiz, bize güvensinler" yanıtını verdi.
İnfaz koruma memurlarının, organize suç örgütlerinin ve terör örgütlerinin hedefinde olduğunu vurgulayan Bozdağ, talepleri değerlendireceklerini kaydetti.
Hakimlik ve savcılık mülakat sonuçlarının ne zaman açıklanacağının sorulması üzerine Bozdağ, "Bayramdan önce hem onu açıklayacağız hem de yeni bir sınavımız olacak, hakim-savcı yardımcılığı müessesesine geçince üç yıl sonra ancak mesleğe kabul olacağı için o aradaki bir yıl atama olmayacak, o açığı da kapatmak için belli sayıda bir alım yapacağız. Hem sonuçları açıklayacağız hem de yeni sınavı ilan edeceğiz" dedi.
bekir bozdağ