1967 yılında Bolivya'da Che'yi yakalayan grubun başındaki emekli General Gary Prado'nun infaz emri vermesinin ardından bölüğün çavuşu olan Mario Teran'a infaz görevi verilmişti.
1967 yılında Bolivya askerleri, Che Guevera'yı yaralı halde yakaladı. İnfaz görevi verilen Teran o günü "Hayatımın en kötü anıydı" diye anlatmıştı.
Che Guevera 14 Haziran 1928 tarihinde Arjantin Rosario'da dünyaya geldi. Che, tıp eğitimi aldığı esnada arkadaşı Albetro Granadas ile Latin Amerika'da motosiklet turuna çıktı.
Yolculuğu esnasında Che, sosyalist fikirlerle tanıştı. Önce Guatemala'da devrimci faaliyetler içerisinde bulunan Che, Guatemala'dan Meksika'ya geçtiğinde ise o esnada sürgünde bulunan Fidel Castro ve arkadaşlarıyla tanışarak Küba Devrimi'ne dahil oldu.
Daha sonra Granma gemisiyle Küba'ya giden Che, Küba devriminin önderlerinden biri haline geldi. Devrimden sonra Küba'da La Cabana Kalesi Komutanlığı, Milli Tarım Reformu Enstitüsü Başkanlığı, Küba Milli Bankası, Sanayi Bakanlığı gibi çeşitli görevler alan Che, sonraları ‘devrimin diğer ülkelere yayılması gerektiği' düşüncesiyle Küba'dan ayrılma hazırlıklarına başladı.
İlk olarak Kongo'ya giden Che, burada yaşanan başarısızlık sebebiyle, öldürüleceği yer olan Bolivya'ya geçti. Bolivya'da da çeşitli başarısızlıklarla karşılaşan Che, 9 Ekim 1967'de CIA ve Amerikan Ordusu'na bağlı Özel Harekat Birlikleri tarafından yakalanarak yargısız infaz sonucu öldürüldü.
Che'nin, öldürülmeden kısa süre önce, kendisini öldürmek için görevlendirilen Bolivyalı askere söylediği "Buraya beni öldürmeye geldiğini biliyorum. Vur beni korkak, yalnızca bir adam öldürmüş olacaksın" ifadeleri, onun son sözleri oldu.
Ölümünden sonra, Che'nin bedeni Küba'ya teslim edilmedi ve elleri kesilerek bilinmeyen bir yere gömüldü. Ancak, 1997 yılında, Guevara'nın bedeninden kalanlar Vallegrande yakınındaki bir uçak pistinin altından çıkarıldı ve yapılan DNA testinin ardından Küba'ya teslim edildi.
Che'nin cenazesi ise, 17 Ekim 1997'de Santa Clara'da özel olarak hazırlanmış anıt mezara askeri törenle gömüldü.