CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Hep beraber sağlık çalışanlarını alkışlıyoruz. Günün 24 saati çalışıyorlar, çocuklarını bile görmüyorlar. Hayatlarını feda ediyorlar. Hayat kurtarmak için hayatlarını feda eden insanların elleri öpülmez mi arkadaşlar? Bir istekleri vardı, Kovid-19 dolayısıyla hayatını kaybedenler için meslek hastalığı olsun. Bunu yapmadılar. Vicdan yok mu sizde? Bunun sorgulanması lazım. Çok sayıda sağlıkçı hayatını kaybetti bu süreçte. Şu soruyu sormak gerekir; Bütün bunların sorumlusu kim? Bu ülkeyi yöneten kim? Bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olan kim? Her vatandaşımın sormasını istiyorum. Her vatandaşımız yeri geldiğinde 'Dur arkadaş' diyebilmeli.
- Aslı Özkısırlar. Bu genç kızımız 21. yüzyılda hastanede yatak bulamadığı için hayatını kaybediyor. 'Bay Kemal' sorumlu diyecekler. Beyefendi bu işin sorumlusu sensin sen, sen yönetiyorsun bu ülkeyi. Dayısı olana ambulans hazır, peki ya garibana? 'Dostlarımızla iktidara geleceğiz' diyoruz. Bizim dostlarımız halktır halk, garibanlardır.
- Bakın değerli arkadaşlar. Tuttular ta Karadeniz'den başladılar kalabalık kongrelere. Ya yanlış bu arkadaş. Kongreler yaptılar, defalarca söyledik yanlıştır diye. Sorsunlar gazetecilere; CHP'nin kurultayı nasıl oldu? Kurultayı yapmadan önce Sağlık Bakanlığı'na yazı yazdık 'Kongremizi nasıl yapalım?' diye. Cevap verdiler, kapalı alanda yapmayacaksınız, sosyal mesafeyi koruyacaksınız diye. Şimdi söyleyin bakalım devleti kim adaletle yönetir, kim vatandaşlarına değer verir. CHP gelse iktidarı yönetebilir mi diyorlar. Bal gibi de yönetir, açlık olmaz, sefalet olmaz.
- Bir de Bilim Kurulu var. Ne dedikleri, söyledikleri belli değil. 4 Nisan itibariyle ABD'yi geçtik vaka sayısında. Dün 193 kişi hayatını kaybetti. Nasıl yönetiliyor bu ülke? Bilim Kurulu hikaye tamamen. Hiçbirisinin bilim ile ilgisi yoktur. Bilim Kurulu dediğin senin dediğin kurallara iktidar uymazsa, izzeti ikbal ile çekileceksin oradan. Tam tersi oluyor. Bilim Kurulu ayrı havada, Sağlık Bakanı ayrı telden çalıyor. Allah aşkına kendinize Bilim Kurulu demeyin ya, bilime ayıp. Saray ise kaç kişi ölürse ölsün diyor. Bu mudur devleti adalet ile yönetmek?
- Bunun bir faturası vardır. Kime çıkıyor bu fatura? Saray ve beslemelerinin durumu çok iyi. Beş ayrı yerden maaş alıyorlar. Vergi de ödemiyor bunlar. O da başka kurumlar tarafından ödeniyor. Sarayda lale devri yaşanıyor. Bir elleri yağda, bir elleri balda. 193 kişi hayatını kaybetmiş insan gece uyuyamaz ya. Bunların umurlarında değil. Bekledikleri tek şey ceplerini doldurmak. Bunların derdi o, tefecilere çalışıyorlar. Beşli çetede memnun hayatından peki esnafın, manavın, taksicinin, apartman görevlisinin, simitçinin bunların durumu nedir? Saray biliyor mu? Sarayın umrunda bile değil. Bin lira verdim idare edin. Sen bir ay geçin bakalım. Sen bin liraya para bile demiyorsun. Senin gözünün önünde Amerikan doları var.
- Arkadaşlarımızı illere gönderiyoruz. Isparta'da esnaf diyor ki Ramazan'da kapatıyoruz. Senin en çok kazanacağın dönemde kapatan kim? CHP'de kongre yaptı. Bir kişinin burnu kanadı mı? Sağlık sorunu yaşadı mı? Hayır. Her 100 metrede bir dükkan kapatıldığını görüyoruz. Geçinemiyor adam. Kirayı ödeyemiyor. Saray'dakiler bunu biliyor mu? Bilse ne olur? Onun gözünde esnaf yok ki zaten. 'Nasılsa vururum ensesine tokatı alırım oyu' diyor. Bu esnaf sana sandıkta hesabı soracak ben bunu biliyorum.