Vatandaşın muhatap olduğu tüm faizlerin arttığını, döviz kurunun düşüş trendinde olmadığını, ara malı, enerji, gübre ve mazot gibi ürünlerdeki fiyat artışlarının enflasyondaki artışın devam edeceğini gösterdiğini savunan Öztrak, ABD'de enflasyonun yüksek çıkmasıyla birlikte beklentilerin üzerinde faiz artışlarının gündemde olduğuna işaret etti.
'Kuru 14 liranın altında tutmak için satılan dövizleri yarın çok arayacağız'
"Mart ayından itibaren ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımına başlaması bekleniyor. Bu yıl Türkiye'nin çevirmesi gereken 170 milyar dolar borç var, 19 milyar dolar da cari açık var. Ama 189 milyar dolarlık borcu çevirirken Türkiye'nin risk primleri çok yüksek. Net rezervlerimiz negatif, rezervimiz yok. Hazine iç borcu bile dolarize olmuş vaziyette, toplam borcun yüzde 66'sı döviz veya dövize endeksli. Son olarak da bankalardaki TL mevduatı da biz dövize endeksledik. 1970-1980 model politikalarla bu ekonomiyi yönetmemiz artık mümkün değil.
1970'lerin dövize çevrilebilir mevduatlarına geri döneceksiniz, zorunlu döviz devirlerini yeniden geri getireceksiniz, Eximbank reeskont kredilerinde banka kredilerini kısıtlayacaksınız, dışa açık bir ekonomide mikro yöntemlerle döviz kurunu ve faizi aynı anda tutmaya kalkacaksınız... Dışa açık olan bir ekonomide ikisini birden tutamazsınız. Dövizi sattıkça dibi delik kovaya su boşaltır gibi olursunuz. Gider döviz. Bugün bu kuru 14 liranın altında tutmak için satılan dövizleri yarın çok arayacağız."
Merkez Bankası Kanunu'ndaki değişiklik talebi
Faik Öztrak, Merkez Bankası Kanunu'nda değişiklik talep eden bir yasa teklifinin TBMM'ye geldiğini, bu teklifte "Merkez Bankasına para veren yabancı merkez bankalarının yatırdıkları para haczedilemez" hükmünün getirildiğini ifade etti.
"'Bunu kim istiyor' diyoruz, Güney Kore diye bir fısıltı var" diyen Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güney Kore gibi gelişmiş bir ülke eğer 'Türkiye'nin Merkez Bankasına yatırdığı SWAP paralara haciz gelemez' hükmünü istiyorsa bu şu anlama gelir; Güney Kore, Türkiye'de bir borç krizini bekliyor olabilir. Yani işlerin durmasını, bir moratoryum noktasına gidilmesini bekliyor olabilir ki bu çok tehlikeli bir husustur. Şu anda Meclis'ten bunu geçirmeye çalışıyorlar."
Ekonomide yapılması gerekenlere ilişkin önerilerin değerlendirildiği toplantının sonraki bölümü basına kapalı devam etti.