Birgün'den Sibel Bahçetepe'nin haberine göre Kayıpların akıbetini sormak için her hafta bir araya gelen Cumartesi Annelerinin 700'üncü hafta eyleminde polisin sert müdahalesi sonucu baş parmağı ile el bileği kırılan Aydın Aydoğan’ın Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdığı davadan karar çıktı. AYM, hak ihlali kararı verirken, hem Aydoğan’a tazminat ödenmesini hükmetti hem polislerin yeniden yargılanması için soruşturma izni verdi. Avukat Hacer Çekiç Gündüz, AYM'nin bu kararı sonrası kolluk güçleri ile ilgili verilen takipsizlik kararına ilişkin dosyanın yeniden savcılığa gönderileceğini belirterek "Türkiye’de kolluk kuvvetlerinin benzer eylemleri, yargıda hep cezasızlıkla ödüllendirildiği için AYM'nin verdiği bu karar son derece önemli. Adil yargılanmanın önü açıldı" dedi.
2019 yılında İstanbul Taksim’deki Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen Cumartesi Annelerinin eylemleri sırasında, eyleme giden ve meydandaki bir kafede oturan Aydoğan, polislerin biber gazlı ve joplu müdahalesi sonucu yaralanmış ve el bileği kırılmıştı. Yaşananların ardından polisler hakkında suç duyurusunda bulunan Aydoğan'ın dosyasına takipsizlik kararı verilmişti. Aydoğan da bunun üzerine dosyayı AYM’ye taşımıştı. AYM, 4 yıl sonra dosyayı karara bağladı.
YENİDEN SORUŞTURMA
Aydoğan’ın avukatı Hacer Çekiç Gündüz, AYM kararı sonrası kolluk güçleri ile ilgili takipsizlik kararı verilen dosyanın yeniden savcılığa gönderileceğini belirterek, polislerin yeniden yargılanmasının yolunun açılacağını söyledi. Gündüz, "Türkiye’de kolluk kuvvetlerinin benzer eylemleri, hep cezasızlıkla ödüllendiriliyor, yargı da bu ödüllendirmenin bir parçası. Ama AYM'nin verdiği bu karar ile kolluk kuvvetlerinin yeniden soruşturmasının önü açıldı. Müvekkilimin adil yargılanma hakkı elinden alınmıştı, bu karar ile kolluk kuvvetinin cezasızlıkla ödüllendirilmek istenmesine AYM bir anlamda 'dur' dedi. Bu bizim 4 yılımıza mal oldu" diye konuştu. Müvekkilinin olay gününe ilişkin kolluk kuvvetleri tarafından darp edilmesine ilişkin kamera görüntüleri ile olay yeri tanıklarının olduğunu anımsatan Gündüz "Onları mahkemeye sunmuştuk, ancak kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti, bu dosya şimdi yeniden savcılığa gidecek" dedi.
TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Aydın Aydoğan ise hem hak ihlali hem de tazminat kararı verilmesini "Savcılık makamı soruşturma aşamasında dosyayı incelemeye dahi gerek görmeden soruşturmaya gerek yok demişti. AYM'nin verdiği bu karar aslında siyasi iradenin yargı üzerindeki etkisinin apaçık bir örneğidir. Şimdi kolluk kuvvetlerinin yeniden yargılanmasının yolu açıldı. Dosyanın takipçisi olacağız" diye konuştu. Cumartesi Annelerinin eylemlerine 10 yıldır gittiğini anlatan Aydoğan, özetle şunları söyledi: "Olay günü kayıp olan Hasan Ocak'ın annesi 82 yaşındaki Emine Ocak polisler tarafından yerlerde sürüklendi. Sırtıma 22 plastik mermi sıkıldı, el bileğim kırıldı ve iş görememezlik raporu aldım. Çok sayıda ameliyat oldum ve tedavim halen devam ediyor. Bir ameliyat daha olacağım. Aslında ben bu yaşananlara hiç de yabancı değilim. Gezi sürecinde de bunları yaşamıştım. Orada da sol ayağım kırılmıştı ve adalet arayışımız 10 yıldır devam ediyor. Adalet siyasi iradenin elinde olursa bu şekilde kararlar ile bizlerin adalete ulaşmasının önüne set çekiyorlar. Cumartesi Annelerin bu hak arama ve kayıplarını bulma mücadelesi kutsal bir davadır, bende o mücadelede tüm kayıp yakınlarının yanlarında durmaya devam edeceğim. Anayasal hakkımız olan hak arama eylemlerimiz engellenmez. AYM de bu yönde karar vermiştir. Benim bu mücadelem aslında insanlık tarihinin bir mücadelesidir. Kimse kazanılmış insani haklarımızı ellerimizden alamaz. Siyasi irade hukuku kendi menfaat ve çıkarları doğrultusunda kullanamaz. Adalet herkese bir gün lazım olacak. AYM kararları bağlayıcıdır. Ayrıca bu olayla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Devlet yetkililerini Anayasaya uymaya ve AYM kararlarına saygı duymaya çağırıyorum."