FOX televizyonunda gazeteci İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Soylu'nun iddialarını reddederek, "Süleyman Soylu biliyor ki söylediği her şey külliyen yalandır" dedi.
BBC'nin aktardığına göre, Pazartesi akşamı Süleyman Soylu, Habertürk'te katıldığı programda 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında koalisyon görüşmeleri sürecinde dönemin başbakanı ve AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun "şiddetli tartışmalar neticesinde dengesini yitirdiğini" ve "Hepinizin odalarında neler konuştuğunu dinletiyorum ve biliyorum" dediğini öne sürmüştü.
Davutoğlu ise bu sabahki televizyon yayınında, Soylu'nun o dönemde kendisinin görevden alınması için bir kumpas kurduğunu itiraf etmiş olduğunu söyledi.
Küçükkaya'nın "Belki Cumhurbaşkanı'nın haberi yoktu" demesi üzerine Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı'nın bilgisi dışında olamaz" diye konuştu.
Davutoğlu, aynı zamanda Soylu'nun bu sözleriyle, "AK Parti'yi yakarım" mesajı verdiğini iddia etti.
İçişleri Bakanı Soylu, Davutoğlu'nun başbakan ve parti genel başkanıyken "AKP'nin MYK üyelerini dinlettiğini" iddia etmişti.
Davutoğlu ise bu iddiayı reddederek, "Ellerinde bir kanıt varsa göstersinler" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Soylu, kendi genel başkanını görevden almak için bir kumpasın içinde olduğunu kabul etti. Buradaki mesaj AK Parti'ye, Erdoğan'a. O mücadelede çetin bir şeye kalkıştım. İmar rantlarına, faiz rantlarına neşter atacaktım. Siyaset ile mafya arasındaki bağları koparmak için yasa getirecektim. Artık itiraf ediyorum; Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak, o dönem Cumhurbaşkanı'nın koordinasyonuyla bana kumpas kurdular. O kumpasın hesabını verecekler. Ve ben yalnız bırakıldım."
Süleyman Soylu ne demişti?
Bakan Soylu, Habertürk'te Davutoğlu ile ilgili dinletme iddiasını dile getirdikten sonra, "Bunun ne anlama geldiği apaçık ortada. Fiziki takibe dair dedikodular da iddia edildi ama karineye ulaşamadık" demişti.
Soylu ayrıca, Davutoğlu ile ilgili şu ifadeleri kullanmıştı.
"Sayın Cumhurbaşkanımızın külliyeye nasıl sıkıştırılmak istendiğini hep beraber gördük. Hakikaten bu meselelerin hangi siyasal sonuçlar doğurduğunu da bütün Türkiye gördü. Ben teşkilat başkanıydım. Sayın Davutoğlu ile çalıştım da. O dönem de çok iyi olmadığımız süreçler yaşadık. Biz 6-7 arkadaş bir araya geldik, 'Bu mesele tehlikeyi bir noktaya gidiyor' dedik. 'Bunun geri dönüşü olmayacak' dedik.
"Burada ortaya çıkan süreç tam anlamıyla, biz arkadaşımızla mücadele başlattık, 3-4 arkadaşımız ve o zaman da büyüklerimiz vardı. İsimlerini vermeyeyim. Sayın Davutoğlu'nun partinin içerisinde, partinin genel kuruluş kodlarını, yürüyüşünü, vizyonunu, sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuna uygun hareket etmediği kanaatini bir vesileyle gördük."