Selahattin Demirtaş,Hollanda'nın Lahey kentinde HDP tarafından düzenlenen programda konuştu. Demirtaş şu ifadelere yer verdi;
"Bizim açımızdan zafer dışında başka seçenek yok. HDP'ye kaybettirmek için her türlü ucuz politikayı uyguluyorlar. Biz bilsek AKP kazandığında, biz bilsek AKP tek başına iktidar olduğunda ülkeye barış, demokrasi gelecek 'kaygılanmaya gerek yok' derdik. Ama artık biliyoruz AKP'nin kazanması demek Türkiye'de artık faşizmin, tek adam diktasının anayasal güvenceye kavuşturulması demek. Artık AKP'nin kazanması demek Türkiye'nin ciddi bir iç savaş tehlikesiyle karşı karşıya kalması demek. Biz o nedenle bunların kazanmasına izin veremeyiz. O bakanlıklar AKP'nin tapulu malı değildi, sizin malınızdı biz o emanetinize sahip çıkmak için oradaydık. Bu bakanlıklar, hem AB hem Kalkınma Bakanlığı olarak HDP'nin nasıl bir iktidar, nasıl bir hükümet anlayışıyla gelecekte ülkeyi yöneteceğinin sadece küçük bir göstergesi olacak?. Bizim bakanlarımız, yani halkın bakanları siz orada kolay kolay savaş kararı almayın diye, siz orada devletin imkanlarını AKP'nin seçim çıkarları için kullanmayın diye oradalar. Sizin tam da ensenizdeler. Siz orada gidip sarayda Bakanlar Kurulu toplantısı yapmayın diye bakanlarımız orada. Çünkü bizim bakanlarımız, kusura bakmayın sarayda Bakanlar Kurulu toplantısına katılmazlar. Saray bizim açımızdan hükümetin başı değil. Saray bizim açımızdan Başbakan yetkilerine, Başkanlık yetkilerine sahip değil. Saray eğer anayasadaki yetkilerini kullanır, saray eğer halkın iradesine saygılı olursa biz de saygılı oluruz. Ama bizi tanımayanı biz tanımak zorunda değiliz. Savaş politikalarının bugün durması, akan kanın durması için daha da güçlenmemiz lazım. Türkiye artık eski Türkiye olmayacak. Yeni Türkiye olacak ama AKP'nin değil, halkların Türkiyesi olacak. Türkiye artık burada olduğu gibi özgürlüklerin, barışın, kardeşliğin hakim olduğu bir Türkiye olacak. Yoksulluğu bitireceğiz, işsizliği bitireceğiz. Bunun yolu işte ezilenlerden yana bir iktidar kurmaktır. AKP gibi bir tek tip anlayışa mecbur olmadığımızı, alternatif bir hükümetle Türkiye'nin önünü açabileceğimizi göstermek zorundayız."