Türkiye'nin toplam elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacak ilk nükleer güç santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali, bugün yapılan yakıt yüklemesiyle resmen nükleer tesis statüsü kazandı. İlk olarak Rusya Devlet Başkanı Putin, törene canlı olarak bağlanarak, "Ticaret alanındaki ilişkilerimizi daha da geliştirmeye karar verdik" dedi ve "Rusya, doğal gaz konusunda teşviklerini esirgemeyecek" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise rahatsızlığından dolayı katılamadığı Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'ne, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan video konferans yöntemiyle bağlandı. Burada yaptığı konuşmada, "Ülkemiz 60 senelik bir gecikmenin ardından da olsa, dünyada nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükselmiştir." diyen Erdoğan, santralin tüm ünitelerinin 2028'e kadar hizmete gireceğini aktardı.
"Artık Akkuyu bir nükleer tesis unvanını kazanmıştır"
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bugün Türkiye'yi dünyanın nükleer güç sahibi ülkeleri arasına sokacak büyük bir hamlenin sevincini paylaşmak üzere bir aradayız. Bu törenle aynı zamanda milletimize olan sözümüzü daha gerçekleştirmiş oluyoruz. Santralimizin üretime geçmesinden bir önceki aşaması olan yakıtların sahaya getirilmesine şahitlik ediyoruz. Hava ve deniz yoluyla gelen nükleer yakıtların santralimize teslimiyle birlikte artık Akkuyu bir nükleer tesis unvanını kazanmıştır.
"Avrupa Birliği elektriğinin, yüzde 25'ini nükleerden elde ediyor"
Böylece, ülkemiz 60 senelik bir gecikmenin ardından da olsa, dünyada nükleer güç sahibi ülkeler ligine yükselmiştir. Bugün dünyada 422 nükleer reaktör faal halde olup 57'sinin de yapımı devam ediyor. Avrupa Birliği elektriğinin, yüzde 25'ini nükleerden elde ediyor. Geçtiğimiz yıl, Avrupa Komisyonu, Nükleer enerjiyi, yeşil enerji kabul ederek bu konudaki tereddütleri gidermiştir. Biz de Akkuyu ile ülkemizi bu gelişmelerin bir parçası haline getirdik. Projemize en başından beri destek veren Sayın Putin başta olmak üzere tüm Rusya Federasyonu makamlarına şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
"İşletmeden çıkarma süreçlerinin sorumluluğu da yükleniciye aittir"
Akkuyu'da her biri 1.200 MW güce sahip, 4 reaktörü bir nükleer güç santrali inşa ediyoruz. Türkiye'nin pek çok önemli projesi gibi Akkuyu da milli bütçemize yük getirmeyen bir finansman modeliyle hayata geçirilmiştir. Akkuyu, Rusya ile aramızdaki en büyük ortak yatırımdır. Yatırım bedeli 20 milyar dolar olan bu proje Rusya'nın ilgili kuruluşu tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Projenin inşaatıyla birlikte bakım, işletme ve nükleer santraller için büyük önem taşıyan işletmeden çıkarma süreçlerinin sorumluluğu da yükleniciye aittir.
"Tüm üniteler 2028'e kadar hizmete girecektir"
Santralin tüm üniteleri peyder pey 2028'e kadar hizmete girecektir. Ülkemizin elektrik tüketiminin yüzde 10'u tek başına bu santral tarafından sağlanacaktır. Tam kapasite devreye girdiğinde burada yılda yaklaşık 30 milyar KW saat elektrik üretilecek. Hiç şüphesiz sadece bu özelliği ile birlikte, santralimiz ülkemizin enerji arz güvenliğine yaptığı eşsiz katkı ile stratejik yatırım unvanını hak ediyor.
Doğal gaz ithalatımızın düşmesine yıllık 1 buçuk milyar dolar katkısı olacak bu proje, milli gelirimizin artışına da olumlu yönde etki yapacaktır. Buradaki birikim ve tecrübe bizi ileride nükleer alanında daha farklı yerlere de taşıyacaktır.
"İkinci ve üçüncü nükleer santrallerimiz için de en kısa sürede harekete geçeceğiz"
Sayın Başkan'ın da ifade ettiği gibi 300'ü aşkın mühendisimiz Rusya'da yetiştirildi. Santrali planlarken ve hayata geçirirken önceliğimiz güvenlikti. Santralimizin depremden etkilenmemesi mühendislerimizin işlerini ne kadar titizlikle icra ettiklerini gösteriyor.
Santralimiz ülkemizin bu alandaki mevzuatıyla beraber, Uluslararası Atom Ajansı'nın, Uluslararası Nükleer Güvenlik Danışma Grubu'nun ve Avrupa Birliği'nin şartlarını da karşılıyor. Bu projedeki tecrübemiz ışığında farklı bölgelerimizde inşa etmeyi planladığımız, ikinci ve üçüncü nükleer santrallerimiz için de en kısa sürede harekete geçeceğiz.
Putin'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bugün Nükleer yakıt yüklüyoruz. Bu gerçek anlamda Türk-Rus tarihinde en büyük ortak projelerinden biri olan inşada bu denli önemli bir aşamaya delinmesinden dolayı tebrik ediyorum. Bu pilot bir projedir. Hem karşılıklı yarara dayalı ve ekonomik çıkar teşkil eden bir projedir. İki ülke arasındaki çok yönlü partnerliğimizi de pekiştiriyor. Bunun temelinde de iyi komşuluk, karşılıklı saygı ve yarar gibi ilkeler bulunuyor.
"Ticaret alanındaki ilişkilerimizi daha da geliştirmeye karar verdik"
Sayın Erdoğan ile az önce yaptığımız görüşmede bu hususları etraflıca ele aldık. Tabii ki barışı nükleer enerji alanındaki iş birliğimizin dışında, ikili ilişkilerimizi tüm yönleriyle kilit konularıyla ele aldık. Sonuç olarak birtakım kritik önem taşıyan anlaşma sağlandı. Ben detayına inmeyeceğim. En önemlisi ekonomi ve ticaret alanındaki ilişkilerimizi daha da geliştirmeye karar verdik.
"Rusya, doğal gaz konusunda teşviklerini esirgemeyecek"
İkili ticaret hacmimizi artıracağız. 2022 senesinde 62 milyar doların üzerine çıktı. Karşılıklı yatırımlarımızı artıracağız. İki ülkenin iş çevrelerine de pazarında daha faal olmayı teşvik edeceğiz. Rusya, Türkiye'nin enerji kaynaklarına olan ihtiyaçlarını karşılamaya devam edecek özellikle doğal gaz konusunda teşviklerini esirgemeyecek.
"Gazımızın üçüncü ülkelere sevk edilmesi konusunda iş birliğimizi güçlendirmeye karar verdik"
Tabii ki doğal gaz çok pahalı bir ürün pazar fiyatı da artacak. Türkiye artık bir nükleer enerjiye sahip bir ülke olacak. Nükleer enerji, dünyanın en ucuz enerjilerinden bir tanesidir. Böyle bir avantaj sağlıyor Türkiye'ye. Ayrıca gazımızın üçüncü ülkelere sevk edilmesi konusunda iş birliğimizi güçlendirmeye karar verdik. Türkiye'de bir gaz merkezi kurulacak. Talebi olan yabancı tüketiciler de doğal gazımızı bu merkezden piyasa fiyatlarından satacağız.
"Rus tarafında ihraç edilen tahıllardan Türk un fabrikaları tarafından üretilecek"
Sayın Cumhurbaşkanı ile ayrıca tarım alanındaki iş birliğimizi pekiştirmek, tarım ürünlerimizin ihracatını karşılıklı olarak artırmak, uluslararası gıda güvenliği konusundaki koordinasyonumuzu artırmaya karar verdik. Sayın Erdoğan'ın fakir ülkelere un sevk etmek gibi bir teklifi var. Bu un Rus tarafında ihraç edilen tahıllardan Türk un fabrikaları tarafından üretilecek.
"Uçak severlerimizin sayısının artırılmasına karar verdik"
Her iki taraf ileride turistlik alışverişlerinin artırılması gerektiğini kaydetti. Bilindiği gibi Türk tatil beldeleri vatandaşlarımız arasında büyük rağbet görüyor. Geçen sene Türkiye2ye 5 milyonun üzerinde Rus vatandaşı geldi. Bunun için olumlu zemin oluşturmak adına biz ikili uçak severlerimizin sayısının artırılmasına karar verdik.
"Türkiye'ye Rus altyapı malzemelerini sevk etmeye hazırız"
Türkiye için üzüldük. Can ve mal kaybı yaşadı. Bunu hep dillendireceğiz. Türkiye hükümetine ne denli zor görevlerin düştüğünü de çok iyi anlıyoruz, cumhurbaşkanına da aynı şekilde. Hem altyapı onarılacak, yaşam tesisleri, sosyal tesisler kurulacak. Bunda da Türk partnerimize gerekli desteği sağlamaya hazırız. Türkiye'ye Rus altyapı malzemelerini sevk etmeye hazırız. İnşaat sektörü Türkiye'de gelişmiş bir sektör."