Erdoğan: Kredi burs miktarını yüksek lisans öğrencileri için 1700 liradan 2500 liraya, doktora öğrencileri için 2550 liradan 3750 liraya çıkartıyoruz

Erdoğan: Kredi burs miktarını yüksek lisans öğrencileri için 1700 liradan 2500 liraya, doktora öğrencileri için 2550 liradan 3750 liraya çıkartıyoruz 2022-12-12 23:28:46 - 2022-12-12 23:28:46    
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Enflasyonu hedeflediğimiz şekilde 2023 sonunda yüzde 20'ler seviyesine düşürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Herkes hesabını 2023'te yüzde 20'ler seviyesinde enflasyona göre yapsın" dedi.

Erdoğan, İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızının 6 yaşında evlendirilmesine ilişkin olarak, "Her şeyden önce 13 yaşında nişan, 14 yaşında evlilik gibi durumu kabul edebilmemiz asla mümkün değildir. Hele hele daha küçük yaşlardaki istismar iddiaları tam bir faciadır. Hadiseyi milletimizin inancı ve o inancın temsilcisi kurumlarla irtibatlandırmak ahlaki olmayan bir çarpıtmadır" açıklamasını yaptı. 

Erdoğan, Düzce'deki depremden etkilenen esnafın Halkbank'tan aldığı Hazine ve Maliye Bakanlığı destekli kredi ödemelerinin 3 ay süreyle ertelendiğini duyurdu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite öğrencilerinin kredi ve burs miktarlarının lisansta bin 250, yüksek lisansta 2 bin 500, doktorada 3 bin 750 liraya yükseltildiğini açıkladı. 

"Cumhuriyetimizin 100'üncü yılının sevincini yaşamak, öyle sadece lafla, sözle, şiirle, şarkıyla olmaz"

Konuşmasına, Kumluca ve Finike'deki sel felaketinde zarar görenlere geçmiş olsun dileyerek başlayan Erdoğan, devletin tüm kurumlarıyla çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

Dünya ile birlikte Türkiye'yi de etkisi altına alan Covid-19 salgını sebebiyle, Milli Mücadele'nin sembolü pek çok hadisenin 100'üncü yıllarını arzu ettikleri coşkuyla değerlendiremediklerini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: 

"Samsun'dan Erzurum'a, Sivas'tan Ankara'ya uzanan Milli Mücadele adımlarının her biri bizim için aynı zamanda geçmişten geleceğe bir muhasebe vesilesidir. Anadolu'daki son devletimiz, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını 2023'te şanına yakışır şekilde kutlayacağız. Tabii Cumhuriyetimizin 100'üncü yılının sevincini yaşamak, öyle sadece lafla, sözle, şiirle, şarkıyla olmaz. Bizim için Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı demek, istiklalimize ve istikbalimize yakışır eser ve hizmetlerle milletimizin karşısına çıkmak demektir. 

Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetleri, sadece Cumhuriyetimizin ikinci asrına hazırlık altyapısı olarak görüyoruz. Asıl büyük atılımlarımızı Türkiye Yüzyılı başlığı altında 2023'ten başlayarak önümüzdeki yıllar içinde gerçekleştireceğiz. Savunma sanayi başta olmak üzere, enerjiden tarıma çok sayıda projemizi, milletimizin ve devletimizin emrine sunma tarihi olarak 2023'ü belirlememizin gerisinde işte böyle bir saik var. Dünyanın siyasi ve ekonomik olarak tarihi bir dönüşümün içine girdiği bir dönemde, Türkiye Yüzyılı Vizyonu çok daha hayati önem kazanmıştır. Tabii bunun için önce kendi içimizde mutlaka hayata geçirmemiz gereken hususlar bulunuyor. Birincisi, Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında vaktimizi ve enerjimizi boşa tüketen, ortak geçmişimize haksızlık mahiyetindeki tartışmaları artık geride bırakmalıyız.

"Sürekli aynı şeyleri yaparak, her seferinde farklı sonuçlar ummak, sağlıklı bir zihnin hayata ve siyasete bakış tarzı olamaz"

Sürekli aynı şeyleri yaparak, her seferinde farklı sonuçlar ummak, sağlıklı bir zihnin hayata ve siyasete bakış tarzı olamaz. Yönetim sistemi tartışmalarından, büyük projelere yaklaşıma kadar sağlıksız bakış açısının örneklerini görmek bizi üzüyor. Yakın tarihte olup bitenlere dair kişisel görüşlerimiz ne olursa olsun, hep birlikte ortak geleceğimize odaklanmalı, vaktimizi ve enerjimizi bu doğrultuda seferber etmeliyiz. Tarihimizi bir kavga, ayrışma, öfke alanı olmaktan çıkartıp, Türkiye Yüzyılı'na heyecanla, kararlılıkla bakabildiğimiz ölçüde bu millete olan sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirebiliriz." 

"Demokrasi, hak ve özgürlük kavramlarını samimiyetle savunan herkesi bu teklifi desteklemeye çağırıyoruz"

Erdoğan, başörtüsüne ilişkin Anayasa değişikliği teklifi ile ilgili olarak, "Demokrasi, hak ve özgürlük kavramlarını samimiyetle savunan herkesi, başörtüsüne ilişkin Anayasa değişikliği teklifini desteklemeye çağırıyoruz. Siyaseti halka dayanarak yapmak yerine küresel vesayet araçlarının ülkemizdeki temsilciliğine soyunmak asırlık Cumhuriyet tecrübesinden nasiplenmemektir" dedi.  

"Sınırlarımızdaki güvenlik hattını tamamlayarak sinsi ve çirkin hesapları bir kez daha bozacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadele konusunda şu açıklamayı yaptı: 

"Ülkemizle ilgili değerlendirmeleri yaparken küresel krizlerin, fırsatların önümüze çıkardığı fotoğrafı ihmal etmiyoruz. Bu süreçte bizimle ciddi bedeller ödememize yol açan sıkıntılarımız oldu. Bu sorun bir dönem sınırlarımıza dayanan, şehirlerimizi tehdit eden terör saldırılarıydı. Kararlılık ve cesaretle uygulamaya koyduğumuz yeni güvenlik stratejisiyle tehditleri kaynağında yok ederek bu sürenin üstesinden önemli ölçüde geldik. Verdiği ağır kayıplara rağmen saldırılarını yeniden artırmaya çalışan terör örgütlerinin, bu saldırılarını yeniden artıran sebepleri biliyoruz. Sınırlarımızdaki güvenlik hattını tamamlayarak sinsi ve çirkin hesapları bir kez daha bozacağız."  

Erdoğan açıklamalarına şöyle devam etti:

"Herkes hesabını 2023'te yüzde 20 enflasyon seviyesine göre yapsın" 

"Küresel sorunların tetiklediği bir diğer sorun; enflasyon ve hayat pahalılığı. Bu sorunun da iç ve dış sebepleri var. Dış sebeplerin istikrara kavuşmasının biraz vakit alacağı anlaşılıyor. İçeride kimi panikten kimi art niyetten kaynaklanan kurdaki ve maliyetteki artışlarla izah edilemeyen fahiş fiyat artışlarına karşı karşıya kaldığımız bir gerçektir. Malı veya hizmeti, akıl ve vicdan sınırlarının ötesinde ekonomik işleyişe zarar verecek şekilde fiyatlandıranlar, kendilerine kaybettirdiklerini unutmamalı. 

Herkes hesabını 2023'te yüzde 20 enflasyon seviyesine göre yapsın. Aksi yönde hareket edenlerle biz hükümet olarak yetkimizi; milletimiz iradesini kullanarak gereken cevabı verecektir. Ülkenize güvenin, ülkenize sahip çıkın, ülkenize destek verin. Kısa vadeli endişe ve kazanç kaygılarınızla ülkenizin geleceğine zarar verecek her türlü tasarruftan uzak durun. Elbette herkes alın terinin karşılığı olarak kazanacaktır. Ülkenin ve milletin kaybettiği ortamda bireylerin kazancı gibi gözüken hesaplar aldatmacadan ibarettir. Çalışanların refah seviyesindeki gerilemeyi telafi gayretimizin, enflasyon maskesi ardına sığınan haramzadelerce akamete uğratılmasına rıza gösteremeyiz." 

"Bir kızımızın erken yaşta evliliği"

Erdoğan, İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızının 6 yaşında evlendirilmesine ilişkin açıklamalarda da bulundu.

"Geçtiğimiz günlerde kamuoyunda haklı şekilde tepkiye yol açan bir kızımızın erken yaşta evliliği ile öncesinde ve sonrasında yaşanan acılar hususundaki görüşlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu ana kadar arkadaşlarım gereken gayretleri gösterdiler, gereken çalışmaları, ilgili bakanlarımız yaptılar. Ama bunları görmezden gelen bir muhalefet söz konusu. Her şeyden önce günümüz şartlarında 13 yaşında nişan, 14 yaşında evlilik gibi bir durumu kabul edebilmemiz asla mümkün değildir. Hele hele daha küçük yaşlardaki istismar iddiaları tam bir faciadır. Mağdur, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza başvurduğu andan itibaren kurumlarımız bu konuyu sahiplenmiştir. İçişleri Bakanlığımız tarafından yürütülen soruşturmanın ardından konu yargıya intikal etmiştir. Bu aşamada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız mağdur için avukat temin etmiş, hukuki süreci yakından takip etmeyi sürdürmüştür. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız, iddiaları tüm boyutlarıyla ve belgeleriyle soruşturarak iddianamesini hazırlamıştır. Davayla ilgili ilk duruşmanın yakında yapılması bekleniyor.

"Bay Kemal, sen bunlardan anlamazsın, senin böyle bir hassasiyetin de yok"

Konu, tüm bu süreçlerin ardından kamuoyunun gündemine gelmiştir. Bir başka ifadeyle mesele medyada yer alana kadar bakanlıklarımızın, kurumlarımızın tamamı süreci titizlikle takip etmiş, gereken her türlü işlemi bihakkın yerine getirmiştir. Geçmişteki ihmaller ve eksikler de soruşturma kapsamında ele alınmış, gereken adımlar atılmıştır. Ülkemizde çocuklara yönelik taciz, tecavüz, reşit yaşa ulaşmadan evlilik gibi hususlardaki hassasiyetimizi biz kimseye sorgulatmayız. Türkiye'de bu konuyla ilgili en önemli hukuki ve fiili reformlar, bizim hükümetlerimiz döneminde hayata geçirilmiştir. Bay Kemal, sen bunlardan anlamazsın, senin böyle bir hassasiyetin de yok. Söyleyeceklerim var, şimdi kendini ona göre ayarla, kendine ona göre de çeki düzen ver.

"Böyle bir hadiseyi milletimizin inancıyla ve o inancın temsilcisi kurumlarla irtibatlandırmak en hafif ifadesiyle ahlaki olmayan bir çarpıtmadır"

Her şeyden önce böyle bir hadiseyi milletimizin inancıyla ve o inancın temsilcisi kurumlarla irtibatlandırmak en hafif ifadesiyle ahlaki olmayan bir çarpıtmadır. Diyanet İşleri Başkanlığımızın en üst düzeyde görüşünü dile getirdiği, yanlışlığını belirttiği, kınamasını yaptığı bu meseleyi hala dinimizle ilişkili hale getirmek ancak art niyet ürünü olabilir. Esasen biz niyet okumasını doğru bulmayan bir anlayışa sahibiz. Benzer başka olaylarda suçun şahsiliği ilkesini önümüze çıkartanların bu hususta yaptıkları genellemeler, bizi mecburen niyetleri sorgulamaya itmektedir. Şayet, niyet mağdurun hakkını savunmaksa biz bunu zaten yapıyoruz, sonuna kadar da yapacağız ama biz bu çevrelerden, mesela PKK'nın, annelerinin kucağından kaçırıp dağa götürdüğü, eline silah verdiği, liderlerinin her türlü istismarına maruz bıraktığı 12-13 yaşındaki kızlarımız için de aynı tepkiyi bekliyoruz.

Bay Kemal; Diyarbakır annelerini kaç kere ziyaret ettin? Kızları, 12-13 yaşında yavruları evlerinden, ellerinden alıp kaçırılan bu gözü yaşlı anneleri acaba kaç kere ziyaret ettin? Mesela yine bir siyasi partinin teşkilatlarında ve belediyelerinde yaşanan onlarca benzer istismar iddiasının üzerine de aynı kararlılıkla gitmesini bekliyoruz. Hadi gidin bakalım, bunu da yap. Mesela, 12-13 yaşındaki kız çocuklarımızın teşhir vitrini haline dönüşen sosyal medya mecralarına, benzer rezilliklerin yuvası durumundaki mekanlara karşı yürüttüğümüz mücadeleye de destek bekliyoruz. Diyarbakır annelerinin evlatlarını örgütün pençesinden kurtarmak için verdikleri mücadeleyi yıllardır göz ardı edenlerin bu konuda sergiledikleri ataklığın sadece insani ve ahlaki ilkelerden kaynaklandığına nasıl inanacağız? Kendilerine yakın gördükleri bir kurumdaki daha rezil istismar olayını örtmek için suçun şahsiliği ilkesinin ardına saklananların, son hadiseyi dindar kesimlerin tamamını rencide etmenin aracı haline getirmeye çalışmaktaki samimiyetine nasıl inanacağız? 

"Sırtınızı parlamentoda dönmek suretiyle siz benim bakanıma ders veremezsiniz"

Adalet Bakanlığımızla, İçişleri Bakanlığımızla, Aile Bakanlığımızla takipçisi olduk ve takipçisiyiz. Bu konuda tepkisini gösteren her vatandaşımızın hassasiyetinin başımızın üzerinde yeri vardır. Öyle sırtınızı parlamentoda dönmek suretiyle siz benim bakanıma ders veremezsiniz. Siz sırtınızı dönmekle aslında başka şeyler yaptığınızın da farkında değilsiniz. Biz PKK'nın istismar ettiği çocuklarımıza, parlamentodaki uzantılarına, kendi bünyelerindeki taciz, tecavüz olaylarına, sosyal medya ve benzeri mecralardaki rezilliklere göz yumanların, bu hadise üzerinden insanlarımızın bir kısmının değerlerine saldırarak onlara linç uygulamaya kalkışmasına rıza göstermiyoruz. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Her türlü haksızlık, hukuksuzluk, vicdansızlık, ahlaksızlık gibi bu konuyu da her seviyede takip etmeyi ve neticelendirmeyi sürdüreceğiz."

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G. babasının kendisini 6 yaşındayken imam nikahıyla “evlendirdiğini”, çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını anlatarak şikâyetçi oldu. 6 yaşındayken 29 yaşındaki bir müritle imam nikâhı kıyılan H.K.G. ifadesinde cinsel istismarın kendisine bir oyun gibi gösterildiğini anlattı.

"Yer altı doğal gaz depolama tesislerinin kapasitesini 10 milyar metreküpe çıkartacağız"

Erdoğan, enerjinin her alanında son 20 yılda çok önemli gelişmeler kaydettiklerini anımsatarak, 2020'de uzun zamandır hasretle beklenen müjdeyi, Fatih sondaj gemisinin Tuna-1 kuyusunda yaptığı keşifle verdiklerini ifade etti. Ardından gelen yeni keşiflerle birlikte bugün 540 milyar metreküplük bir rezerve ulaşıldığını belirten Erdoğan, bölgedeki yeni keşiflerle ilgili gelişmeleri, çalışmalar nihayete erdiğinde kamuoyuyla paylaşmayı sürdüreceklerini söyledi.

"Şu anda bütün dikkatimizi, yerli gazımızı Cumhuriyetimizin 100. yılında milletimizle buluşturmaya hasretmiş durumdayız" ifadesini kullanan Erdoğan, günlük 10 milyon metreküp gaz üretimine başlanacağını ve bunun 40 milyon metreküpe kadar çıkartılacağını bildirdi.

Karadeniz'de Fatih, Yavuz ve Kanuni ile birlikte 51 geminin faaliyet gösterdiğini aktaran Erdoğan, ayrıca karada ve denizde 8 bin kişinin kesintisiz çalıştığını anlattı. Denizin 2 bin 200 metre altına 170 kilometrelik boru yerleştirme işlemini tamamladıklarını dile getiren Erdoğan, ilk keşfini yaptıkları Tuna-1 kuyusundan itibaren 15 arama, tespit ve üretim kuyusunun sondajını bitirdiklerini ifade etti. 

Gazı karada işleyecek Filyos Doğal Gaz İşleme Tesisi'nin yüzde 85'ini tamamladıklarını, Batı Karadeniz Gaz Ölçüm İstasyonu ile gazı ulusal şebekeye bağlayacak 36 kilometrelik boru hattının inşasını bitirdiklerini ve testlere başladıklarını belirten Erdoğan, sadece Karadeniz gazıyla yetinmediklerini, boru hatlarını, gaz depolama tesislerini de geliştirdiklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün 7 uluslararası petrol ve doğal gaz boru hattına, ikisi kara, ikisi deniz 4 LNG tesisine, 2 yer altı doğal gaz depolama tesisine sahip olunduğunu dile getirdi. Yer altı doğal gaz depolama tesislerinin kapasitesinin yaklaşık 6 milyar metreküpe ulaştığını bildiren Erdoğan, "Bunu 10 milyar metreküpe çıkartacağız" açıklamasında bulundu.

"Kredi burs miktarını lisansta 850 liradan bin 250 liraya çıkarıyoruz"

Erdoğan, Türkiye Aile Destek Programı ile üniversite öğrencilerinin kredi ve burs miktarlarına ilişkin olarak şu açıklamalarda bulundu: 

"Türkiye Aile Destek Programı kapsamında, bu ay 3 milyon haneye 3,8 milyar lira nakdi kaynak aktarımı yapacağız. Kasım ve aralık aylarındaki tutarı 20,5 milyar liraya ulaşan sosyal destek ödemeleri yeni yılla birlikte katlanarak artacaktır. Sosyal yardım alan ailelerin devlet okullarında okuyan, dereceye giren ilk ve ortaöğretim öğrencilerine net asgari ücretin yüzde 60'ı kadar destek vereceğiz. Sosyal yardım alan hanelerdeki meslek lisesi mezunları ile lise sonrası meslek edindirme kurslarına gidenlere net asgari ücrete orantılı desteğimiz olacak." 

"Bugünkü son müjdemizi de üniversite öğrencilerimize vermek istiyorum" diyen Erdoğan, "Yükseköğrenim öğrencilerimizin kredi burs miktarını hatırlayın, biz göreve geldiğimizde ne veriyorlardı? 45 liracık. Verdikleri buydu. Bu yıl itibarıyla lisansta 850 lira idi, şimdi bunu 850 liradan 1250 liraya çıkarıyoruz. Yüksek lisansta 1700 liraya, doktorada 2 bin 550 liraya yükseltmiştik. Ayrıca geçtiğimiz temmuz ayında daha önce kredi almış öğrencilerimizin geri ödemelerindeki TEFE, TÜFE oranlı güncellemelerin tamamını silerek sadece ana para ödemesini sağlayan bir düzenlemeye gittik. Böylece 3,3 milyon öğrencimizi 27 milyar liralık bir maddi yükten kurtardık. Bununla kalmadık" ifadelerini kullandı. 

2022-2023 döneminde yurt ücretlerine zam yapmayarak öğrencilerin geçen yılki fiyatlarla barınabilmelerini sağladıklarını vurgulayan Erdoğan, "Yine yurtlarımızda kalan öğrencilerimize verdiğimiz beslenme yardımını da aylık 750 liradan 1800 liraya çıkardık. Hamdolsun bu yıl 850 bin kişiyle yurtlarımızda rekor barınma sayısına ulaştık" ifadelerini kullandı.

Gençlik ve Spor Bakanlığından kredi veya burs alan 1 milyon 424 bin öğrenciye 2023 yılında ödenecek rakamı da açıklayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"2023 yılı kredi burs rakamını lisans öğrencilerinde 850 liradan 1250 liraya, yüksek lisans öğrencileri için 1700 liradan 2 bin 500 liraya, doktora öğrencileri için 2 bin 550 liradan 3 bin 750 liraya çıkartıyoruz. Yeni kredi ve burs rakamlarının tüm öğrencilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum." 

Kabine toplantısı sonrası yapılan açıklamaya MİT Başkanı Hakan Fidan'ın da katılması dikkati çekti. 

recep tayyip erdoğan kredi burs