CHP eski Parti Meclisi üyesi Prof. Dr. Örsan Öymen’e yazısı nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten 4 yıl hapis istemiyle dava açıldı.
2020-08-11 06:40:55 - 2021-09-05 00:13:37
CHP eski Parti Meclisi üyesi Prof. Dr. Örsan Öymen’e yazısı nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten 4 yıl hapis istemiyle dava açıldı.
Konuya ilişkin açıklamada bulunan Örsan Öymen, “Erdoğan bu hamlesiyle, demokrasiye ve Anayasa tarafından güvence altına alınan düşünce, ifade, eleştiri ve basın özgürlüğüne bir darbe daha vurmuştur” dedi.
SAVCILIK TAKİPSİZLİ VERDİ AMA…
CHP Genel Başkan adaylığı için adı kulislerde geçen Prof. Dr. Örsan Öymen, Aydınlık Gazetesi’nde 9 Nisan 2015 tarihinde “Erdoğan’ın Yargılanması” başlıklı yazı kaleme aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Örsan Öymen’in yazısında kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle avukatları aracılığıyla suç duyurusunda bulundu. Savcılığın takipsizlik kararına karşılık itiraz edildi ve Öymen’in 1 yıldan 4 yıla kadar hapis ile cezalandırılması istendi.
Davanın ilk duruşması, 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 4 Şubat 2016 tarihinde yapılacak.
Konuya ilişkin açıklama yapan açıklama yapan Örsan Öymen şunlara dikkat çekti:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise, söz konusu yazıda herhangi bir hakaret unsuru bulunmadığını, yazının eleştiri, düşünce, ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde kaleme alındığını ve iddia edilen suçun işlenmediğini gerekçeleriyle ortaya koymuş, kovuşturmaya yer olmadığına dair takipsizlik kararı vermiştir.
Buna rağmen Erdoğan’ın avukatları bu karara itiraz etmişler, İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği de, itirazın kabulüne, kovuşturmaya yer olmadığına dair takipsizlik kararının kaldırılmasına ve şahsımın yargılanmasına karar vermiştir.
Bu çerçevede ilk duruşmam, 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 4 Şubat 2016 tarihinde gerçekleşecektir. İddianame ve duruşmayla ilgili tebligat geçen hafta tarafıma iletilmiştir.
Erdoğan bu hamlesiyle, demokrasiye ve Anayasa tarafından güvence altına alınan düşünce, ifade, eleştiri ve basın özgürlüğüne bir darbe daha vurmuştur. Kendisine yöneltilen sert eleştiriler ile hakaret arasındaki ayrımı yapamayan Erdoğan, kendisine muhalefet eden yazarları, akademisyenleri ve siyasetçileri susturmak için, hiçbir demokratik ülkede örneği olmayan baskı yöntemleri uygulamaya devam etmektedir.
“BENİ YARGILAMAYA VE HAPİS CEZASIYLA SUSTURMAYA ÇALIŞMAKTADIR”
Bu yasakçı anlayış, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırıdır. Aleyhimdeki söz konusu yargılama kararını veren ve Erdoğan’ın itirazını kabul eden İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun, daha önce de, “Facebook”, “Twitter” ve “You Tube” gibi iletişim kanallarının dondurulması gibi yasakçı kararların altına imza atmıştır. Bu tür hakimlerin bu tür kararları, yargı bağımsızlığına ve demokrasinin temel ilkelerinden birisi olan yasama, yürütme ve yargı arasındaki güçler ayrılığı ilkesine de büyük bir darbe vurmaktadır.
Söz konusu yazımda hiçbir hakaret ve küfür ifadesi yoktur. Yazımda, adaletin yerini bulması için, Erdoğan’ın, hakkındaki iddialar nedeniyle yargılanması gerektiğini vurguladım. Söz konusu iddiaların birer “iddia” olduğunu yazımda özellikle vurguladım. Ayrıca, Erdoğan’ın “suçlu olup olmadığının belli olması için” yargılanması gerektiğini belirttim. Söz konusu iddialar da zaten, bugüne kadar medyada yıllarca yer alan, CHP’liler de dahil olmak üzere, muhalefetteki siyasetçilerin sık sık dile getirdiği iddialardır. Bu iddiaları ilk defa ben bu yazımda gündeme getirmiş değilim.
Kısacası, Erdoğan, kendisinin yargılanması gerektiğini söylediğim için, beni yargılamaya ve hapis cezasıyla susturmaya çalışmaktadır. Bu da demokrasimiz açısından kara bir leke olarak tarihe geçecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Adalet mekanizmasının, en azından bundan sonraki duruşmalarda, Türkiye’yi bu ayıptan kurtaracağına dair umudumu koruduğumu belirtir, aleyhimde bir kararın çıkması durumunda, ulusal ve uluslararası boyutta tüm yasal ve hukuksal yollara başvuracağımı ve adalet için sonuna kadar mücadele edeceğimi bildirir, ilgi ve destekleriniz için sizlere teşekkür ederim.
Oda Tv