Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
'ÇOĞUNDA KORKU VAR'
— BM'nin yapısı konusunda yayımlamış olduğum kitabımı (Küresel Barış Vizyonu) gözden geçirip bütün dünya liderlerine göndereceğim. Daha sonra belki bu liderleri Türkiye'ye davet edebiliriz. Liderler ikili görüşmelerimizde yaklaşımımızın çok yerinde olduğunu kabul ediyor. Ancak bir çoğunda korku var. ‘Amerika, Rusya ve Çin'e karşı mı konuşacağız?' gibi bir ürkme havası hissediyorum.
'ABD MENBİÇ'TE SÖZÜNÜ TUTMADI'
— Amerika Menbiç'te yol haritasına, 90 günlük takvime kesinlikle uymadı. PYD/YPG o bölgeyi terk etmedi. Bölgenin gerçek sahipleri hâlâ oraya yerleşemedi. ABD sözünü tutmadı. Soçi ile ilgili biz Amerika ne der diye düşünmedik. Rusya ile hareket ettik. Şu ana kadar iyi gidiyor. İdlib'de 3.5 milyon insanın bombardımana uğraması halinde fatura çok ağır olurdu. Bize doğru göç dalgasına yol açabilirdi. Hamdolsun işler yoluna girmiş görünüyor. Hatta dün 50-60 bin kişi evine döndü.
'TRUMP 'GÖRÜŞÜRÜZ' DEDİ AMA SİSİ VAR DİYE YEMEĞE GİTMEDİM'
-Sadece muhabbet havasında bir karşılaşma oldu. ‘Görüşürüz' dedi ama ben verdiği akşam yemeğine gitmedim. Malum aile fotoğrafı oluyor bu toplantılarda. Öğle yemeğinde yan yana masalardaydık. Onun masasında Mısır devlet Başkanı Sisi vardı. Bu yüzden zaten o masaya gitmem söz konusu olamazdı. Rusya dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la bol bol Suriye meselesini konuşma fırsatını bulduk.
'YAPTIRIMLAR KONUSUNDA TÜRKİYE'NİN TAVRI NETTİR'
— NATO zirvesinde Trump ‘Hepiniz Rusya'yı besliyorsunuz. Almanya olarak şu kadar para veriyorsunuz' dedi. Bizden bahsetmedi. Bize nezaket gösteriyor. Ben yine de dayanamadım, ‘Sayın Başkan biz doğalgazımızın yüzde 50'sini Rusya'dan alıyoruz. Almazsak vatandaşımız karda kışta üşüyecek' dedim. Ben bu itirazı yapınca Almanya Başbakanı Merkel de çıktı ‘Doğalgazımızın yüzde 38'ini Rusya'dan alıyorum, halkımı üşütemem' dedi. Yaptırımlar konusunda Türkiye'nin eskiden beri tavrı nettir. Stratejik ürünlerde geri adım atamayız.
'BİR BAŞBAKAN'A 'HİÇBİR NATO ÜYESİ KENDİSİNE SİLAH VERMEZSE NE YAPILABİLİR' DEDİM SUSTU KALDI'
— Savunma sanayiinde de benzer tartışmalarla karşılaşıyoruz. Bir ülkenin başbakanı ‘NATO üyesi bir ülke NATO üyesi olmayan bir yerden nasıl olur da silah alır?' dedi. Ona ‘Peki o ülke hiçbir NATO üyesi kendisine silah vermezse ne yapabilir?' karşılığını verdim. Sustu kaldı. Kusura bakmasınlar, gerekiyorsa Rusya'dan da Çin'den de alacağız. Hatta ortak üretime gireceğiz. Hazırlıklarımızı da bu istikamette yapıyoruz.
'TİCARET SAVAŞININ KAZANANI OLMAZ'
-Öte yandan ülkemiz için iki kat artırılan demir-çelik vergileri, yaptırımlar, soruşturmalar ve tabii ki kur hareketleri, ABD yönetiminin ülkemizi hedef alan adımlarından bazıları. Savaşın, bilhassa ticaret savaşlarının kazananı yoktur. Tek taraflı alınan her karar karşılık bulur. Tüm bunlara rağmen, Amerika ile olan siyasi ve ticari ilişkilerimizin geleceğine umutla bakıyoruz. Stratejik ortaklığımız, bu çalkantılı dönemin de üstesinden gelecektir.
'MADURO'YU YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ'
— Devlet Başkanı Maduro'nun programı uygun olursa, bu ziyareti gerçekleştirebiliriz. Maduro'yu yalnız bırakmayacağız.
'ADAY ÇIKARMAMAYI TABANIMA ANLATAMAM'
-Henüz bana bir rapor ulaşmadı. Devlete karşı işlenen suçları devletin af yetkisi vardır. Şahıslara karşı işlenen suçları devletin af yetkisi yoktur. Bu bizim temel ilkemiz. Dönünce konuşur, inceler ona göre kararımızı veririz.
— Sayın Bahçeli ile görüşmeniz ne zaman? Ben Mehmet Özhaseki'yi görevlendirdim. Onlar da Sadir Durmaz'ı görevlendirdi. Oradan çıkacak neticeleri bir araya gelerek değerlendirebiliriz. Ama piyasada konuşulan şeyler falan bunlar siyasette olacak şeyler değil. AK Parti milletvekili sayısı ve oyuyla bir numaralı parti. Son seçimlerde birinci olduğumuz yerde aday çıkarmamayı nasıl anlatırım tabanıma? Seçmen tabanı küserse toparlayamazsınız.
'BAHÇELİ'NİN İSTANBUL HAREKETİ NEZAKET'
— Onu yapılan bir nezaket olarak değerlendiriyorum.