T24’ten Gökçer Tahincioğlu’na konuşan Eymür, yeniden görülmeye başlanan Mehmet Ağar'ın da aralarında olduğu 19 sanığın, 90'lı yıllardaki 18 faili meçhul cinayetle ilgili olarak yargılandığı dava hakkında dikkati çekici bir açıklamada bulundu. Eymür, bu 18 kişinin devlet tarafından para için öldürüldüğünü belirtti. Eymür'e göre cinayetlerden eski Başbakan Tansu Çiller'in de haberi var.
Tahincioğlu’nun söyleşisinin ilgili kısmı şöyle:
18 faili meçhul cinayetle ilgili davada verilen beraat kararı İstinaf Mahkemesi tarafından bozuldu. Ağar ile Susurluk skandalı döneminde Özel Harekât'ta yer alan polisler yeniden yargılanıyor ama yargılama çok da iç açıcı başlamadı. Siz bu cinayetleri anlattınız. Tarık Ümit cinayetini, öldürülmeden önce size verdiği sırları. Listeler verdiniz mahkemeye… O dönemde önemli bir görevdeydiniz. Sizin sözleriniz, delilleriniz etkili olmadı mı?
Sözüm para etmedi. Ben o dönemden itibaren yazdım. Raporladım. Anlattım. Herkes espriyle rica ediyordu. "Bizi de yaz da yükselelim" diye. Ben yazdıkça Mehmet Ağar güçlendi. Ben bunları yazdım, rapor ettim. O kadar enteresan bir şey ki bu… Menfaatler önemli. Şu an ise biraz sıkışık bir döneme girdi diye tahmin ediyorum.
Sizin Ağar'la tanışıklığınız çok eskiye dayanıyor…
Mehmet'le (Ağar) benim aram tanıştığımız zaman iyiydi. O zaman bekârdım. Ankara'ya geldiğinde gelir benim evde kalırdı. Sonra hem ben hem Hiram Bey (Abas) rahmetli, kendisine çok nasihat ettik. Benden küçüktür. "Yanlış yapıyorsun, yanlış insanlarla geziyorsun" dedik. "Başbakan da geziyor" dedi. "O siyasi adam, sen polis müdürüsün" dedik.
Abdullah Çatlı mı kast ettiğiniz?
Onlar da var. Bir sürü başka ilişkileri de vardı. Kaçakçılar, maçakçılar, bilmem neler. Yavaş yavaş uzaklaştık ondan sonra. Baktık ki yollarımız ayrı. Hiram Bey de çok uyardı. Hiram Bey de parayla ilişkisi olmayan biriydi. Kalmadı öyle adamlar artık.
Siz Yeşil adıyla bilinen Mahmut Yıldırım'ı, JİTEM'den uzaklaştırılınca MİT'e aldınız. O da faili meçhul cinayetler davasının sanıklarından… Yaşıyor mu Yeşil?
Zannetmiyorum. Oğlu ile falan konuştum. Herhalde parayı bölüşenlerden biri temizledi onu. Ortadan kaybolduğu zaman. Bayağı aradık o zaman. Arabasını Bahçelievler'de bulduk. Şoförü vardı o da ortadan kayboldu. Yok, onu çok kullanan oldu. Yaşasa bizden kaçacak bir nedeni yoktu.
Cem Ersever'i o mu öldürdü?
Zannedersem o öldürdü. Yok diyordu ama. "Ben yapmadım" dedi. Ama yaptığını da söylerdi genelde. Cem Ersever için yapmadığını söyledi. Ama sanıyorum o öldürdü.
Gerçek bir katil oysa, siz nasıl görüyordunuz?
Yürekli bir oğlandı. Öyle adamlar çok. Mardin'de de Binno diye eski eşkıya elemanımız vardı. Millet korkar mağaralara girmeye, askerler falan, bunları sokardık hep.JİTEM
Bugünden 90'lara baktığınızda bir yandan siz (MİT) operasyon yapıyorsunuz, asker var, polis var. Ama bir de JİTEM var. Hâlâ tam olarak kabullenilmeyen… JİTEM gerçek değil mi?
Gerçek elbette. Evet. Veli Küçük'ü de iyi tanırım. Çok beni hayal kırıklığına uğratan bir insan. Bir kere Perinçek grubundan. O benim için büyük bir eksi. Yanlış işlere giriştiler. JİTEM, şu bu falan filan. Benim ona çok iyiliklerim vardır.
JİTEM sizce yanlış mıydı?
Tabii yani… Meslek hayatımda şunu gördüm ben. En şikâyetçi olduğum kişiler asker kişiler oldu. Ben askerleri çok severim. Asker çocuğuyum. Birliklerinden çıkınca sivil hayatta birdenbire değişiyorlar. Bizdeki askerlerin hepsiyle problemim oldu. Benim yakınımda çalışan Yavuz Ataç, Kaşif Kozinoğlu, Korkut Eken vardı. En sevdiklerimden biri Korkut'tu. Üzüntü vericidir bugünkü durumu. Şimdi 18 kişinin cinayeti nedeniyle yargılanıyorlar. Ne kadar ağır bir şey?
Bu 18 kişiyi devlet mi öldürdü?
Evet işte. Ayhan Çarkın'ın ifadesiyle yapıldı bu dava…
Çarkın öyle diyor ama siz de çok etkinsiniz o dönemde, görevlisiniz? Daha 90'larda bu çete tarafından bu cinayetlerin işlendiğini biliyordunuz anlatımlarınıza göre? Rapor ettiniz mi bunları?
E tabii. Tarık Ümit'ten aldığım listeleri falan verdim hep. Bizde çalışan Kaşif Kozinoğlu (Ergenekon operasyonu sırasında cezaevinde ölen eski MİT mensubu) bu grupla çalışanlardan biriydi mesela. O da içlerindeydi. Yavuz Ataç başkaydı. O Amerikalılarla gizli ilişkiler, Çakıcı'yla ilişkiler içindeydi. Tabii ben bu cinayetleri rapor ettim. O raporları usulüne uygun biçimde verdim.
Mahkemede, "Tarık Ümit cinayetleri anlattığında, kendisinin de cinayet işlediğini söylediğinde, devlet için yaptığını düşündüm" demiştiniz.
Devlet benim gözümde her şeyi yapabilir. Meşrudur. Benim için böyle. Ama işin içinde menfaat varsa… "Bu kadar para ver yoksa seni öldüreceğim." Bu insanlar maalesef böyle öldürüldü.
Sizin kuşkunuz yok anladığım kadarıyla…
Hiç kuşkum yok.
Bu kadar açık kanıtlar var. Çetenin içinden olan Çarkın konuşuyor… Sizin gibi bir isim listeler sunuyor, rapor ettiğinizi söylüyorsunuz, niye dokunulamadı?
Evet, Çarkın, "Onlar yedi, biz aç kaldık" diyor zaten. Bu devlette olan bazı şeyler komedi… Çiller Özel Örgütü'nü biliyor musunuz. Mesela yok öyle bir şey.
Ama dönemin başbakanı Tansu Çiller de isim listesi açıklamadı mı, o listedeki isimler öldürüldü.
O Mehmet Ağar'ın tesiridir. (Tansu) Çiller'in kendi bilgisiyle yaptığını sanmıyorum. Pirüpak olduğunu söylemek istemem, ama Çiller Özel Örgütü tamamen palavra… 700 kişilik grup varmış, bunların hepsi yanlış.
Size Çillerler ulaştı mı, bize istihbarat gelmiyor diye, görüşüyor muydunuz?
Ben Özer Çiller'le görüşüyordum. Sönmez Köksal'ın (dönemin MİT Müsteşarı) bilgisi dahilinde. Sönmez Bey yanına gittiğinde ayakta bekletmiş, Sönmez Bey bayağı bozulmuş. Gitmek istemiyordu. Teşkilatla ilgili bazı şeyler vardı. İmzalar, yazılar. Benden gitmemi istiyordu Sönmez Bey. Ben Özer Bey'le görüşüp onları söylüyordum. O da hanımına söylüyordu. Böyle yaptırıyordum. Benim ilişkim bu. Özel bir talepleri olmadı. Ama onların döneminde MİT'e geri döndüm. Hâlâ Çiller Özel Örgütü diye kitap satıyor Doğu Perinçek. O konuda Sönmez Bey'in de büyük hatası var. Bizim Mikdat Alpay'ın yazdığı bir rapor sanki bunu teyit eder gibi çıktı. Sönmez Bey'in de hatası var, imzalamış bu raporu. Mikdat Alpay, Perinçek'le işbirliği yaptı. Doğru düzgün okumamış Sönmez Bey. Çiller de tazminat kazandı 2 milyon lira o kitaptan. Ama hâlâ satışta… Benim bu Çiller Özel Örgütü'nün başında olduğumu söylediler. Düşünün. Metin Dalman isimli gazeteci Alman medyasına bunu verdi. Mikdat Alpay'ın adamı bir MİT elemanı Dalman. Böyle çalıştılar. Kesinlikle böyle bir yapılanma yok. Benim Çiller Örgütü diye bir örgüt başında olmam, Çatlı ile Ağar ile bu örgütü yönetmem mümkün olabilir mi?