Altaylı yazısında, "Olurdu efendim. Şimdi ne oluyorsa aynısı olurdu. Hatta beteri. Açın arşivlere bakın. Ne rezillikler yaşadı İstanbullular. Her dönemde. 1970’lerde sahil yolu kapandığı için Samatya’dan Galatasaray Lisesi’ne yürümüşlüğüm vardır sınıf arkadaşımla. Zannederim Belediye Başkanı CHP'li Ahmet İsvan’dı. (Rahmetli Yüzde 63,5 oy oranıyla seçilmişti. Fırıncıların tekelini kırmak ve halka ucuz ekmek vermek için Halk Ekmek’i kuran belediye başkanıdır.) Dalan döneminde de durum farklı değildi. Birkaç hafta önce yazdım. Dalan basın toplantısı yapıp “Üç gün karla mücadele edeceğiz diye bir dünya yatırım yapamayız. O üç gün evde oturur karın keyfini çıkarırız ekonomik açıdan doğru olur” demişti. Erdoğan’ın kısa İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde kar felaketi yaşadık mı hatırlamıyorum ama Kadir Topbaş dönemlerinde de doğa canı istediği zaman çok sıkıntı çektirdi." ifadesini kullandı.
Altaylı şu ifadeleri kullandı:
"Öyle ki, AK Partili İstanbul Belediyesi sonunda karla mücadeleyi özelleştirdi. Bir şirkete vermek zorunda kaldı. Yanlış hatırlamıyorsam, Met Gün İnşaat’ın sahibi Metin Güneş aldı ihaleyi. Doğanın işi, uzun süre doğru düzgün kar yağmayınca da bu ihale çok eleştirildi, boşuna para veriliyor diye. Dediğim gibi hep aynı terane. Aniden bastıran yoğun karla mücadele etmek imkansız. Siyasetçiler bunu anlamak istemiyor. Anlamak işlerine gelmiyor. Vatandaş ise her şeyi yönetimlerden bekliyor."