Independent Türkçe'nin France 24'e dayandırdığı haberine göre, kuruluşun internet sitesinde dün "Türk muhalefeti seçimler öncesinde 'her zamankinden daha zayıf' Erdoğan'a karşı birleşiyor" başlıklı haber yayınlandı. Haberde, Millet İttifakı'nın adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu' na ithafen "Türkiye'nin Gandisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a rakip oldu" dendi.
Haberde "Kılıçdaroğlu, ülkedeki ekonomik kriz ve şubatta meydana gelen yıkıcı depremlerin etkisiyle boğuşan Erdoğan'ı üçüncü dönemden mahrum bırakmayı umuyor" ifadeleri kullanılırken, İyiParti Genel Başkanı Meral Akşener'le altılı masadaki diğer partilerin yöneticileri arasındaki anlaşmazlıkların ardından ittifakın "içten çökme" noktasına geldiği ama zorlu bir sürecin sonunda muhalefetin adayını belirleyebildiği aktarıldı.
"CHP liderinin aday gösterilmesi mantıklı bir seçimdi"
Bu sürece dair Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden Türkiye uzmanı Didier Billion'un şu görüşlerine yer verildi: "CHP, ittifaktaki en önemli parti ve koalisyonun kuruluşundan beri Erdoğan'a karşı muhalefeti temsil ediyor. Bu partinin liderinin aday gösterilmesi mantıklı bir seçimdi."
Haberde, Kılıçdaroğlu'nun 2017'de Ankara'dan İstanbul'a düzenlediği "Adalet Yürüyüşü" ve 2019'daki yerel seçimlerde AKP karşısında CHP'nin İstanbul, Ankara ve İzmir gibi önemli şehirlerde yakaladığı başarı da vurgulandı. Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun lider karizmasına sahip olmadığına dair eleştirilere de değinilirken, Billion'un şu yorumları öne çıkarıldı:
"Bazılarının karizma eksikliği olarak gördüğü şey, nihayetinde seçim kampanyasında avantaja dönüşebilir. Kılıçdaroğlu, otoriter ve kavgacı görülen Erdoğan'dan çok farklı bir imaja sahip. Halk bu tür bir normallik istiyor."
"Ortak paydaları başkanlık rejimine son vermek"
Türkiye üzerine çalışmalar yapan bağımsız araştırmacı Aurélien Denizeau'nün de Erdoğan'a ilişkin "Hiç olmadığı kadar zayıf ama hâlâ sağlam bir seçmen tabanına sahip" değerlendirmesi de paylaşıldı. Haberde muhalefetin Erdoğan'ı yerinden etmeye odaklandığı için uzun vadeli bir program hazırlamadığını vurgulayan Denizeau'nün şu yorumları da aktarıldı:
"Ortak paydaları Erdoğan'ı devirmek, başkanlık rejimine son vermek ve parlamenter demokrasiye geri dönmek. Ekonomik ve sosyal konulardaysa seçim sonrasına kadar ayak sürüyorlar ve 'uzlaşma' sözü veriyorlar."
Erdoğan, 18 Haziran'da yapılması gereken seçimlerin 14 Mayıs'a alınmasına yönelik kararı imzaladığını dün duyurmuştu.