Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre, Eylül 2012’de ilk uygulaması başlayan ‘Bireysel başvuru’ sistemi ile her türlü hak ihlali iddiasının AYM’ye taşınması, yüksek mahkemenin iş yükünün artmasına neden oldu. AYM’ye bugüne kadar 430 bin civarında bireysel başvuru yapıldı. Bu başvuruların 320 binden fazlası sonuçlandırıldı. Sonuçlanan başvuruların yüzde 86’sı ise “kabul edilemezlik kararı” verilerek esasa dahi girilmeden reddedildi. Bireysel başvuru için diğer bütün hukuk yollarının tüketilmesi, hukuki yarar, kamu gücü tarafından mağdur edilme gibi şartların yerine getirilmesi gerekiyor. AYM’ye yapılan bireysel başvuruların büyük bölümünü uzun yargılamalarla ilgili hak ihlalleri oluşturuyor. Bu yöndeki şikâyetlerin AYM’ye yapılacak bireysel başvuru öncesinde kurulacak bir ara mekanizma ile ele alınarak, bireysel başvurulardan kaynaklı yargı yükünün hafifletilmesi planlanıyor.
Adalet Bakanlığının hazırlıklarını sürdürdüğü yeni çalışma ile AİHM’de uygulanan ‘Dostane çözüm’ uygulamasının iç hukuk sistemine uyarlanarak, hak ihlalleri konusunda AYM’ye yapılacak bireysel başvuru öncesinde, ara bir mekanizma kurulması hedefleniyor. Bakanlık kaynakları “Bu mekanizma ile yargılama süreci de hızlanacaktır. Pek çok vatandaşımız bireysel başvuru hakkı olup olmadığı değerlendirmesini yapmadan çok sayıda müracaat yapıyor. Her şey AYM’ye gidiyor. Burada ciddi bir sıkıntı var. Dostane çözüm usulü benimsenirse, bu başvuruların büyük bölümü mahkemeye gitmeden çözülecektir. Çok sabit olan konular var. Mesela beraat almış, haksız tutuklu kalmış. Bu sabit bir şey. Bunu AYM’nin incelemesine gerek yok. Somut, sabit bir şey. Tartışmaya açık olmayan, somut olan, net olan konularda AYM’ye gitmektense, AİHM’de olduğu gibi dostane çözüm usulü ile bunların çözülmesine yönelik bir düzenleme üzerinde duruluyor” dedi. AYM Başkanı Zühtü Aslan da, Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulacak bir komisyonun uzun yargılama şikâyetlerini inceleyebileceğini, böylece AYM’nin yükünün hafifleyeceğini açıklamıştı.