İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, katıldığı bir televizyon programında yaptığı '85 milyar dolarlık imar rantı' açıklamasını detaylandırdı.
Cumhuriyet’ten Dilan Ayırkan’a konuşan İmamoğlu, şunları söyledi: “Bir, hediye imar tadilatlarıyla birilerinin cepleri doldurulmuş. İki, İstanbul hepimize ait olan kamu arazilerini kaybetmiş; bu alanlarda kamunun vermesi gereken eğitim, sağlık, kültür gibi hizmetlerden tüm İstanbullular mahrum bırakılmış. Üç, deprem ve diğer afetler için kullanılabilecek alanlar rezidanslara, otellere dönüşmüş. Dört, bunlar da yetmemiş, bu keyfi imar haklarından doğan yapılaşmayı yaşanılır hale getirmek için gerekli fiziki ve sosyal altyapıyı da belediyeler ve kamu kurumları yüklenmiş. Beş, gelişigüzel yoğunluklar ulaşım başta olmak üzere mevcut altyapıyı sıkıntıya sokmuş.”
“Bu tür imar hediyelerini üst üste ve yan yana koyduğumuzda toplamda Beyoğlu ilçemiz büyüklüğünde bir alandan söz ediyorum. Bu imar hediyelerinin mali büyüklüğü ise 85 milyar dolara tekabül ediyor” diyen İmamoğlu, “Bu hesaba Kanal İstanbul ve çevresinde imara açtıkları Yenişehir Projesi, Esenler’de imara açılan askeri alan gibi alanlar dahil değil” ifadelerini kullandı.
Vizyon-2050 strateji belgesi
Öte yandan İmamoğlu, İstanbul Planlama Ajansı'nın (İPA) tanıttığı Vizyon-2050 strateji belgesini anlattı. 2050 vizyonunu daha yeşil, daha adil, daha yaşanılabilir bir İstanbul hayaliyle oluşturduklarını belirten İmamoğlu, hedeflerinin ise 'adil bir kent' oluşturmak olduğunu söyledi. İmamoğlu, “Bugün her beş vatandaşımızdan birinin yoksul olduğu bir İstanbul’u adil bir kente dönüştüreceğiz. İstanbul yaşamın her alanında adil bir kent olmalıdır" diye konuştu.
Toplumsal cinsiyet eşitliği vazgeçilmez önceliklerinden biri olacağını söyleyen İmamoğlu, “2021 yılında İstanbul’da 100 binin üzerinde kadın iş bulma ümidi olmaması nedeni ile işgücüne katılmamış. 2050 yılına geldiğimizde İstanbul’daki işsizlik oranını yüzde 5’in altına indirmek ve kadınların işgücüne katılım oranını yüzde 70’in üzerine çıkarmak vazgeçilmez hedeflerimizdir. Kadınların kentin yönetimine, üretimine ve paylaşımına katılımının önünü açacağız” değerlendirmesini yaptı.
'İstanbul’a dair resmi kurumlarca açıklanan göçmen verileri kentin gerçeğini yansıtmıyor'
“Kontrolsüz, öngörüsüz ve plansız bir şekilde işletilen sınır politikası sebebiyle İstanbul çok büyük bir demografik dönüşümden geçti” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti: “İstanbul’a dair resmi kurumlarca açıklanan göçmen verileri kentin gerçeğini yansıtmıyor. Bu şehirde iki buçuk milyona yakın göçmen yaşadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Tutarlı ve planlı bir göç politikasının uygulanmaması İstanbul’da konut piyasasını da işgücü piyasasını da tersyüz etti. İstanbul, Türkiye’de her statüden yabancıların dörtte birini barındırıyor. Nitelikli bir uyum politikasını hayata geçireceğiz. Kişiselleştirilmiş İstanbul Kart’lar ile İstanbul’daki sağlıklı göçmen verisine ulaşacağız. Burada konaklama hakkı almış kadınların, çocukların, yoksulların insanca yaşaması için elimizden geleni yapıyoruz fakat düzensiz ve kayıtsız göçmenlere dair muhakkak yönetimsel bir karar vermek gerekiyor.”
Konut politikasına da değinen İmamoğlu, “İstanbullular yaşayacak ev bulamazken, plansızca yapılmış kullanılmayan, boş tutulan konut sayısı günden güne çoğalıyor. Öncelikle ‘İstanbul Konut Ofisi’nin kurumsal yapılandırmasını tamamlayarak hızla ilçeler bazında veriye dayalı, gerçek ihtiyaca yönelik bir konut politikasını hayata geçireceğiz” dedi. İmamoğlu, “Çalışmalarımızı yaptık, toplam konut stoku içerisinde sosyal konut ve sosyal kiralık konut oranını yüzde 25’in üzerine çıkaracağız” ifadelerini kullandı.