Saymaz bugünkü yazısına, Tekke ve Zaviyeler Kanunu'na göre hali hazırda tarikat faaliyeti ve şeyhlik iddiasında bulunmak yasakken, İsmailağa Tarikatı'nın Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu'nun cenazesinde, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun huzurunda şeyh ataması yapıldığına dikkati çekerek başladı.
Tarikat içindeki post kavgasını kaleme alan Saymaz şunları kaydetti:
Mahmut Efendi'nin bakımını üstlenen bacanağı Muhammed Keskin'in lideri olduğu, İsmailağa'nın ikinci merkezi sayılan Beykoz Çavuşbaşı'ndaki Marifet Derneği ise Kılıç'ın şeyhliğini tanıdığını henüz açıklamadı. Marifet'çiler suskun. Ustaosmanoğlu'nun eşinin Kılıç'a karşı olduğu ileri sürülüyor.
Post kavgasının Mahmut Efendi'nin cenazesi kaldırıldıktan hemen sonra başladığı vurgulanıyor. Örneğin Kılıç karşıtları, Mahmut Efendi'ye ait 2007 yılındaki bir videoyu dolaşıma soktu. Bu görüntüde Cübbeli Ahmet, hastane yatağındaki Mahmut Efendi'ye, kendisinden sonra kimin şeyh olacağını ima ederek, "Yazıya dökelim" diyor. Mahmut Efendi'nin "Nasip neyse o olur" dediği ve hiç kimseyi tayin etmediği savunuluyor. Sanki bu sözler hasta haldeki Mahmut Efendi'ye söyletiliyor.
Hasan Kılıç, kağıt üzerinde şeyh ilan edilse de gerçekte Mahmut Efendi'nin vekili ve cemaatin ağabeyi olarak görülüyor. İtirazlar cılız. Asıl "Ya Hasan Kılıç'tan sonra" endişesi git gide büyüyor. Akla gelen isim, Ahmet Ustaosmanoğlu. İsmailağa, Kılıç'tan sonraki şeyhini seçerken istişareye başvurmazsa bir 'ihvanın' ifadesiyle söyleyeyim, tarikatta çıngar çıkabilir. Çünkü Mahmut Efendi'nin oğlu Ahmet’i işaret etmediği savunuluyor. Ahmet Ustaosmanoğlu'nun tarikata bağlı vakıf ve derneklerde yönetici olması da eleştiriliyor.