Dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın bir deprem master planı hazırlattığını Türkiye’nin ilk master planlarından bir tanesi olduğunu kaydeden Murathan, "Bir senaryo hazırlanmış bu master planda. Bu master planın temel amacı aslında İzmir’i depreme hazırlamak. O dönemin bilim insanları nasıl bir planlama yapalım diye tartışmış. En aktif fay olarak İzmir’i 1800’lü yıllarda çalışan bir fay İzmir’in o dönemde yaklaşık yarısı yıkılmış. Aktif olarak çalıştığında demişler ki, 'bu fay tekrar aynı büyüklükte deprem üretebilir.' İzmir’de senaryo çalışması yapmışlar ve çok ciddi bir tablo çıkmış ortaya. İzmir’de yaklaşık olarak 1 milyon 400 bin kişinin 1998 ve 99 yılında yapılan çalışmalarda açıkta kalacağı işte yaklaşık en az 5 bin en fazlada 19 bin kişinin hayatını kaybedeceği öngörülmüş. O dönemde bu çalışmalar içerisinde bir takım önermeler getirmişler. Bu önermelerin en başında yapı stokunun elden geçmesi o dönem içerisindeki bütün binaların, konutların, iş yerlerinin depreme dayanıklılık testi yapılmış. Depreme dayanıklı bir yapı envanterenin çıkarılmasını istemişler" şeklinde konuştu.
Şu anda İzmir’in kıyıyla bağlantılı güncel alüvyonlar üzerinde kurulan hemen hemen bütün ilçelerinin risk altında olduğunu söyleyen Murathan, "Özellikle bu üç ilçemiz; Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı Menemen’de aynı şekilde. Denizle bağlantılı olan ve gevşek zeminler diye tanımladığımız bizim alüvyon zeminler üzerinde kurulu olan kentlerde daha risk altında. Daha sağlam kaya üzerine kurulu olan kentler yerleşim yerleri daha az risk taşıyor. Bu risk haritalarının oluşturulması talep edilmiş ve bunların ivedi olarak çıkartılması ve yapı inşaat sisteminin ve haritalar üzerinde kurgulanması tasarlanmış. Temel riskler alt yapı riskleri tanımlanmış alt yapı riskleri enerji hatları, trafo merkezleri, doğal gaz hatlarının özellikle aktif fay hatlarının geçtiği yerlerde ki kesişme noktalarında özel güçlendirme projelerinin yapılması talep edilmiş" dedi.
Alim Murathan şöyle devam etti:
"Bir deprem söz konusu olduğunda ulaşım ve içme suyu master planın kentlerin master planlarının olması gerekiyor. Bunların İzmir deprem master planın uygunlaştırılması talep edilmiş. Bir örnekle açıklayayım. Örneğin; İzmir’in içme suyu ana hattı eğer aktif bir hat üzerinden geçiyorsa, bu kesişme noktaları üzerinde güçlendirme yapıları istenmiş. Daha özel tasarımlarla şimdi aradan geçmiş 20 yıl yakın bir zaman bugüne kadar ne yapılmış diye baktığımızda elimizde hala 1998 yılındaki master plan. Seferihisar ve Balçova ilçeleri dışında yapı envanteri İzmir’den elden geçmemiş. O günden bugüne kadarda çok özel önlemler alınmamış durumda. Biz dolayısıyla; yani meslek odası olarak İzmir’in depreme hazırlıklı olmadığını düşünüyoruz. İzmir deprem master raporunu yani 99’da hazırlanan raporun şu an da revize edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Günün koşullarına uyarlanması gerektiğini ve bu raporun üzerine bir afet planlaması yapılması gerektiğini düşünüyoruz."