Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Size bir sözüm var. Bütün Türkiye'ye bir sözüm var. benim siyasetten özel olarak bir beklentim yok. tek amacım var, bu memlekette herkes huzur içinde yaşasın.
Kimin bir derdi varsa onu çözmek benim boynumun borcudur. Sorunu olan bir Türkiye geleceğe güvenle bakamaz.
Ama 17 yıldır görevini yapmayanlara yeter artık diyeceğiz. 17 yıldır buradasın hangi derdimizi çözdün diyeceğiz.
Hangi partiden olursa olsun bütün vatandaşların oyuna talibim.
Ben Türkiye'nin bütün sorunlarını CHP'si olarak çözmeye kararlıyım. Malum bizlere kumpas kuruyorlar. İsterseniz Çin Seddi'nin getirin yıkıp geçeceğiz. onlar sanıyor ki bir şey söyledik ve CHP hemen geri adım atacak. Neden atalım? Haklıyız.
AK Parti'ye oy veren kardeşlerime de sesleniyorum; bir partiye kumpas kurmak doğru bir şey değildir. dedikodu üzerinde siyaset yapmak da doğru bir şey değildir. Memleketin dünya kadar derdi var, o sorunları çözeceğine CHP ile uğraşıyor. Çünkü önündeki en büyük engeli CHP olarak görüyor.
Güzel bir haber, Haluk Bilginer. hepimizin onuru ve gururu oldu. Sinema ve tiyatromuzun en önemli aktörlerinden biri... Hepimizi gururlandırdı. Şahsiyet dizisiyle aldı bunu. Bu diziyi yapan yapımcıları, tüm kadrosuna yürekten teşekkür ediyoruz. Türkiye'yi uluslararası alanda daha iyi tanıttıkları için.
EYT'liler aramızda... Erdoğan diyor ki 'Seçimi kaybetsek de ben bu ite yokum. İskandinav ülkeleri bu yüzden battı' 70 bin dolar bu ülkelerde ücret. Haberi yok.
Hiç meraklanma sevgili Erdoğan seçimi zaten kaybedeceksin. kaybetmekten söz etmesi de başlı başına olay. Düne kadar bu lafı ağzına almazdı. O da görüyor ki gidecek. Sizin sorununu da çözeceğiz.
Dünyanın her tarafında reform yapılır, emeklilik yaşı uzatılır. Daha yüksek emeklilik aylığı alır. Beyefendinin yaptığı ne, tam tersine.
Çözeceğim, hiç endişe etmeyin. Sizin sorununuzu çözeceğim. Bu taahhüdümü yazın bir yere.
Kadına yönelik şiddete hep beraber karşı çıkmamız gerekir. Kadına yönelik şiddeti asla kabul etmiyoruz. Kadın dediğiniz sıradan bir kişi değildir. Yaşamıyla görgüsüyle, eğitimiyle topluma sınıf atlatan kişidir kadın. Çünkü dilimizi anneden öğreniyoruz. Sevgiyi kadından öğreniriz Yaşamayı da gözyaşını da kadından öğrenidir.z Şiddete uğrayan kadınlar var. Akşam çocuklarımı nasıl doyuracağım diye düşünen kadınlar var. 21. yüzyıl Türkiye'sinden bahsediyoruz. Akşam pazarından yiyecek arayan kadınlar var. kadınlar dünyanın her tarafında saygı duyulan kişlerdir. İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre 15 Kasım itibarıyla 299 kadın şiddet nedeniyle hayatını kaybetti.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre ise 380...
Kadınlarsa yeri geldiğinde pozitif ayrımcılık yapmak evrensel bir kuraldır. Siz eğer kadını öldürürseniz, şiddet uygularsanız buna hepimizin karşı çıkması lazım. Biz bunu yapmak zorundayız.
Kadınlar dün meydanlara çıktı. Taksim Meydanı'na doğru geliyor kadınlar. Plastik mermiler ve biber gazları ile kadınlar dağıtıldı. erdoğan'a soruyorum, yakışıyor mu? Polislere bu talimatı kim verdiyse neden görevden almıyorsun. Ne vardı bu kadınların ellerinde; sadece şiddeti protesto eden pankartlar vardı.
Eğitimle başlayacağız kadına yönelik şiddete de hep birlikte karşı çıkacağız. Kadın, insanlığı yaşatan temel aktördür.
Öğretmenlik mesleği dünyanın her yerinde diğer mesleklere göre farklı bir yerdedir. Çünkü öğretmen kişileri eğitir, onlara dünyayı öğretir. Öğretmen bir toplumun ufkunu açan tek aktördür. Öğretmenlere her zaman saygı duymak zorundayız.
Öğretmenlerle ilgili çok güzel laflar ediyoruz. Ama Türkiye'de öğretmenlerin durumu nedir? Bakalım. Biz neden öğretmenleri sorunları ile boğuşan bir kitle halinde bir yerde tutuyoruz?
Eğitim sistemini bozduğunuz andan itibaren o toplum geriye gider.
Önce aylıklarından başlayalım, bir öğretmen bütün enerjisini çocuğa veriyorsa mükemmeldir. bunu için öğretmeni yaşadığı sorunlardan arındırmamız gerekiyor. bu yüzden öğretmen borcum, taksidim diye düşünmemelidir. Biz Avrupa'da öğretmenlerin aldığı maaşın yüzde 30'lara varan oranda daha az maaş alıyor. Öğretmenlerin maaşı yaşanan enflasyonla da eriyor.
Sadece geçim açısından değil, eşit işe eşit ücret diye evrensel bir kural vardır. Eşit iş yapılıyorsa onu farklı klasmanların içine sokmamamız gerekiyor: Bugün bakıyoruz bir kadrolu öğretmenler var bir de sözleşmeli öğretmenler var. İş güvenleri yok, daha zor koşullarda çalışıyor daha düşük ücret alıyorlar. Bir de ücretli öğretmenler var. Bunlar en garibanları.
Saray iktidarının ülkeyi getirdiği nokta bu.
Bu öğretmenlerden hangisi ven ay başını rahat getiriyorum diyebilir?
Bir de ataması yapılmayan öğretmenler var, sayıları her geçen yıl artıyor. Rehabilitasyon merkezlerinde görev yapan öğretmenler de var. Enflasyonla birlikte bu öğretmenlere verilen ücrette indirim yapıldı.
Bir de KHK'lı öğretmenler var.
CHP size ne vadedecek? Ben 11 madde halinde sıralayayım:
* Konuşamamın başında bütün toplumlar öğretmenleri ayrı bir yerde tutar dedim. 657 sayılı kanından çıkaracağız. Ayrı ve bağımsız bir meslek kolları olacak. Özel bir yasa olacak.
* 3600 ek gösterge verecek olanlar da bizleri.
* Her 24 Kasım'da öğretmenlere birer aylık ikramiye vereceğiz.
* Sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen, kadrolu öğretmen, bunları kaldırıyoruz. Herkesin statüsü aynıdır. eşit işe eşit ücret verilecek.
* Okullarda öğretmen açığı bırakmayacağız.
* Taşımalı eğitime son vereceğiz.
* Öğretmenlere insan onuruna yakışır bir aylık vermek zorundayız. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında aylık almayacak.
* KHK ile atılan öğretmenler var. Beraat edenler, takipsizlik kararı verilenleri derhal görevlerine göndereceğiz.
* Velilerden para alma uygulamasına son vereceğiz. Milli Eğitim'e ayrınlan a-para devlet okullarına harcanacak.
* Birleştirilmiş sınıf uygulamasına derhal son vereceğiz. Okul yoksa okul yapacağız.
* Okul aile birliklerine yasal statü kazandıracağız. okul aile birliği ile okul arasındaki ilişkiyi sağlıklı bir zemine kavuşturacağız.
Bu kadar ayrıntılı bir vaat listesini bu güne kadar öğretmenlerin önüne hiçbir siyasi parti koymamıştır.
Sorunlardan korkmayacağız. Sorunların üzerine yürüyeceğiz.
Toplumun her kesiminin sorunu var. Bunu hepimiz biliyoruz.
Bunlardan çiftçiler. 3 Tarım ve orman Şurası yapılmış. Nerede yapılmış, Saray'da yapılmış.
Erdoğan diyor ki buğday üretiminde ileriye gitmiş. Kılıçdaroğlu buğdayı görse tanımaz diyor. ben buğdayı da çiftçiyi de bilirim.
Kendi toprağına kendi halkına o kadar yabancılaşmış ki toprağa basarken galoş çizme giyiyor.
Sen badem unu ile besleniyorsun. Senin bildiğimiz buğday unu ile yakından uzaktan ilişkin kalmadı.
Kişi başına düşen buğday üretimi düştü. Erdoğan'ın bundan haberi var mı? Yok.
2002'de 93 milyon dekar alanda buğday üretiliyordu 73 milyon dekara düştü.
Erdoğan vatandaşlara doğru bilgi vermiyor.
İşsizlik ciddi bir sorun. İzmir'de bir tesisi açıyoruz. genç bir kadın geldi ağladı ne olursunuz iş, diye. Herkesin gözü önünde ağladı. Böyle bir tabloyu acaba Saray'dakiler biliyor mu. İşsiz bir insanın ruh yapısını acaba biliyorlar mı? İşsiz bir insanın bütün kötülüklere açık olabileceğini biliyorlar mı?
17 yıldır memleketi yönetenler cumhuriyet tarihinin en büyük işsizliğinden sorumludur.
İşsizlere sesleniyorum; eğer yine bu iktidara oy verirsen iki elim iki yakanda olacak. ben senin çocuğunun hakkını hukukunu koruyorum sen gidip ona oy vereceksin!
Önümüz aralık. Asgari ücret belirlenecek. Anayasanın 55. maddesi der ki "ücret emeğin karşılığıdır".
Önümüzdeki süreçte asgari ücret görüşmelerinde en az yüzde 22.58 zam yapmaları ve refahtan da pay vermeleri gerekir. Ben bunu takip edeceğim
İşsizlik felakettir.
TV kanalları CHP'yi günlerdir tartışıyor. Tartıştın da ne oldu CHP kapı gibi duruyor.
İcra dairelerinde 21 milyon dosya var. Aylık geliri 673 liranın altında olan kişi sayısı 8 milyon kişi. Aylık geliri 673 lira olarak kabul ediyorsun madem, bir gün geçir bari. 1000 liranın altında aylık alanlar, SGK internet sitesinde 2019 Eylül'de 1000 liranın altında alanlar 843 bin kişi. Ben mi sen mi milleti kandırıyorsun? Bunlar bizim rakamımız değil.
2019'un 10 ayında saniyede 3 bin 362 lira, 1 dakikada 201 bin 735 lira, 1 saatte 12 milyon 104 bin 144 lira, 1 günde 290 milyon 499 bin 365 lira, 1 ayda 8 milyar 714 milyon 980 bin lira faiz ödeniyor.
Fakir fukaranın parasının nerelere harcandığını bilsinler. Borçlanma Genel Müdürlüğü neden kuruldu? Öyle bir borç aldılar ki artık yönetemiyorlar. 30 gün çalışan asgari ücretli 2 bin 20 lira alıyor, siz saniyede 3 bin 362 lira faiz ödüyorsunuz. Türkiye'yi bu borç batağına kim soktu?
Vatandaş borç batağında. İcra daireleri dosyalarla dolu. Saray'da oturanlara seslenmek istiyorum. 673 TL ile bir gün geçin bakalım. Bin TL'nin altında aylık alanlar... Bu aylığı alan yetim, dul mu var diyordun. SGK'nın internet sitesinde yazıyor. Bin TL'nin altında. Ben mi doğruyu söylüyorum sen mi?
Kendi silah fabrikasını başka bir orduya peşkeş çekenlere vatan haini denir.
Ayrıntılar geliyor...