Bu ceza abartılı görünse bile aslında durum Kenya’nın sayısı giderek azalan yaban popülasyonunu insanların katletmesine son vermek amacıyla yapılan en son girişim olarak kabul ediliyor. Balala durumla ilgili olarak şunları söyledi:
“2013 yılında yürürlüğe giren Yaban Hayatını Koruma Yasası yasaya aykırı hareket edenlere 200 bin dolar para cezası öngörüyor. Ancak bu durum yavru hayvan kaçakçılığını engellemedi, bu yüzden daha sert cezalar geliyor.
Son yıllara kıyasla Kenya’da kaçak avcılık aslında düşüşe geçti. Ülkenin turizm bakanlığına göre bu azalmanın sebebi doğa ve hayvan korumacılık adına yapılan girişimler ve yaban hayatı konusunda yürürlüğe giren yasal yaptırımların artışı.
“Bu önlemler, gergedan avcılığında %85, fil avcılığında %78 azalma sağladı, bu rakamlar 2013’te ve 2012’de tepe noktasını gören kaçak avcılığın 2017’de geldiği noktayı gösteriyor.”
Ancak, Balala’nın belirttiği gibi, yaban hayvanları avcılığı Kenya’da sona ermiş değil. The Independent’ta yer alan bir habere göre “geçen yıl ülkede 34 binlik popülasyonu bulunan fillerden 69 tanesş ve sayısı binin altına inmiş olan gergedanlardan da 9 tanesi öldürüldü.” Buna ek olarak bir kaçak avcı da Kenya’nın Meru Ulusal Parkı’nda iki adet siyah gergedan ve bir adet yavru gergedanı öldürdü.
Save The Rhin adlı organizasyona göre Kenya’da ve diğer bir çok ülkede öldürülen gergedan sayısının bu kadar yüksek olması aslında hayvanların popülasyonlarında artışı hedefleyen bütün çalışmaları da geçersiz hâle getiriyor. Anavatanları Kenya olan gergedanlar ve diğer değerli hayvan türleri halihazırda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya ve yasa dışı avcılık da bu tehlikeyi ciddi boyutlara taşıyor. Bu durum göz önüne alındığında ölüm cezasının çok da abartılı bir ceza olmadığını söyleyebiliriz.
İdam cezasının insanları yok olma tehlikesi altında bulunan türleri öldürmekten alıkoyacağını umuyoruz, böylece Kenya’da yasa dışı avcılık tamamen sona erebilir.