Sputnik'ten Burcu Okutan'ın haberine göre 31 Temmuz'da yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı’ndaki (KPSS) bazı soruların sınavdan önce bir yayınevinin deneme kitaplarında bulunduğu iddiası üzerine Devlet Denetleme Kurulu suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ÖSYM tarafından 31 Temmuz 2022'de gerçekleştirilen 2022 KPSS Genel Kültür-Genel Yetenek Sınavlarına ilişkin 2022 KPSS sorularının çalındığına/sızdırıldığına yönelik çıkan iddialarla ilgili olarak Devlet Denetleme Kurulu tarafından yapılan suç duyurusu üzerine soruşturma başlattı. Bu kapsamda Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Yediiklim Yayınları'na ait Kızılay ve Ostim'deki iki adreste arama gerçekleştirdi.
Görevden alınan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün’ün yerine atanan Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy ise söz konusu sınavın iptal edildiğini ve 6-7 Ağustos 2022 ve 14 Ağustos 2022 tarihlerindeki sınavların ertelendiğini duyurdu. Yediiklim Yayınları'nın avukatı Mustafa Serdar Gözüküçük “Hiç kimseye özel olarak soru verilmemiştir" açıklamasını yaparken, söz konusu yayınevinin sahibi Münir Çelik "20 sorunun noktası, virgülüne kadar ÖSYM soruları ile aynı olduğunun" asılsız olduğunu iddia etti. Sınava girenler yaşadıklarını Sputnik’e anlattı.
‘Ben her sene en çok sınava yaptığım masrafları düşünüyorum, sırf bu yüzden sınava giremeyenler var’
Halihazırda özel bir kurumda öğretmenlik yapan Ebru, sınavın iptal olmasıyla yaşadıklarını “Çalıştığım için çok fazla vaktim yok ancak tabii bir stres yaşanıyor. Ben Keşan’da yaşıyorum ancak sınav Edirne’de, il merkezlerinde oluyor. Akaryakıt fiyatları malum ve kendi aracınla gitmek zorunda kalıyorsun, uzun mesafe olduğu için. Bir gece önce gitsen kalmak için yer ayarlamak zorunda da kalacaksın. Gitmek gelmek 500 lira, üzerine yemeğini yiyorsun ve ben bunu büyük bir masraf olduğunu düşünüyorum. Ben her sene en çok bunu düşünüyorum. Zaten sorular yeterince zor, psikolojik olarak daha da çok çöküyor insan. Atanmakla ilgili zaten çok umudumuz yok, böyle olunca daha da bitiyoruz. Hiç umudumuz kalmıyor. Sırf bu masraflar yüzünden sınava giremeyen arkadaşlarım var” şeklinde anlattı.
‘Ben bunu liseye giriş sınavında da yaşadım, asla güvenmiyorum’
Yapılacak bir sonraki sınava da gireceğini söyleyen Ebru, şu ifadeleri kullandı:
“Bir sonraki sınava da bir umut gireceğim. Bir de sınava verilmiş 345 lira boşuna gitmesin diye. Ama girmek de istemiyorum, gereksiz geliyor artık. Asla güvenmiyorum. Hatta bundan öncekilere de zaten tam olarak güvenmiyordum. Biz bunu geçmişte de yaşadık. Ben liseye giriş sınavında da ‘mod-medyan’ olayını yaşadım. O dönemde de aynı şeyi yaşadım, zaten pek bir güvenim de kalmamıştı. Biraz formaliteden, biraz da aile baskısından giriyorum.”
‘Söz konusu soruların sınava bir ay kala yapılan denemelere yerleştirilmiş olması çok garip’
Ebru “Soruların 1 ay önceden YouTube kanalında çözülmüş olması komik bir olay. Bu soruların son 1 ay yapılacak denemelerin içine yerleştirilmiş olması da garip ayrıca. 3 sene önceki ya da geçen sene hazırlamış oldukları sorular olsa, bir şekilde kabul edilebilir. Ama bir yayınevinin son 1 ay denemesinin içine yerleştirilmiş olması ve ayrıca YouTube kanalında çözülmüş olması, ister istemez ‘çalındı’ konusunda emin olmamızı sağlıyor” diye konuştu.
‘Böyle şeylerin olması çok yıkıcı, onlara güvenemeyeceksek, kime güvenelim’
Sosyal Bilgiler Öğretmenliği mezunu olan Begüm ise zaten atamaların çok az olduğu için başka bir yerde şansını denemek amacıyla bu seneki KPSS’ye girmiş. Begüm “Sınava girdiğimde ‘sorularda bir sıkıntı var’ demiştim. Aynı şeyi arkadaşlarım da fark etmiş. Kesinlikle güven diye bir şey kalmadı. Sadece ben değil, herkes bu şekilde düşünüyor. Arkadaşlarım alan sınavına çalışmayı bıraktılar. Ama sınava mecburen gireceğiz. Sonuç olarak, bu sınavı hazırlayan kurum herkesin hayatını etkiliyor. Böyle şeylerin olması çok yıkıcı. Onlara güvenemeyeceksek, kime güvenelim” dedi.
‘Buradaki torpil biter, mülakattaki başlar, çok tuhaf bir durum ne olacak bilmiyorum’
Artık özel sektörde çalışmak için çabalayacağını söyleyen Begüm sözlerini “O yayınevinin sınavına girenler sosyal medyada paylaştılar soruları. Neredeyse birebir bazıları. Bu durum onlar sayesinde ortaya çıktı. Çok da bir umudum kalmadı zaten. Şimdi denetleniyor, 2 sene sonra tekrar olur. Herkes kendi tarafındaki insanları bir yere gelmesi için çalışıyor. Bu açıdan çok da bir umudum yok. Artık devlete girmek çok zor olduğu için zannediyorum ki özel sektörde çalışmak için uğraşacağım. Kendi arkadaşım atama sıralamasına girdi ama mülakatta elendi. Atamanın tek belirleyicisi KPSS değil. Bu yüzden buradaki torpil biter, mülakattaki başlar. Yarın ne olacağı bile belli değil. Her an her şey değişiyor. Sadece ben değil, eminim ki herkes belirsizlik içerisinde. Sınavdan güzel puan alıyorsun, mülakatta eleniyorsun. Yüksek puan alan bir insan nasıl mülakatta 55 alabilir? Çok tuhaf bir durum, nasıl olacak bilmiyorum. Ama tabii mecburuz, gireceğiz tekrar sınavlara. Torpil olsa da olmasa da, yapacak başka bir şeyimiz yok” şeklinde bitirdi.
‘Aynı sınava tekrar hazırlanıyorum, hayatımı tekrar erteliyorum’
Türkçe ve edebiyat öğretmeni olan ve sınava Diyarbakır’da giren B., “Ben 2017 yılında Edebiyat Öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Edebiyata hazırlanırken aynı zamanda Türkçe Öğretmenliği bölümünü de okudum. Edebiyat için alımlar çok az olduğu için bunu yaptım, bitirdim. Bu sefer de buna hazırlanıyorum. Türkçe’nin de alımları düştü, bu da tedirgin ediyor beni. Milli Eğitim’e girmek için hazırlanıyordum. Sınav iptal edilmemiş olsaydı, önümüzde alan sınavı vardı. Alan sınavından sonra bir işe girip çalışmayı düşünüyordum. Bu iş sürecini ertelemek zorunda kaldım. Aynı sınava tekrar hazırlanıyorum. Hayatımı tekrar erteliyorum” diye konuştu.
‘Ama bu süreçte çalışıyorsun, çalışıyorsun, emeğinin karşılığı yok, ben bundan sonra yapılacak olan sınava güvenmeyeceğim’
Yaşanan bu durumu ve iş bulma konusundaki tedirginliğini de aktaran B., şu ifadeleri kullandı:
“Kaldıramıyorum bazen. Sürekli kendime ‘bugün de bitecek’ diye telkinde bulunuyorum. Bu sefer de yetersizlik duygusu çıkmaya başladı. ‘Sen yapamıyor musun?’ şeklinde. Sadece sınav değil bu duygunun sebebi, iş de bulamıyoruz. İşe girsem yapabilecek miyim diye kendimi de sorgulamaya başladım. Çalışıp emeğinin karşılığını aldığında, bu kadar sorgulamıyorsun. Ama bu süreçte çalışıyorsun, çalışıyorsun, emeğinin karşılığı yok. Ben bundan sonra yapılacak olan sınava güvenmeyeceğim. Daha önce yapılan sınavlara da güvenmiyordum açıkçası.”
‘Sınav ücreti alınmayacak diyorlar, bizim emeğimiz ve diğer kayıplarımız ne olacak’
B., bir dönem özel sektörde çalıştığını söyleyerek “Sorular birebir aynı ama bu sorular nasıl ele geçirildiği hakkında bir bilgim yok açıkçası. Gelecekten umutlu değilim, yaşadıklarımız bana bunu gösteriyor. Daha önce yaşandı, şimdi de yaşandı, yeniden yaşanmayacağı ne malum? Ben bir dönem özel sektörde çalıştım. En basitinden insan olarak özel sektörde değer görmüyorsunuz. Bunu yaşadıktan sonra özel bir okulda çalışmak istemedim. Devlete yönelmemin sebebi de bu. Tazminat davası açma şansımız var mı bilmiyorum ama bugün arkadaşlarımla konuşurken ‘sınav iptal oldu, bize bir tazminat vermeleri gerekiyor’ dedim. Sorun sınav ücretinde değil, bu kadar yıprandık, psikolojimiz bozuldu, hayatımızı erteliyoruz. Bunun için zaten tazminat verilmesi gerekiyor, bizim dava açmamıza gerek kalmadan onları vermesi lazım. Sınav ücreti alınmayacak diyorlar, bizim emeğimiz ve diğer kayıplarımız ne olacak” ifadelerini kullandı.