İzmir programı kapsamında Tire'de temaslarda bulunan İnce, ilçedeki bir otelde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin su sorunu yaşadığını, bunun yeteri kadar önemsenmediğini söyledi. "Tire'de, Ödemiş'te çiftçiler 250 metreden su çıkardıklarını söylüyorlar. 10 yıl sonra bu 500 metre mi olur 1000 metre mi olur bilmem" diyen İnce, parti olarak su sorununun çözümü için proje hazırladıklarını, bütün tarlaların başına vanayı getirecek 13,5 milyar dolarlık projeyi 3 yılda tamamlamayı öngördüklerini ifade etti.
Hayat pahalılığı sorununun marketleri suçlayarak veya marketçilere mektup yazarak çözülemeyeceğini, çiftçiye döviz üzerinden alım garantisi vererek üretimin hızla artırılmasının gerekli olduğunu dile getiren İnce, şöyle konuştu:
"Bereketli toprakların fakir çocukları oluruz"
"İthalata değil çiftçiye destek olunmalıdır. Marketlerle uğraşmayı bırakın, yüzünüzü tarlaya, meraya, seraya, çiftçiye dönün. Devlet Planlama Teşkilatını yeniden kurun. Afrika'dan arazi kiralamaktan vazgeçin, Türk topraklarının değerini bilin. Tarımda çalışan kadınların sigortalarını devlet ödesin. Bütün bunları yaparsak tarımda bir nebze nefes alırız. Yoksa biz bereketli toprakların fakir çocukları oluruz. Ucuz domates, peynir, et yemek istiyorsak biz bu konuda 100 maddelik rapor hazırladık. Tarım ve hayvancılık nasıl kalkındırılır diye bunu bütün siyasi partilerle paylaştık, alın siz de kullanın."
Parti binasının açılışında yaptığı konuşmada da muhalefetin başarısızlığı nedeniyle iktidarın 20 yıldır değişmediğini, Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde de CHP'den destek göremediğini ifade eden İnce, şöyle konuştu:
"Benim CHP ile hiçbir sorunum yok"
"Üyeleri bahsetmiyorum. Benim CHP ile hiçbir sorunum yok. CHP'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk benim başöğretmenim. Benim CHP'yi yönetenlerle sorunum var. Onun için ayrıldım. 'Atatürk diyemem' diyenler orada, 'Dersim katliamcısı' diyenler orada, 'hiçbir hizmeti yok sadece Anıtkabir yaptı' diyenler orada. FETÖ'cüler orada. Ben gittim, ben CHP'nin harbi evladıydım, has evladıydım onun için gittim. İşgal altındaydı, ben de terk ettim. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul'u terk ettiğinde İstanbul işgal altındaydı. İşgalden kurtarmak için İstanbul'u terk etti."