Narin Güran cinayeti davası; Baran Güran ve aile üyeleri arasında tartışma çıktı, baba Arif Güran fenalaşarak hastaneye kaldırıldı

Narin Güran cinayeti davası; Baran Güran ve aile üyeleri arasında tartışma çıktı, baba Arif Güran fenalaşarak hastaneye kaldırıldı 2024-11-08 14:19:34 - 2024-11-08 14:19:34    
Narin Güran cinayeti davasının ikinci gününde duruşma devam ediyor. Dünkü gergin duruşmada hakim karşısına çıkan 4 sanığın ardından bugün tanıkların ifadeleri alınıyor.

Mahkemede tanık olarak ifade veren Baran Güran ve diğer aile üyeleri arasında sert tartışmalar yaşanırken, baba Arif Güran fenalaştı ve mahkeme salonundan çıkarıldıktan sonra hastaneye kaldırıldı.

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cinayet davası dün Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.

Duruşmanın ilk gününde, cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde adliyeye getirilen sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'in cesedini taşıyan Nevzat Bahtiyar ifade verdi. Nevzat Bahtiyar, mahkemede verdiği ifadede, amca Salim Güran'ın kendisine, "Yüksel ile cinsel ilişkiye girerken Narin gördü, bu yüzden öldürdüm" dediğini söyledi. Bahtiyar, "Büyük ihtimal boğarak öldürdüler. Cesedi ahırdaki torbaya ben koydum. Amcası benden Narin'in cesedini parçalamamı istedi. Vicdanım el vermedi" ifadelerini kullandı.

Duruşma başladı

Mahkeme heyeti, sanıklar, tanıklar, avukatlar ve izleyicilerin yerini almasıyla, Narin Güran cinayeti davasının ikinci gün duruşması başladı.

Ağabey Baran Güran ve aile üyeleri arasında tartışma

Mahkeme salonunda tanık olarak ifade veren ağabey Baran Güran ile aile üyeleri arasında tartışmalar yaşandı.

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davada, mahkeme başkanı Baran Güran'a annesi, amcası ve kardeşinin sanık olduğunu hatırlatarak tanıklık yapmama hakkı bulunduğunu belirtti. Baran Güran ise tanıklık yapmayı kabul etti.

"Narin'in kaybolduğunu öğrenince eve döndüm"

Baran Güran ifadesinde, Erzurum'da çalıştığı sırada kardeşi Muhammet'in kendisini arayarak Narin'in kaybolduğunu söylediğini aktardı. Bunun üzerine hemen eve döndüğünü ve cami önünde toplanan kalabalıkla birlikte 112'yi aradıklarını ifade etti.

Mahkeme başkanının, amcasının evinde gizli bir toplantı yapıldığı ve kamera kurulduğu iddialarını sorması üzerine Baran Güran, "Gizli toplantı evde mi olur? Bakan geliyordu, evi boşaltın diyorlardı. Gizli toplantı olsa köyde olmazdı" şeklinde cevap verdi.

Kadınlar arasındaki kavga ve kadınların susturulduğu iddialarıyla ilgili sorulara ise Baran Güran, "Ben orada değildim" ve "Herkes gergindi, o gerginlikle söylenmiştir" yanıtlarını verdi.

"Kaçırılmış olabileceğini düşündük"

Mahkeme başkanının, Narin'in kaçırıldığı veya öldürüldüğü yönünde bir şey duyup duymadığı sorusu üzerine Baran Güran, olay günü bir arabanın geldiğinin söylendiğini ve bu nedenle Narin'in kaçırılmış olabileceğini düşündüklerini belirtti. Ayrıca, bir şıha giderek durumu sorduklarını ve kendilerine "Ölse ben bilirdim, kaçırılmış" dediğini aktardı.

Duruşmada gerginlik tırmandı

Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren'in soruları sırasında tansiyon yükseldi. Gazeteci Emrullah Erdinç'in aktardığına göre, Eren'in, "Biz sorgu yaparken sen dışarıdaydın. Salim Güran 'Sen neyin peşindesin?' dedi" şeklindeki ifadesine karşılık Baran Güran, "Ben de sizin peşinde olduğunuz şeyin peşindeyim" dedi.

Bu esnada baba Arif Güran Kürtçe bağırmaya başladı. Baran Güran babasını sakinleştirmeye çalışırken, Arif Güran "Kızım katledilmiş, sen ne diyorsun?" dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanın talebiyle duruşma salonundan çıkarıldı.

Arif Güran hastaneye kaldırıldı

Duruşmada yaşanan gerginliklerin ardından fenalaşan ve mahkeme salonundan çıkarılan Narin'in babası Arif Güran, ambulansla tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldı.

Duruşmayı izleyen Güran ailesi üyeleri de Nahit Eren'e tepki göstererek "Onu istemiyoruz" dedi. Sanık avukatları ise "Böyle yargılama yapılamaz" diyerek itirazda bulundu.

Mahkeme başkanı müdahale etti

Yaşanan gerginlik üzerine mahkeme başkanı, aile üyelerini sakinleştirmek için yanlarına gitti ve duruşmanın düzenini sağlamak amacıyla avukatlara uyarılarda bulundu. Başkan, soruların doğrudan sorulmasını, aksi takdirde müdahale edeceğini belirtti.

Baran Güran'dan Nahit Eren'e tepki: Nereye çekiyorsun?

Yaşanan gerginliklerin ardından devam eden duruşmada, Nahit Eren, özür dileyerek başladığı sorularında, "Sana 'Narin nereye defnedilecek, farklı bir yere defnedelim' dedim. Sen bana ne dedin?" diye sordu. Baran Güran ise "Ne olursa olsun kendi köyüne gömülsün ama..." şeklinde yanıt verdi. Eren, "Ben sana hatırlatayım; 'Bu konuda benim ve babamın dışında kimsenin söz hakkı yoktur' demedin mi?" diye sorduğunda, Baran "Demedin mi?" sorusunu doğruladı ve "Nereye çekiyorsun beni?" diyerek tepki gösterdi.

Mahkeme başkanı itirazları haklı buldu

Baran Güran, 7 saat adli tıpta beklettiklerini belirterek, yaralı bir ağabey olarak babasının karar vermesini istediğini söyledi. Nahit Eren, "Kim öldürdüyse ceza alsın dedin. Ailem de olsa Nevzat da olsa ceza alsın dedin. Sen de bana bunun için vekalet verdin." dedi. Bu noktada sanık avukatları, vekalet ilişkisinin gizli olduğunu belirterek itiraz etti ve mahkeme başkanı da bu itirazı haklı bularak Baran'ın cevap vermemesini sağladı.

Kamera görüntüleri ve aile ilişkileri

Avukat, cezaevindeki kardeşi Enes ile yapılan kamera görüntülerini sordu. Baran Güran, görüntülerin nasıl yayıldığını bilmediğini belirterek, "Kardeşime dik dur dedim, moral vermek için. Cezaevinde olduğu için sahipsiz mi bırakalım?" dedi.

Bakanlık avukatı da sorguladı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da Baran'a sorular yöneltti:

Avukat: "Sence ne oldu?"

Baran: "Biz kardeşimin kaçırıldığını düşündük."

Avukat: "19 gün kardeşin aranıyor. Aileniz yanlış yönlendiriyor, ne diyorsunuz?"

Baran: "Benim ailem karakol görmemiştir, o yüzden yanlış ifade vermiş olabilirler."

Avukat: "Enes madde kullanıyor mu, şiddet uygular mı?"

Baran: "Kesinlikle öyle bir şey yok."

Avukat: "Kolunu ısırdı."

Baran: "Ben de kolumu duvara vurdum, bundan haberiniz var mı? Normal bir durum bu."

Avukat: "Nevzat ile ilgili siz ne düşünüyorsunuz? Mesela ailenle dost mu?"

Baran: "Uzun zamandır konuşmuyoruz, onu biliyorduk."

Sanık avukatlarının sorgusu

Sanık avukatları da Baran Güran'a sorular sordu:

Avukat: "Nevzat, Narin dışında başka çocuğa para verdi mi?"

Baran: "Vermemiş. Yaşıt çocuklara sorduk, sadece Narin'e para vermiş."

Avukat: "Sence Nevzat, babanla tartışması sonucu bu cinayeti işlemiş olabilir mi?"

Baran: "Olabilir. Nevzat çok soğukkanlı, 50 cinayet işlemiş gibi."

Mahkeme başkanı, Baran'a "Nevzat para verdi dedin. Neden şüphelenmedin o sırada?" diye sorduğunda, Baran "Normal olabilir." yanıtını verdi. Başkan, "Sen 'soğukkanlı, cinayet işlemiş gibi' dediğin için söylüyorum." dediğinde ise Baran, "İnsan ilk kez cinayet işlemişse korkar ama o babamın yanına geldi, o derece soğukkanlıydı." şeklinde konuştu.

Aile içi ilişki iddiaları

Salim Güran'ın avukatı da Baran'a sorular yöneltti:

Avukat: "Ali Rıza Güran, Bahtiyar ailesine para teklif etti mi?"

Baran: "Asla, asla."

Avukat: "Salim Güran nasıldı?"

Baran: "Amcam sürekli jandarmanın yanında arama yapıyordu."

Avukat: "Salim Güran yeğenlerini döver mi?"

Baran: "Asla, hiç dövmez."

Avukat: "Amcan ile annen arasında ilişki olduğu iddia ediliyor. Enes görse ne yapardı?"

Baran: "Kafasına sıkardı."

Baran Güran'ın sorgusu bu ifadelerin ardından tamamlandı.

Osman Güran tanık kürsüsünde

Narin'in amcasının oğlu Osman Güran tanık olarak ifade verdi. Mahkeme Başkanı, Osman'a Narin'in kaybolduğu günü nasıl öğrendiğini sordu. Osman, "Ben fabrikada çalışıyordum, Narin kaybolduğu söylendi. Merkezde oturuyorum, olay yerine gittiğimde kardeşim Enes'i gördüm," yanıtını verdi.

Bulunan terlik üzerine sorular

Ertesi gün yapılan aramalarda Narin'in bir terliği bulundu. Osman, terliğin kardeşi Muhammet tarafından köy yolunun üstünde bulunup arabaya alındığını ve kendisinin de Baran'a fotoğrafını gönderdiğini anlattı. Mahkeme Başkanı, terliğin bulunup haber verilmemesinin ilginç olduğunu belirtti. Osman, "Bilmiyorum, öyle dedi. Muhammet buldu deyince oraya gittik," dedi.

Savcının sorgulaması ve kötü muamele iddiaları

Savcı, Osman'ın 6 kez geçtiği yolda terliği görmemesini sorguladı. Osman, "Görmedim. Muhammet öyle bulmuş," diyerek cevap verdi. Ayrıca, annesinin kadınlar arasında yaşanan kavgada Yüksel'i suçladığı bilgisine Osman, "Bilmiyorum," diye yanıt verdi. Sanık avukatlar tarafından, kolluk kuvvetlerinden kötü muamele görüp görmediği sorulan Osman, "Düz duvara tutup zor kullanma ve tırnakların çekilmesi gibi muamele gördük," ifadesini kullandı.

Hakimin, şikayetçi olmama nedenini sorduğunda, Osman "Biz Narin'in katilinin bulunmasını istiyorduk," şeklinde cevapladı.

Soruların ardından Osman Güran'ın ifadesi sona erdi.

Narin'in kuzeni tutuklu sanık Muhammet Kaya: Arama çalışmalarına ailecek katıldık

Tutuklu sanıklardan Muhammet Kaya tanık olarak ifade verdi. Muhammet Kaya, olay günü sabah saatlerinde davetiye dağıttığını ve akşam saat 8'de Devran Güran'ın Narin'in kaybolduğunu haber verdiğini belirtti. Ardından ailecek arama çalışmalarına katıldıklarını aktardı.

Terlik bulunması olayı

Duruşmada, Narin'in terliğinin bulunması meselesi detaylıca ele alındı. Muhammet Kaya, süt almaya gittiği sırada terliği gördüğünü, ancak es geçtiğini; dönüşte terliği tekrar gördüğünde almayı düşündüğünü ifade etti. Hakim, "Oradan yüzlerce kişi geçti, kimse görmedi de sen nasıl gördün? Acaba sana başka biri söylemiş olabilir mi?" diye sordu. Muhammet, terliği aldıktan sonra eve geçtiğini, daha sonra birlikte bindikleri araçta Osman'ın terliği fark ettiğini ve Baran'a fotoğrafını atmaları gerektiğini belirttiğini aktardı.

Hakimden Kaya'ya: Terliği neden herkese göstermedin?

Hakim, terliği unutmanın ilginç olduğunu belirterek, "Belki o yüzden tutuklusun. Neden herkese göstermedin?" diye sordu. Muhammet, olayın panikle unutulduğunu, Yüksel'in terliği gösterdiğinde kendisinin de "Olabilir" dediğini ancak sonradan terliğin numarasının farklı olduğunu fark ettiklerini söyledi.

Darp iddiaları ve savcının soruları

Savcı, Salim Güran'ın Muhammet'i bilmediği biriyle 22'sinde bir yere gönderdiğini sordu. Muhammet, nereye gönderildiğini bilmediğini, belki amcasının istihbarattan biriyle göndermiş olabileceğini belirtti. Muhammet Kaya ayrıca, gözaltında olduğu sırada 9 saat boyunca darbedildiğini, jandarmanın kendisine "katil" dediğini iddia etti.

Yenge Maşallah Güran kürsüde

Tutuklu sanıklardan Maşallah Güran tanık olarak ifade verdi. Duruşmada, Mahkeme Başkanı tarafından Narin’in kaybolma günüyle ilgili detaylı sorular soruldu.

Evin konumu ve olay günü yaşananlar

Maşallah Güran, kendilerinin köyde, tepenin altında oturduklarını, ancak Arif Güran’ın evini göremediklerini ifade etti. Olay günü Narin’in kaybolduğu haberini aldıklarında, Yüksel Güran’ın önce kendilerine geldiğini ve Narin’i sorduğunu belirtti.

"Herhangi bir şey görmedim ve duymadım"

Hakim, o gün evde veya çevresinde herhangi bir hareketlilik olup olmadığını sorduğunda, Maşallah Güran herhangi bir şey görmediğini veya duymadığını ifade etti. Ayrıca, Narin’in kaybolduğu gün kadınlar arasında çıkan kavganın sebebi olarak, Hülya komutanın Yüksel'e başsağlığı dilemesi ve Yüksel’in “Bana söz vermiştin hani benim Narin’im” demesi olduğunu aktardı.

Yanlış zaman bilgisi ve diğer iddialar

Hakim, Maşallah Güran’a, Narin’in saatini yanlış söylemiş olabileceğini öne sürdü. Maşallah, Mina’nın 17:40'ta geldiğini ve onu Narin sandığını, sürekli Narin’i düşündüğünü söyledi. Ayrıca, o gün Salim Güran’ın eve gelip, amcası Hüseyin Güran’ın elini öptüğünü ifade etti.

Suçlamalar ve müdafaa

Hakim, Salim, Yüksel ve Enes Güran'ın Narin’i öldürmüş olabileceği ihtimalini sorduğunda, Maşallah Güran, onların Narin’e bir fiske bile vurmayacaklarını belirtti. Duruşma sırasında, Enes Güran yengesine, Narin kaybolduğunda arama sırasında tepede kendisini görüp görmediğini sordu, Maşallah Güran ise görmediğini ifade etti.

Duruşma salonundaki gergin anlar

Salim Güran’ın sesini yükselterek “Bize iftira atanların Allah belasını versin” demesi üzerine, Maşallah Güran “bin kere bin kere” diyerek destek verdi. Bu ifadeler salon içinde gergin anların yaşanmasına neden oldu.

Sanık avukatının sorgusu

Avukat, Maşallah Güran'a şu soruları yöneltti:

Avukat: "Arif ile Nevzat arasında bir araç yüzünden gerilim olmuş. Daha sonra Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar, 'Hakkımı helal etmiyorum, parayı verdik zor durumda kaldık' demiş. Bu konuda bilginiz var mı?"

Maşallah Güran: "Benim evimde böyle bir şey olmadı."

Avukat, Narin’in kaybolmasının ardından Gazal Bahtiyar'ın "Biz buralardan gideceğiz" dediğini iddia etti. Maşallah Güran ise bu iddiayı reddederek, böyle bir şey duymadığını belirtti.

Rüya ve yangın iddiası

Maşallah Güran ifadesine devam ederek şunları söyledi:

"Yangın çıkmadan önceki gün Yüksel'in evindeydik. Yüksel ağladı, ona sigara verdim. 'Rüya gördüm, köy yanıyordu' dedi. Ertesi gün köy yandı. Böyle bir şey olabilir mi?"

Bu noktada Mahkeme Başkanı araya girerek, "Olur, olur, rüyalar âlemi diye bir şey var" dedi.

Tanıkların dinlenmesine devam ediliyor

Duruşmada şimdiye kadar 26 tanıktan 5'i dinlendi. Kalan 21 tanık arasında Narin'in arkadaşları ve yaşıtları olan çocuklar da bulunuyor. Tanık çocuklar, SEGBİS sistemi üzerinden uzaktan bağlantıyla duruşmaya katılıyorlar.

Eren Güran'ın ifadesinin alınması iptal edildi

Mahkeme, Narin'in 6 yaşındaki kardeşi Eren Güran'ın ifadesinin alınmasını iptal etti. Duruşma sırasında pedagog eşliğinde dinlenen çocuk tanık M.E.G.'ye sorular yöneltilirken, küçük Eren'in ağlayıp bağırması üzerine mahkeme başkanı, "Eren'i dışarı alın" talimatını verdi. Sanık avukatlarının hassasiyet talebi üzerine mahkeme başkanı, iki çocuğun da ifadesinin alınmamasına karar verdi.

Mahkeme başkanından bakanlık avukatına sert tepki

Bu karara Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı itiraz ederek, "Çocuğun dinlenmesi gerekiyor" dedi. Mahkeme başkanı ise ses tonunu yükselterek, "Size bunu izah etmekten utanıyorum" ifadesini kullandı. Yaşanan gerginliğin ardından Narin'in ağabeyi Baran Güran duruşma salonuna geri çağrıldı ve mahkeme başkanı, "Baran, kardeşlerinin yanına git" diyerek ortamın sakinleşmesini sağladı.

Narin'in anneannesinin ifadesi alındı 

Mahkeme Başkanı, kürsüden inerek Narin’in anneannesinin yanına geldi. Yanlarında tercümanlık yapan Jandarma personeli eşliğinde ifadesini aldı. Mahkeme Başkanı kadınlar arasındaki kavgayı sordu, anneanne de 'Ben şahit olmadım' dedi. Zaten çok yaşlı olan kadını daha fazla yormadan ifadeyi bitirdi. Tanık koltuğunda Salim Güran'ın eşi oturuyor.

Melek Güran soruları yanıtladı 

Salim Güran’ın eşi Melek Güran soruları cevapladı.

Melek Güran: Eşim geldi, 'Açım' dedi, bir şeyler hazırladım. Kızların yanına gittim, kızlarım da kıyafetlerini giymişlerdi. Babalarına gösterdiler, babaları 'Çok güzel olmuş' dedi.

Hakim: Eşiniz ne yedi?

Melek Güran: Kahvaltılık hazırlamıştım.

Hakim: Kaç gibi çıktı?

Melek Güran: Hatırlamıyorum.

Hakim: Evinize başka biri geldi mi?

Melek Güran: Hayır.

Hakim: Enes geldi mi?

Melek Güran: Hayır.

Hakim: Siz dışarı çıktınız mı?

Melek Güran: Çıkmadım.

Hakim: Kızlarınız çıktı mı?

Melek Güran: Hayır, onlar da evdeydi.

Hakim: Peki, bu olaylardan sonra eşinizin hareketlerinden şüphelendiniz mi?

Melek Güran: Hayır, kesinlikle şüphelenmiyorum.

Hakim: Eşinizin bazı yönlendirmeleri oldu mu?

Melek Güran: Nasıl?

Hakim: Eşiniz jandarmayı yönlendirmiş Narin bulunamasın diye, iddia bu. Yaşandı mı böyle bir şey? 

Melek Güran: Hayır.

 "Eşim beni aldatmaz"

Diyarbakır Baro avukatı, Melek Güran'a sordu:

Avukat: Eşiniz, sizi aldattığını bu salonda ikrar etti. Haberiniz var mı?

Melek Güran: Eşim beni aldatmaz.

Mahkeme Başkanı: Tanığın haklarına saygı duyalım.

Avukat: Kocanız size altın hediye alır mıydı?

Melek Güran: Hayır.

Avukat: Size 600 bin liralık altın almadı mı?

Melek Güran: Hayır.

Sanık avukatlarından biri mikrofonu aldı ve "Burada sistematik bir işkenceden bahsediyoruz. Hepsi korkuyor." dedi Melek Güran’ın da ifadesi tamamlandı. Şimdi, kuzen Birsen Güran dinlenecek.

Devam edecek...

CHP'li Tanrıkulu: Soruşturma makamları, şüphelilerin delilleri karartmasına, ortadan kaldırmasına izin verdi

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Narin Güran cinayeti davasında, ikinci gün duruşması başlamadan önce Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. Tanrıkulu, "Bir gözlemci olarak ilk gün oraya gittiğimde, bu ölüm olayının köy içerisinde gerçekleştiği konusunda bir kanaate varmıştım. Ama bu konularda çok daha tecrübeli olan soruşturma makamları, bunu düşünmeden soruşturmayı ilerlettiler. Dolayısıyla şüphelilerin delilleri karartmasına, ortadan kaldırmasına izin verdiler. Soruşturma aşamasında dijital delillere el konulmadı, diğer arama faaliyetlerine el konulmadı ve sanıkların organize olması sağlandı. Şimdi onun güçlüklerini yaşıyoruz" dedi.

Duruşma başlamadan önce Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yapan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, şunları söyledi:

"Bu canice ölümün nedeni konusunda yeni bir bilgi yok. Bu canice ölüm konusunda kolluk makamlarının soruşturma aşamasında ortaya koyduğu tutumun nasıl yanlış olduğu duruşma aşamasında da bir kez daha ortaya çıktı. Soruşturma aşamasında birçok eksiğe dikkat çekmiştik. Bir gözlemci olarak ilk gün oraya gittiğimde, bu ölüm olayının köy içerisinde gerçekleştiği konusunda bir kanaate varmıştım. Ama bu konularda çok daha tecrübeli olan soruşturma makamları, bunu düşünmeden soruşturmayı ilerlettiler. Dolayısıyla şüphelilerin delilleri karartmasına, ortadan kaldırmasına izin verdiler. Soruşturma aşamasında dijital delillere el konulmadı, diğer arama faaliyetlerine el konulmadı ve sanıkların organize olması sağlandı. Şimdi onun güçlüklerini yaşıyoruz maalesef.

"Benim temennim, bir daha böyle olaylar yaşanmasın ve caydırıcı cezalar çıksın"

Bir avukat olarak söylüyorum, bu soruşturma dosyasında üç temel delil var; bir tanesi adli tıp raporu ve o rapordaki DNA bulguları, ikincisi HTS kayıtları, üçüncüsü ise Yer Gösterme Tutanağı ve buna ilişkin görüntü kayıtları. Bu deliller, aksi ispatlanana kadar geçerli olan deliller. Bunun üzerinden sorular soruluyor duruşmada. Benim temennim ve isteğim, bu canice olay, çocuk istismarı ve çocuk ölümleri konusunda Türkiye'ye örnek olsun, bir daha böyle olaylar yaşanmasın ve caydırıcı cezalar çıksın.

Ceza muhakemesi hukukuna göre, sanıkların yalan söyleme, susma hakları var. Dün sıkça bu haklarını kullandılar. Tabii mahkeme hüküm verirken bütün bu süreçleri dikkate alacak. Hem sanıkların verdikleri cevaplar hem sorulan sorular hem de sustukları cevaplar üzerinden bir kanaate varacak. Duruşma tutanaklarına yansıyan bir gizli tanık bilgisi şu anda yok. Eğer bugün yansırsa hep beraber göreceğiz. Adil bir yargılamanın olması ve sanıkların da cezalandırılmasıdır."

 

narin güran