CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen kararı değerlendirdi. TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun neden Almanya'da olduğu ile ilgili soruya, "Her ihtimale karşı bir uçak hazır tutuluyordu. Sayın Genel Başkan uçakla hızla İstanbul’a doğru geliyor. Konuyu onun başkanlık edeceği toplantılarda da değerlendireceğiz. Şüphesiz Ekrem İmamoğlu’nu da ziyaret edecek. Bundan sonraki süreci hep birlikte değerlendireceğiz. Artık hiçbir şey bu karar öncesi gibi olmayacak. Bundan sonra Türkiye siyasetinin seçime kadar meşgul olacağı inanılmaz bir hadsizlik ve inanılmaz bir haksızlıkla karşı karşıya olduğumuz bir süreci yaşıyoruz" yanıtını verdi.
Özel, şu açıklamaları yaptı:
"Karar kesinleşmeden sonuç doğurmasını beklememek lazım. Şu andaki verilen karardan sonra istinaf ve Yargıtay süreci olacak. Kararın başlı başına siyasi karar olduğu çok açık. Şöyle hatırlamak gerekirse Ekrem İmamoğlu’na Süleyman Soylu ‘Ahmak’ demişti, o da bu seçimleri iptal ettirenler ahmaktır’ demişti. Bunun üzerine YSK’ya söyledin, seçimi iptal ettiren YSK’dır, heyet halinde kamu görevlilerine alenen hakaret suçundan böyle bir ceza icat ettiler. Bu cezayı vermek suretiyle Ekrem İmamoğlu’nun siyasi hayatını bitirmeye, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni de CHP’nin elinden alıp kendi bildikleri gibi yönetmeye devam etmek istiyorlar. Yapılan iş tamamen planlı ve programlı bir iştir. Ama AK Parti açısından tarihi bir savruluştur. Kendi tarihleri ile çok ters düşecek şekilde yüzleşiyorlar şu anda. Kendisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken okuduğu bir şiirden dolayı kendisine ceza vermişlerdi, cezayı kesinleştirdiler ve görevden el çektirdiler kendisine. Bu mağduriyet üzerinden yürüyen bir siyasi hayatın sonunda kuvvetle ihtimalle seçimleri kaybedeceğini gören birinin kendisine yapılanı bugün İstanbullunun seçtiği büyükşehir belediye başkanına yapıyor olması tarihi bir savruluştur.
Bunun hesabını millet çok sert bir şekilde siyaseten sorar. Şimdiye kadar seçimleri kim kazanır meselelerinde herkes kendisini şanslı görüyordu, kararı millet verecek diye. Ama böylesine bir darbe zihniyetine savrulmanın, İstanbul’un seçtiği lidere inanmayıp, bu sonucu kabul etmeyip, o seçimi yenilettiler, 806 bin fark oldu. Bu şu demek, İstanbullu diyor ki benim irademe saygı göstereceksin. Halk diyor ki milli irade baş tacıdır, onu alaşağı edemezsin. Şimdi seçim iptali ile yaptıkları işi, sandıkta seçmene yaptıramadılar. Hâkime yaptırıyorlar. Bu mahkemenin bir önceki hâkimi şöyle açıklamada bulundu; ‘Ben de AK Partiye uzak birisi değilim, oy veriyorum. Ancak kendileri bana aracı yolladılar. Ceza vermemi istediler. Hükmün açıklanmasını geri bırakacağımı söylediğim için de beni görevden aldılar, değiştirdiler."