Öztrak: Devlet de en düşük emekli aylığını 4 bin 253 lira yapabilir

Öztrak: Devlet de en düşük emekli aylığını 4 bin 253 lira yapabilir 2021-12-18 01:40:53 - 2021-12-18 01:40:53    
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, "Madem işveren işçisine 4 bin 253 lira verebiliyor devlet de en düşük emekli aylığını haydi haydi 4 bin 253 liraya çıkarabilir. Herhalde devlet, işverenler kadar kudrete sahiptir" ifadelesini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Hükümetin ne yapacağını şaşırdığını, paniklediğini, tüm tuşlara aynı anda basarak oynadığı oyunun bir sonraki bölümüne geçmeye çalıştığını ileri süren Öztrak, "kibir ve cehaletin" devlet yönetimindeki zafiyeti artırdığını, yaşanılan ekonomik buhranı da büyüttüğünü savundu.
Bürokratların, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki dudağına baktığını iddia eden Öztrak, bürokraside "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla" denilmeden cümle kurulamadığını öne sürdü.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK), bireysel veya tüzel müşterilere Türk Lirası cinsinden kullandırılan kredilerin, amacına aykırı işlemlere konu edilmemesine yönelik gerekli kontrollerin azami seviyede oluşturulması konusunda yaptığı uyarıyı hatırlatan Öztrak, "Türk lirası cinsinden kullandırılan kredilerin amacına aykırı işlemlere konu edilmesi ne demek? Bunun kriterleri ne?" sorusunu sordu.
 
"Kime abanın altından sopa gösteriyorsunuz?" diyen Öztrak, eylül ortalarında yüzde 19 olan Merkez Bankası faizinin üç ayda 5 puan düşürüldüğünü, aynı dönemde 2 yıllık devlet kağıdının faizinin yüzde 17,7'den yüzde 22'ye çıktığına işaret etti.

'Piyasa felç olmak üzere'

Erdoğan'ın politika faizini düşürdüğünü, ancak piyasa faizi ve enflasyonun düşmediğini dile getiren Öztrak, "BDDK bu yazıyı vatandaşa değil, Merkez Bankası'ndan yüzde 15'le borçlanıp bunu Hazineye yüzde 22'den satan bankalara yazacak" dedi.
Öztak, "Uyarıyorum, böyle giderse bu işlemlerin sonunda finansal işlemler tezgah altına iner. Döviz yastık altına gider. Mal piyasalarında da narh dönemi gelir. Karaborsa, kuyruk başlar. Devlet yönetiminde işler şirazesinden çıktı. Devletin müdahalelerinde akıl kayboldu, piyasa felç olmak üzere" değerlendirmesinde bulundu.
 
Türk Lirası'nın tüm dünya para birimleri karşısında pula döndüğünü savunan Öztrak, sorunun dışarıdan, dünyadan gelmediğini, sorunun hükümetten kaynaklandığını iddia etti.
"Bu yönetim, güzelim ülkemizi elin evlatları için 1 milyoncu mağazasına çevirdi. Bu ülkenin öz evlatlarını da parya yaptı" diyen Öztrak, milletin tasarruflarının, yılların emeği ve birikiminin de pul olduğunu söyledi. Öztrak, "Şimdi ülkenin en değerli limanlarını, en stratejik tesislerini, Körfez şeyhlerinin üstüne yapmak için fırsat kolluyorlar. İşte esas mandacılık budur. İşte esas utanmazlık budur. Asıl ahlaksızlık budur" şeklinde konuştu.

'Dibi delik kova suyu tutmaz'

Dolar kurunun 17 Lira'ya dayandığını belirten Öztrak, şöyle devam etti.
 

"Bu 128 milyar dolar kimlerin cebine gitti? Hangi kurdan, kimlere satıldı? Bunu hala öğrenemedik. Damat, 'at izi, it izine karıştı' dedi. Kaçtı gitti. Şu anda Merkez Bankası'nın kasasında bankaya ait tek sent yok. 10 Aralık itibarıyla Merkez Bankası'nın döviz kasası 38 milyar 781 milyon dolar açık veriyor ve hala Merkez Bankası kendisine ait olmayan dövizleri satmaya devam ediyor. Bugün de beşinci müdahale geldi. Çare olur mu? Olmaz. Dibi delik kova suyu tutmaz."

Öztrak, son iki haftadır piyasaya milyarlarca dolar satıldığını, bunun hiçbir etkisinin olmadığını, bugün de bir etki yaşanmayacağını, doların 17 Lira'ya yakın bir yerlerde olduğunu kaydetti.
 
Devlet ve ekonomi yönetiminin gayriciddiliği kaldıramayacağına işaret eden Öztrak, "Memlekette iyi bir şey olsa Erdoğan'dan geliyor ama kötü bir şey olursa da sorumluluğu başkasına atmakta sınır yok. Bunlar, sorumluluğu yüce Allah'ımıza atmaktan bile çekinmiyorlar." ifadelerini kullandı.
Ekonomi üzerinde deney yapıldığını, 84 milyonun kobay olarak kullanıldığını savunan Öztrak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
 
"Genel Başkanımızın TÜİK'in kapısına dayanması, hükümeti çaresiz bıraktı. TÜİK enflasyonunun yalan olduğunu artık hükümet de kabul etmek zorunda kaldı. Son asgari ücret artışında, TÜİK'in hesapları hükümet tarafından dikkate alınmadı. TÜİK, masaya asgari geçim hesabını bile koyamadı. Çaresizce asgari ücreti yüzde 50'nin üzerinde artırmak zorunda kaldı hükümet. Demek ki enflasyon en az yüzde 50. Ama bu Erdoğan şahsım hükümetinin asgari ücretliye verdiği zararı telafiye yeter mi? Hayır. Asgari ücret bu yılın başında 385 dolar ediyordu, devalüasyonla sene sonunda 175 dolara indi. Yeni asgari ücret yeniden yüzde 50 artırıldı nereye geldi, şu an 264 dolar. Yani, 2021 başındaki asgari ücretin tam 121 dolar altında. Yandaşlara dolarla, avroyla ihaleleri dağıtan Erdoğan, konu emekçinin ücretine gelince, 'Bizim paramız bellidir, o da Türk Lirası'dır.' diyor."
Dün asgari ücretin belirlenmesinin ardından dolar kurunun artmaya devam ettiğini kaydeden Öztrak, bugün akşam için benzin ve mazota zam haberlerinin gelmeye başladığı bildirdi.

'Devletin, memur ve emeklilerimiz için de yapması gerekenler var'

Gelecek ay aylık enflasyonun çift haneli olmasını muhtemel olduğunu söyleyen Öztrak, artan hayat pahalılığıyla yetersiz asgari ücret zammının yılın ilk altı ayı dolmadan tükenmeye mahkum olduğunu savundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Öztrak, şöyle konuştu:
 

"Devletin, kendi memur ve çalışanları ile emeklilerimiz için de yapması gerekenler var. Net asgari ücretin 4 bin 253 lira olduğu yerde ortalama SSK emekli aylığı 2 bin 600 lirada kalamaz. Ortalama Bağ-Kur tarım emekli aylığı 2 bin 45 lira olamaz. Ortalama Bağ-Kur esnaf emekli aylığı 2 bin 700 lirada kalamaz. Ortalama emekli sandığı aylığı 3 bin 600 lira olamaz. Madem işveren işçisine 4 bin 253 lira verebiliyor devlet de en düşük emekli aylığını haydi haydi 4 bin 253 liraya çıkarabilir. Herhalde devlet, işverenler kadar kudrete sahiptir."

Öztrak, şunları kaydetti:
 
"Sayın Genel Başkanımızın asgari ücret üzerindeki gelir ve damga vergisinin kaldırılması çağrısının da hükümet cenahında kabul edildiğini görüyoruz. Gelir ve damga vergisinin kaldırılmasıyla ilgili yasal düzenlemenin Meclis'ten hızla geçmesi ve işverenlerin de rahatlatılması için gerekeni yapacağız. Bu yapılanlar gereklidir ama yeterli değildir. Nitekim Genel Başkanımız, bizim belediyelerimizde net asgari ücretin 4 bin 500 lira olacağını açıkladı. Biz muhalefet olarak milletimiz için çalıştık. Artık iktidar olarak milletimize hizmet etmek istiyoruz. Buna hazırız. İnşallah sandık hızla gelecek, milletimize rahat nefes aldıracak esas kararları, iktidarımızda biz gerçekleştireceğiz."
Ekonominin tüm kesimlerinin bir araya getirilerek dinlenmesini öneren Öztrak, krizden çıkışın istişarelerle belirlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
faik öztrak