Perinçek: Enflasyon asgari ücreti alıp götürüyor, o yüzden 6 ayda bir belirleme olabilir

Perinçek: Enflasyon asgari ücreti alıp götürüyor, o yüzden 6 ayda bir belirleme olabilir 2021-12-17 04:23:44 - 2021-12-17 04:23:44    
Haber Global televizyon kanalında canlı yayın konuğu olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek "Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Turgut Özal döneminde başlayan ithalat bağımlı modelin sürdürülemez olduğunu söylemiştir. 500 milyar dolara yakın dış borç altında olan bir ülke iflas noktasındadır" açıklamasında bulundu.

Haber Global ekranlarında yayınlanan Siyaset Özel programının konuğu Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek oldu. Programda asgari ücretle ilgili değerlendirmelerde bulunan Perinçek "Enflasyon asgari ücreti alıp götürüyor o yüzden 6 ayda bir belirleme olabilir" dedi.
Perinçek'in programda yaptığı açıklamalardan bazı detaylar şöyle:
"Asgari ücretliye asgari ücret soruyorsunuz. Ben de bir asgari ücretliyim. Ben de işçi emeklisi alıyorum. Kişisel hayatıma değil de Türkiye ekonomisine bakıyorum. İşçi ve emekçilerimizin iyi koşullarda yaşaması lazım. Talep de önemli. Asgari cüretin piyasayı şenlendiren etkileri de var. Enflasyon bayağı yükselecek. Benim için önemli olan Türkiye üretim ekonomisine geçecek mi? Ama tabii, beklenenden daha fazla artış oldu. Enflasyon asgari ücreti alıp götürüyor o yüzden 6 ayda bir belirleme olabilir. Bir de işverenler tarafından da değerlendirmek lazım. Bakalım işverenler ne diyorlar? Çünkü maliyetlere de yansıyacak. Başka iş yerleri de kapanacak mı?

'Erdoğan, Turgut Özal döneminde başlayan ithalat bağımlı modelin sürdürülemez olduğunu söylemiştir'

 
İhracat yapmayan bir ekonomi olmaz. Ancak ihracat odaklı bir ekonomi bizi ithalat patlamasına getirdi. Eğer siz Kayseri'yi, Denizli'yi Bursa'yı yok etmek suretiyle ihracat yaparsanız ülkedeki ekonomi çöker. Maliyet enflasyonundan korkmayacağız. Zonguldak'taki kömürü çıkarıp Rusya'dan getirmeyeceğiz. Üretim maliyeti daha yüksek ama oradaki kömürü çıkaracağız. Aksi takdirde iflas noktasına geliyoruz. İflası sayın Cumhurbaşkanı ifade ediyor. Sürdürülemez demek, ne demek? Cumhurbaşkanı ve Bahçeli Özal modelinin sürdürülemez hale geldiğini söyledi. 500 milyar dolara yakın dış borcu olan bir ülke iflas noktasındadır.

'Kapıları açan ekonomi iflas etmiştir'

Bahçeli en son bunun için 1980'de başlayan model dedi. Özal'ın Türkiye ile dünya piyasalarını birleştirmesi. Fillerin de Türkiye çarşılarına girip ezmesi. Kömürü dışarıdan alırım demir çelik üretir sonra onu dışarıya satarım modeli işlemez hale geldi. 1980'de Özal ekonomisi hangi propaganda ile geldi. Diyor ki, "Çiftçi bu ülke sırtında kambur. Ben destek veriyorum, bunun ürettiği ABD'nin pamuğundan daha maliyetli. Ben neden destekleyeyim?" ABD pamuğu aldın, onu sattın. Ekonomi başa aşağı etti ve ekonomi iflas etti. Özal ekonomisi kapıları açan ekonomi, sonuç itibarıyla iflas etmiştir. Arkadan gelen ekonomi koruyarak, gümrükleriyle teşvik ve destekleriyle içerideki üreticiyi koruyarak yetişebilmiştir.

'İthalat yükünü azaltmak için ithal ettiklerinizi kendiniz üreteceksiniz'

İthalat yükünü azaltmak için ithal ettiklerinizi kendiniz üreteceksiniz. Özel teşebbüs kar peşinde koşuyor. Devlet doğrudan fabrika açabilir. Bu program 6 ayda meyve vermeye başlar. Nasihat verileceğine özel teşebbüse o para, kamuya girer ve piyasa canlanır. Bankalar 10 ayda 80 milyar kar etti. Vatan Partisi yönetiminde 8 milyar yeter. Bir kanun çıkarır 72 milyar alır, çiftçiye dağıtırız. Küçük orta sanayici canlansın, hemen canlanır ekonomi. Türkiye'nin ithalatı da ihracatı da artacak.
 
Zaten ABD'den telefon alamayacak duruma düşmüşsünüz. Evet, beğenilmeyen telefonlar kullanılacak sonra da beğenilen telefonları üreteceğiz. Bu zihniyet, 'otomobil yürümüyor, pervane çalışmıyor' diyerek üretici suçlandı. Amerikan otomobili daha iyi deyip aldığımız zaman yalın ayak dolaşacağız. alman otomobili gelmeyecek. Vatan Partisi iktidarında ABD'den Çin'den otomobil gelmeyecek, Türkiye'de üreteceğiz.

'İlk başta kaliteli olmayacak belki ama sonra kalitelisini yapacağız'

Türkiye'nin önünde kolay bir kalkınma yok. Türkiye Çin'den çok daha iyi bir başlangıç noktasında. 1949 yılındaki Çin'e baktığınız zaman Türkiye onunla kıyaslanmayacak bir durumda. Çalışkan iş gücü, iyi bir coğrafya ve sermaye birikimi var. Kolay bir öneri Türkiye'de yok. Telefonu Türkiye'de yapacağız. İlk başta kaliteli olmayacak belki ama sonra kalitelisini yapacağız. İktisadi gelişmeler de zamanla olacak. Hiçbir şey bir anda olmuyor. Türkiye'nin bulunduğu yeri önce bir görelim. En hızlı ulaşacağımız bir çözümü sunuyorum.

'Bin dolar getirirsen dolar mevduatın olur'

Fiili dolar getirmeyenin hesabında dolar olmayacak. Bin dolar getirirsen dolar mevduatın olur. İkincisi dışarıya kaçırılmış olan bütün dövizleri onların hepsini çok radikal tedbirlerle hepsini tekrar Türkiye'ye getireceğiz. Türkiye'deki kazançlarını dışarı götüren ihracat yapanlar getirmeyenlerden toplayacağız. Bunu yapacağız. Bunlar yüzünden çiftçi gece uyuyamayacak. Radikal yöntemlerle dışarıdaki paralar gelecek. Ben getirtirim. Eğer ki Türk milletini düşünüyorsam, çiftçi tohum atsın istiyorsam getirtirim. Vatan Partisi'nden başkası da getiremez.
 
Vatan Partisi Fetullah terör örgütüdür, dedi. Yargıtay değil cemaat dedi. Vatan Partisi'nin dediği oldu. Demek ki Vatan Partisi önünü gören ve çözüm üreten bir parti. Vatan Partisi'nin sihri 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." Bilimseliz. Türkiye nereye gidiyor görebiliyoruz. Şu anda köy kahvelerinde insanlar ben konuştukça alkışlıyor. Kaynakları çiftçiye, sanayiye tashih edeceğim, kaynakları arttıracağım dediğim zaman insanlar ayağa kalkıyor. Sandığa artık böyle gidecekler. Ciğerleri yanmıyordu. Vatan Partisi sistem içinde yürünmeyeceğini 40 yıl önceden gören bir parti. Bu sistemin iflas ettiğini artık herkes görüyor. 2001 krizi daha çok finans kriziydi. Bugünkü tamamen sistemle ilgili. 1980'de kurulan sistem bitmiştir.

'En sonunda bankaların 80 milyar karına el konulacak'

En sonunda bankaların 80 milyar karına el konulacak. AK Parti yüzde 30 yapar, Vatan Partisi yüzde 90 yapar. AK Parti de radikal yönelişlere girdi ama Vatan Partisi kadar yapamaz. O yüzden iktidara gelecek. Vergiyle hukuki yoldan el koyacaksınız bankaların karına. Kaynaklar yatırıma mı gidecek yoksa faize mi? Faizciye mi vereceğiz, yatırımcıya mı vereceğiz? Mesela Varlık Vergisi çıktı değil mi? Eleştirenler olacaktır. Onlar emperyalist adamlar. O vergiler olmasa Türkiye 2. Dünya Savaşı'nda çıkamazdı. Banka mı batsın, çiftçi mi batsın? Hükümet son tahlilde ülkenin kaynaklarını birleştiren otoritedir değil mi? Şöyle bir yabancı yatırımcı yok, dolar geldi aldı, doları sattı. Bu olmaz. Yabancı yatırımcıya karşı değiliz ama sülüğe karşıyız. Gelecek istihdam yapıyor, tamam, o yatırıma evet.
doğu perinçek