Burdur'da dün yaşanan olayda, Ahmet Taşbaş'ı arayan kimliği belirsiz bir kişi, "Adınız terör örgütü soruşturmasında geçiyor" diyerek, bankadaki parasını, verdiği hesap numarasına göndermesini istedi. Telefonu bankadaki işlem bitene kadar kapatmaması söylenen Ahmet Taşbaş, aracı ile şehir merkezindeki banka şubesine gitti.
'BABANIZ ADLİYEDE ACİL ADLİYEYE GELİN'
Dolandırıcılar bir yandan da Ahmet Taşbaş'ın oğlu Kayhan Taşbaş'ı arayıp, "Babanız adliyede acil adliyeye gelin" diyerek, oğlunu babasından uzak tutmaya çalıştı. Kayhan Taşbaş ise babasının telefonunun sürekli meşgul olmasından dolandırıcılar tarafından tuzağa düşürüldüğünü anlayıp, polise haber verdi. İhbar üzerine Ahmet Taşbaş'ın hesabının bulunduğu banka şubesi önüne çok sayıda ekip sevk edildi. Ahmet Taşbaş'ın şubede olmadığını ve adına herhangi bir işlem yapılmadığını tespit eden polis ekipleri, beklemeye başladı.
POLİS BANKA ÖNÜNDE DURDURDU
Yunus ekipleri bölgede incelemelerini sürdürürken, Ahmet Taşbaş'ın otomobili, bankanın ilerisine park edilmiş halde bulundu. Ahmet Taşbaş'ın otomobili yeni park ettiğini öğrenen ekipler, cadde üzerinde kendisini aramaya başladı. Kısa süre sonra banka önüne gelen Ahmet Taşbaş'ı durduran polis, telefondaki kişilerin dolandırıcı olduğunu söyledi. Ahmet Taşbaş, polislerin dikkati sayesinde 85 bin TL'sini dolandırıcılara kaptırmaktan son anda kurtuldu.
Banka şubesine gelen Kayhan Taşbaş, babasını alıp eve götürdü. Polis dolandırıcıların yakalanması için çalışma başlattı.
'TELEFONLA ARADI, POLİS OLDUĞUNU SÖYLEDİ'
Yaşanan olayı Demirören Haber Ajansı'na (DHA) anlatan Ahmet Taşbaş, Burdur'da 1960 yılından bu yana esnaf olduğunu ve başına ilk defa böyle bir olay geldiğini söyledi. Taşbaş, "Ben dün öğle yemeği için eve gelmiştim. Telefonla arayan, polis olduğunu söyledi. 'Yaşın kaç?' dedi, '82' dedim. 'Bir sahtekarlık var bunu araştırıyoruz' dedi. Ben 'Oğlum ben telefon kullanmasını bilmiyorum, oğlumu ara' deyip oğlumun numarasını verdim. 'Bankada neyin var?' diye sordular. 'Ben bilmiyorum' dedim. 'Evde para yok mu?' dediler 'var' dedim. 'Onu da getir' dediler. Hesap numarası verdiler. Bankaya gittim. Orada bankanın güvenlikçisi içeriye girerken 'Adın ne?' diye sordu. 'Ahmet Taşbaş' dedim. Polisler orada bekliyormuş, onlara haber verdi, olay böyle oldu" dedi.
'BANKAYA ULAŞINCA POLİSLER HEMEN BABAMI ALMIŞLAR'
Ahmet Taşbaş'ın oğlu Kayhan Taşbaş da, "Öğle yemeğine geldiğimizde telefon çaldı. 'Komiser falanca' diye adını söyledi. 'Biz PKK olayına karışmış bir çeteyi yakalayacağız, senin babanın telefonu da bu amaçla kullanılmış, şu anda baban sıkıntıda, sen telefonu kapatma hemen adliyeye gel, kesinlikle telefonu kapatma' dedi. Ben bir iki dakika sonra telefonu kapattım ve polisi aradım. Daha sonra avukat olan damadımı aradım. O da hem bankayı hem polisleri aramış, bankadaki hesapları bloke ettirmiş. Bankaya ulaşınca polisler hemen babamı almışlar. Allah'a şükür herhangi bir zarar ziyan olmadan rabbim kurtardı" diye konuştu.
'KESİNLİKLE İNANMASINLAR'
Vatandaşları uyaran Kayhan Taşbaş, şöyle dedi:
"Kendilerini arayıp kesinlikle 'telefonu kapatmayın biz komiseriz, savcıyız, hakimiz' diyenlere inanmasınlar. Sakin olup, telaşa kapılmadan polisi arasınlar. Hiçbir polis, hiçbir savcı bugüne kadar para diye hiçbir kimseyi aramadı, aramaz da. Babamın dolandırıcılara benim telefon numaramı vermesi ve o adamların beni araması babamın dolandırıcılardan kurtulmasına vesile oldu."