İki taraftan da Irak'a yönelik müdahalenin arttığını ve derinleştiğini gördüğünü, bu nedenle endişelerinin gün geçtikçe büyüdüğünü belirten Sadr, şunları kaydetti: "Irak'ın söz konusu çatışma ortamına sürüklenmesi halinde ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği kapatılacak. ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği, direnişçilerin (silahlı milislerinin) yeniden ateşi altında kalır."
Sadr, Irak'ın sınırlarının olası ABD-İran çatışmasından korunmasına yönelik olarak da Başbakan Adil Abdulmehdi'nin yönetiminde ulusal ordu ve polis teşkilatından tugaylar oluşturulması gerektiğini ifade etti. İran ve ABD çatışmasında taraf olmamaları için Suriye'de bulunan Irak'ın Şii milis gücü Haşdi Şabi'ye bağlı grupların acilen ülkeye geri getirilmelerini isteyen Sadr, "Onların orada bulunması Irak'ın söz konusu şiddetli çatışmaya itilmesi demek." değerlendirmesinde bulundu.
Şii lider, Irak ile İran arasında "ülke egemenliklerine saygı duyulması"nı öngören ikili anlaşmalar imzalanması, barış ortamının kısmen de olsa sağlanması için Irak-İran ve Suudi Arabistan arasında da üçlü anlaşma yapılması gerektiğini kaydetti.
Sadr, Irak ve dışındaki Şii mercilerle Ezher ve Katolik aleminin ruhani lideri Papa Franciscus'a da konuyla ilgili resmi heyetler gönderilmesine ihtiyaç olduğunu belirtti.