İstanbul’da bir halk otobüsünde şort giydiği gerekçesiyle hemşire Ayşegül Terzi’ye tekme atan Abdullah Çakıroğlu'nun şoföre dönerek, "Bunların kafasını koparmak lazım, ezmek lazım, bunlar otobüsü cünüp ettiler" dediği ortaya çıktı.
Çakıroğlu hakkında 4 ayrı suçtan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Çakıroğlu’nun ‘inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engellemek’, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılamak’, ‘kasten yaralama’ ve ‘hakaret’ suçlarından cezalandırılması istendi. Milliyet'te yer alan habere göre, iddianamede tanık ifadeleri de yer aldı. Tanıklardan Mahir Kır’ın ifadesine göre, metrobüste giderken şüpheli Çakıroğlu bir anda kendi omzundan destek alarak karşı çaprazda oturan Ayşegül Terzi’ye tekme attı ve “Bunların kafasını koparmak lazım, ezmek lazım, bunlar otobüsü cünüp ettiler” diyerek otobüs şoförüne bağırdı. Bu sırada yolcular da müdahale etti ve saldırgan Çakıroğlu Şile yolunda Askeri Lojmanlar Mevkii’nde indirildi.
Olaydan sonra yapılan araştırma sonucu Çakıroğlu, 18 Eylül’de yakalandı ve mağdur Terzi tarafından da teşhis edildi. Çakıroğlu polis ifadesinde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, bir yıl önce psikolojik sorunları sebebiyle tedavi gördüğünü, Antidepresan ilaç kullandığını anlattı. Çakıroğlu, otobüsün arka koltuğunda otururken Terzi’yi gördüğünü, kısa etekle müstehcen bir şekilde oturduğunu, yaşadığı ülkenin ve toplum değerlerinin ayaklar altına alındığını düşünerek kendisini kaybettiğini, kendisine ve çevresine giyiniş tarzı ile saygı göstermediğini düşünerek istem dışı bir hareketle yüzüne doğru tekme attığını anlattı.
İddianamede sanığın ağabeyi Rızvan Çakıroğlu da tanık olarak yer aldı. Çakıroğlu, kardeşinin psikolojik tedavi gördüğünü anlattı.
Savcı Saadettin Ulusoy, iddianamede 1776 Amerikan Virginia Haklar Bildirisi, 1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 1950 İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi, 1971 Fransız İnsan Hakları Bildirisi ve TCK’nın ilgili maddelerine de atıflar yaptı.
“Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu özgürlükleri açıklama, yayma ve bu özgürlükler kapsamında düşündüğü gibi yaşama hakkı bulunmaktadır” diyen savcı şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu ulusal ve uluslararası belgelerden anlaşıldığı üzere herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahip olduğu ve bu özgürlükler kapsamında olmak üzere düşündüğü gibi yaşama hakkı tartışmasızdır. Müşteki Terzi’nin giydiği kıyafet sebebiyle fiziki saldırıya uğraması özel yaşamına müdahale anlamını taşır.”