Sancar, "Aylardır söylüyoruz; bu iktidar kaostan besleniyor. HDP’yi her türlü yolu kullanarak susturmaya çalışıyor. Kobani Davası da, kapatma davası da bu amaca yöneliktir. Yargı ve siyaset yoluyla bizimle baş edemeyenler şimdi silahlı katillerini devreye sokmuştur" dedi.
Sancar şu ifadeleri kullandı:
Hukuk ve siyaset yoluyla bizimle baş edemeyenler şimdi silahlı katillerini devreye sokmuşlardır. Burada yapılmak istenen geçmişte benzerlerini gördüğümüz kanlı oyunların tekrarı gibidir. 7 Haziran-1 Kasım arası yaşananları boşuna hatırlatmıyoruz. Ama sadece biz hatırlamıyoruz, iktidarın başı da AKP’nin genel başkanı da açıkça 7 Haziran'ı unutmadıklarını söylüyorlar. 7 Haziran-1 Kasım 2015 arasında neler yaşandığını şimdi ayrıntılı anlatmama gerek yok. Orada da benzer planlar söz konusuydu, il binalarımıza saldırılar gerçekleştirildi, çalışanlarımız katledildi, meydanlara bombalar atıldı, canlı bombalarla yüzlerce kişinin canı alındı, ülke kana bulandı.
Yarattığı karanlık döngüden kurtulamayacağını anlayan iktidar, kaos planlarını devreye sokmuştur. AKP Genel Başkanı bir süre önce “Bunlar daha iyi günleriniz, daha neler neler olacak” demişti. Bu sözünüzü açıklamak zorundasınız!
Her gün herkesi, her kurumu tehdit eden, hedef gösteren iktidarın küçük ortağı bu saldırı karşısında ne diyor? Sözü nedir? Gazetecileri, siyasetçileri ve en başta partimizi hedef gösteren iktidarın küçük ortağı da bu saldırıdan sorumludur.
İktidar bu saldırının sorumlusudur! Düşmanlaştırma politikasını tek yol olarak kullanan, çatışma ortamını tahrik eden iktidar bu cinayetin de, bundan sonra işlenecek benzer cinayetlerin veya katliam girişimlerinin sorumlusudur.
İzmir İl Binamız yaklaşık bir buçuk yıldır kuşatma altında. Bu şahıs 10:30’da göstere göstere elinde silahla binamıza girebiliyor ama bunu oradaki yüzlerce polis görmezden geliyor ya da yol veriyor. Bunların hepsinin peşinde olacağız!
Burada yapılan saldırının tek hedefinin ve asıl hedefinin HDP olmadığını herkesin daha açık görmesi ve dile getirmesi gerekiyor. Yapılmak istenen bellidir; bir kaos planı, bir iç çatışma hesabı devreye sokulmuştur. Biz bunun farkındayız.
Demokratik siyaset alanında her türlü meşru mücadele yolunu kullanacağız, her alanda bu oyunları boşa çıkarmak için yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Ne cinayetler bizi durdurabilir ne kumpas davaları ne de tehditler! Bizim buradan açık bir çağrımız var; demokrasiden, barıştan ve adaletten yana olan herkes şimdi HDP etrafında kenetlenmelidir, HDP etrafında kenetlenmek demokratik siyaseti savunmaktır, kirli ve kanlı kaos planları peşinde koşanlara ‘dur’ demektir.
Her türlü çekingenlik, kaos planlarının sahiplerini cesaretlendirmekten başka bir sonuç doğurmayacaktır. Mecliste bulunan ve bulunmayan bütün siyasi partilerin başkanlarıyla en kısa zamanda bir araya gelelim, bu karanlık oyuna karşı ortak tutumu gösterelim.
Deniz Poyraz’ın öldürülmesi bize, hepimize yöneltilmiş alçakça bir saldırıdır. Sevgili Deniz, senin anını yaşatmaya, o onurlu ve güzel mücadeleni sürdürmeye söz veriyoruz. İçinde bir çiçek gibi suladığın barışı da mutlaka getireceğiz, sana söz sana yemin.
Çok değerli kardeşim Rakel Dink’in sözü bütün etkisiyle gerçeklik olarak karşımızda duruyor. "Karanlıktan katiller yaratan" anlayış iş başındadır, bu anlayışı durdurmak hepimizin onur görevidir, hepimizin sorumluluğudur. HDP bu sorumluluğu bütün demokrasi güçleriyle birlikte mutlaka ama mutlaka yerine getirecektir.
Şu anda çalışmalarımızla ilgili bilgiler soruluyor. Değerli Eş Genel Başkanım Pervin Buldan İstanbul’dan İzmir’e doğru yola çıktı. Milletvekillerimiz, MYK ve PM üyelerimiz İzmir’de toplanıyorlar. Bizler burada bir Kriz Koordinasyon Merkezi oluşturduk. Bütün gelen bilgileri buradan değerlendiriyoruz. İzmir ve bütün teşkilatlarımızla çizdiğimiz çerçevede temaslarımıza sistemli ve yoğun bir şekilde devam ediyoruz. Yarın cenaze töreni olacak. Ben de arkadaşlarımla cenaze törenine katılmak üzere İzmir’e geçeceğim. Son sözü biz değil Deniz'in annesi söylesin: Deniz bir gitti, bin gelecek.