Ruh ve akıl sağlığı ile ilgili psikolojik rahatsızlıklar, kişilik bozuklukları, bipolar, şizofreni, borderline gibi durumlara dair terapiler, psikolojik rahatsızlıklar ile ilgili psikolog ve psikiyatrist önerileri ve son dakika haberleri.
Psikoloji veya ruh bilimi,[1] davranışı ve zihini inceleyen bilimdir.[2] Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve bu ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar.[3] Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.[4]
Organizmaların hem doğrudan gözlenen davranışları, hem de düşünme, zihinde canlandırma, hatırlama ve hayal etme gibi doğrudan gözlenemeyen karmaşık zihinsel süreçleri psikolojinin inceleme alanına girer.[5] Bir yandan algı, dikkat, duygu, motivasyon, zekâ, kişilik gibi içsel süreçler; bir yandan kişiler arası ilişki süreçleri (örneğin aşk, evlilikte uyum ve çatışma, anne ve çocuk arasında bağlanma gibi), grup-içi (örneğin gruba uyma ve itaat etme) ve gruplar arası ilişki süreçleri (örneğin gruplar arası önyargı ve ayrımcılık, kolektif eylem vb.) psikoloji biliminin çalıştığı konulardır. Psikoloji bilimi dâhilinde hem insanların, hem hayvanların davranışları çalışılabilir. Tüm bu özellikleriyle psikoloji, hem fen ve tıp bilimleri ile hem de sosyal bilimlerle yakından ilişkilidir.
Psikolojinin hedefi, zihinsel süreçleri ve davranışları tanımlamak, neden ve nasıl oluştuklarını açıklamak, ileride nasıl bir değişim-gelişim göstereceklerini öngörmek ve bu süreçleri kontrol etmektir. Bu hedefler doğrultusunda görgül yöntemlerle –örneğin deneysel ya da korelasyonel yöntemler- araştırmalar yürütülür. Psikoloji biliminin ürettiği bilgiler, insan etkinliklerinin değerlendirilmesi ve düzenlenmesi ile ilgili pek çok alanda kullanılır.
İçindekiler
1 Etimoloji
2 Geçmişi
3 Yaklaşımlar
4 Psikolojide öncü kadınlar
5 Anahtar soruları
6 Temel alt alanları
7 Uygulama alanları
8 Araştırma yöntemleri
9 Kaynakça
Etimoloji
”Psikoloji“ terimi ilk defa 16. yüzyılda Marko Marulić tarafından[6] Yunanca’da ”ψυχή psiyçē“ ruh ve ”–λογία –logia“ araştırma terimlerinin birleşmesi ile ruh araştırması olarak yaratılmıştır.[7][8][9][10] Türkçe’ye Fransızca psychologie teriminin çevrimi ile girmiştir.[5]
Geçmişi
İlk psikoloji laboratuvarının kurucusu Wilhelm Wundt
Psikolojinin incelediği zihin ve davranış kavramları eski Mısır, İran, Yunan, Çin, Hint uygarlıklarında felsefenin inceleme konusu olmuştur. Ancak 19. yy'da pek çok bilim gibi, psikoloji de felsefeden bağımsızlığını ilan etmiştir.[11] Psikolojinin bir bilim dalı olarak doğmasına, 1876 yılında Almanya’da Leipzig Üniversitesi'nde kurduğu psikoloji laboratuvarı ile Wilhelm Wundt ön ayak olmuştur.[11] Wundt, kendini psikolog olarak tanımlayan ilk kişidir. Psikolojinin pozitif bir bilim olarak ortaya çıkışına ilk önemli katkıları koyan diğer isimler şunlardır: Hermann Ebbinghaus (hafıza üzerinde deneysel çalışmalar yaptı), Ivan Pavlov (psikoloji ile fizyoloji arasında ilk kez ilişki kurdu, öğrenme süreçlerini deneysel olarak inceleyerek klasik şartlanma kavramını getirdi), John B. Watson (davranışçı yaklaşımın ABD’deki temsilcisi oldu).
Deneysel psikolojinin Almanya ve ABD'de gelişmesinin peşi sıra psikolojinin uygulamalı alanları doğmuştur. 19. yy.'ın son yıllarında G. Stanley Hall ve John Dewey psikoloji biliminin ABD'de eğitim alanındaki uygulamalarına öncülük etmiştir. Hugo Münsterberg psikolojinin endüstri, hukuk ve diğer alanlardaki uygulamaları üzerine yazmaya başlamıştır.[12] 1890'larda Lightner Witmer ilk psikoloji kliniğini kurmuştur.[13] Yine aynı yıllarda James McKeen Cattell, ilk zeka testi uygulamalarını başlatmak üzere Francis Galton'un antropometri yöntemini uyarlamıştır.[11] Öte yandan Viyana'da Sigmund Freud, zamanla çok popülerleşecek olan psikanaliz kuramını ve yöntemlerini geliştirmiştir.
20.yy'da psikolojinin soyut ve muğlak bir kavram olan zihni incelemesine bir tepki doğmuştur. Edward B. Titchener tarafından getirilen eleştiriler, John B. Watson'un davranışçılık yaklaşımını geliştirmesine katkıda bulunmuştur. Bu yaklaşım, B.F. Skinner tarafından popüler hale getirilmiştir. Bu yaklaşımda, zihin yerine gözlenebilen ve ölçülebilen davranışın incelenmesi savunulur.
20.yy.'ın sonlarına doğru insan zihnini çalışmak üzere disiplinler arası bir alan olan bilişsel bilimler gelişmiştir. Zihin, tekrar bilimin popüler bir inceleme konusu haline gelmiştir.
Yaklaşımlar
Yapısalcılık yaklaşımı (bilinç psikolojisi ya da strüktüralism)
Bu yaklaşıma göre psikolojinin görevi bilincin ve bilinci oluşturan zihinsel olayların -duyumlar, imajlar, duygular- incelenmesidir. Bu amaçlar doğrultusunda içebakış yöntemi ile bilgi toplanır. İçebakış, deneklere bir uyaran verip onlardan neler hissettiklerini çok detaylı olarak anlatmasını istemeye dayalı bir yöntemdir. Yapısalcılara göre tıpkı su molekülünün atomik bileşenlerine (hidrojen ve oksijen) ayrıştırılması gibi, bilinç de temel bileşenlere ayrıştırılabilir. Acılık-tatlılık, soğukluk-sıcaklık, donukluk-canlılık gibi saf duyumlar bilincin temel bileşenleri olarak kabul edilebilir. Yapısalcılığın iki önemli temsilcisi şunlardır: Wundt ve Titchener. Wundt Almanya'da bir psikoloji laboratuvarı kurmuş, onun öğrencisi olan Tichener ise Wundt'un psikolojiye yaklaşımını ABD'ye taşıyarak Cornell Üniversitesi'nde bir psikoloji laboratuvarı oluşturmuştur. Titchener'dan sonra bu yaklaşım pek fazla yaşamamış olsa da, psikolojinin pozitif bir bilim olarak temellerinin atılmasındaki katkısı açısından bu yaklaşım psikoloji tarihinde önem taşımaktadır.[14]
İşlevselcilik yaklaşımı
20. yüzyılın başlarında ABD'de yapısalcılık yaklaşımı etkisini yitirirken, işlevselcilik yaklaşımı gelişmeye başladı. Yapısalcılığa tepki olarak doğan bu yaklaşıma göre psikolojinin görevi, yalnızca bilincin yapıtaşlarını belirlemek olamaz; asıl görevi bilincin işlevlerini -nasıl çalıştığını ve ne işe yaradığını- incelemek, insan zihninin değişen çevre şartlarına nasıl uyum sağladığıyla ilgilenmektir. İşlevselciliğin bakışından davranış, organizmanın çevresine uyum çabasıdır. İşlevselciler, Charles Darwin’in Evrim Kuramı’ndan etkilenmiş, zihni bedenden ayrıştırılamaz olarak görüp bu ikisi arasındaki ilişkiyi anlamaya odaklanmışlardır. Kuramın başlıca temsilcisi William James'tır. James'a göre bilinç, yapısalcıların iddia ettiği gibi bileşenlerine ayrıştırılabilecek sabit bir yapı değildir; süregiden bir akıştır. Bu yaklaşımın psikolojiye temel katkısı, sadece zihinsel süreçleri değil davranışları da psikolojinin inceleme alanına dahil etmesidir. Ayrıca yapısalcılar içgörü yöntemini uygulamak üzere eğitilemediklerinden hayvanlar, çocuklar ve zihinsel engelliler üzerinde çalışma yapmazlarken işlevselciler bu gruplar üzerinde de çalışmışlardır.[14] Günümüzde ne yapısalcılık ne de işlevselcilik akımları varlığını sürdürmektedir, fakat 20. yy.'ın başlarında işlevselciler ve yapısalcılar arasındaki tartışmalar sayesinde çağdaş psikoloji akımlarının ortaya çıkması mümkün olmuştur.
Davranışçılık yaklaşımı
Klasik koşullanma
19. yüzyılın sonlarında doğan bu yaklaşımda psikolojinin konusunun ölçülebilen ve gözlenebilen davranışlar olması gerektiği savunulur. Davranış organizmaların içten ya da dıştan gelen uyarıcılara verdikleri tepkilerdir ve davranışa dair bilgi toplamak için doğa bilimlerinde kullanılan nesnel yöntemlere -deney ve gözleme- başvurmak gerekir. Davranışçılar, organizmaların çeşitli davranışlarının, çevrelerinden gelen ödüllendirme ve cezalandırmalara bağlı olarak nasıl değiştiğini, yeni davranışların nasıl öğrenildiğini veya halihazırdaki davranışlarını nasıl yeni durumlara uyarlandığını inceler. Davranışçılığa göre belirli uyarıcılara maruz kalan her organizma, aynı tepkiyi verir, yani bireysel farklılıkların önemi yoktur. Davranışların nedenlerini, organizmanın içsel özelliklerinde değil, içinde bulunduğu çevredeki uyarıcılarda aramak gerekir. Ayrıca bu yaklaşımda, insan ve hayvan davranışlarının aynı öğrenme yasalarına dayandığı iddia edilir. Dolayısıyla hayvan davranışlarını gözleyerek insanlar için de geçerli olan öğrenme yasalarını anlamak mümkündür. Bu ekolün başlıca temsilcileri şunlardır: Watson, Skinner, Pavlov.
Gestalt yaklaşım
1890'larda Almanya'da doğan bu yaklaşımda, psikolojik deneyimi çözümlemeye çalışan yapısalcılığa karşıt bir biçimde, psikolojik deneyimin bir bütün olduğu ve parçalarına ayrıştırılarak incelenemeyeceği görüşü savunulur. Gestaltçılara göre, en ilkel ve basit olan psikolojik deneyimler dahi karmaşıktır. Bu karmaşıklığa rağmen, algının gerçekleşmesi temel bazı prensiplere uygun olarak gerçekleşir ve psikolojinin hedefi bu temel prensipleri keşfetmektir. Bunun yolu doğal gözlem ve deneydir. Davranışçılardan farkı olarak Gestaltçılar, psikolojide etki-tepki ilişkisine odaklanılmasına karşı çıkmış ve etkinin tepkiye dönüşürken deneyimlenen bilişsel süreçlerin incelenmesini önemsemişlerdir. Gestalt psikolojisinin başlıca temsilcileri şunlardır: Wolfgang Köhler, Max Werthemeir, Kurt Koffka. 1930'larda Almanya'daki Nazi hakimiyeti sırasında Gestaltçıların başlıca temsilcileri ABD'ye göç etmiş, böylelikle bu yaklaşım ABD'de de tanınmıştır. Günümüzde bu yaklaşımındaki temel fikir -zihnin dış uyaranlara doğrudan tepki vermeyip öncelikle onu yorumlayıp anlamlandırdığı fikri- bilişsel psikologların öğrenme, bellek, problem çözme ve hatta psikoterapi hakkındaki fikirlerinde kendini göstermektedir.
Psikanalitik yaklaşım
1890'larda doğan bu yaklaşıma göre psikoloji kişilerin bilinçdışı korkularını, isteklerini ve güdülerini ortaya çıkarmayı hedeflemelidir. Sigmund Freud’un klinik gözlemlerine dayanarak geliştirilen bu yaklaşımda normal insan davranışlarını anlamaya değil, anormal davranışları anlamaya odaklanılmıştır. Bu yaklaşım ruhsal hastalıkların tedavisi, kişilik ve gelişim psikolojisi alanlarında etkili olmuştur. Bu yaklaşımda araştırma yöntemi olarak telkin, terapi, hipnoz, rüya yorumu ve biyografi tercih edilir. Bu yaklaşımda bilinçaltı kavramına çok önem verilir. Freud’un kurucusu olduğu bu yaklaşımı devam ettiren ve yenileyen birkaç önemli isim, Alfred Adler ve Carl Gustav Jung' ve Karen Horney olmuştur. Bu üç isim, Freud'un orijinal kuramına pek çok eleştiri getirerek kendi kişilik kuramlarını oluşturmuşlardır. Freud, günümüzde önemli bir popüler kültür figürüdür. Freud'un kuramındaki pek çok kavram - örneğin bilinçdışı, bastıma, rasyonelleştirme...gibi- gündelik dile yerleşmiştir. Buna karşılık, psikanalitik yaklaşımla yapılan bilimsel çalışmalar kısıtlıdır.
Hümanist (insancıl) yaklaşım
Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi
20.yy.'ın ortalarında doğan bu yaklaşımda her bir bireyin kendi geleceğine yön vermede özgür olduğunu, geniş bir kişisel gelişim kapasitesine sahip olduğunu, önemli miktarda içsel değere ve kendini gerçekleştirme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekilir. Davranışçılık ve psikanalizdeki determinist tutuma bir tepki olarak doğmuştur. Hümanistlere göre insanlar, çevresel ve içsel faktörlerin esiri değildirler çünkü hür iradeleri, seçme özgürlükleri ve kendi davranışlarını denetleme güçleri vardır. Başlıca temsilcisi Abraham Maslow'dur.
Bilişsel yaklaşım
1950'lerden itibaren gelişip yaygınlaşan bu yaklaşımda insan tepkilerinin çevredeki uyarıcılar karşısında pasif olduğu görüşüne karşı çıkılır ve insan zihni uyarıcıları algılayan, yorumlayan ve anlamlandıran aktif bir varlık olarak kabul edilir. Bilginin insan zihninde nasıl işlemlendiğinin ve depolandığının incelenmesi hedeflenir. Bu amaç doğrultusunda akıl yürütme, tümevarım ve deney ile veri toplanır. Önemli temsilcilerinden biri Jean Piaget'dir.
Biyolojik yaklaşım (davranışsal nörobilim, psikolojik biyoloji)
Bu yaklaşımda davranışların nedenlerini anlayabilmek için organizmanın biyolojik yapısını anlamak gerektiği savunulur. Kişinin öğrenme süreçlerini, kişiliğini, belleğini, güdülerini, duygularını ve problemlerle başa çıkma tekniklerini etkilemek üzere genlerin, hormonlarının ve sinir sisteminin dış çevre unsurları ile nasıl bir etkileşime girdiği incelenir ve bu incelemelerde deneysel yöntem kullanılır.
Sosyokültürel yaklaşım
Kültürel ve etnik benzerlikler ve farklılıkların kültürün üyelerinin zihinsel süreçleri ve davranışları üzerindeki etkisini inceler.
Psikolojide öncü kadınlar
Karen Horney, öncü kadın psikologlardandır.
Psikoloji biliminin geliştiği yıllarda, pek çok farklı bilimde olduğu gibi, kadınlara yönelik önyargılar kadın bilim insanlarının alana katılımını engellemiştir. Bu durum, psikoloji bilimindeki çeşitli yaklaşımların ünlü temsilcilerinin hep erkekler olmasına yol açmıştır. Ancak karşılaştıkları engellere rağmen psikolojiye önemli katkılar yapan bilim kadınlar vardır.[15]
Christine Ladd-Franklin (1847-1930): John Hopkins Üniversitesi'nde psikoloji doktorasını 1880'li yılların ortasında tamamlamış, ancak 40 yıl sonra kadınlara doktora derecesi vermenin uygun olduğuna karar verilerek kendisine doktor unvanı verilmiştir. Renkleri görme ile ilgili çok itibar gören bir evrimsel kuram geliştirmiştir.
Margaret Floy Washburn (1871-1939): Psikolojide doktora derecesi alan ilk kadındır. Doktorasını Cornell Üniversitesi'nden almıştır. Hayvan davranışları ile ilgili çalışmaları vardır.
Leta Stetter Hollingworth (1886-1939): Çocuk gelişimi ve kadınlarla ilgili konulara odaklanan ilk psikologlardandır. Kadınların adet dönemindeyken yeteneklerinin düştüğüne dair 1900'lerin başında popüler olan görüşü çürütecek veriler toplamıştır.
Mary Whiton Calkins (1863-1930): 1905'te Amerikan Psikologlar Derneği'nin ilk kadın başkanı olmuştur. Doktora eğitimini Harvard Üniversitesi'nde tamamlamıştır. William James tarafından en başarılı öğrencilerinden olarak tanıtıldığı halde Harvard Ünviersitesi ona kadın olması sebebiyle doktor unvanını vermeyi reddetmiştir.
Karen Horney (1885-1952): Kişiliğin arkasındaki sosyal ve kültürel özelliklere odaklanmıştır.
Anna Freud (1895-1982): Sigmund Freud'un kızı olan Anna Freud, anormal davranış tedavisinde önemli katkılar yapmıştır.
Mamie Phipps Clark (1917-1983): Çocuğun ten renginin büyürken ırksal farklılıkları algılamasını nasıl etkilediğine yönelik öncü çalışmalar yapmıştır.
Anahtar soruları
Psikolojinin değişik yaklaşım ve dallarının cevap aradığı bir dizi temel soru vardır ve psikolojik yaklaşımlar, bu temel sorulara verdikleri cevaplar açısından farklılaşırlar. Çok farklı alanlarda çok farklı yöntemlerle çalışıyor olsalar da pek çok bilimsel çalışmayı psikoloji çalışması genel başlığı altında toplayan şey, hepsinin şu ya da bu şekilde bu soruları cevaplamaya ilişkin olmalarıdır.
Çevre mi, kalıtım mı?
“Davranışlarımızın ne kadarı kalıtımsal ne kadarı çevre etkisinin sonucudur?” Derin felsefi ve tarihsel kökleri olan bu soruya, psikolojik yaklaşımların cevapları farklı farklıdır. Örneğin biyolojik yaklaşım davranışlarımızın kalıtımsal yönünü ortaya çıkarmada kullanılırken, davranışsal yaklaşım çevre etkisini ortaya koyar. Bu nedenle biyolojik yaklaşımı benimseyen bir gelişim psikoloğu insanların gelişimi ve değişimindeki kalıtımsal etkenleri, davranışsal yaklaşımı benimseyen bir gelişim psikoloğu ise çevresel etkenleri araştıracaktır.
Bilinç mi, bilinçdışı mı?
Davranışlarımızın ne kadarı bilinç süreçlerinin, ne kadarı bilinçdışı süreçlerin sonucunda oluşur? Bu, psikolojideki en büyük tartışma konularından birisidir. Psikodinamik yaklaşımı benimseyen bir klinik psikolog anormal davranışların sebebini bilinçdışı güçlerde ararken, bilişsel yaklaşımı benimseyen bir klinik psikolog anormal davranışlara sebep olarak hatalı düşünme süreçlerini gösterir. Hangi yaklaşımın tercih edildiği, anormal davranışın teşhisi ve tedavisinde önemli farklılıklara yol açar.
Gözlenebilir davranışlar mı, içsel zihinsel süreçler mi?
Psikoloji yalnızca dışarıdan gözlenebilen davranışları mı incelemelidir, yoksa gözle görülemeyen düşünce süreçleri de psikolojinin çalışma alanına girmeli midir? Davranışsal psikologların bu soruya yanıtı, gözlenebilen davranışları çalışmanın insanı anlamak için yeterli olacağı şeklindedir. Bilişsel psikologlar ise bir insanın zihninde olup bitenleri anlamadıkça, bir çevresel etkene tepki veren kişinin bu etkeni algılamasıyla ona tepki vermesi arasında ne gibi içsel süreçler yaşadığını bilmedikçe kişiyi anlamış olamayacağımızı iddia ederler.
Özgür irade mi, belirlemecilik mi?
“Kişilerin davranışlarının ne kadarı kendi tercihlerinin sonucudur, ne kadarı kendi tercihlerinin dışındaki etmenlerce belirlenmiştir?” Felsefecilerin çok uzun zamandır tartıştığı bu konu psikolojinin de temel sorularından biridir. “Belirlemecilik” ile ifade edilen; rastlantıyı, iradeyi ve özgür seçimi reddetmek, evrendeki her olayın kendinden önce gelen koşullarca belirlendiğini, her şeyin bir neden-sonuç ilişkisinin parçası olduğunu savunmaktır. “Anormal davranışlar sergileyen birisi ne ölçüde davranışlarından sorumlu tutulabilir? Böyle bir kişi tedavi görmeyi reddederse tedavi alması için zorlanmalı mıdır?” gibi sorulara verilecek yanıtlar özgür irade-belirlemecilik tartışmasına bağlıdır.
Bireysel farklılıklar mı, evrensel ilkeler mi?
“Bir kişinin özelliklerinin, davranışlarının ne kadarı yalnızca kendisine hastır, ne kadarı başka insanlarla paylaştığı ortak özelliklerdir? Hepimizin birer insan olduğu, aynı biyolojik soyun birer örneği olduğu gerçeği davranışlarımızı ve deneyimlerimizi ne ölçüde birbirine benzer kılar? Yani biz insanlar ne ölçüde birbirimize benziyoruz, ne ölçüde birbirimizden farklıyız?” Biyolojik ve davranışçı yaklaşımları benimseyenler insanları birbirine benzer kılan evrensel ilkeleri ortaya çıkarmakla, varoluşçu yaklaşımı savunanlar ise bireysel farklılıklarımızı ortaya çıkarmakla ilgilenirler.
Temel alt alanları
Deneysel psikoloji
Daha çok laboratuvar deney metodu kullanılarak temel davranışsal süreçlerin incelendiği bilim dalıdır. Deneysel psikologlar, hayvan davranışlarını da inceler ve insan davranışlarıyla ilişkilendirirler. Deneysel psikoloji içindeki önemli alt dallardan biri; bilginin işlenmesi, belleğimizde depolanması, depodan geri çağrılması ve problem çözme durumlarına uygulanması gibi bilgi işleme sürecini çalışan bilişsel psikolojidir. Bilişsel psikoloji; nörobilim, felsefe ve dilbilim ile yakından ilgilidir. Bu alanın pratik uygulamaları, hafızanın nasıl geliştirileceğini, karar vermenin doğruluğunu artırmayı veya öğrenmeyi desteklemek için eğitim programlarının nasıl kurulacağını içerir. Deneysel psikolojinin bir başka alt alanı ise, fizyolojik psikolojidir. Fizyolojik psikolojide çeşitli içsel süreçlerin (duyum, algı, motivasyon, düşünme, bellek, ... gibi) ve davranışların (iletişim, yeme, okuma...gibi)altında yatan fizyolojik süreçler araştırılır.
Sosyal psikoloji
Her bir bireyin duygu, düşünce ve davranışlarının diğerlerinden nasıl etkilendiğini; kişinin davranışlarının kendi kişisel özellikleri ve toplumsal özelliklerin ortak etkisi ile nasıl şekillendiğini inceleyen bilim dalıdır. Düşünce, duygu ve davranışları kişiler arası, grup-içi ve gruplar arası düzeyde inceler.
Kişilik psikolojisi
Kişiliğin ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını ve gelişimini inceleyen bilim dalıdır.
Gelişim psikolojisi
İnsanın doğum öncesinden başlayarak ölümüne kadar yaşa bağlı davranış değişikliklerinin sistematik olarak incelendiği bilim daldır. Gelişim psikologları, insan hayatını çeşitli dönemlere (doğum öncesi, bebeklik, çocukluk, ergenlik, orta yaş ve yaşlılık) ayırarak her dönemin kendine özgü özelliklerini ortaya koymaya çalışır.[16] Gelişimini inceledikleri konular çeşitlilik arz eder: İnsanların motor becerilerinin, problem çözme becerilerinin, ahlaki anlayışlarının gelişimi incelenebilir ve dil edinimi, benlik kavramının ve kimliğin oluşumu veya duygusal gelişim gelişim psikologlarının çalışma konusu olabilir.
Nöropsikoloji
Biyolojik sistemler ile zihnin işlevi ve davranış arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Nöropsikologlar, beynin biyokimyasal mekanizmalarını, beyin yapılarının fonksiyonlarını, kimyasal ve fiziksel değişikliklerin davranışlara ve duygulara etkisini araştırırlar. Merkezi sinir sistemi bozukluklarının teşhis ve tedavisi ile ilgilenirler.
Psikometrik psikoloji
Psikolojik bilginin elde edilmesi ve uygulanması sırasında kullanılacak teknik ve yöntemleri geliştiren bilim dalıdır. Psikometrik psikologlar; zeka, kişilik, yetenek ve tutumlarla ilgili testler geliştirirler. Bu testler, klinik danışmanlık, iş yaşamı, endüstri ve okul gibi alanlarda kullanılır. Ayrıca araştırma desenleri, veri analizi ve verinin yorumlanması konularında da faaliyet gösterirler.
Uygulama alanları
Çevre psikolojisi
Fiziksel çevre ile insan davranışlarının etkileşimini inceler. Hem çevrenin psikolojik etkilerini hem de insan etkinliklerinin sosyal ve fiziksel çevre üzerine etkilerini çalışır.[17]
Trafik psikolojisi
Bu bilimin çalışma alanına psikoloji ilkelerinin trafik ve yol güvenliği alanına uygulanması, sürücü yeteneklerinin psikoteknik değerlendirilmesi, sürücülük tarzları ve trafikte risk alma davranışı, sürücü eğitimi ve rehabilitasyonu, ergonomi, trafik güvenliği için bilinçlendirme, trafik yasalarını yapan ve uygulayanlara danışmanlık, trafikle ilgili davranış tutum yetenek ve becerileri ölçme araçları geliştirme gibi konular girmektedir.
Sağlık psikolojisi
Bu alanda çalışanlar; insanların hastalıklarla nasıl baş edebildiği, fiziksel acıyı nasıl en etkili bir biçimde denetleyebilecekleri, neden bazı insanların tıbbi önerilere uymadıkları, insanların sağlıkla ilgili kötü alışkanlıklarının nasıl değiştirilebileceği, sigara bırakma, kilo verme, stresi kontrol altına alma gibi konularda etkili programların ve sağlık kampanyalarının nasıl düzenlenebileceği, hasta ve hekim arasında iyi ilişki kurmanın nasıl mümkün olabileceği ve sağlık personelinin çalışma ortamındaki psikolojik sorunlarının giderilmesi gibi konularda psikoloji biliminin sunduğu bilgi ve yöntemlerden hareketle çalışmalar yapar.
Klinik psikoloji
Uyum, sakatlık ve rahatsızlık ile ilgili problemleri anlamak, tahmin etmek ve azaltmak için bilimi, teoriyi ve uygulamayı bütünleştirir. Uyum, ayarlama ve kişisel gelişimi destekler. Bir klinik psikolog, farklı kültürler ve sosyoekonomik düzeylerde bir kişinin hayatı boyunca insan performansının entelektüel, duygusal, biyolojik, psikolojik, sosyal ve davranışsal yönlerine odaklanır.
Danışmanlık Psikolojisi
Bireyin kendi yaşamının değişik yönleriyle ilgili kararlar vermesine yardımcı olabilecek bilgi ve yetenekleri bireyde geliştirmeyi amaçlar. Gündelik yaşamda normal konuların konuşulduğu, uyum sorunları, karar vermede zorluk yaşayan bireylere yönelik yardım hizmetidir. Mesleki, akademik sorunları olan kişilere danışmanlık yapılır. Burada kişinin ilgileri, yetenekleri, yönelimleri ve kişilik özellikleri göz önünde bulundurulur. Bireylerin kişiler arası ilişkilerinin işlevselliğini arttırmayı hedefler. Uyum problemi yaşayan veya karar verme zorluğu ile karşı karşıya olan bireylere ihtiyaç duyduğu psikolojik desteği sağlar. Hafif duygusal, kişisel sorunlar ile uğraşır.
Adli psikoloji
Bu alanda çalışanlar mahkemelerde uzmanlıkları ile hakime yardımcı olurlar; "Suçlu suçu işlerken akli dengesi yerinde miydi?” ve “Yargıda adil karar verilmesini etkileyen psikolojik etmenler nelerdir?” gibi sorulara psikoloji biliminin ilke ve yöntemleri dahilinde cevap ararlar. Islahevi, hapishane ve adli tıp enstitülerinde ve hukuk kurumlarında görev alırlar.
Endüstri/Örgüt psikolojisi
İnsanların zihinsel süreçlerini ve davranışlarını iş yaşamı bağlamında inceleyen bilim dalıdır. Psikoloji biliminin kuramsal yaklaşımların ve bilgi birikiminin iş yaşamında iyileştirmeler yapmak üzere kullanılmasını hedefler. I/Ö psikologları uygun işe uygun eleman yerleştirilmesi, iş yerlerindeki çalışma koşullarının iyileştirilmesi, çalışma motivasyonunun yükseltilmesi, iş yaşamındaki otomasyonun çalışanlar üzerinde etkisi, insan-makine ilişkisi gibi konularda çalışmalar yapar.
Eğitim psikolojisi
Bu alanda çalışanlar başarılı eğitim teknikleri geliştirme, öğrenci-öğretmen ilişkisinin kalitesini arttırma, öğrenci değerlendirme sistemlerine adil, eğitici ve motive edici bir biçim verme alanlarında çalışmalar yapar.
Spor psikolojisi
Bu alanda çalışanlar, spor ortamındaki davranışları inceler; sporcuların odaklanma, motivasyon, duygu durumu gibi psikolojik özelliklerinin denetlenerek spor performanslarının artırılması için ve spor takımlarında liderlik, beraberlik, çatışma ve rekabet gibi süreçlerin denetlenerek takımın uyumluluğunun ve performansının artırılması için çalışmalar yapar.[18]
Araştırma yöntemleri
Psikolojide pek çok farklı araştırma yöntemi kullanılır. Bu yöntemler, öncelikle niteliksel ve niceliksel olarak ikiye ayrılır. Psikolojinin hem temel hem de uygulamalı alanlarında bu her iki türde de araştırma yöntemi kullanılmaktadır. Psikolojideki nicel çalışmaların bir kısmı deneysel veya yarı-deneyseldir, bir kısmı ise ilişkisel ve betimleyicidir. Veri toplamak için gözlem, deney, anket, vak'a çalışması, görüşme gibi pek çok farklı teknik kullanılır, bu tekniklerle elde edilen sayısal veriler istatistiksel analizlerden geçirilerek araştırma hipotezleri test edilir. Niteliksel psikoloji araştırmalarında ise görece az sayıda katılımcıdan, yapılandırılmamış ölçüm araçlarıyla bol miktarda veri toplanır. Veriler sayısal değildir, dolayısıyla istatistiksel olmayan yöntemlerle incelenirler ve araştırmadaki amaç hipotez test etmek değildir. Niteliksel araştırmalarda başlıca veri toplama yöntemleri katılımcı gözlem, odak grubu ve görüşmedir.
Şizofreni (Yunanca: σχίζειν s’chizein "bölünmek, yarılmak, ayrılmak, parçalanmak" ve φρήν phrēn "akıl, ruh, huy, hissiyat"), benzer belirtilere sahip birtakım ruhsal hastalıklardır.
Hastalık, algılama ve düşünme yetilerinde meydana gelen bozukluklara bağlı olarak kişinin davranışlarında da değişime, bozulmalara yol açar. Bu bozulmalar, şizofreni hastasının kendisini rahatsız etmeye başlayan dış dünyadan bağımsız, kişiler arası ilişkilerden ve gerçeklerden uzaklaşarak kendi kendine yeni bir dünya kurmasına neden olur.
Şizofreni kelimesi, Yunanca ayrık veya bölünmüş anlamına gelen "şizo" (schizein, Yunanca: σχίζειν) ve akıl anlamına gelen "frenos" (phrēn, phren- Yunanca: φρήν, φρεν-) sözcüklerinin birleşiminden gelir.[10] Anlatılmak istenen kişinin iki kişilikli olması değil, aynı anda iki farklı gerçekliğe inanmasıdır. "Gerçek gerçeklik" normal, sıradan bir insanın algılamasına denk düşerken, "ikinci gerçeklik" sağlıklı bir insanın anlayamayacağı, çoğu kez belli bir sisteme dayalı bir gerçekliktir.
Şizofreninin ömür boyu görülme sıklığı genel nüfusta %0,5-1'dir.[11][12][13] Ancak kan bağı olan akrabaları arasında şizofreni hastaları bulunanlarda, şizofreni görülme sıklığı genel toplumdan daha yüksektir. Tamamen aynı genetiğe sahip tek yumurta ikizleri üzerindeki çalışmalar, bir kardeşte hastalığın var oluşunda, diğer kardeşte de %83 oranında hastalığın görüldüğünü ortaya koymuştur. Çalışma tek yumurta ikizi kardeşlerin aynı kültürel ve çevresel faktörlerle yetiştiği yönüyle eleştiri almıştır. Ayrıca aynı çalışmada vakaların teşhis edildiği ortalama yaş 28.9 saptanmıştır.[14]
Şizofrenide genetik faktörlerin rolü iyi tanımlanmış olmakla beraber, bu hastalık yalnızca kalıtımsal faktörlerin değil, birçok koşulun bir araya gelmesi ile oluşur. Yani şizofreni genetik ve çevresel faktörlerin rol aldığı oldukça kompleks bir hastalıktır.
Günümüzde şizofreni tedavisinde çok yönlü bir yaklaşım yararlı bulunmaktadır. Güncel tedavide temelde antipsikotik ilaçlar kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra psikoterapiler ve diğer psikososyal yaklaşımlara da başvurulmaktadır. Antipsikotik ilaçların şizofrenide dopamin varsayımını doğrular biçimde dopamin üzerinden etki ettikleri düşünülmektedir. Hastalığın özellikle akut döneminde hastaların hastanede yatarak tedavi görmesi gerekebilir.
Birçok alt tipi bulunan şizofreni çok değişik gidiş ve sonlanış gösteren süreğen bir bozukluktur. Şizofrenide hastalığın gidişi her birey için farklı biçimde gelişebilir. Hastalığın popüler kültürdeki olumsuz imajına rağmen, hastaların çok büyük kısmı tedaviden fayda görebilirler. Buna karşılık şizofreni hastalarının yaklaşık %25-30'unda, ne tür sağaltım yapılırsa yapılsın, belirgin bir iyileşme görülmez ve bu hastalarda ciddi ölçüde yetiyitimi olabilir.[13]
İçindekiler
1 Tarihçe
2 Hastalığın görülme sıklığı ve yaygınlığı
3 Belirti ve bulgular
3.1 Hastalık öncesi kişilik ve uyum
3.2 Klinik belirti ve bulgular
3.3 Pozitif ve negatif semptomlar
4 Teşhis
4.1 Bleuler'a göre temel ve ikincil belirtiler
4.2 Kurt Schneider'e göre birinci sıra belirtiler
4.3 DSM IV'e göre tanımlama
4.4 Şizofreni tipleri
4.5 Ayırıcı tanı
5 Gidiş ve sonlanış
6 Hastalığın oluşum nedenleri
6.1 Psikososyal etkenler
6.2 Genetik faktörler
6.2.1 Aile araştırmaları
6.2.2 İkiz araştırmaları
6.2.3 Evlat edinme araştırmaları
6.2.4 Moleküler genetik
6.3 Biyokimyasal faktörler
6.3.1 Dopamin varsayımı
6.3.2 Glutamat varsayımı
6.3.3 Serotonin ve Noradrenalin varsayımları
6.4 Beyinde yapısal ve işlevsel bozukluklar
7 Beyin görüntüleme yöntemleri
8 Şizofrenide güncel kuramlar
8.1 Nörogelişimsel kuram
8.1.1 Gecikmiş başlangıcın nedenleri
8.1.2 Nörogelişimsel anormalliklerle şizofreni arasındaki ilişkinin kanıtları
8.2 Nörodejeneratif kuram
9 Şizofrenide risk etkenleri
10 Tedavi
10.1 İlaçla tedavi
10.2 Psikoterapi
10.3 Psiko-bilgilendirme
10.4 Alternatif yaklaşımlar
11 Toplum ve kültür
12 Ayrıca bakınız
13 Kaynakça
13.1 Ek kaynaklar
14 Dış bağlantılar
Tarihçe
Emil Kraepelin (1856–1926)
20. yüzyılın başlarına kadar henüz psikolojik hastalıkların tasnif edildiği sistematik bir düzenleme yapılmamıştı. Hastalık ilk olarak 1853 yılında Bénédict Morel tarafından, genç erişkin ve gençleri etkileyen bir sendrom olarak tanımlanmış ve démence précoce (Latince: "erken bunama") ismiyle adlandırıldı. Bu kavram, 1891'de Arnold Pick tarafından psikozu olan bir hastanın vaka raporunda kullanıldı. Yine 19'uncu yüzyılda hebefreni ve katatoni gibi şizofreni türleri de tanımlanmıştır.
1893'te Alman ruh hekimi Emil Kraepelin, duygudurum bozuklukları ve démence précoce ve benzeri zihinsel hastalıkların sınıflandırılmasında yeni bir yaklaşım geliştirdi. Kraepelin, dementia praecox'ın esasen bir beyin hastalığı olduğuna ve bilhassa dementia yâni bunamanın ileri yaşta gelişen diğer formlarından farklı bir çeşidi olduğuna inanıyordu.[15][16] Ayrıca, Kraepelin paranoid ve basit tiplerini de eklemiş ve hepsini bir tanı altında toplamıştır. Bu tanıya göre hastalıkta erken başlama ve bunama olması gerekmektedir. Ancak bu tanım hastalığı erken başlama ve bunama gerektiren dar bir alanda sınırlamaktadır. 20. yüzyılda İsviçreli Eugen Bleuler hastalığın erken yaşlarda başlamasının ve bunamayla sonuçlanmasının zorunlu olmadığını ortaya koymuştur. Bu hastalıkta hastanın ruhsal hayatındaki yarılmaya önem veren Bleuler, schizophrenia (şizofreni) terimini önermiştir. Günümüzde şizofreni tek bir hastalık türü olarak görülmemekte; bir bozukluklar kümesi olarak kabul edilmektedir.[13]
Şizofreni terimi ilk olarak 1908 yılında İsviçreli Eugen Bleuler tarafından kişilik, düşünce, hafıza ve algılamadaki fonksiyonel ayrılmayı tarif etmek için kullanılmıştır. Bleuler, Kraepelin'in ileri sürdüğü gibi her hastada yıkımın (detoriorasyonun) olmadığını; duygu, düşünce ve davranışta yarılmayı (skizis) ortaya atmıştır. Bleuler, hastalığın etkilerini temel ve ikincil belirtiler olmak üzere iki kümeye ayırmıştır. Şizofrenide çağrışımlarda (Assosiasyonda) enkoherans (çağrışımlarda sapma, parçalanma ve yarılma), duygulanımda (Affektivitede) kısıtlılık (küntlük), duygu düşünce ve davranışta ikilemler (Ambivalans), kişinin dış alemden çekilerek kendi iç alemine dönmesi (Autism) 4A belirtisinin olduğu birincil; hezeyan, halüsinasyonlar ve diğer belirtileri ikincil belirtiler olarak değerlendirmiştir. Bleuler'e göre temel belirtiler her şizofreni hastasında bulunması gereken belirtilerdir. İkincil belirtiler ise temel belirtilerin üzerine eklenen belirtilerdir ve başka ruhsal hastalıklarda da görülebilmektedir.[10][13][17]
Alman psikiyatr Kurt Schneider şizofreninin tanısı ve bu hastalığı anlama ile ilgili birçok çalışma yaptı ve şizofreni hastalığını diğer psikoz türlerinden ayırmaya çalıştı. Çalışmaları sonucunda hastalığın belirtilerini birincil ve ikincil dereceden semptomlar olmak üzere ikiye ayırdı. Günümüzde bu tanımların yerini DSM-IV ve ICD-10 tarafından yapılan tanımlamalar almıştır.[18]
Hastalığın görülme sıklığı ve yaygınlığı
Şizofrenin ömür boyu görülme sıklığı -hayatlarının herhangi bir evresinde başlamak üzere- genel nüfusta %0,5-1'dir.[11][12][13] Şizofreni her toplumda ve her türlü sosyo-ekonomik sınıfta görülmektedir. Kadın-erkek arasında sıklık bakımından önemli bir fark görülmemekle beraber kadınlarda başlangıç yaşı (26-32), erkeklerdeki başlangıç yaşından (20-28) daha geç olmakta ve genellikle erkeklere göre daha iyi bir gidiş göstermektedir.[19] Ayrıca gelişmekte olan ülkelerde sıklığı gelişmiş ülkelere göre daha düşüktür.[12][13] Son yıllarda çok geç yaşlarda başlangıçlı şizofreni üzerine yayınlar görülse de, hastalığın genellikle gençlik çağında başladığı kabul edilmektedir.[20] Geç ya da çok geç başlayan şizofreniler üzerinde araştırma yapan bir grubun görüş birliğini içeren son rapora göre 40 yaşından sonra başlayan şizofreni hastalığının geç-başlangıçlı şizofreni; 60 yaşından sonra başlayanların ise çok geç-başlangıçlı şizofreni-benzeri psikoz olarak tanımlanması önerilmektedir.[21][22] Erken başlangıçlılarda (çocukluk dönemi başlangıçlı) ise kalıtımın görece daha önemli etken olduğu sanılmaktadır. Ayrıca çocukluk çağında başlayan şizofreniyi ayrı bir hastalık türü olan çocukluk şizofrenisinden ayırt etmek gerekmektedir.[23][24][25][26][27]
Belirti ve bulgular
Hastalık öncesi kişilik ve uyum
Şizofrenik hastalar hastalık öncesi sessiz, arkadaşı az, yalnızlığı seven, tuhaf, güvensiz kişilerdir. Bu özellikler ayırıcı tanıda yardımcı olmaktadır. Aileler genelde çocuklarının hastalık başlamadan önce hep çalışan, sessiz, uyumlu, arkadaşsız olduklarını anlatırlar. Şayet hasta bu özelliklere uymuyorsa tanı için duygudurum bozuklukları gibi diğer hastalıklar düşünülmelidir. Şizofreni, daha önce de belirtildiği gibi, çoğunlukla 18-25 yaşlarında her çeşit psikolojik stresle başlayabilir. Kişinin benliğine darbeler, delikanlılık çağında dürtülerin aşırı şiddet kazanması, cinsel ya da saldırgan dürtülere karşı denetim zayıflığı gibi durumlara, psikozun başlamasından önce sık rastlanmaktadır[13].
Klinik belirti ve bulgular
Şizofrenide bilinç ve yönelim genellikle yerindedir. Zekâ seviyesinde belirgin bir gerileme olmasa da, soyutlama yetisinde zayıflamanın ve belirgin bir yıkımın görüldüğü kimi süreğen hastalarda zekâ seviyesinde de eksilme, gerileme, azalma olduğu izlenimi edinilebilir. Örneğin hastanın ilgisi kolayca dağılabilir, sorulara yanıtları geç ya da yanlış olabilir[13]. Son yıllarda temelde var olan negatif belirtilerin baskın olduğu şizofreni türlerinde bir eksiklik sendromundan söz edilmekte ve bu türlerde beyin patolojisinin incelenmesine ağırlık verilmektedir. Eksiklik sendromu, bilişsel yetilerdeki eksikliklerdir. Bu sendrom, "kalıcı ve başka nedenlere bağlı olmayan, özgün, olumsuz belirtiler" olarak tanımlanmaktadır.[12][13][28]
Şizofrenide; içgörü, düşüncelerin içeriği ve oluşturulması, duyguların deneyimlenmesi ve ifade edilmesi, algılama, davranışlar ve bilişsel işlevler gibi birçok alanda belirtiler ortaya çıkabilir. Şizofreni heterojen görünümlü bir hastalık olduğu için tipik bir genel görünüme sahip değildir; bazı hastalarda bazı belirtiler ortaya çıkarken, diğerlerinde başka belirtiler olabilir.
Düşünce akışı ve içeriği ile ilişkili belirti ve bulgular: Şizofrenide düşünce içeriği ile ilişkili olarak ortaya çıkan belirtilerin en önemlisi hezeyanlardır. Hezeyanlar aksine kanıtlarla ve mantık yoluyla çürütülmesine rağmen kişinin inanmayı sürdürdüğü, kişinin kültürü, dini ve eğitimi ile ilişkili olarak normal kabul edilemeyecek türden yanlış inanışlardır. Şizofrenide ortaya çıkan hezeyanlar arasında referans (üzerine alınma), etkilenme, kıskançlık, perseküsyon (kişiye zarar verileceği), büyüklük, erotomani (başkalarının kendisine âşık olduğu), düşüncelerinin değiştirildiği, çalındığı veya yayınlandığı temalı olanlar sayılabilir. Düşüncenin oluşturulması ve akışındaki değişiklikler arasında düşüncelerde azalma, düşünce blokları (düşünce akışının aniden kesintiye uğraması), çağrışımlarda dağınıklık, konuşma yapısının tümüyle kaybolması gibi belirtiler bulunur.
Algı ile ilişkili belirti ve bulgular: Şizofrenide sıklıkla ortaya çıkan belirtiler arasında varsanı (halüsinasyon) ve yanılsama (illüzyon) sayılabilir. Şizofrenide halüsinasyonlar en sık işitsel olmakla birlikte beş duyunun da varsanısı olabilir. Şizofrenide, işitsel halüsinasyonlardan özellikle kişinin davranışları hakkında yorumlarda bulunan konuşmalar duyma ve iki kişinin yine hastanın davranışları hakkında konuştuğunu duyma şeklinde olanlar sıktır.
Duyguların deneyimlenmesi ve ifade edilmesi ile ilişkili belirti ve bulgular: Kişinin duygusal yaşantısındaki çeşitliliğin azalması olarak ifade edilebilecek affektif veya duygusal küntlük ve kişinin hezeyanlarla ilişkili bir duygudurum içinde olması şizofrenide görülebilecek duygusal değişiklikler arasında sayılabilir.
Bilişsel işlevlerle ilişkili belirti ve bulgular: Özellikle kronik gidişli hastalarda bilişsel işlevlerle ilgili bozulmalar, hastalığın ilk tanımlandığı yıllarda "dementia preacox" (erken bunama) ismi ile anılmasına sebep olacak kadar belirgin olabilir.
Hastaların çoğunda içgörü yoksunluğu da görülen belirtiler arasında yer alır. Kısıtlı anlamıyla içgörü kişinin içinde bulunduğu hastalık ve bunun belirtileri hakkında gerçekçi bir kavrayışa sahip olmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü'nün 1979'da yayınladığı verilere göre akut şizofrenide en sık görülen belirti içgörü yoksunluğudur[29]. Bu durumdaki hastalar hasta olduklarını düşünmezler. Tedavide büyük handikapa yol açtığından, içgörü yoksunluğu büyük öneme sahiptir.
Pozitif ve negatif semptomlar
Şizofreninin seyri sırasında ortaya çıkan belirtiler ayrıca negatif ve pozitif olmak üzere iki başlık altında incelenebilir. Pozitif belirtiler normalin dışında fazlalık, aşırılık ve sapmalar olarak ortaya çıkan belirtilerdir. Negatifler ise normal işlevlerde azalma, eksiklik gösteren belirtilerdir. Şizofreni heterojen görünümlü bir hastalık olduğu için tipik bir genel görünüme sahip değildir.
Pozitif semptomlar: Varsanı, sanrı, sürekli ağlama ya da gülme, evham, kendini tanıyamamak, heyecan, sıkıntı, kuşku, güvensizlik, düşmanca düşünceler, her şeyi üstüne alınma, sese ve renklere aşırı duyarlılık, aşırı derecede konuşma, kafiyeli konuşma ve anlatma isteği, anlatımda kopukluk, gibi normalin üstünde aşırı semptomlardır.
Negatif semptomlar: Güçsüzlük, Duyarsızlık, Apragmatizm, spontane olamama, insanlardan kaçma, konuşmada bozukluk, duygulanımda eksiklik, yaşamdan zevk alamama (anhedoni), uğraştığı işe kayıtsızlık, dış görünüşü önemsememe, bakımsızlık, kendini bulunduğu ortamdan ya da insanlardan yalıtılmışlık hissi, gibi normal işlevlerde azalma ile giden semptomlardır.
Teşhis
Bleuler'a göre temel ve ikincil belirtiler
Hastalığın etkilerini temel ve ikincil belirtiler olmak üzere iki kümeye ayırmıştır. Temel belirtiler her şizofrenikte bulunması gereken belirtilerdir. İkincil belirtiler temel belirtilerin üzerine eklenen belirtilerdir. İkincil belirtiler başka ruhsal hastalıklarda da görülebilmektedir.
Temel belirtiler (4 A belirtisi olarak bilinir);
Duygulanımda bozukluk (Affect)
Ambivalans (Ambivalance; karşıt duyguların birlikte yaşanması)
Otizm (Autism)
Çağrışımlarda (Association) bozukluk
Bilinç, yönelim ve bellekte temel bozuklukların olmayışı
İkincil belirtiler;
Sanrılar, yanılsamalar
Varsanılar
Devinim (hareket) bozuklukları
Kurt Schneider'e göre birinci sıra belirtiler
Somatik pasivite (bedensel edilgenlik olgusu).
Düşünce çalınması, düşünce sokulması, düşünce yayınlanması (düşüncelerin başkalarınca okunması, çevreye yayılması),
Sanrısal algılama.
Duygu, düşünce ve dürtülerin dış güçlerce etkilenip denetlendiği duygusu
Genel olarak gerçeklikten uzaklaşma, farkındalık yetisini kaybetme.
İşitme varsanıları
Kendi düşüncelerinin yüksek sesle söylendiğini işitme.
Kendisine emir veren, yönlendiren seslerin işitilmesi.
Kendisiyle kavga eden, tartışan seslerin işitilmesi.
Bu belirtiler daha çok ABCD semptomları olarak hatırlanır. İşitme halüsinasyonları (İng. Auditory hallucinations), düşünce yayınlanması (Broadcasting of thought), düşüncelerinin kontrol edildiği düşüncesi (Controlled thought (delusions of control)), sanrısal algılama (Delusional perception).
DSM IV'e göre tanımlama
Amerikan Psikiyatri Derneği'nin Diagnostic and statistical manual of mental disorders: DSM-IV kılavuzuna göre şizofreni tanısını koyabilmek için;[30]
Tipik semptomlar: 2 veya daha fazla bulunmalı, her biri bir aydan uzun sürmeli (şayet semptomlar tedavi ile geriledi ise daha az sürse de kabul edilebilir)
Duygulanımda küntleşme
Varsanı (halüsinasyonlar)
Sanrı
Dezorganize konuşma (konuşmada düzen bozukluğu)
Dezorganize (çok dağınık) davranış (ör; uygunsuz giyinme, sık sık ağlama) veya katatonik davranış
Negatif semptomlar (konuşmanın ve istencin azalması gibi)
Toplumsal ve iş uyumunda bozukluk
Bunlardan iki ya da daha fazlasının hastada bulunması zorunludur. Bu belirtiler en az bir ay sürmüş olmalıdır.
Şizofreni tanısı koyabilmek için tipik semptomlara ek olarak;
Toplumsal ve iş yaşamında bozukluk
Süre: Hastalık belirtileri en az 6 ay sürmeli
Şizoaffektif bozukluk ve duygudurum bozukluğu olmaması
Fiziksel tıbbi bir duruma ya da madde/ilaç kullanmaya bağlı olmaması
Yaygın gelişimsel bozukluk öyküsü olduğunda varsanıların, sanrıların en az bir ay devam etmesi gerekmektedir.
Şizofreni tipleri
DSM-IV sınıflamasına göre şizofreni beş alt tip ihtiva etmektedir:
Paranoid tür: Bazen dine aşırı düşkünlük, metafizik, filozofik ya da cinsel uğraşlar görülür. Rahatsızlığı kabul etmez, belirtileri gizlemeye çalışır, sanrıları yüzünden savunmaya geçer ve toplumdan uzaklaşırlar. Düşünce bozuklukları baskındır. Kötülük görme sanrıları, büyüklük sanrıları, etkilenme fikir ve sanrıları, alınganlık, kuşkuculuk bu türde sık görülen düşünce bozukluklarıdır. Başlangıcı genellikle yavaş ve daha geç yaştadır. (DSM kodu 295.3/ICD kodu F20.0)
Dezorganize (Hebefrenik) tür: Düşünce ve devinim bozuklukları baskındır. Kişilikte dağılma ve yıkım hızlıdır. Hasta kendi özel dünyasında yaşar. Davranışlar ilkel ve çocuksudur. Kısa zamanda duygusal tepkilerde oynamalar (labilite), yüzeysellik, uygunsuzluk, sözcük uydurma (neolojizm), tutarsız sanrılar, yineleyici basmakalıp konuşmalar, ayrıca varsanılar daha sonra ortaya çıkmaktadır. Başlangıcı genç yaşta akut, renkli pozitif belirtilerle başlamaktadır. DSM kodlamasında dezorganize; ICD kodlamasında ise hebefrenik şizofreni olarak geçer. (DSM kodu 295.1/ICD kodu F20.1)
Katatonik tür: Devinim (hareket) bozuklukları baskındır. Dış çevre ile ilişkisini kesmiş gibi görünse de çevrede olup bitenleri tanımakta ve kaydetmektedir. Hastalar belli bir duruşta uzun süre kalır ve dışarıdan gelen tepkilere yanıt vermez (donakalma), katatonik dalgınlık, katatonik taşkınlık, karşıtçılık gibi belirtiler görülmektedir. Başlangıcı çoğunlukla 15-25 yaş arasında ve aniden olmaktadır. (DSM kodu 295.2/ICD kodu F20.2)
Ayrışmamış tür: Paranoid, dezorganize ve katatonik tür ayrışmamıştır. (DSM kodu 295.9/ICD kodu F20.3)
Kalıntı (Rezidüel) tür: Daha çok negatif belirtilerin baskın olduğu süreğen şizofrenik bozukluktur. Değişmeye karşı istek ve ilgi azdır. Duygu küntlüğü, vurdumduymazlık, girişim ve eylem azlığı, toplumdan kopukluk, düşüncede somutlaşma ve fakirleşme, kendine iyi bakmama gibi negatif belirtiler gözlenir. Bir ya da birkaç aktif şizofrenik depreşmeden sonra başlamaktadır. (DSM kodu 295.6/ICD kodu F20.5)
ICD-10 sınıflama sisteminde ise bu türlere ek olarak iki alt tip daha vardır.
Şizofreni-ardı çökkünlük: Şizofrenik depreşmenin ardından hasta çok belirgin çökkünlüğe girebilir. Daha çok negatif belirtiler bulunmakla birlikte pozitif belirtiler de gözlenir. Kalıntı şizofreniden ayırmak zor olabilir. Ayırıcı tanı için hasta öyküsü önemlidir. (ICD kodu F20.4)
Basit şizofreni: Sinsi ve yavaş başlayan ve daha çok negatif belirtilerin baskın olduğu şizofreni türüdür. Genellikle sanrılar, varsanılar, hareket bozuklukları görülmez. Kalıntı şizofreniden ayrımı öykü ile yapılır. (ICD kodu F20.6)
Ayırıcı tanı
Belli Organik Nedenli Psikozlar: Genellikle belli fiziksel ve yerel bulgu vermeyen organik beyin sendromlarında önemli belirtiler bilişsel yetilerdeki bozukluklarla ilgilidir. Oysa şizofrenide genellikle bilinç, yönelim, bellek, zeka alanında çok belirgin bozukluk olmaz. Epilepsi ve toksik etkenlere bağlı olarak ortaya çıkan kimi beyin hastalıklarında, şizofreniye özgü düşünce ve davranış biçiminin uzun sürmemesi ayırıcı tanıda önemlidir. Toksik etkenlerle ortaya çıkan ve şizofreniden ayırt edilmesi gereken psikozlarda asıl ayırıcı tanı ilaç alışkanlığı öyküsüdür.
Şizofreniye Benzer Psikozlar:
Psödo-psikoz'da genellikle başlangıç ağır, akut ruhsal travmayla birden kısa sürede olur ve klinik görünüm çok renklidir. Hastanın belirtilerinde yapaylık, delilik oyunu oynadığı izlenim, belirgin birincil ve ikincil kazançların bulunması, kısa sürmesi ve aileden alınan bilgide içine kapanık olmayan bir kişilik yapısı ve uyum biçimi gibi ipuçları ayırıcı tanıya yardımcı olmaktadır.
Şizofreniye benzediği bildirilen ve kimi toplumlara özgü ruhsal bozukluklar olarak tanımlanan Amok, Latah, Wihtiko çılgınlıkları ağır, akut psikoz durumlardır.
Yaygın gelişimsel bozukluklar olarak bilinen otizm ve Asperger sendromu gibi hastalıklar çocukluğun erken dönemlerinde başlarlar ve yetişkin yaşa dek kendilerine özgü belirtileri taşırlar.
Kimi orta veya hafif zeka geriliklerinde varsanılar, sanrılar ve acayip davranışlarda akut çılgınlık durumları ortaya çıkabilir ve bunlar kronikleşebilir. Zeka geriliği durumunun saptanmasıyla şizofreniden ayrılır.
Paranoid Bozukluklar: Sanrıları çoğu kez oldukça düzenli hatta inandırıcı gibidir. Şizofrenide ise sanrılar dağınık, tutarsız, acayiptir.
Duygudurum Bozuklukları: Bu bozukluklarda temel olarak şizofrenideki dereistik düşünce yapısı, otistik yaşam biçimi görülmez.
Psikonevrozlar: Genellikle gerçeği değerlendirme yetisi bozulmaz ve şizofrenide görülen ağır dereistik düşünce görülmez.[13]
Gidiş ve sonlanış
Şizofreni çok değişik gidiş ve sonlanış gösteren süregen bir bozukluktur. Gidiş ve sonlanışın değerlendirilebilmesi için genellikle şu ölçütler kullanılır: hastalığın belirtileri, iş uyumu, toplumsal uyumu, hastaneye yatış sayısı ve süresi, bilişsel yetileri, genel sağlığı, özkıyım (intihar).
Olumlu gidiş göstergeleri:
Başlangıcın birden, renkli pozitif belirtilerle gelişmesi
Hastalığın ortaya çıkmasında ağır çevresel stres etkenlerinin fazlalığı.
Hastalığın türünün katatonik veya şizo-affektif olması.
Aile ortamının düzenli, duygu dışavurumunun düşük olması.
Sağaltıma erken dönemde başlanan, düzenli devam eden durumlar.
Gelişmekte olan ülkelerde şizofreni prognozu gelişmiş ülkelere göre daha iyidir.
Olumsuz gidiş göstergeleri:
Hastalığın erken yaşta başlaması ve gelişmesi
Hastalık öncesi kişiliğin şizoid ya da şizotipal oluşu, belirtilerin sinsi ve yavaş ortaya çıkışı
Hastaneye yatma sayısının çok, yatma sürelerinin uzun, iyileşme durumlarını kısa olması
Negatif belirtilerin baskın olması
Ailede kalıtımsal yükümlülüğün (kalıtımsal yatkınlık, ailede hasta birey olması) yüksek olması
Aile ortamının bozuk, duygu dışavurumunun yüksek oluşu
Hastanın kendisinden, ailenin ve çevrenin hastadan beklentilerinin yüksek ve aşırı baskılı olması.
Beklentiler yükseldikçe ve hastalar bunu karşılayamadıkça düş kırıklarına bağlı öfke ve üzüntü tepkilerinin daha şiddetli olması beklenir. Bu nedenle ailenin hasta hakkındaki emellerini daha gerçekçi, alçak gönüllü bir düzeye çekmesi sağlanmalıdır. Bunun sağaltımda da önemli bir yeri vardır.
Şizofreniklerde intihar akut dönemlerde hiç beklenmedik anda birden olabilir. Bazı ağır negatif belirtili, yetiyitimli süregen hastalar planlayarak kendilerine kıyabilir. Şizofreniklerde özkıyım riskini artıran faktörler arasında; erkek olma, bekarlık, işsizlik, toplumdan yalıtılmış olmak, çökkünlük, çaresizlik, önemli bir yitim ve ilaç/madde bağımlılığı sayılabilir[13].
Hastalığın oluşum nedenleri
Şizofreni araştırmalarında büyük ilerlemelere rağmen hastalık için spesifik etiyolojik faktörler veya patogenik süreçler kesin olarak tanımlanamamıştır.[31] Etiyoloji üzerindeki görüşler eskiden beri organik ve psikososyal olmak üzere iki ana kümede tartışılmış olsa da, 20-30 yıldan beri şizofreni, giderek artan bir yaygınlıkla, beynin bir gelişim bozukluğu olarak kabul edilmektedir. Hastalığın asıl nedeninin henüz kanıtlanamamış bir beyin bozukluğu olduğu görüşü kesinlik kazansa bile, bu rahatsızlığın ortaya çıkışında ve zaman zaman görülen alevlenmelerde çevresel-zihinsel etkenlerin varlığı da önemsenmektedir. Şizofreni tek tip bir hastalık değildir. Böyle bir hastalıkta çok değişik oluş nedenlerinin bulunması doğaldır. Organik yönden yapılan araştırmaların yanı sıra psikolojik ve çevresel etkenlerin araştırılması da önemli bir konu olmuştur. Organik bir etiyolojinin gösterilmeyişi nedenin psikososyal olduğunu kanıtlamaz ancak çevresel etkenler açık biçimde gösterilebildiği zaman anlam kazanabilir[13].
PET üzerine bir çalışmada;[32] çalışan hafızada frontal lob aktivetesinin (kırmızı) daha az olduğu, striatumda anormal dopamin aktivetesinin büyük oranda arttığı gösterilmiş (yeşil); bunun şizofrenide nörobilişsel hasarla ilişkili olabileceği öne sürülmüştür.
Psikososyal etkenler
Sinaptik bağlantıların budanması, öğrenme ve beyin yoğrulması gibi önemli biyolojik oluşumlarda erken dönemde yaşanan psikososyal olayların önemli bir rolü vardır. Şizofreninin temelini teşkil ettiği farz edilen nörobiyolojik hasarların biraz olsun düzeltilmesinde hatta iyileştirilmesinde rehabilitasyonun çok önemli bir rolü olduğu düşünülmektedir.[33] Günümüzde şizofreninin oluş nedeni hakkında Nörodejeneratif ve Nörogelişimsel olmak üzere iki önemli kuram vardır. Son zamanlarda nörogelişimsel kuram giderek güçlenmektedir.
Şizofreninin her şeyden önce biyolojik bir hastalık olduğuna inanılmaktadır. Bununla beraber şizofreni, oluşumunda hem çevresel hem de kalıtımın rol oynadığı kompleks bir hastalıktır. Tek bir nedeni yoktur, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesi ile oluşur. Şizofreniye yatkınlık kalıtımsal olmakla birlikte, bozukluğun akut krizler halinde su yüzüne çıkmasında en önemli etkenler şunlardır;[kaynak belirtilmeli]
LSD gibi halüsinojen maddelerin kullanımı.[kaynak belirtilmeli]
Concerta ve Ritalin gibi DEHB tedavisinde kullanılan ilaçların etken maddesi olan Methylphenidate, aşırı doz kullanımı veya doktor kontrolü dışında kullanımı ile şizofreniye zemin hazırlamaktadır.
Hamilelikte komplikasyonlar
Duygusal anlamda etkileyebilecek olaylar (Kazalar, kayıplar)
Evlilik, hamilelik dönemi
Stres, travma ya da aşırı derecede mutlu edebilecek olaylar
Genetik faktörler
Aile araştırmaları
Genel nüfusta %0,5-1 arasında bulunan şizofreni sıklık oranı, şizofreni hastası kişinin birinci derecedeki akrabalarında yaklaşık %10’dur, yani hastanın birinci derecedeki akrabaları için risk genel popülasyon için olanın 10-20 katı kadardır. Akrabalık uzaklaştıkça bu oran düşmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalardan elde edilen veriler şizofrenide kalıtımsal bir etkenin bulunduğu görüşünü desteklemektedir. Fakat aile araştırmalarından elde edilen veriler, hem genetik mekanizmayı hem de yakın çevrenin neden olabileceği etkiyi içermektedir. Bu etkileri birbirinden ayırabilmek için evlat edinme araştırmaları ve ikiz araştırmaları yapılmıştır[12][13][34][35][36][37].
İkiz araştırmaları
Değişik ülkelerde yapılan araştırmalar, tek yumurta ikizlerindeki konkordansın çift yumurta ikizlerinden çok daha yüksek olduğunu göstermiştir. Örneğin; konkordans oranı yaklaşık %50 olan tek yumurta ikizleri (monozigotik ikizler) ve %10-14 olan çift yumurta ikizleri (dizigotik ikizlerle) yapılan araştırmada, kalıtılabilirlik %80 olarak gösterilmektedir.[12][13]
Evlat edinme araştırmaları
Kalıtımın yanı sıra çevrenin de hastalık üzerine etkisini anlatmak için evlat edinme araştırmaları yapılmıştır. Bu araştırmalarda biyolojik ana-babası şizofrenik olan ve başkalarına evlat olarak verilen çocuklarda şizofreni oranı belirgin olarak yüksek bulunmuştur[13].
Moleküler genetik
Günümüzde yapılan çalışmalarla artık bir risk etkeni olarak kalıtımın yeri kesinleşmiştir. Fakat hastalığın hassas bölgedeki basit bir pozisyon değişikliğinden mi, eksik penetransa sahip tek bir genden mi, değişik genlerden mi kaynaklandığı henüz açıklığa kavuşmamıştır. Nonmendelian kalıtıma uyan bu hastalıkta eksik penetrans ve çoklu gen kuramı olasıdır[13][31][34][38].
Klasik aile, ikiz, evlat edinme çalışmalarının yanı sıra son yıllarda moleküler genetik çalışmaları da gitgide artmaktadır. Genetik belirleyiciler üzerinde yapılan çalışmalarda 5. kromozom, 11. kromozomda bulunan DRD2 (Dopamin-2) reseptörünün yerleşme noktası ve X kromozomları incelenmiş, fakat çalışmalar henüz bir sonuç vermemiştir. Bağlantı dengesizliği üzerinde yapılan çalışmalar ise şizofrenide birden çok genin etkili olabileceği görüşüne dayanmaktadır. Bu çalışmalarda özellikle, sinaptik yayılım ve postsinaptik reseptör kontrolünü etkileyen DTNBP1, nöronal migrasyon ve beyin gelişiminde önemli rolleri olan NRG1, 1q42.1 bölgesinde bulunan DISC1 ve DISC2 (dısrupted ın schizopherenia) genleri ve ayrıca 22q11 silme sendromunun şizofreni için oldukça yüksek bir riske sahip olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca dopaminin salınımını kontrol eden COMT (Katekol-O-metiltransferaz) kodlanmasını sağlayan gen üzerinde de çalışmalar vardır. Bütün bu genler nörogelişimsel süreç, anormal sinaptik bağlantılar ve bozuk nörotransmitter salınımı ile ilişkilidir[13][31][34][39][40][41][42].
Biyokimyasal faktörler
Hücresel iletişim ve antipsikotik ilaçların farmokolojik işlevleri hakkındaki bu bilgiler; dopamin, noradrenalin, seratonin, asetilkolin, glutamat, nöromodülatör proteinler ve bunların reseptörleri hakkında biyokimyasal hipotezlerin ortaya atılmasına katkıda bulunmuştur.[12]
Dopamin varsayımı
Şizofreninin fizyopatolojisinde dopamin varsayımı 1960-1970'lerden bu yana sayısız araştırmaya konu olmuştur. Bunun nedeni üç önemli bulguya dayanmaktadır:
Amfetamin, kokain, levodopa ve metilfenidat gibi dopamin aktivitesini arttıran maddeler şizofreninin bazı yönlerine benzeyen paranoid psikoza yol açarlar.
Şizofreniklerin tedavisinde kullanılan nöroleptiklerin antipsikotik etkisiyle bunların DA2 reseptörlerine bağlanma gücü arasında ilişki görülmüştür.
Şizofreni hastalarının ölüm ardı (post-mortem) ve PET incelemelerinde beyinde DA2 benzeri reseptörlerin yoğunluğunda artma olduğu gösterilmiştir[12][13][31][43].
Dopamin varsayımının altında yatan gözlem, kimi şizofreni hastalarında; mezolimbik, mezokortikal ya da nigrostriatal dopaminerjik nöronlarda göreceli bir etkinlik artmasıdır. Şizofrenide görülen sanrı, varsanı, düşünce bozukluğu, düzensiz davranışlar gibi pozitif belirtiler bu artma ile açıklanmaya çalışılmıştır. Etkili nöroleptikler özellikle DA2 reseptörlerine ket vurarak (inhibe ederek) dopamin artımını önler ve bu yolla pozitif belirtileri düzeltirler. Fakat duygularda küntleşme, ilgisizlik, aldırmazlık, toplumdan çekilme, düşünce fakirliği gibi negatif belirtileri daha yoğun olan hastalar nöroleptiklerden fazla yararlanamamaktadır. Bunun nedeni, bu hastalarda beyin neokorteksinde negatif belirtilere yol açan dopamin reseptör sayısı ve aktivitesinde azalmalardır. Bu konuda yapılan çalışmalarla prefrontal kortekste dopamin salınımını sağlayan COMT (katekol-O-metiltransferaz) enziminde kalıtımsal bir bozukluk olduğu gözlemlenmeye çalışılmıştır.[13][31][44][45][46].
Glutamat varsayımı
Glutamat beyinde en fazla işlevi olan nörotransmitterlerden biridir. Araştırmalar bir uyarıcı aminoasit olan glutamat aracılığıyla beyinde gerçekleştirilen nöral iletimin şizofreniklerde bozuk olabileceğini göstermektedir. Bazı araştırmalarda şizofrenide hipokampustaki N-metil-D-aspartat reseptörlerinde glutamerjik etkinlikte bir eksiklik olduğu görülmüştür. Bu konuda araştırmalar henüz kesin bir sonuca ulaşmış değildir.
Glutamat hipotezine göre; glutamatın şizofreni patofizyolojisindeki yeri majör glutaminerjik reseptör olan N-metil-D-aspartat (NMDA) reseptör kompleksinde glutaminerjik etkinlikte bir eksiklik; glutaminerjik, dopaminerjik, GABA sistemleri arasındaki ilişkiler; fensiklidinin neden olduğu akut ve kronik etkilere dayanmaktadır. NMDA'nın antogonisti olan fensiklidinin kısa dönemli uygulanımı şizofrenide görülen pozitif ve negatif belirtilere yol açmakta, kronik uygulanımı ise prefrontal kortekste hipodopaminerjik durumu doğurmakta ve negatif belirtilere neden olmaktadır[12][13][31][47][48].
Serotonin ve Noradrenalin varsayımları
Şizofreniklerin bir kesiminde beyinde ve beyin-omurilik sıvısında noradrenalin arttığı ve bu yolla dopaminerjik yayılımın çoğaldığı bildirilmiştir. Fakat noradrenalin yıkım ürünü olan MHPG üzerindeki çalışmalar bir sonuç vermemektedir.
Serotonin reseptörlerini bloke edici etkisi yüksek olan klozapin süregen şizofrenik hastalarda olumlu etki göstermektedir. Dopaminerjik ve serotonerjik dizgeler anatomik olarak birbirine bağlantılıdır ve işlevsel olarak birbirleriyle etkileşim içindedirler. Henüz serotoninin şizofrenideki yeri aydınlatılamamıştır.
Noradrenalin ve serotonin üzerine yapılan araştırmalar dopamin varsayımına karşı değil onu tamamlamaya yöneliktir. Bu araştırmalar kesin bir sonuca ulaşamamıştır[13].
Beyinde yapısal ve işlevsel bozukluklar
Beynin belli bir ya da birkaç bölgesinde birinci derece sorumlu özgül bir bozukluk henüz saptanamamıştır. Araştırmalar şizofreninin daha çok beynin iletim devrelerinde bir bozukluk olabileceğini göstermektedir. Şizofreniklerde genel beyin hacminde küçülme bulunmuştur. Bu eksilmenin nedeninin nörodejeneratif bir bozukluk mu, nöro-gelişimsel bir bozukluk mu olduğu tartışılmaktadır. Son yıllardaki incelemelerin çoğu, nörodejeneratif bozukluktan ziyâde nörogelişimsel bozukluk görüşünü desteklemektedir.
Araştırma verilerine göre; frontal lobda küçülme, talamusun algıları süzme ve ayıklama işlevinde bozukluk, prefrontal korteks ve serebellum arasındaki devrelerde bozukluk vardır. Yapılan araştırmalarla süregen şizofrenik hastalarda uyaranların beyne ulaşırken karşılaştıkları süzgeçte ve girdi ayarlamasında bir yetersizlik olduğu, bu nedenle beyne çok fazla bilgi iletildiği, ama hastanın bu bilgileri uyum amacıyla ayıklayamadığı ve bütünleştiremediği anlaşılmaktadır. Şizofreniklerde temelde bir bilgi-işleme kusuru olabileceği görüşü giderek ağırlık kazanmaktadır. Şizofreni bilgi-işleme kuramları başlangıçta daha çok uyaranların süzülmesinde bir bozukluk olduğu varsayımına dayanmaktaydı. Son yıllarda daha çok nörofizyolojik temelli bilgi işleme kuramları öne çıkmaktadır. Bazı araştırmalara göre şizofrenide temel bozukluk istenç eksikliğidir. Niyetlenme ve harekete geçme işlevleri frontal korteks ile ilgilidir. Şizofrenide bir niyetin harekete geçirilmesi için gerekli olan istenç eksikliği frontostriatal bir patolojiyle bağlantılıdır. Son yıllarda "eksiklik sendromu" giderek artan biçimde ilgi çekmektedir.[13]
Beyin görüntüleme yöntemleri
Manyetik rezonans görüntüleme ve diğer beyin görüntüleme tekniklerinde teknolojinin gelişimini takiben şizofreni tanısı almış kişilerde beyin aktivitesindeki farklılıklar üzerine çalışmalar vardır.
Günümüzde şizofrenide beyindeki yapısal anormalliklerinin araştırılmasında çoğunlukla manyetik rezonans (MR) teknikleri kullanılmaktadır[49][50][51]. Birçok beyin MR incelemesi; lateral ventrikülerin hacminde artma, beynin tümünde az da olsa azalma (%2-3 arasında), ayrıca hipokampus, talamus ve frontal lobların bölgesel hacminde azalma olduğunu göstermektedir[49][50][52][53][54][55]. Bununla beraber, şizofrenlerdeki ventriküler genişlemenin ilerleyici olmadığına ve hastalık ortaya çıkmadan önce de var olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır[56][57].
Çocukluk-başlangıçlı şizofrenlerin anatomik MR araştırmaları, gri cevherde azalma ve ventriküler büyümenin yetişkinliklerinde tipik olarak görüldüğünü göstermektedir. Buna zıt olarak yetişkinlik-başlangıçlı şizofrenide temporal lobda yapısal değişiklikler bulunmuştur[49][58][59][60].
Şizofrenide pozitron emisyon tomografisi (PET) araştırmaları ise frontal loblar, bazal gangliyonlar, talamus ve temporal loblar üzerine yoğunlaşmış ve bunların her biri ile ilgili birtakım anormallikler gösterilmişse de henüz beynin belli bir ya da birkaç bölgesinde birinci derecede sorumlu özgül bir bozukluk saptanamamıştır[61][62]. Şizofrenide genel olarak frontal lobda küçülme, talamusun algıları süzme ve ayıklama işlevinde bozukluk, prefrontal korteks ve serebellum arasındaki devrelerde bozukluk olduğu bilinmektedir[13][49].
Şizofrenlerin beyin büyüklükleri sağlıklı kontrol grupları ile karşılaştırıldığında yaklaşık olarak %5-8 daha hafif ve %4 daha küçüktür[63][64]. Ayrıca Nelson ve arkadaşları, bir manyetik rezonans (MR) meta-analiz çalışmasında, şizofreni ile bilateral hipokampus ve amigdala küçülmesi arasında pozitif ilişki olduğunu kanıtlamıştır[53].
Şizofrenide güncel kuramlar
1990'lara kadar uzun yıllar bilim çevrelerince sıklıkla kabul edilen hipotez nörodejeneratif kuramdır. Ancak bu hipotez hastalığın patofizyolojisini açıklamakta yeterli olamamıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalar neticesinde, artık günümüzde yaygın kabul gören görüş, nörogelişimsel kuramdır[65].
Yıllar boyunca şizofreninin, hastalık ortaya çıkmadan kısa bir süre önce meydana gelen patolojik süreçlerden kaynaklandığı düşünülmüştür. Günümüzde ise yaygın olarak şizofreninin erken beyin gelişiminde meydana gelen bir anormallikten kaynaklandığı kabul edilmektedir. Bu açıdan bakıldığında şizofreni beyin gelişiminden kaynaklanan ensefalopatiler gibi kabul edilmektedir[66].
Nörogelişimsel kuram
Nörogelişimsel kuram, şizofreninin yaşamın erken dönemlerine ait gelişim basamakları ile ilgili sabit ve yapısal bir noksanlıktan kaynaklandığını öne sürmektedir. Bu gelişim basamakları; nöronal öncülleri, glial proliferasyonu ve migrasyonu, aksonal ve dentritik proliferasyonu, aksonların miyelinizasyonunu, programlı hücre ölümünü ve sinaptik budanmayı kapsamaktadır[66]. Yaygın olarak kabul gören bir model, nörogelişimsel bir kusurun morfolojide ve hücre mimarisinde değişikliğe yol açarak nöronların modulatuar kapasitelerinde bir noksanlık meydana getirdiğini öne sürmektedir[67]. Bununla birlikte ergenlik ve erken erişkinlik dönemlerinde bu nörogelişimsel kusurun stres gibi çevresel tetikçilerle birlikte belirgin semptomlara yol açtığı düşünümektedir. Bozukluğu kompanse eden sinaptik bağlantıların budanma sonucu yok olmalarının belirtilerden sorumlu olduğu düşünülmektedir[68].
Hastalığın erken gelişim döneminde oluşan bir lezyondan köken almasına rağmen klinik belirtilerin ergenlik çağının sonlarında ortaya çıkması ergenlik döneminde gerçekleşen olgunlaşma süreçlerinin psikozu ortaya çıkarttığı yönünde yorumlanmaktadır[63]. İnsan beyninin, yaklaşık olarak yetişkin beyin büyüklüğüne ilkokul yıllarında ulaştığı bilinmektedir ve bu büyüme beyaz cevherden değil gri cevherden olur[63][69][70]. Ayrıca nöral bağlantıların özgül olarak düzenlenmesi ve serebral yapılardaki özel küçülmeler de erken serebral olgunlaşmada gerçekleşmektedir. Erken dönemde oluşmuş bir lezyon ile hastalığın ortaya çıkması arasındaki gecikme, ergenlikte meydana gelen kortikal budanma gibi bazı olgunlaşma mekanizmalarında meydana gelen genetik değişikliklerle açıklanmaktadır[63][71].
Gecikmiş başlangıcın nedenleri
Günümüzde hastalığın klinik olarak başlamasına neden olan ek bir patolojinin ortaya çıkması ya da tetikleyici psikostresör bir etkenin varlığı üzerinde yoğunlaşılmıştır. Şizofrenide, erken beyin gelişimindeki hasarla bozulmuş nöronal sistemler aslında geç olgunlaşan nöronal sistemlerdir. Bu nedenle, bunlara ait bir fonksiyonel bozukluk, postnatal olgunlaşmanın tamamlandığı döneme dek görülmeyebilir. Diğer bir deyişle postnatal beyin gelişimi tamamlanıncaya dek -ki bu durum geç adölesan ve hatta erken erişkinlik dönemlerine kadar devam eder- hem hatalı fonksiyon belirti vermez hem de diğer sistemler bu hatalı fonksiyonu kompanse ederler. Bunun nedeni -Kennard prensibi- genç beynin daha fazla kompansasyon kapasitesine sahip olmasıdır[65][72][73][74].
Nöropsikolojik testler ve fonksiyonel beyin görüntüleme tekniklerini kullanan çalışmalar; kortikal disfonksiyonun, prefrontal ve temporal loblar arasındaki fonksiyonel ilişkiyi içerdiği gösterilmiştir ki bu şizofreninin karakteristik bulgusudur. Beynin en geç olgunlaşan bölümü prefrontal-temporal bölgedir. Nörogelişimsel kurama göre, bu nedenle bu bölge ile ilgili fonksiyonel bozukluk belirtileri geç ortaya çıkar. Prefrontal-temporal bölge çevresel şartlar yetersiz olduğunda maksatlı davranışa rehberlik etmek için geçmiş deneyimlerin kullanımını kolaylaştıran bölgedir. Sonuçta yeni çevresel şartlar ile geçmiş deneyimler arasında bağlantı kurarak yeni tepkilerin verilebilmesi ve uyumlu bir davranış modeli gösterilebilmesinde rehberlik yapar. Yeni bir stresör ile karşılaşan kişi, prefrontal-temporal bölgenin işlevi sayesinde bu stresör ile başa çıkabilir. Bu nedenle prefrontal-temporal bölgenin henüz gelişmekte olduğu erken çocukluk dönemlerinde bu fonksiyon işlev görmediğinden diğer bölgelerin kompansasyonu yardımıyla stresör etkenlerle başa çıkıldığından bu bölgedeki bozukluk olgunlaşma tamamlandıktan sonra ortaya çıkacaktır. Çünkü bu dönemde diğer olgun bölgelerin kompansanyon işlevi de son bulmuştur[65][72][73][75][76][77].
Nörogelişimsel anormalliklerle şizofreni arasındaki ilişkinin kanıtları
Konuşmada gecikme, okuma ve motor becerilerde yetersizlik gibi nörogelişimsel bozukluklar genellikle ilerleyici değildirler ve yaşamın ilk on yılında görülmektedirler. Serebral morfolojik değişiklikler; mikrosefaliyi, hidrosefaliyi, anormal hücre migrasyonunu ve bazı beyin bölgelerinin asimetrisini içermektedir[69]. Şizofreni hastaları nörogelişimsel bozukluklukların birçok karakteristik özelliğini taşımalarına rağmen çok farklı klinik bulgular sergilemektedirler. Bu nedenle bu bozukluklar hakkında genel bir yargıya ulaşmakta güçlükler yaşanmaktadır. Nörogelişimsel kuram göz önüne alındığında, hastalığın gizli, belirti vermeyen bir süreci olduğu ve lezyon ile bazı nörogelişimsel anormalliklerin tanı konulmadan önce gözlenebilineceği düşünülmektedir. Şizofrenideki nörogelişimsel anormalliklerle ilgili yapılan çalışmaların çoğu olumsuz sonuçlansa da bazı çalışmalar şizofreni için risk sayılan birtakım davranışsal ve bilişsel anormallikler tanımlamaktadır[78].
Nörodejeneratif kuram
Nörodejeneratif kuram, gelişimsel evrelerde herhangi bir sorun olmaksızın, sonradan nöronal dejenerasyon sonrasında hastalığın ortaya çıktığı görüşünü destekler. Hastalığın seyri sırasında nöron fonksiyonlarında progresif kayba yol açan, bir nörodejeneratif sürecin devam ettiğini iddia eder. Hastalığın genellikle ileri (yetişkin) yaşlarda ortaya çıkması ise yaşlı nöronların bu bozuklukların dejenerasyonuna daha duyarlı olduğuna bağlanmaktadır.
1990'lara kadar uzun yıllar bilim çevrelerince sıklıkla kabul edilen hipotez nörodejeneratif kuramdır. Buna göre genç erişkin dönemde klinik semptomatoloji başlayıncaya kadar birçok olguda ya beyin gelişiminin normal olduğu ya da sonradan gelişen metabolik, enfeksiyöz veya degeneratif hastalıklar nedeniyle hasara uğrayan beynin bozuk işlevleri sonucu şizofreni ortaya çıktığı ileri sürülmüştür. Bu çerçevede viroimmünolojik hipotez gibi görüşler de ileri sürülmüştür[65].
Ancak son yıllarda yapılan araştırmaların neticesinde; şizofreni kliniği arasında bağlantıların olduğunu gösterebilen nörobiyolojik modellerin bulunması nörodejeneratif hipotezden ziyade nörogelişimsel modelin şizofreni kliniğine uygun olduğu görüşü ağırlık kazanmaktadır[65]. Bir grup araştırmacı ise bazı şizofrenlerin, nörogelişimsel modelden çok nörodejeneratif modele uygun klinik tablolar sergilediğini öne sürmektedir. Bu tablolar, önceden sağlıklı olan insanlarda meydana gelen ve başlarda giderek kötüleşirken sonra hafifleyen ya da psikotik ve/veya negatif belirtilerle devam eden hastalık durumunu ve hastalık öncesi haline dönen çok küçük bir grubu içermektedir[69].
Şizofrenide risk etkenleri
Şizofeni için annenin kötü beslenmesi, zehirlenmesi, strese maruz kalması, enfeksiyonlar, gebelikte ve doğumda karşılaşılan olumsuzluklar ve genetik etkenler dahil sayısız risk etkeni tanımlanmıştır[79]. Yapılan bir araştırmada; şizofreni ile doğumda erken membran ruptürü, forsepsle doğum ve 2,500 gramdan düşük doğum ağırlığı arasında belirgin ilişki olduğu tespit edilmiştir[80]. Ayrıca erkeklerin gebelik ve doğum sorunlarına, serebral olgunlaşma zamanlarının farklı olmasından sebep daha hassas oldukları öne sürülmektedir[81]. Annenin beslenmesi üzerinde birçok araştırma yapılmasına rağmen, sadece gebeliğin ilk üç ayında yetersiz folik asit alımı ile nöral tüp defektleri (spina bifida, hidrosefali, anensefali) arasında bir ilişki olduğu bulunmuştur[82][83].
Ilıman iklime sahip ülkelerdeki epidemiyolojik çalışmalar kış sonu ve ilkbahar başlarındaki doğumlarda şizofreni prevalansının yüksekliğine dikkat çekmektedir[84]. Şizofreni ile doğum mevsimi arasındaki ilişkiyi açıklayan çevresel etkenler enfeksiyon ajanlarına, beslenme faktörlerine ve çevre sıcaklığındaki değişikliklere işaret etmektedir[85]. Ayrıca şizofreni üzerine yapılan epidemiyolojik çalışmalar annenin gebeliğin ikinci üç aylık döneminde maruz kaldığı grip ve diğer virüslerin bebeğin ileriki yaşlarında şizofreni için risk teşkil edebileceğini göstermektedir[86][87][88][89][90][91].
Tedavi
Bu güne kadar şizofreninin ana kökeni ve tam tedavisi bulunamamıştır. Aşağıdaki tedavi şekilleri semptom tedavisinde, akut krizlerin tekrar ortaya çıkmasını engellemek ve kişinin bozukluğa rağmen kişilik gelişimini desteklemek içindir. Şizofreni tedavisi dört önemli başlık altında özetlenebilir;
İlaçla Tedavi
Psiko- ve Sosyoterapi
Psiko-bilgilendirme
Aile Desteği
İlaçla tedavi
1950'lerde şizofreni tedavisinde kullanılmasıyla çığır açan klorpromazin molekülü
Şizofreninin ilaçla tedavisinde nöroleptikler kullanılmaktadır. Nöroleptiklere; Clozapin, Risperidon, Zotepin, Sulpirid, Olanzapin, Sertindol, Amisulprid, Quetiapin, Ziprasidon örnek verilebilir. Nöroleptik (antipsikotik) ilaçlar 1950'lerde ilk olarak klorpromazin ile kullanıma girmiş ve şizofreni tedavisinde çığır açmıştır[92]. İlaçların kullanımı hastadan hastaya ve türden türe değişiklik göstermektedir. İlaçların etki süresi de hastadan hastaya değişiklik gösterir ve kullanılan ilacın türüne bağlı değişik yan etkiler görülebilir. Sıkça görülen yan etkiler arasında yorgunluk, hareket bozuklukları, yerinde oturamama, susuzluk, terleme, bulanık görme, iştah artması, kilo alma sayılabilir. Özellikle eski tip antipsikotiklerin uzun süreli kullanımına bağlı olarak tardiv diskinezi adı verilen, istemsiz hareketlerle karakterize bir hareket bozukluğu ortaya çıkabilir.
Akut dönemlerinde zorunlu olmak üzere şizofrenide ilaçlar başta gelen tedavi yöntemidir. İlaçsız sağaltım yöntemleri süregenleşme riskini arttırır. İlaçların özellikle pozitif belirtileri yatıştırdığı bilinmektedir. İlaçlara yanıt ve duyarlılık bireyden bireye farklılıklar göstermektedir. Negatif belirtilerin baskın olduğu hastalarda yatıştırıcı etkisi daha az olan nöroleptiklerin kullanımı araştırmalarla desteklenmiştir. Uzun süre verilen ilaçlar bazen hastalarda negatif belirtilerin artmasına neden olabilmektedir[13].
Psikoterapi
Şizofreni hastalarının tedavisinde kullanılmak üzere çeşitli psikoterapi yaklaşımları (bilişsel-davranışçı terapiler, destekleyici psikoterapi, ilaç uyum terapisi, “kişisel” terapi, kabullenme ve bağlılık terapisi vb.) geliştirilmiştir. Bu yaklaşımlar arasından etkinliği konusunda hakkında en fazla kanıt bulunan tür, bilişsel-davranışçı terapi olarak adlandırılan terapi çeşididir. Bu tür bir terapinin, ilaç tedavisinden sonra geride şikayetleri kalan hastalarda yararlı olduğu düşünülmektedir[93].
Psiko-bilgilendirme
Psiko-bilgilendirmenin şizofreni hastalarının tedavisinde uygulanacak programa dahil edilmesinin yararlı olduğuna dair kanıtlar vardır ve bazı ülkelerde bu tür programlara rutin olarak dahil edilmiştir[94][95][96].
Alternatif yaklaşımlar
Şizofrenide ilaçla tedavi yanında bir beslenme planı da bazı yazarlarca önerilmiştir. Bu yazarlara göre alkol, kahve, et ve şekerin mümkün olduğunca az alınması gerekir. Omega-3 bağı içeren yağların (balık, her türlü deniz ürünleri, tofu, soya, badem, ceviz), omega-6 bağı içeren yağlar (ayçiçeği, susam, mısır), folik asitler (taze portakal suyu, ıspanak, fıstık, kuru fasulye, nohut), B3 vitamini (balık, patates, avokado, kahverengi pirinç), B6 vitamini (tavuk, karnabahar, domates) ve C vitamini (brokoli, turunçgiller, lahana, kivi) tüketimi yine bazı yazarlar tarafından önerilmiştir.[97][98][99]. Bir diğer öneri ise çölyak hastalığının da tedavi şekli olan glutensiz ve kazeinsiz diyet'tir[100][101][102][103].
Toplum ve kültür
Sosyal stigmata, şizofreni hastalarının tedavisinde en büyük engel olarak tanımlanmıştır[104].
John Forbes Nash, üniversite yıllarında paranoid şizofreni semptomları göstermeye başlayan Amerikalı matematikçi. 1994 yılında Nobel Ödülü kazandı, 2001 yılında hayatı Akıl Oyunları adlı filmde betimlendi.
1999 yılında yapılan geniş bir örnekleme sahip bir çalışmada, Amerikalıların şizofreni konusundaki inanışları incelenmiştir. Bu çalışmada, şizofrenlerin başkalarına zarar verici davranışlarda bulunmasını Amerikalıların %12,8'i oldukça muhtemel olduğuna inanırken, %48,1'inin ise bunun bir miktar muhtemel olduğuna inandığı bulunmuştur. Aynı çalışmada, şizofrenlerin kendi tedavileri hakkında karar verme yetileri olup olmadığı konusunda bir başka soruya ise %74'ün üzerinde kişi pek muktedir değil veya hiç muktedir değil diye cevaplamıştır. Aynı şekilde para idaresi konusunda karar verme yetileri olup olmadığı konusundaki soruya da %70,2'si pek muktedir değil veya hiç muktedir değil diye cevaplamıştır[105]. Yapılan bir çalışmada, psikoz hastalarının şiddete meyilli oldukları inancının 1950'lerden bu yana iki katından fazla arttığını gösterilmiştir[106].
Akıl Oyunları adlı kitap ve filmde, şizofreni tanısı konmuş Nobel ödüllü matematikçi John Forbes Nash'ın hayatı konu edilmiştir. Marathi dilindeki Devrai adlı filmde bir şizofreni hastasının konu edilmiştir. Hastaların davranış şekli, düşünce yapısı ve hastalıkla mücadelesi konu edildiği film Hindistan'ın batısında yer alan Maharashtra'ın Konkan bölgesinde çekilmiştir. Ayrıca, hastaların tedavide kullandıkları ilaçlar ve aile üyelerinin gösterdikleri büyük sabır da filmde konu edilen diğer konulardır. Şizofrenlerin aile üyeleri tarafından kaleme alınan gerçek olaylara dayanan kitaplardan bir diğeri ise, Avustralyalı gazeteci Anne Deveson'un oğlunun şizofreni ile mücadelesini kaleme aldığı Tell me I'm Here adlı kitaptır[107]. Bu kitap sonradan beyaz perdeye de uyarlanmıştır.
Mark Vonnegut tarafından kaleme alınan The Eden Express adlı kitapta bir şizofreni hastasının, hastalıkla mücadelesi ve tedavi süreci konu edilmiştir. Şizofreninin konu edildiği bir diğer kitap ise, Mikhail Bulgakov'un 1975 tarihli The Master and Margarita adlı eseridir.
Borderline kişilik bozukluğu Amerikan Psikiyatri Birliği[1] tarafından nevrozlarla psikozlar arasında sınırda olan kişilik olarak kendini belli eden kişilik bozukluğu olarak tanımlanmıştır.[2][3] Neredeyse her zaman bunalım içindedir. Mikropsikotik davranışlar, disosiyatif belirtiler gösterebilir. Kendine zarar verici davranışlardan kaçınmaz. İntihara eğilimlidir. Kişiler arası iletişimleri çalkantılıdır. Tutarsız davranışlar sergiler.
Antisosyal kişilik bozukluğu veya diğer adıyla sosyopati, psikopati ile alakalı bir psikolojik bozukluktur (düzensizliktir). Bir sosyopatı bir psikopattan ayıran özellik, patolojidir, yani semptom farklılığıdır. Psikopati, sosyopatiye göre daha ağır bir bozukluk olup, sosyopatide görülen semptomlara ek olarak, özellikle ahlaka aykırı davranışlar ihtiva eder. Sosyopatiye sosyal çevrenin sebep olduğu düşünülmektedir. Antisosyal kişilik bozukluğuna (ASKB) sahip olan insanlar, halk arasında yaygın olarak “sosyopat” olarak adlandırılırlar. ASKB, bir kişilik bozukluğudur; bir akıl hastalığı değildir.
İçindekiler
1 Tanım
2 Tanı Ölçütleri
3 Cinsiyet Farklılıkları
4 Semptomlar (belirtiler)
5 Yaygınlık
6 Diğer akıl hastalıkları/bozuklukları ile ilişkisi
7 Potansiyel (olası) işaretçiler
8 Nedenleri
Tanım
Sosyopati, antisosyal kişilik bozukluğu olarak isimlendirilen psikolojik hastalığın gayriresmî adıdır. Antisosyal kişilik bozukluğu, akli bir bozukluk (düzensizlik) olmayıp, Amerikan Psikiyatri Derneği’nin Teşhis ve İstatistik Rehberinde şöyle tarif edilmektedir: “Teşhis için temel özellik, çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eden, diğer insanların hakları ile ilgili daimî bir umursamazlık ve ihlal seyridir.” Hastalığın temel özellikleri olarak sayılan hususlar, hilekarlık ve manipülasyondur. Bu sebeple, teşhisi koyarken, muayene edilen ferdin haricindeki kaynaklardan malzeme (delil) toplamak zorunludur. Ayrıca fert, 18 veya daha büyük yaşta olmasına ek olarak belgelenmiş 15 yaş öncesi davranış bozukluğu hikâyesine (tarihçesine) de sahip olmalıdır.
Antisosyal kişilik bozukluğunun kriterleri; Spitzer, Endicott ve Robbins (1978) tarafından geliştirilmiş bulunan “araştırma teşhis kriterleri”nden alınmıştır. DSM–IV’ün geliştirilmesi esnasında araştırma verilerine aşırı derecede önem verildiği, fakat empati yokluğu, durumunu ve kendi kıymetini yapay olarak şişirme gibi daha geleneksel psikopatik özelliklere yeterince önem verilmediği yollu bir endişe vardı. Fakat yazarlar tarafından yürütülen saha çalışmasının ön verileri, Hare ve diğ. (1992) tarafından geliştirilen Psikopati Kontrol Listesinden alınan bazı psikopati özelliklerinin güvenilir bir şekilde ölçülmelerinin zor olduğunu göstermiş, bu sebeple de teşhis kriterlerine dâhil edilmemişlerdir. Merhametsizlik bir örnektir. Antisosyal şahıs, suçluluk veya merhamet duygusu gösterebilir veya özürler ve mantıklılaştırmalar beyan edebilir. Fakat, bizzat suç teşkil eden fiillerin tarihçesi, çok az merhamet veya suçluluk duygusu izlenimi verir.
Tanı Ölçütleri
Tanı için, aşağıdakilerden en az üçünün bir kişide toplanması gerekir.
Sürekli göz altına alınmayı gerektiren fiilleri işlemek suretiyle belirlenmiş, hukuka uygun davranışları tespit eden sosyal kurallara uymamak,
Sürekli yalan söylemek, takma isimler kullanmak veya kişisel çıkar veya zevk için diğer insanları kandırmak fiilleri ile belirlenen hilekârlık,
Fevrîlik (ani tepki gösterme) veya ileriyi (geleceği) planlayamamak,
Sürekli fiziksel dövüşmeler ve saldırılar ile belirlenen sinirlilik ve saldırganlık,
Kendisinin veya başkalarının emniyetini ihmal etmek ve umursamamak,
Tutarlı iş davranışını devam ettirme (aynı işte uzun süre çalışma) veya parasal yükümlülüklerini yerine getirmede sürekli başarısızlık ve sorumsuzluk,
Başka bir kimseye zarar verme, kötü davranma veya malını çalma konusunda umursamazlık veya bu fiilleri mantıklılaştırma merhametsizliği.
Antisosyal davranış, sadece “şizofreni” nöbeti veya “manik nöbet” esnasında meydana gelen türden olmamalıdır.
Cinsiyet Farklılıkları
DSM–IV’ün, Amerikan Psikiyatri Derneği tarafından 1994 yılında yapılan baskısına göre, ABD’de antisosyal kişilik bozukluğu teşhisi, yaklaşık olarak tüm erkeklerin % 3’üne ve tüm kadınların % 1’ine konulmuştur.
Semptomlar (belirtiler)
Antisosyal kişilik bozukluğu olan kişilerin ortak özelliklerinin bir kısmı şunlardır:
Küçük yaşta hayvanlara karşı saldırganlık
Yalan söyleme veya hırsızlık yapmada ısrar,
Ceza adaleti sistemi ile sürekli sorunlar yaşama,
Diğer kişilerin haklarını veya sınırlarını (finansal, fiziksel, cinsel, duygusal, hukuksal) ihlal etme eğilimi,
Alkol veya uyuşturucu madde kullanımına yönelme,
Saldırganca, sıklıkla şiddetli davranış; kavgaya karışma eğilimi,
Sürekli olarak endişe, sinirlilik ve moral bozukluğu hissetme (disfori)
Yaygınlık
ABD’de, DSM–III–R kriterlerini kullanan Milli Hastalık Süreçleri Sörveyi (The National Comorbidity Survey) tarafından elde edilen bulgular, erkeklerin % 5,8’i, kadınların ise % 1,2’sinin bu bozukluğun hayat boyu devam etme riskine sahip olduklarını göstermektedir. Yukarıda belirtildiği üzere, DSM–IV’e göre, antisosyal kişilik bozukluğu teşhisi, yaklaşık olarak tüm erkeklerin % 3’üne ve tüm kadınların % 1’ine konulmuştur.
Hapishanelerde, bu oranın % 75'e kadar yüksek olabileceği tahmin edilmektedir. Klinik ortamlardaki yaygınlık tahminleri, örneklenen nüfusun hâkim özelliklerine bağlı olarak, % 3 ile % 30 arasında değişmektedir. Hastalığın yaygınlığı, pek çok şiddet suçlularını içeren hapishane insanları gibi seçilmiş nüfuslarda daha da yüksektir (Hare, 1983). Benzer şekilde, ASKB’nun yaygınlığı, alkol veya diğer uyuşturucu madde kullanımı tedavi programlarındaki hastalar arasında genel nüfusta olandan daha yüksektir. Bu da, ASKB ile alkol veya diğer uyuşturucu madde kullanımı arasında bir bağlantı ve bağlılık olduğunu göstermektedir. David Korten tarafından yürütülen bir araştırma, bu özelliklerin, önemli şirketlerin üst yöneticileri arasında yüksek oranda olduğunu göstermektedir.
Diğer akıl hastalıkları/bozuklukları ile ilişkisi
Antisosyal kişilik bozukluğu, madde kullanımına yönelim hariç, tüm DSM–IV Eksen I hastalıkları ile negatif korelasyona sahiptir. Antisosyal kişilik bozukluğuna en kuvvetli korelasyon, Revizeli Psikopati Kontrol Listesi ile ölçülen psikopati sahiptir. DSM–IV–TR’de sunulduğu üzere, Amerikan Psikiyatri Derneğinin resmi duruşuna (tavrına) göre, “psikopati” ve “sosyopati”, antisosyal kişilik bozukluğunun eskimiş eş anlamlılarıdır. Dünya Sağlık Örgütü de, ICD–10’da psikopati, sosyopati, antisosyal kişilik, asosyal kişilik ve amoral kişilik kavramlarını “sosyal olmayan kişilik bozukluğu” (dissocial personality disorder) kavramının eş anlamlıları olarak kullanılması biçiminde benzer bir tavır sergilemektedir.
Potansiyel (olası) işaretçiler
Her ne kadar, antisosyal kişilik bozukluğu 18 yaşından önce resmen teşhis edilemese de, bu hastalığın, MacDonald Üçlüsü olarak bilinen üç işaretçisi, bazı çocuklarda bulunabilir. Bunlar; normalden uzun bir süre devam eden yatak ıslatma, hayvanlara eziyet ve piromani (yangın çıkarma hastalığı, yani yangın çıkarma konusunda kontrol edilemez bir isteğe sebep olan akıl hastalığı).
Bu işaretleri sergileyen çocukların, ne kadarının büyüyünce antisosyal kişilik bozukluğu geliştirecekleri bilinmemektedir. Fakat bu işaretler, teşhis konulmuş yetişkinlerin hayat hikâyelerinde sıklıkla bulunmaktadır. Kaç sayıda çocuğun, bu semptomlara sahip olduğu halde antisosyal kişilik bozukluğu geliştirmediği bilinmediği için, tahmini değer (diğer bir ifadeyle, bu semptomların gelecekteki antisosyal kişilik bozukluğunu tahmindeki faydası) net değildir. Bu üç özellik, Akıl Hastalıkları IV–TR Teşhis ve İstatistik Rehberi’nde (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders IV-TR) “davranış bozukluğu” ismi altında yer almaktadır.
Antisosyal kişilik bozukluğunun işaretlerini sergileyen bir çocuğa, ya “davranış bozukluğu” veya “karşı gelme bozukluğu” (oppositional defiant disorder) teşhisi konulabilir. Fakat bu çocukların tamamının yetişkinliklerinde antisosyal kişilik bozukluğu geliştirecekleri söylenemez.
Nedenleri
ASKB'nun sebepleri bilinmemektedir. Biyolojik ve genetik faktörlerin rol oynayabileceği sanılmaktadır. Fakat, hastalık ile biyolojik faktörler arasındaki istatistiksel korelasyon zayıftır. Bu da pek çok uzmanı aksi yönde bir inanca yöneltmiştir.
Antisosyal ebeveyne sahip olma gibi ailevi bir hikâye, hastalığı geliştirme şansını artırmaktadır. Çocuklukta babadan şiddet görme veya aile içinde ebeveynler arasındaki çatışma, çocuklarda bu hastalığın riskini artırmaktadır. Mayo Kliniği’nin web sitesine göre, çocukluktaki ev (yuva), okul ve sosyal çevredeki (örneğin; mahalle) bir takım çevre faktörleri de katkı yapabilir. Örneğin; aşırı cezalandırıcı bir ev veya okul ortamı gibi.
Robins (1966-67), antisosyal kişilik bozukluğuna sahip fertlerin babalarında, diğer fertlerin babalarına kıyasla, daha fazla sosyopatik özellikler ve alkolizm vakası bulmuştur. Böyle bir ailede, diğer ailelere kıyasla, erkeklerin daha fazla antisosyal kişilik bozukluğu vakasına sahip olduklarını, kadınların ise daha fazla somatizasyon bozukluğu (somatization disorder) sergileme eğiliminde olduklarını bulmuştur.
Bowlby (1944), antisosyal kişilik bozukluğu ile hayatın ilk beş yılındaki ana mahrumiyeti arasında bir bağlantı görmüştür. Glueck and Glueck (1968), bu kişilik bozukluğunu geliştiren çocukların annelerinin tutarlı disiplin uygulamama ve şefkat göstermeme eğiliminde olduklarının işaretlerini ve alkolizm ve fevriliğe yönelik anormal bir eğilim bildirmiştir. Bu faktörlerin tümü, tutarlı yapıya ve davranış sınırlarına sahip istikrarlı ve fonksiyonel bir ev oluşturma konusundaki başarısızlığa katkıda bulunmaktadır.
Evlat edinme konusundaki araştırmalar, hem genetik katkıların ve hem de çevre katkılarının hastalığın gelişmesindeki rolünü desteklemektedir. İkizler hakkındaki araştırmalar da, yetişkinlerdeki antisosyal davranışın kalıtımsal olarak geçebilirliği konusuna işaret etmektedirler ve genetik faktörlerin yetişkinlerde antisosyal çocuklar veya ergenlerden daha önemli olduğunu göstermişlerdir. Çünkü bu son kategori araştırmalara göre, antisosyal çocuklar veya ergenlerde, paylaşılan çevre faktörleri daha önemlidir (Lyons ve diğer, 1995).
Bipolar bozukluk veya İki uçlu duygudurum bozukluğu belli bir düzeni olmayan ve sürekli tekrar eden depresif veyahut manik seyirler de ilerleyen ve bu dönemler dahilinde kişinin tamamıyla sağlıklı bir duygudurum (Ötimik) vaziyetine de girebildiği, kronik olarak tekrarlayan bir duygudurum bozukluğudur. Yaşanan bu iki dönemin ortak özelliği, kişilerin duygudurumunda olağan seyrinden farklı özellikte ve süreklilik arz eden bir yaşantısı olmasıdır. Bu farklılıklar depresif dönemde yaşanan hüzünlü, özgüveni düşük ruh halindeki artış (disfori) ve bununla birlikte manik dönem olarak nitelendirilen neşedeki artıştır (öfori).[7][8]
İçindekiler
1 Belirtileri
1.1 Mani dönemi
1.2 Hipomani dönemi
1.3 Depresif dönem
1.4 Karışık afektif dönem
1.5 Alakalı unsur ve durumlar
1.6 Eșlik eden unsur ve durumlar
2 Nedenleri
2.1 Genetik
2.2 Çevresel
2.3 Nörolojik
3 Tedavisi
4 Tedavi sonrası
5 Dış bağlantılar
6 Ayrıca bakınız
7 Kaynakça
Belirtileri
"Melankoli maniye evrilirken" resim altı yazısı barındıran, 1858 tarihli bir taşbasma. Geçmişte, bipolar bozukluk hastaları akıl hastanelerine sevk olunabilmekteydi.
Mani, bipolar bozukluğun tanımlayıcı özelliklerinden biridir[9] ve farklı şiddet düzeylerinde gerçekleşebilir. Hipomani olarak adlandırılan orta düzey şiddetteki mani içinde bulunan bireyler zinde ve kolaylıkla heyecanlanabilmekte (uyarılgan) olup; genellikle yüksek seviyeli bir üretkenlik içerisindedirler.[10] Hipomani ilerlemesi halinde, hasta bireyler birden değişiveren (Ing. erratic) ve fevri davranışlar gösterebilir. Bu hasta bireyler, geleceğe dair sıklıkla kötü kararlar alabilmektedir. Geleceğe dair gerçekçi olmayan düşünceler geliştirmekten ötürü daha az uyumaktadırlar.[11] Mani bireyler, ekstrem durumlarda, psikoza uzanacak boyutta halüsinasyonlar görebilir, var olmayan sesler duymaya başlayabilir veya evrene-çevresine dair kuruntulu ya da çarpık inanışlar geliştirebilir.[12] Bir mani dönemi (Ing. episode) ardından genellikle bir depresif dönem tecrübe edilir.[12] Mani ya da hipomani döneminden depresif döneme ve tam tersi, geçişten sorumlu biyolojik mekanizmalar, günümüzde bütünüyle keşfedilememiştir.[13]
Mani dönemi
Mani, hayatın akışına aykırı bir anormallik gösterecek şekilde en az bir hafta süresince 'yükselen' duygudurumu tecrübe edilmesi olarak tanımlanabilir. Bu duygudurumu, öforiden (yerinde duramama, zindelik hissiyatı, mutluluktan uçma vb.) deliryuma (bilincin ve algının kaybolması hali, hezeyan vb.) uzanan bir yelpaze içindedir.
Hipomani veya mani tecrübe eden bir bireyin, sıralanan şu davranışların en az üçünü göstermesi beklenir: konuşma baskısı (kesintisiz ve hızlı konuşmak), kısa dikkat süresi, 'racing thoughts', hedefler belirleme eyleminde artış, ajitasyon; hiperseksüalite veya aşırı maddi harcama yapmak gibi tepisel (impulsif), yüksek riskli davranışlar geliştirme.[14]
Bir bireyin mani dönemi tecrübe ediyor olup olmadığına dair kesin kanaat, bu davranışların ancak hasta bireyin sosyal veya iş hayatını sekteye uğratması halinde getirilmektedir.[15][16] Bu dönem rahatsızlığına müdahil olunmadığı takdirde, bir mani dönemi genellikle üç ila altı ay süresince devam eder.[17]
Hipomani veya mani bireylerde uyku ihtiyacının azalması, muhakemenin zayıflaması, çok hızlı ve abartılı konuşmaya başlanması gözlemlenebilir.[18][19] Mani bireylerde, bir "kendi kendini tedavi etme yöntemi" maksatlı, yıllarca sürdürülmüş bir madde bağımlılığı geçmişine rastlanabilir.[20] Bu dönemde, birey kendisinin durdurulamaz olduğunu hissedebilir; "seçilmiş bir kişi" ve bir "özel görev"le yükümlü olduğunu düşünmeye başlayabilir ya da büyüklenmeci-delüzyonal fikirlere sahip hale gelebilir.[21] Bu duygudurumu hali, saldırgan davranışlara dönüşebilir ve kimi zaman bireyin bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yatılı tedavi görmeye mecbur bırakılmasına yol açabilir.[22][23] Mani belirtilerinin şiddet düzeyi, Young Mani Derecelendirme Ölçeği gibi ölçeklerle ölçülendirilmeye çalışılabilir; fakat, bu tip ölçeklerin geçerlilik ve güvenilirlik düzeyi günümüzde araştırma konusudur.[24][1] 16 Mayıs 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Bir mani ya da depresif dönem başlangıcı habercisi çoğunlukla uyku bozukluklarıdır 28 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..[25] Mani döneminden üç hafta öncesine kadar duygudurum değişimleri, psikomotor ajitasyon ve beslenme düzeninde değişme ve anksiyetede artış gerçekleşebilir.[26]
Hipomani dönemi
Hipomani, bir seviye düşük şiddette mani olarak tarif edilebilir. Hipomani, maninin tüm semptomlarını en az dört gün tecrübe edilmesi olarak kavramsallaştırılmıştır.[27] Lakin, bu tecrübeler, sosyal veya iş hayatında bireyin kabiliyetlerini önemli ölçüde olumsuzlaştırmaz; delüzyon ya da varsanı (halüsinasyon) psikozlarını barındırmaz ve bireyin, ruh-sinir hastalıkları hastanesinde müşahede altında bulundurulmasını gerektirmez.[28] Aksine, hipomani dönemlerinde bireyin genel faal halleri güçlenebilir; bu durum, kimi araştırmacılar tarafından bir savunma mekanizmasi olarak değerlendirilmiştir.[29] Hipomani dönemleri nadiren maniye evilir.[29] Hipomani tecrübe eden kimi bireylerde yaratıcılık artışı rapor edilmişken [10]; kimilerinde asabiyet artışı veya muhakame zayıflaması gözlemlenmiştir.
Hipomani, kimi bireylerde olumlu hisler yaratabilmektedir; fakat, bu dönemi tecrübe etmiş birçok bireyin rapor edilmiş beyanına göre, tecrübe beklentisinin oluşturduğu stres çokca sancılı bulunmuştur.[10] Hipomani dönemindeki bipolar bozukluk hastaları, kendilerine ait eylemlerin, kendi etrafında olan bireyler üzerindeki etkilerini fark edememek veya bu etkileri unutmak eğiliminde istemdışı bulunabilir. Hasta bireyin aile üyeleri ya da arkadaşları, bireyin duygudurumu çalkantılarını gözlemleyebilmesine karşın, genellikle, birey bu çalkantılı sürecin farkında olmaz.[30] 'Hipomanik bir eylem', depresif bir dönem ile takip edilmediğinde veya duygudurum çalkantılarının kontrol dışı, aniden değişebilen olmadığı hallerde, genellikle birey ve çevresi icin sorun yaratıcı olarak görülmez.[31] Dönem semptomları, genellikle birkaç hafta ila ay arası kadar sürer.[32]
Depresif dönem
Bipolar bozukluğun depresif dönem semptomları şunlardır: Üzüntü, öfke ve alınganlık duygularının direşken olması, zevk alınan aktivitelere ilgisizleşme/kayıtsızlaşma, aşırı ya da yersiz suçluluk hissi, umutsuzluk, çokca ya da çok az uyumak, iştah ve/veya kiloda değişimler, bitkinlik, zihinsel odaklanmada zorlanma, kendinden nefret etme veyahut değersizlik hissiyatı, ölümü sıkça düşünmek ve intihar fikrine kapılmak/planını yapmak.[33] Ağır vakalarda, birey psikoz semptomları gösterebilir. Bu ağır vaka, 'psikoz özellikleri gösteren ağır bipolar bozukluk' olarak da adlandırılmaktadır. Bu semptomlar, delüzyon ve halüsinasyondur. Bir depresif dönem, en az iki hafta sürmektedir; müdahil olunmadığı takdirde intihar ile neticelenebilir.[34]
Rahatsızlığın ortaya çıkış yaşı azaldıkça, rahatsızlık dönemlerinin ilk birkaçının depresif dönem olma ihtimali artmaktadır.[35] Bipolar bozukluk teşhisinde en az bir dönem mani ya da hipomani tecrübesi rapor edilmesine gerek duyulduğu icin, birçok bireye istemeyerek majör depresif bozukluk tanısı konmakta ve birey, reçete edilen antidepresanlar ile hatalı şekilde tedavi edilmeye çalışılmaktadır.[36]
'Melancholy' isimli W. Bagg tarafından, Hugh Welch Diamond cekilmis bir fotoğrafin cizilmis resmi.
Karışık afektif dönem
Bipolar bozuklukta, 'karışık afektif dönem', mani ve depresif dönem semptomlarının aynı anda gerçekleşmesi halidir.[37] Karışık dönem, depresif duygudurumuna, duygu çalkantılarının ve içtepisel kontrolün azalmasının eşlik etmesinden ötürü intihar riskinin nispeten yüksek olduğu bir dönemdir.[37] Bu dönemde, karışık olmayan mani veya depresif dönemlere göre anksiyete bozukluğu eşzamanlı hastalık olarak daha sık belirir.[37] Madde ve/veya alkol bağımlılığı da bu dönemdeki eğilimlere eşlik edebilir.[37]
Alakalı unsur ve durumlar
Bipolar bozukluğa, teşhis kıstasları olarak değerlendirilmeyen klinik haller eşlik edebilir. Örneğin yetişkin hastalarda, genellikle, kognitif (bilişsel, algısal) süreç ve kabiliyetlerde değişimler gözlemlenebilir.[38] Bunlar arasında dikkat ila zihinsel yürütücü işlevlerde ve hafızada zayıflama sayılabilir.[39] Kimi bilimsel araştırmalar, bipolar bozukluk ile yaratıcılık arasında dikkate değer bir doğru orantı olduğunu rapor etmiştir.[40] Bipolar bozukluk hastaları, ilişkilerini sürdürmekte zorluk yaşayabilirler.[41] Bipolar bozukluk teşhisi konulmuş bireylerin çocukluk döneminde rapor edilmiş öncül ve alakalı rahatsızlıklar olabilir, bunlar arasında; duygudurum anomalileri, majör depresif bozukluk dönemleri ve dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu sayılabilir.[42]
Eșlik eden unsur ve durumlar
Bipolar bozukluk teşhisi, hastalık ile eș zamanlı gerçekleşebilir. Kimi diğer psikiyatrik haller sebebiyle kolay olmayabilir; bu haller arasında: obsesif kompulsif bozukluk, madde bağımlılığı, yeme bozuklukları, dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, premenstrüel sendrom ve panik bozukluk belirtilebilir.[33][43][44][45] Semptom ve dönemlerin uzun soluklu ve dikkatli analizi, mümkün ise bireyin aile fertleri ve arkadaş çevresi ile de iletişim halinde olunarak, eşlik eden diğer rahatsızlıkların var olduğu bipolar bozukluk vakalarında, uygun bir tedavi planı oluşturulması için çok önemlidir.[46]
Mani teşhisi konulan bir kadını gösteren 1892 tarihli bir taşbasma.
Nedenleri
Bipolar bozukluğa yol açan mekanizmalar kesin olarak bilinmemektedir ve bireyden bireye farklılık gösterebilir.[47] Hastalığın oluşma riskini %60-80 bandında genetik etmenlerin oluşturduğu düşünülmektedir.[48] Bipolar spektrumunda kalıtsallık oranı 0.71 olarak tahmin edilmektedir.[49] I. tip bipolar bozukluğa ait konkordans oranları, modern araştırmalarda, tek yumurta ikizleri icin mütemadiyen %40 oraninda tespit ediliyorken, bu oran çift yumurta ikizleri için %5 civarında bulunagelmektedir.[9][50] I. ila II. tip bipolar bozukluk ve siklotimik bozukluk kombinasyonu tecrübe eden çift ve tek yumurta ikizlerinde de, bir önceki çalışma sonucuna benzer olarak, ilgili oran sırasıyla %42 ve %11 olarak not edilmiştir. Unipolar bozukluğa ait kondordans oranlarını araştıran bir diğer bilimsel çalışmada, bu oran tek yumurta ikizleri icin %67 rapor edilmişken; çift yumurta ikizleri icin %19 olarak öne sürülmüştür.[51] Yukarıdaki araştırmaların tümünde, çift yumurta ikizlerine ait konkordans oranlarının nispeten düşük olması, hastalık oluşumu üzerinde aile ve çevre etkisinin kısıtlı olduğu çıkarımını önermektedir; fakat, bu tip araştırmaların doğası itibarıyla dar kapsamlı örneklemlemelere dayanıyor olması, bu önermenin kesin ispatını zorlaştırmaktadır.[52]
Genetik
Kimi davranışsal genetik araştırması, pek çok kromozom bölgesinin ve aday genin, her biri hafif veya orta etkili olmak üzere, bipolar bozukluk yatkınlığı ile etkileşimde bulunduğunu önermiştir.[48] Bir araştırmada, bipolar bozukluk riskinin, bipolar bozukluk tecrübe etmiş bireylerin birinci dereceden yakınlarında, toplum ortalamasına nispeten yaklaşık on kat yüksek olduğu bildirilmiştir.[9] Ayrıca, aynı çalışmada, majör depresif bozukluk riskinin de aynı gruplar için üç kat yüksek olduğu belirtilmiştir.[9]
Maniye dair ilk genetik bağlantı sonucunun 1969 senesinde keşfedilmesine karșın[53], günümüze kadarki araştırma sonuçları birbirini değillemektedir.[54] Bu yazının yazıldığı ana değinki en kapsamlı ve en son genom çapında ilişkilendirme çalışması[55] herhangi tek bir lokusun bipolar bozukluktan sorumlu olduğuna dair bir sonuca ulașamamıştır.
BDNF, dopamin reseptörü D4, d-aminoasit oksidaz ve TPH1'nin polimorfizmleri, sıkça bipolar bozukluk ile ilintilendirilmiş ve ilk zamanlarda geçmiş-verilerin analizi ile ispat edildiğine kanaat getirilmiş; fakat, ilgili testlerdeki birtakım doğrulamaların üzerine, bu grup gen ve bipolar bozukluğun ilintili oluşuna dair kesin yargı geri çekilmiştir.[56] Buna karşın, yeni bir çalışmada, TPH1'deki iki farklı polimorfizmin, bipolar bozukluk ile ilintili olduğu gözlemi rapor edilmiştir.[57]
Çevresel
Çevresel etmenler bipolar bozukluk oluşumu ve sürecinde önemlidir ve bireyin psikososyal özelikleri bireyin genetik nizamı ile etkileşebilir.[58] Yakın zamanda vuku bulan hadiseler ve bireyler arası ilişkiler de, bipolar bozukluk dönemlerinin oluşumu ve tekrar edişinde, unipolar bozuklukta olduğu gibi bir ihtimalle etkili olabilir.[59]
Nörolojik
Nispeten daha az etkili olsa da, bipolar bozukluk ya da benzeri rahatsızlıklar, devamda aktarılan nörolojik durum veya yaralanmalar sonucu ortaya çıkabilir: inme, travmatik beyin yaralanması, HIV enfeksiyonu, multipl skleroz, porfiria ve ender olarak temporal lob epilepsisi.[60]
Tedavisi
Tedavi edilmediği durumda ağır bir seyir izleyebilen bir psikiyatrik rahatsızlıktır.
Bipolar Bozukluk bazı kişilerde mevsimsel bir dalgalanma gösterir. Sonbahar ve kış, depresif durumun, ilkbahar aylarıysa manik atakların gözlendiği aylardır. Daha nadir olarak tam tersi de gözlenebilir.
Duygudurumların yoğunluğu ve süresi kişiden kişiye büyük ölçüde değişir.
Bipolar bozukluk üç ilaç sınıfıyla tedavi edilir; ruh hali stabilizatörleri, antipsikotikler ve antidepresanlar. Çoğunlukla tedavi duygu durum dengeleyicisi ilaçlar ve psikoterapiden oluşur. İlaçlar birincil tedaviyken, hastanın geçmiş devrelerin yarattığı kişisel ve sosyal zararları anlaması ve kabul etmesine yardımcı olmada ve gelecekte yaşayabilecekleriyle daha iyi başa çıkabilmesinde psikoterapi önemli bir rol oynar.[61] Yineleyen hastalık dönemleri (mani, depresyon, hipomani gibi) nedeniyle duygudurum dengeleyici ilaçların doktor kontrolünde uzun yıllar alınması gerekebilir.
Bipolar bozukluk genellikle ilaç ile tedavi edilmektedir. Psikiyatristler ve pratisyen hekimler genel olarak bipolar bozukluk semptomlarını azalmak için etkin ilaç tedavisini tercih ederler. Doktorunuz ile sürekli iletişimde kalmak, doktorunuzun söylediklerini harfiyen uygulamanız hastalığın tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Bipolar bozukluk rahatsızlığı boyunca toplum hayatına uyum sağlamak, insanlardan uzak durmamak oldukça önemlidir. Hastalığın tedavisi ilaç kullanımı ile yapılıyor olsa da psikolojik rahatsızlıklarda moralin yeri unutulmamalı, bipolar bozukluğu bulunan kişinin morali yüksek tutulmalıdır.[62]
Tedavi sonrası
İlaçla tedavi, hastalığın kontrol altına alınması içindir. Kişi, bir psikiyatrist doktor ve psikolog yardımıyla, depresyon eğilimlerine karşı bir savunma geliştirmelidir. Yine de manik ataklar önlense bile, kişide genel bir durgunluk gözlenebilir. Kişi, bu eğilime karşı da hazırlıklı olmalı, yoğun depresif süreçlerde gerektiğinde müdahale edilmelidir.
Dış bağlantılar
Bipolar Bozukluk 2 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Bipolar Disorder overview20 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. from the U.S. National Institute of Mental Health website
NICE Bipolar Disorder clinical guidelines18 Kasım 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. from the U.K. National Institute for Health and Clinical Excellence website
Curlie'de Bipolar Disorder (DMOZ tabanlı)
Ayrıca bakınız
Bipolar bozukluk hastası ünlüler listesi
Majör depresif bozukluk
Psikopati (Psikopatlık), çekici, manipülatif, duygusal yönden acımasız ve suç işleme potansiyeline sahip kişilik yapıları için kullanılır.[1]
Psikopati sözcüğü, Yunanca psych yani "zihin, ruh" ve pathos yani "dert, acı çekmek, hastalık"tan türemiştir.
Eskiden her türlü akıl hastalığı formunu kapsayan bir terim olarak kullanılırdı. Bugün ise, psikopati psikiyatride empati ve vicdan eksikliği ile karakterize olan bir kişilik bozukluğu olarak tanımlanmakta, bu kişilik bozukluğunu ifade etmek için kullanılmaktadır. Her ne kadar bir psikiyatri terimi olarak yaygınca kullanılsa da, DSM-IV-TR veya ICD-10'da gerçek bir dengi yoktur. Planlanan DSM V'in bu anomaliyi de göstermeye başlayacağı umulmaktadır.
Kişilik özellikleri[1]
İnsanları cezbeden bir özgüven yayarlar. Sabit bir işleri vardır, nispeten başarılı da olabilirler. İlişkileri, eşleri, çocukları olabilir. Örnek vatandaş rolü oynamayı severler.
Gerçekte olduklarından daha zeki, daha güçlü olduklarına inanırlar. Başarılı ve güçlü insanlara yakın davranırlar.
Varoluş biçimlerinde hiçbir yanlışlık görmez, verdikleri kararlar ya da bu kararların sonuçlarından ötürü sorumluluk duymazlar ve reddederler.
Benmerkezcidirler, kendi duygusal durumlarına göre akıllarına estiği gibi davranırlar.
Psikopatlar otoriteden nefret eder ve kendilerini genelde kuralların üstünde görürler.
Gençliklerinde sorunlu olup, çoğunlukla başkalarına karşı agresif davranışlar sergilerler. Ayrıca, sıkıntılara ve cezalara tepki vermeyebilirler.
Genelde ahlak pusulası olmaz. İlerlemek için ne gerekirse yaparlar ve bu sırada kime zarar verdikleri hiç umurlarında değildir.
Sığ duygusal tepkiler verir, ölüm, yaralanma ve başkalarında büyük olumsuz tepkilere neden olan olaylara kayıtsız kalabilirler.
Genellikle suçluluk duygusu ya da pişmanlık hissetmezler, duyarsızlıktır. Kötü davranışlarına kızılmasın diye manipüle eder, suçluluk duygusu hissediyormuş gibi yapabilirler.
Haksız olduklarını ya da hatalı yargıda bulunduklarını asla kabul etmez, üstlerine gidildiğinde, hata yaptıklarını kabullenebilirler ama hatalarının sonuçlarından kaçmak için başkalarını manipüle ederler.
Kendilerini kurban olarak göstermek için duyguları ya da güvensizliklerini manipüle etmekte ustadırlar.
Karmaşa ve drama yaratarak ilginçlik yapmak onlar için önemlidir. Önce kışkırtıp tartışma yaratır, sonra kurban rolüne bürünebilirler. İnsanların hayatını alt üst edip, hiçbir şey olmamış gibi olan biteni izleyebilirler.
İstediğini alma hedefinde kurnaz olmalarıyla bilinirler. İnsanları suçluluk psikolojisine sokabilir ve kurbanlarına dilediklerini yaptırmak için başka yöntemler kullanabilirler.
Zaman içinde karşılarındaki kişiyi değersizleştirir, daha yeni ve daha ilginç birine yönelirler. Partnerleriyle gerçek bir bağ kurmayıp, evliliği ya da ilişkiyi kolayca sonlandırabilirler.
Küçük yalanlar ve yanlış yönlendirmek için büyük hikâyeler uydurmaya kadar her türlü yola başvurabilirler. Yalan utanmaya yol açmaz ve yalanlarıyla gurur duyarlar. Yalanını ortaya çıktığında gerçekleri saptırarak üste çıkarlar.
Köşeye sıkıştıklarında yapmacık pişmanlık gösterebilir ancak duygularını ifade etmeyi beceremediğinden inandırıcı bir dille özür dilemezler.
Vehaber 2013 yılından bu yana kesintisiz yayın yapan, anlık güncellenen yazılı ve görsel haber kaynağıdır, bilgi ve haber verir, yorum katmaz. İlk kurulduğunda köşe yazıları da barındıran Vehaber, gazeteciliğin tarafsızlık ilkesine aykırı bularak köşe yazılarına son verdi. İnsanları yönlendiren, algı yaratan ya da medya kuruluşlarını taraflaştıran kelimeleri kullanmaktan özellikle imtina eder, tüm canlıları evrenin eşit bir parçası olarak görür, yayın çizgisini bu doğrultuda şekillendirir. Son dakika haberleri, yeni gelişen olaylar, son 24 saat içerisinde Dünya ve ülke gündeminde meydana gelen olaylar ve önemli gelişmeler Güncel'de. Gazetelerin üçüncü sayfa konuları günlük meydana gelen olaylar Yaşam'da. TV, sosyal medya, basın, gazete Medya'da, Ünlüler ve yaşamları Magazin'de. Sağlık, hastalıklar, daha zinde, formda ve uzun ömürlü yaşamak için öneriler, doktor tavsiyeleri, uzmanlardan açıklamalar, hastalıklarla mücadele etmek için açıklamalar Sağlık'ta. Film, tiyatro, sinema, kitaplar Kültür Sanat'ta. Yeni bulunan cihazlar, yeni keşifler, canlıların hayatını kolaylaştıracak duyurular, bilim insanlarının açıklamaları Bilim Teknoloji'de. Arkeoloji dünyasında yapılan kazılar, bulunan arkeolojik bulgular, tarihi olaylar, arkeologlar, tarihi eserler Arkeoloji Tarih'te. Ünlülerin, sanatçıların, oyuncuların ve diğer tüm kişilerin hayatları hakkında bilgi, yaptıkları açıklamalar, kişisel beyanları, çeşitli kuruluşlara verdikleri demeçler Röportajlar'da. İnsanların sağlıklı cinsel yaşam sürdürebilmesi için uzmanlardan tavsiyeler, seks haberleri, çiftlerin uyumu için yapılan açıklamalar, duyurular, tavsiyeler öneriler, orgazm, iktidarsızlık, vajinismus, erken boşalma, sertleşme problemleri Cinsellik'te. Doğada yaşanan gelişmeler, doğaya zarar veren kaynaklarla ilgili bilgiler, doğada daha sağlıklı yaşam için uzman tavsiyeleri Ekoloji'de. Kadınlara yönelik şiddet, kadın hakları ihlalleri, kadınları maruz kaldığı olumsuz gelişmeler Kadın'da. Türkiye'de ve dünyada yaşanan ekonomik olaylar, dolar, Türk lirası, kur olayları, para ile ilgili haberler, enflasyon, zam, harç, asgari ücret, insanların yaşamını kolaylaştıracak ekonomik tavsiyeler Ekonomi'de. Üniversiteler, liseler, ortaokul, akademi dünyası, öğretmenler, öğretim görevlileri eğitim dünyasındaki gelişmeler, eğitim sistemi ile ilgili uzman tavsiyeleri Eğitim'de. Gay, lezbiyen, biseksüel, transeksüel, Transgender, İnterseks, travesti ile ilgili haberler, eşcinsellik haberleri, LGBTİ'li bireylerin yaşadıkları zorluklar, hayatları hakkında bilgiler Lgbti'de. Pratik ve kolay yemek tarifleri, yemeklerin pişirme süreleri, gıdaların besin değerleri, kalorileri Yemek Tarifleri'nde. Futbol, basketbol, voleybol ve diğer spor türleri Spor'da. Hayvan hakkı ihlalleri, hayvanlara yönelik şiddet, veganlık, vejetaryenlik Hayvan'da. Vehaber yayın ilkesi gereği hayvanları ötekileştirdiğini düşündüğü 'telef oldu' gibi kavramları kullanmaktan kaçınır, bir dönem diğer medya kuruluşlarında da bu başlıkta farkındalık yaratmak için çalışmalarda bulundu. Haber galerileri , Resimler, foto galeriler, görseller foto galerimizde. Neler var? Ünlü isimlerin biyografi bilgileri giyim tarzı, tercih ettiği kıyafetler, uyguladığı saç stilleri, makyajı ve daha fazlası. nude fotoğraflar. Muhteşem fiziğiyle, kadın bedeni en estetik vücut hatları ile karşınızda. Denizde, havuzda, sokakta, partide, evde ya da yatakta ünlülerin tüm anları. Sizler için en özel en güzel görsellerle galerimizi erotik resimlerle de harmanladık, eskiden erotik film izlemek için sinemaya gittiğimiz ortamlardan bir tık uzağımıza taşındığı zamanlara. Buram buram erotizm kokan fotoğraflarını seçtik ve frikik fotoğraflarından medyaya yansıyanları sizler için bulduk. Bir anlık dikkatsizlik sonucu oluşan frikikler burada, magazincilerin yakaladığı kaza görselleri. Gerçi bazılarının ne kadar kaza olduğu da tartışılır planlanmış gibi. göğüs ile ilgili derlemeleri toparladık. Bunlar elbiseli ya da göğüs dekolteli olabilirler, meme görselleri galerimizde. Kadınlarda doğurganlığı simgeleyen göğüslerin erkeklerde üreme içgüdüsünü körüklediği için çekici geldiğini biliyor muydunuz? bacak fotoğrafları ile ilgili sosyal medyadan ve arşivimizden sizlere ulaştırdık. Uzun bacaklı, sütun gibi bacaklara sahip kadınlar. Evet kılıydı tüyüydü, pürüsüzlüğüydü, kadınlar için güzel bacaklı olmanın da bir bedeli var.
Toplum standartlarına uygun bir şekilde çıplak resimleri ile hayatından kesitler aramaya bulmaya çalıştık. Fotoğrafların hiçbiri tam çıplaklık içermemektedir. İnsan dünyaya çıplak gelip çıplak giderken tartışılmaya devam eden bir konu. Facebook bu konuda son dönemler epey tutucu.
kalça ya da başka bir deyişle poposuyla ilgili seçtiklerimize yer verdik. Kadınlar vücutlarının en estetik bu bölgelerini göremezken bizler gösterdik. Son dönemler estetik ile büyütülmesi popüler olan kalçaları erkekler pek seviyor.
hot ya da biz ateşli diyelim siz anlayın. Kışkırtıcı, baştan çıkarıcı görselleri derledik. Bebek gibi manken ve modeller burada. Sıcak sözcüğünün seksi çağrıştırması bir hayli ilginç tabii ama yerleşmiş sözlüğe. Artık seksilik arayan hot diye arıyor. Ve tabii ki ass ile ilgili fotoğrafları da derleyerek galerimize ekledik. İngilizcede kadınların en estetik olan bölgesinin söylenme şekli bu. Şu Youtube'de popüler hale gelen Prank videolarında olay bildiğiniz gibi öpüşmeyi de aşıp popo okşamaya kadar gelmişti. Biz o kadar abartmadık olayı. Instagram resimleri ile diğer sosyal medya hesapları Facebook, Youtube, Pinterest, Twitter, reddit hesaplarında biraz gezindik ve sizler için taramalar yaptık.Sosyal medya biliyorsunuz koca bir derya ve VK hesaplarındaki bilgi ve görselleri sizler için es geçmedik.
Yahu sosyal medya platformu demişken bunların sayısı her geçen gün artıyor ve takip dahi etmesi iyice zorlaştı, saniye başı yeni platform kuruluyor.
tumblr hesaplarındaki dataları taradık, sosyal medyada çok konuşulan, elden ele gezen fotoğrafları bulmaya çalıştık, dediğimiz gibi biraz başımız döndü ama bu çabaya değdi ifşa olan resimlerini, sosyal medyaya yansıyanları bulduk. Yanlış anlaşılmasın biz ifşa etmedik, bulduk. İnternet, sosyal medya derken ifşa kültürü de aldı başını gitti. Kadına şiddet ile birlikte, feministler arasında da yaygınlaşan bir kültür. hack fotoğrafları var ise ve üzerinde herhangi bir şikayet yok ise bunları da toparladık, bir dönem bu hack olayları epey yaygındı. Sanıyoruz zamanla kişisel fotoğraflarımıza sahip çıkmayı az da olsa öğrendik. ve tabii ki icloud resimlerini de derledik. Biliyorsunuz bir dönem moda haline gelmişti ama biz özel hayatın gizliliğine özen gösterdik. Bu konularda açıkları olan şirketler ne gibi çalışmalar yaptı onu bilmiyoruz ama.seksi çalışmaları. Bazı kadınların doğallığında her hareketi seksi çağrıştırıyor tabii, onların seksi olmak için özel bir çaba harcamasına gerek yok.
ve yaşamındaki çekilen ya da kendisinin selfie olarak çektiği naked resimleri araştırdık. Dünya denilen gezegende ne varsa biz burada toplamaya çalışıyoruz, tek rakibimiz henüz keşfedilmeyen gezegenler. bunlarla da yetinmedik ama daha bitmedi tabii ki hayatı, boyu, kilosu gibi fizik ölçüleri, sevgilisi, yaşı, neler yapmış, bugünlere nasıl gelmiş, bu kişi nasıl başarılı olmuş da burada kendine yer bulmuş onları yazdık, erkek arkadaşı kimmiş, kız arkadaşı kimmiş falan derken çok yorulduk ulan size bilgi vereceğiz diye, bazılarında da atladık. Onların eşini, karısını kocasını da siz bulun bize söyleyin bi' zahmet.
Yani kısacası biyografisine yer verdik. Nereli, yaşı kaç gibi bilgilere bizden ulaşabilirsiniz. Tüm galerilerde bu bilgiler yok belki ama çoğu galerimizde mevcut. Yaşam içerisinden makyajsız hali ve makyajlı halleri ile birbirinden estetik görüntüleri, birbirinden farklı saç modelleri ile çekilen fotoğraflar. Kadınlığa dair ne varsa görüntüsü bizde. haberleri. Sizlere binlerce haber sunduk, çok sayıda kişinin günlük olarak ne yaptığını araştırarak sizlere ulaştırdık. Kim nerede ne yapmış, ne yemiş ne içmiş, kiminleymiş. Bazen sıkıcı bir hal alıyor bu. Galerilerimizde porno yok ama isteyeni çok. Porno bağımlıları var ki 1 saat izlemeden duramıyor.Kadınlar birbirlerinin seks yapışını izleyerek de tahrik olabiliyor ama o kadınlar için de önemli bir ihtiyaç ya da sex tape bulunmamaktadır. Seks kasedi bulunan ünlüler, bunu satan ünlüler, başka işler yaparken bir anda porno oyuncusuna dönenler daha da neler neler. Yani siz bize abi bize image lazım deyin biz size koşa koşa gelelim, Şu an snapchat ya da tiktok ile ilgili çalışmamız yok ama yakında oralara da el atacağız. Durmadan platform türüyor, hızına yetişmek zor ama emin olun bize daha fazlasını sunup al ulan picture de var sana deriz, hizmet anlayışı böyle olmalı, aslında biz burada kişilerin yaşamlarının arşivini tutmuş oluyoruz ama bunun için teşekkür beklemiyoruz. Türkçe ilginç bir dil mesela 'but' karşımıza İngilizlerdebutt olarak çıkıyor artık ne kadar nadide, özel bir bölge ise onlarda da çok fazla varyasyonu, ismi var bu estetik organın, mesela adamları kesmemiş sonra da kalkıp booty demişler.
Aslında fotoğraflarımız film sahnelerini aratmıyor, gezince filmleri izlemiş kadar oluyorsunuz. Her karesi aksiyon dolu müthiş kesitler.
Mesela videolarımızda kalça danslarına yer verdik ama yok ben illa galeri gezeceğim derseniz oturup kalça dansı, twerk izlemiş kadar olursunuz, beni kesmez diyorsanız o zaman sizi videolara alalım. Sonra sözlük yazarlarının yüklediği görselleri de aradık, ekşi sözlük ya da uludağ sözlükte hem yapılan yorumları inceledik hem de görsel taraması yaptık. Sarışın, kumral, siyahi ya da kızıl saçlı birbirinden ateşli, çekici uzun boylu ve kısa boylu ya da büyük beden, erkeklerin fantazilerini süsleyen adeta sanat harikası zayıf ya da balık etli kadınlar. Ekran frikikleri izlemek isterseniz yaşanan anlık güzel kazalar ve canlı tv frikiklerini toparlıyoruz, sokak frikiklerini araştırıyor ve size seksizm örneklerini sunuyoruz.
Galerimiz bitince diğerlerini gezmeyi ihmal etmeyin. Diğer galerilerimizde çeşitli renkte ve uzunlukta elbise görselleri, vücudu saran tayt, bikini, iç çamaşırı resimleri ile mini elbise, transparan elbise, göğüs dekoltesi, mini etek, mini kot şort, gecelik resimleri, kot ve tanga görselleri, jartiyer, külot, sütyen, külotlu çorap, fetiş fotoğrafları bulabilirsiniz. Güzel kadınlar, en seksi kızlar, çeşitli pozisyonlarda verilen pozlar, ünlüler, porno oyuncuları, manken ve modeller, oyuncular, sosyal medya fenomenleri galerilerimizde. +18 görselleri de bizde, boş durmuyoruz sizler için tüm güzel kadınları ayağına getiriyoruz, age derseniz biz siz İngilizmişsiniz, Fransızmışsınız bakmayız derdinizi anlarız ve önünüze dökeriz. sonra yok efendim height diyenler oluyor, onları da görüyoruz, eksik kalanları da zamanla dolduruyoruz. Youtube'un ardından gittikçe popülerleşen platform spotify bilgileri, eskiden gazetelerde ek ya da hediye olarak verilen hamur ya da kuşe kağıdı basılı güzelim posterleri ücretsiz ayağınıza taşıyoruz. posterleri burada. Bir zamanların Şamdan'ı, ne bileyim Bulvar Gazetesi, Zengin Sineması ya da Yeşilçam filmleri gibi. real ınstagram hesabından görselleri tarayıp ayağınıza getiriyoruz, daha ne istiyorsunuz. Eskiden ağırlık verdiğimiz görsel çalışmalarından uzaklaşarak kişilerin yedi ceddini aramaya koyulduk wikipedia bilgilerini de derinleştiriyoruz. Tabii siz yakın zamanda uçaktan inerken, uçağa binerken, koşarken ne ararsanız bulacağınız bu platforma storyleri de gönderebilirsiniz. Bizde gezinirseniz evinize doktor girmez, çünkü çok sayıda güzel ömrünüzü uzatır. Adeta eczanesi, hastanesi gibi.
Türkiye'de çılgınlar gibi bir sevişme sahnesi izleme merakı var, biz bunu farkettik, nedenini her ne kadar psikologlara da bıraksak da bunu da es geçmeyip sevişme sahnesi tadında galeri hazırladık, eğer videoları varsa bunları da videolar bölümümüze almaya gayret ettik.
Videolar, haber videoları, Youtube videoları Web TV'de, Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler için Bilim Teknoloji Videoları'na, ev dekorasyonu, çevre mimarisi için Dekorasyon ve Mimari Videoları'na, yaşama dair pratik bilgiler, hayatınızı kolaylaştıracak bilgiler için El İşleri Ve pratik Bilgiler Videoları'na, elektrik ve elektroniğe dair bilgi almak için Elektrik Elektronik Videoları'na, film ve dizilerden kesitler, dizilerin yeni bölümleri için fikir sahibi olmak için Fragman Videoları'na bakabilirsiniz. Ruh ve akıl sağlığı ile ilgili psikolojik rahatsızlıklar, kişilik bozuklukları, bipolar, şizofreni, borderline gibi durumlara dair terapiler, psikolojik rahatsızlıklar ile ilgili psikolog ve psikiyatrist önerileri ve son dakika haberleri Psikoloji'de,
internet üzerinden güvenli alışveriş için, e-ticaret için Kırpık Online'ı, ziyaret edebilirsiniz. Vehaber'in iletişim bilgileri için İletişim'e, ekip bilgileri İçin Künye'ye bakabilirsiniz.
tarım kredi kooperatif market
fenerbahçe beşiktaş
ibb iftar çadırı
gram altın fiyatları
tarım
deutssche bank
geçici işçilere kadro
eyt prim borcu yapılandırma
milli eğitim sözleşmeli personel alımı
a101 aktüel kataloğu
kar yağışı
erik
huawei p60 pro
bitcoin dolar
emekli maaşı bayram ikramiyesi
kanada
ünlü
bim aktüel ürünler
survivor
ahbap
biz kimden kaçıyorduk anne
fransa
sıfır araba
malatya
burç yorumları
hollanda
halka arz olacak şirketler
kızılay maden suyunda arsenik
savunma sanayi
iphone 15 pro max
trt haber canlı
şok aktüel kataloğu
öğretmen ataması branş dağılımı
kedi
reyting sonuçları
öğretmenlik uygulaması sınav soruları
gelinim mutfakta
astor hisse yorum
ösym yökdil sınavı
azeycan
ramazan kolisi fiyatları
eyt prim borcu yapılandırma
kandilli rasathanesi son depremler
euro 2024 avrupa şampiyonası elemeleri
en hamarat benim
izmir depremi
kim elendi
zırhlı amfibi hüzum aracı zaha
total retying sonuçları
suudi arabistan kıyamet alametleri
bursa toki arsa kura sonuçları
yks geç başvuru tarihi
tehlike
terra luna
astroloji haftalık burç yorumları
araba
euro 2024 avrupa şampiyonası elemeleri
en hamarat benim
izmir depremi
kim elendi
taşeron işçiye kadro
aöf sınavları online
ağır hasarlı bina
euro dolar
tarot falına göre
fransa
---------------------------
internet haberleri artık işin suyu çıktı
son dakika diye arattım ben de
haberleri okudum epey ilginçmiş
yararları neymiş ne gibi fayda sağlıyormuş
olayları biliyoruz da sen bilmiyorsun sanki
nasıl olunur ben bilmiyorum, anlatırsan öğreniriz
oranı ne kadar bilgi verirsen iyi olur
tavsiyesi olan varsa dinlerim
açma şunu yahu
belirtileri nedir bilgisi olan var mı
tarihleri hakkında ne düşünüyorsun
modelleri izledim beğendim ben
kaç kere sus diyeceğim sana
faydaları nedir kime ne faydası olmuş
videoları izledin mi sen
ne zaman çıkacak ben bilmem
var mı yok mu bilmiyorum
neden olmuyor ben de bilmem
nasıl olur diyorsun da senin de bir şey bildiğin yok
bürosu varmış demedin mi
açılır açılmaz bir şeyler olmuş
olayı diyosun da biliyoruz
zararları neymiş ki
neden oldu ben de bilmiyorum
neden ayrıldı bilgisi olan varsa anlatsın
nasıl bulunur bilmiyorum ben de bakıyorum
güzel videolar evet izledim
arayanlar var mı hala ya
çöktü mü ben ulaşamadım da
neden düştü kaldıran olmadı mı
neden açılmıyor ben erişim sağlayamıyorum
nasıl gidilir ben size anlatayım
seyret görürsün, ben izledim baya
atan mı tutan mı sen karar ver
eğilen kadını demiyor musun
ne kadar diye sormadın mı
filmleri izle görürsün, ben izledim baya
giydiği senin olsun, ben bakmadım
ünlüler falan demedin mi
olmanın diyorsun işte
yolu bu işte
alternatifleri ben de araştırdım ve
sözlük te araştırdım
bölümleri biliyorum
kapatma hakkında bilgi
öneriler veriyorum diyorsun
videosu çok güzel değil mi
düzeltme yapalım yavrum
stilleri güzelmiş
neden şişer sen de bak işte
neden yapar ben de bilmiyorum
vajina diyor ya hala
kaç kere diyosun işte
ifşası mı diyorsun
konusu hakkında oku öğren işte
tarifleri ben de biliyorum
bulma sen de artık bir zahmet
geniş kalçalı kadınları diyorsun evet böyle bir şey var
videosu izle tamam anladık
beyaz tenli diyorsun evet
seksi kız bence de
kızıl saçlı kadınlar güzel evet
büyük göğüslü olup ne olacak
büyük kalçalı mesela değil mi
seksi fizik güzel vücut falan demedin mi
tecavüz demiştin ben de anlamadım ki
fetiş kostümlüler var işte
güzel kadın o konuda hemfikiriz
ne yapmam lazım ben de anlayamadım
tiktok videosu işte
bigo live kızlarına benziyor
iç çamaşırı giymiş giymemiş banane
popo bence daha önemli
bikini yazın konusu değil mi
en güzel videolar tamam anladık
tayt giyen kadınlarda da durum böyle
gecelik giyersem bence daha iyi
sevişme sahnesi varsa ben bilmem tabii
seks konuları hakkında konuşamıyor ki
penis pipi falan derken sen de iyice
tanga mı alsam ne yapsam
mini etek giyersem daha iyi olmaz mı
ekşi sözlük yazarıysan banane
onlyfans ta parayı buldun tabii
seksi görüyoruz tabii ki
frikik vermiş sanki
ifşa mı ettin sen şimdi
porno filmi gibi sanki manyak
frikikleri bilmem de bakacağız artık
+18 mi dedin
xxx diyor oğlum neyini anlamıyosun
erotik dedin işte
göğüs daha önemli değil mi
bacak işte daha ne olsun
çıplak diyosun ben de onu dedim
esmer değil mi bu
sarışın olsa belki
vajinası diyosun ben anladım
fap diyor hala ya
twerk yapmış işte
foto atan varsa bakarım
video yüklemişler işte
film çekiyoruz sanki
külot mu dedin sen
sütyen bedeni gibi
külotlu çorap giyince öyle oluyorum
jartiyer giyme o zaman
göğüs dekoltesi seviyorum ben sanane
travesti misin ayol
eskort sanki ne bileyim
kalça falan derken anlamadım tam
jigolo musun sen oğlum
facebook karıştı tabii
youtube videolarında yok mu
ınstagram fotoğraflarıma bakma o zaman
twitter kavgası yapıyor
nedir biliyor musun sen
nasıl yani anlamadım
kimdir anlatıyorum hala konuşuyosun
porno filmleri koleksiyonu yapan sen değil miydin
avm mağazaları gibi sanki
kuvette ne yapacak şekerim
tuvalette rahat bırakın bari
bardak al bir tane
çakmak arıyordum ben de
pizzacı geldi kapıyı çaldı
an be an tependeyim kızım
erkeklerin hoşlandığı gibi değil mi
ince belli işte daha nasıl olsun
tüm videoları izle görürsün
realistik manken al sen kendine
ekran görüntüsü çekmiş koymuş sonra ne bileyim
pornoları sen görmedin sanki
orgazm oldu sanki tipe bak sırıtıyor bu
ifşa etme çocuğum
açık alanda olmaz o işler
doktordan geldin sanki
çekici mi bilmem
ateşli tabii ki
dildo ile fotosu çıkmamış mıydı
dergisi var tabii
öpüşme konularını sen daha iyi bilirsin
bdsm alanında uzman sanki şuna bak
zor değil ya sana öyle geliyor
keskin bir kokusu vardı hatırlıyorum
sigara gibi değil mi
şişme bebek mi aldın yanına
bakire tartışması gibi değil mi
arabada hareket halinde olmaz
dudak kurutur çatlatır falan
boyun ağrıyor tabii
meme deniyor oraya işte
teşhir etmeseydin iyi olurdu
vikipedi deyip geçeiyorsun
en iyi olsa ne olur olmasa ne olur
en çok orada vardı
rehber kaydı gibi
sansürsüz işte daha ne olsun
anal krem gibi bir şeydi
gizli desen anlarım da
türleri ne ben de bilmiyorum
örnekleri varken ne gerek var
yaparken bakmadım bilmem
31 kere söylemişimdir en az çekilmezsin yemin ederim.
ederken diyorum işte
kaç kez yapılır sen de bak gör işte
olgun ol be biraz
saksı gibi durursan normal
amatör müsün arkadaşım sen
kullananlar oldu mu olmadı mı bilmem
içeren ürünlere bakmalısın
satılıyor mu ben de bilmiyorum
gizli kamera koysaydın sen de
gif değil mi bu
dayamak gerekiyor demedin mi az önce
hemen diyosun ben de ona karşılık dedim
bugün bakarız artık şansımıza
hızlı bir şekilde olursa güzel olur
kolay işi çözersin tabii
ifşaları bırak şimdi
basit abi yapılır
yeni olanları anca gördüm tabii
adım adım ilerliyorum ne bileyim
kitapları var adamın
yazıları okumadın mı sen
şarkıları diyorsun ben de baktım
makyajsız hali hiç bir şeye benzemiyor
boyu ne kadar diye sormadın mı
kilosu epey vardır herhalde
eşi dedin ben de ona baktım
şikayet etmişler epey varmış
iletişim bilgileri hakkında bilgi arıyor işte
son sözleri ne oldu demişti
kaç yaşında biliyorsun işte artık
nereli diye sen sormadın mı
haberleri oku öğrenirsin bilmeden konuşma
gençliği hakkında ne biliyorsun ki
çocuğu dedin az önce ona istinaden
açıklama yapmıştı ya onu diyorum
mini etekli de pek bilemedim yani
paparazzi gibi oldun sen de birader
vk diyorsun rus işte
patreon üzerinden satıyor işte
nerede sen daha iyi bilirsin
ne demek canım benim
hastalığı hakkında konuştu işte
karısı vardı ya ordan biliyor
belirtileri var daha ne olsun
başvurusu yap işte ordan
bağlama hakkında konuşuyor
hali ne böyle ya
gençliği diyorum şekerim
erkekler varsa girme sen de
ağrısı ondan oluyor
kızlar kalkın hep beraber bakalım
niye yaparlar böyle anlamıyorum
sokmak diyorsun sonra kalkmış bıdı bıdı
azgın mısın çocuğum sakin ol
gecelikli hali de fena değilmiş
seksi vücut görmesem anlarım da
sokakta demiştin
ayakları değil mi öyle
ofiste çalışırken belini bükmüş gibi
yetişkin filmlerinde oynamıyor mu o
yaşlı maşlı bakmam diyor
tumblr vardı ya ordan
whatsapp konuşmalarını göndermişti hani
tangalı hali de ne olur
oral yolla alanıyor diyor ya evladım
liseli gibi konuşma
plajda üşürsün tabii
xnxx sanki off ya hala
yatakta dedin sonra ben bilmem
körpe işte daha ne olsun
poposu diyor sonra kalkmış
xvideo diyosun evladım
evli mi diye sormadın mı
zayıf halini gördün işte
indir sonra konuşalım
banyoda ayağım takıldı ondan
fantezi mi yapıyorsun çocuğum
genç hali işte
grup halinde konuşmayın gençler
ayak mayak ben anlamam
telegram kurulduğundan beridir belki
bedava diyorsun bu işte
gizli çekim demişlerdi ben tam anlayamadım
arap ülekelerinde oluyordu genelde
pornhub sitesi verilerine göre öyle
xhamster sitesini bilmem
striptiz mi yapıyorsun şekerim
türk değil misin nesini anlamıyorsun
mobil olunca daha kolay tabii
sınıfta eğilmiş de bilmem ne
küçük göğüslü insanların öyle sorunları yok
bikinili olunca konuşuluyor tabii
gerçek mi diyorsun sen ben anlamadım
olgun ol biraz
hintli insanlarda öyle oluyor
hd izle sen de o zaman
lezbiyen gibi olabilir
röntgen çektirmiştim ordan biliyorum
mastürbasyon yaparken kazayla mı geldin anlamadım ki
alman bence kesin
üniversiteli kadınlarda olabilir böyle şeyler
şişman olunca zor tabii
dövmeli diye tabii ki
asyalı kadınlar öyle
dudakları öyle tabii kii
izle gör bana ne soruyorsun
neden hoşlanır sen daha iyi bilirsin
gönderilir tabii ki arkadaşım
erkek arkadaşı ondandır
sübyan mısın çocuğum sen
çalışılıyor ya ondan
neden kokar sen daha biliyosundur
satılık olduğu hakkında bilgi aldım
kötü kokuyor kesin
neden ağrır onu merak ediyorum
güzel tabii ki kesin
alıyor mu önce onu öğrenelim
kız arkadaşı işte görmüyor musun
sıkışması oluyor bende de
alınır kesin bence
destek verecek misin yoksa
kiralık mı şimdi bu
kalçası da diyosun daha ne diyeyim
canlı kanlı karşında
telefon açtım sonra dönmedi
çağrı merkezi hakkında bilgi diyosun
derleme yapmışsın ama pek ne bileyim
kısaltması hakkında bilgi ver o zaman
nerede kalınır önce onu öğreneyim
kimin diyorsun ben onu anlayamadım
eski hali bu yenisini ne yapacaksın
pornosu demiştin ben mi yanlış hatırlıyorum
neye işarettir sen önce onu söyle
sıkıldım anladın mı artık
türbanlı demişti sonrasını bilmiyorum
fiyatı hakkında bilgi al önce
hastalığı hakkında konuşmuştuk
arkası dönük duruyordu sanki
rüyada gördün herhalde
veteriner demişti benim bilgim yok
ikinci el olsa daha iyi olur demiştim
günlük olarak bakıyorum
bölgesinin hakkında konuşalım biraz
görüntüleme ne kadar diyordu
ne olur sen daha iyi bilirsin
neler olmuştu anlattı baya
kadınlar öyle o konularda
nasıl alınır sen de bakayım
tecavüzü işlemişlerdi onlar da
annesi diyorum sen ne anladın
göğüsleri diyor ya hala
babası tamam anladım
var mı böyle bir şey
boynu öyleydi evet
kaçta olduğunu hatırlıyor musun
görüntüleri demedin mi
kazancı hakkında konuşmuştu
maaşı diyorsun ya
sahibi evet ben de biliyorum
kıyafeti böyleydi tamam
tedavisi zordur o zaman kesin
nasıl oluyor sen bi de bakalım
biyografi işte daha ne olsun
ne mezunu olduğuyla ilgili
hotel dedin ben de onu diyorum
pansiyon gibi işte
hastane zor tabii
sağlık ocağı baktım ben de
eczane var ona gittim
ilaç iç sonra konuşalım
hack olayı yaşanmıştı hatırlıyorum
günah mı sen daha iyi bilirsin
problemleri vardı konuşmuşsun
sorunları elbette olur
yorumları oku sonra konuş
ölçüleri hakkında bilgi ver mesela
bacakları da öyle
randevu aldım şekerim
7/24 çalışıyor evet
ayakları öyle uzatınca oluyor
elektrikçi geldi sonrası baya
taksi arıyorum açmadı çok sonra açtı
iş ilanları vardı ona bakmıştım
bilgisayarcı arıyordum buldum
en yakın nerede vardı
tamiri yaptı sonra çay içtik
çarşısı orada işte
pazarı var tabii olmaz mı
olayı biliyrsun da bilmiyormuş gibisin
para yatırma demedin mi az önce
madde öyle bir şey işte
nasıl olmalı onu anlatıyorum ben de
türbanlı olduğu içindir
ne ile ölçülür sen anlat o zaman
kalktı mı hemen yoksa bilmiyorum
kaç gün kaldı bilgi ver
farkı göster bize
nasıl gösterilir sen daha iyi bilirsin
nasıl anlaşılır ona bakıyorum
neyi temsil eder bil bakalım
amacı hemen belli oldu
çeşitleri vardır tabii
kaç kişi öldü o olayda
eşcinsel olduğunu söylemişti
gay olduğu yönündeydi
biseksüel yönelimle ilgili olabilir
çeşitleri varsa bakayım
seksizm demedin mi sen az önce
çeşitleri diyorum işte
nerelerde görülür sen anlat
anlamı ne abi onu anlat
yardım al biraz
iş arayanlar oluyor
kızlar soruyor sen de biliyosun
yasaklar vardır olabilir
damadı değil miydi onun
nelerdir sen daha iyi bilirsin
soruları sor ben ne bileyim
bulmak konusunda sen daha net gibisin
şişman olsa daha iyi
balık etli mi diyorsun
yardımı ile yap bunu
ne hediye alınır öğrenelim
evli kadın ile mi yapmış bunu
evli erkek konusu öyledir
kimlerdir bilmem sen daha iyisin
hoşlanır elbette
kimlerden alalım bilemiyoruz
kurallar vardır sen de gör
kapatma olayı değil midir
kilo aldırır mı konusuydu ben denedim
cesedi bulunmuştu diye okudum
estetiksiz hali diyordun al işte
sonuçları hakkında bilgim var
ne zaman açıklanacak öğrendiğine göre artık yap
yardımı hakkında bilgi aldım
madde öyle bir şey işte
nasıl olmalı dememiş miydin
istemesi hakkında konuştuk
nasıl anlarız onu diyorum ben de
müşteri hizmetleri aradı konuştuk biraz
yoksa ne yapalım yani
ile ilgili diyor ben de bilmiyorum
sebebi nedir anlat da görelim
kimin diyormuş ki
neden açılmıyor onu söyle
olayları diyorsun anladım
olmanın yolu diyor ben de biliyorum
maddesi baya karışık
aşırı miktarda olunca zorlaştı
veren diyordu şimdi fikri değişti
sağlayan kimmiş onu de hele
kullananların yorumları olmasa işimiz zordu
ne işe yarar öyle öğrendim
türkçe altyazılı evet güzelmiş
ensest konusu vardı ya ordan
yeşilçam filmleri gibi
inci sözlük yazarları yazmıştı
üstsüz görüntüleri düşmüştü
striptiz yapıyordu sanki
kucak dansı görüntüleri düşmüştü
direk dansı zordur baya ama olmuş
uludağ sözlük yazarları demişti galiba
etek altı görüntüleri nedeniyle alınmıştı
yandex te aradım epey
müdürü kimdi hee onu diyor
ölüm kalım meselesi haline geldi
şov yapma şimdi
yazışmaları vardı ordan okudum
arşivi işte daha ne olsun
güvenilir mi bakıyorum ben de
pdf olarak almıştım
datası vardı topladım
bölgeleri işliyordu ben de gördüm
etkileri hakkında diyorsun
başvurusu yaptım bekliyorum
gazeteci ya ondan öyle
derleme yapalım bakalım
sıralaması hakkında bilgi veriyorum
yasaklandı mı bakalım görelim
emme olayı olmuştu
yedek parça bakıyorum evet
gerçek olduğu yönündeydi
vakti var mı bilmem
çıkarma yapalım bakalım
adları hakkında bilgi ver
itiraz et sonra bakalım
neyi savunur ona bakalım önce
malzemeler budur bu kadar yani
kaç gün kalır onu mu diyorsun
hassasiyeti var o konuda
faktörler farklı olabilir
içindekiler konusunu hiç karıştırma zaten
teknikleri hakkında bilgi veriyorum
süresi uzatma elbette zor değil
genital bölge güzellik yarışması
omgyes izle
erotizm ne demek sözlük anlamı
kafasına iki tane sıktım
conectys ekşi
en güzel vajina yarışması
enkaz altındakilerle dalga geçen dövme
tiktokta çocuğun yanında
cinsel ağırlıklı filmler
seksilik nedir
seksizm nedir
conectys tiktok
isa heykeline yıldırım düştü
swinger sex nedir
kendini teşhir etme hastalığı
1509 konstantinopolis depremi
lezbiyen seks filmi
baygaralar nereli
çanakkale travesti
oğlumla ilgileniyorum derken bacağım kamera açısına girdi
rüyada bağıramamak
hemcinsime aşık oldum
ermenistan pornoları
nude arşivi
eşcinsellik belirtileri
striptiz aylık maaşı
izmir travesti
yürürken kollarımızı neden sallarız
işid kafesteki tutsakları suda boğarak infaz etti
tiktok erotik videolar
canlı yayında elbisesini indirdi
tekirdağ doktor intiharı
omgyes nedir
frottörizm
omgyes vk
ayak yalayan
kadıköy travesti
cinsellik ağırlıklı filmler
porno izlemek günah mı
boyu uzun erkeklerin cinsel organı
cinsel sapkınlık belirtileri
mombod ne demek
adana kürkçüler cezaevi işkenceleri
travesti mecidiyeköy
avcilar travesti
islah evi işkenceleri
en uzun seks rekoru
tiktok fenomenleri ifşa
sultanbeyli türbanlı kadın
nü modeller
baldız
rüyada çorap değiştirmek
çocuğun yanında erotik yayın yapan kadın sansürsüz
seksilik testi kadın
türbanlı hk tiktok
tiktok erotik video
whatsapp seks yazışmaları
citoles kilo yaparmı
kapı önüne ayakkabılık koymak suç mu
rüyada bir kadının sizden para istemesi
afrika'da vahşi yaşam insanları
güzel kabile kadınları
çocuğun yanında erotik yayın
instagram takip isteği reddedilince
ben herkese yalan söylerim sana söylemem
biseksuel unluler
iktidarsızlık tedavisi
yarım tanga bikini
yeşilçam filmleri - vikipedi
çocuğun yanında canlı yayın açıp müstehcen hareketler yapan kadın
rüyada birinin sırtını döndüğünü görmek
eczanelerde satılan sigara bırakma ilaçları
rüyada üst azı dişlerin dökülmesi
güzel popo
türkiyede jigololuk yasal mı
neden narsist olunur
yedi ceddini
sevişirken erkeğin sert davranması
seks dükkanı
lcv ne demek
vajinismus tedavisi
ilk öpüşme
silikonsuz
brezilya külot
jigolo vikipedi
penisi kırılan
ters ilişki
swinger seks ne demek
kullanılmış iç çamaşırı
saç uzatma teknikleri
ermeni siyasetçiler
erkeklerde sapıklık belirtileri
kadın iç çamaşırı giyen erkekler
rüyada çay ocağı açmak
profil fotoğrafları
penis boyu ne kadar olmali
sex yazışmaları
çekirdek yiyenler
ifşası çıkan ünlüler
afrikada kadınlara sünnet
icardi karısının poposunu paylaştı
eczanede testosteron ilacı satılır mı
muadili
mazoşistlerin yaptıkları
sefaköy gay
çocuğunun önünde tiktok
rüyada ayağındaki terliği kaybetmek
anal seks
bereket tanrısı hastalığı
ımgur
penis küçüklüğü
plajda
mini etekli liseli
zeytinburnu travesti
barda
mini etekli öğretmen
rüyada kırmızı elbiseli kadın görmek
kalçalı kadınlar
pipi boyu hesaplama
sütyen takmayan kadınlar
karı kız
uykuda
dudak dolgusu ölçüleri
swinger seks
rüyada kadın cinsel organı görmek
rüyada dişlerin dökülmesi
okşamak
sex uygulamasi
büyük birader
kısa boylu youtuber
metroda
sahilde
erotik klip
çıplak uyumak
uyuyan sevgili fotoğrafları
banyoda sevişmek günah mı
bazı borçlar vardır ödeyemezsin
seks oteli
sadistler nelerden hoşlanır
öpüşmek dudak kurutur mu
rüyada dildo görmek
ilk gece
köylü kızı twerk
uzun bacak
seksi kadin olmanin yolu
porno dergileri
yatakta öpüşme
sevişen çift
erkeği etkileyen öpüşme çeşitleri
porno oyuncuları gerçek mi seks yapıyorlar
koital hizalama
kanama durdurucu ampul
ayakta
hp yazıcı kağıt sıkışması
türk kültürü
kardeş
organize suç örgütü
parmaklama
lezbiyen meme emzirme
kaşar
vajinası dar olan normal doğum yapabilir mi
porno aldatma yakalanma
abla
kızıl saçlı tiktok fenomenleri
uzun boylu sarışın
önden
yalnız erkek
misyoner
beyaz tenli kız
vajina kıllarının faydaları
kamera arkası
türbanlı ince çorap twitter
5 numara kadın külot kaç beden
hizmetçi vk
esini aldatan kadin
türk liseli
yeşil elbiseli türbanlı tiktok
turuncu saçlı
bağlanmış kadınlar
yetişkinlerde cinsellik
oral seks
doggy pozisyonu nedir
en güzel popo
tiktoktaki kapalı kadın
güzel kalçalı hatun
red light mahallesi
seksi kadin olmanin yolu
insanlar neden öpüşür
meme ucu neden yasak
ülkücü el sıkışması
yan profil
bigo kota ücretleri
korsika kadınları
trans sanatçı
banyo gizli kamera modelleri
arap penis boyu
filipinler'de kadın ticareti
çıplak kadın fotoğrafı
en güzel kız
rus
anal sex zararları
gerdek gecesi gif
sütyen takmayan kadınlar
bembeyaz bacak
parkta
romantik sevgiliyle uyumak
elleme
sevgiliyi kucaga almak
en güzel popolar
eski porno dergileri
frikik vermek ne demek
ilk gece ağrısı
leğende banyo
yatakta öpüşme
türbanlı spiker
hentai türkçe altyazılı
porno karikatürü
fantazi gecelik gif
rüyada kadın cesedi görmek
anne oğul
spor
aşk acısı çeken erkek
rüyada seksi ebiseli kadın görmek
netflix
erkekler öpüşürken neden eller
röportaj
igrenç fotoğraflar
belgesel
bodrum
erkekler öpüşürken neden eller
küçültme
kısa boylu büyük kalçalı
kucak pozisyon
hastanedeki hali
geliştirme
sevişme sonrası morluklar
sürtme
turbanli onlyfans
seks robotu
ince tayt
dudak dolgusu yapılırken ağrır mı
reddit taytlı
liseliler
beyaz tenli olmanın yolları
genis kalcali kadinlarin ozellikleri
ağlıyor
şişman kadın vücudu
türk porno dergisi
mini etekli sekreter
rüyada külot almak
bacak ve kalça büyütme hareketleri
mahkeme
google'a yazılmaması gereken şeyler +18
kalça büyütme hareketleri kadın
serbest olduğu dinler
büyütme
denizde arkası dönük kadın
kadınlarda zevk suyu ve meninin farkı
bayan
hareketli porno resimlerinde öyle şeyler çıkıyordu
erkeklerin ilk gece yorumları
vajina darlığına ne iyi gelir
beyaz çorap
berberde
rüyada eski sevgiliyi arabada görmek
hostes
rüyada erkek çocuğu cinsel organı görmek
çıplak kız twerk gif
pinterest
dar tayt
kıza bakire misin diye sordu
spikerin bacakları
seksi çarşaflı
inceltme
öpüşme çeşitleri
türbanlı paylaşım vk
alman pornoları konusu vardı sanırım orada
şekillendirme
bacak arası
porno arşivi olan yazarlar
taytlı öğretmen
türkiye'de jigololuk var mı
porno izleyen kadın
tayt giymiş bir kadına ait porno nedeniyel
otobüste boşalan tacizci
kapı komşusu
olgun kadınlara ait porno izlenme oranları
erkekler yatakta nelerden hoşlanır
afrikalı lezbiyen kadınlara ait pornolar tartışma konusu olmuştu
toplu taşımada
seks yapmak istiyorum diyordu
hareketleri
eş değiştirme altyazılıydı o konu
aldatan kadınlar anlatıyor
baseni büyük kadınlar
kullanılmış kadın iç çamaşırı
rüyada sütyen satın almak
ters kelepçe
rüyada sürekli eski sevgiliyi görmek
kaslıydı sanırım
porno hikayeleri yazıyordu sanırım
büyük beden jartiyer kapıda ödeme
pornografik dergiler
fantezi elbise pornosu fikrine katılmıyorum
cinsel ilişkiye girmek aşırı cinsel istek yetişkinlerde cinsellik
küçüklüğü
zimbabwe kadınları bana çekici geliyor
nasıl jigolo oluyor ki onlar
seksi kalçalı kadınlar
evinde çalışan rus hizmetçiye arkadan yaklaşıp zorla sahip oluyor
arabada seks
etek altı görüntüleri nedeniyle gözaltına alınmıştı
kucak kucağa sevgili
tangalı kızlar
türbanlı bir kadına ait nude fotoğraf attığı için
torrent
siyah peynir konusu nedir bilmiyorum
dar kotlu türbanlı gibi mi
sevgilinin göğsünde uyumak
eritme
bir erkeğin beni kullandığını nasıl anlarım
klitoris
tayland gay dizilerinde olduğu gibi
hamilelikte cinsel istek artması nedenleri
baldız
arkası dönük güzel pozlar kadın
tayt giyen liseli kızlar gibi görünüyor
ehliyet sınavı
kadınları etkileyen öpüşme teknikleri
yasli kadinlardan hoşlanması hastaligi
kadın bacak resmi
gay pornoları nedeniyle tartışma konusu olmuştu
avrupalı jigololarda öyledir
kalça büyütme hareketleri resimli
aldatma
aldatan erkek belirtileri
seks pozisyonu
arabada sex yapan gay çift için olmuş
kadınlarda orgazmı kolaylaştıran pozisyonlar
erkekler neden memeye dokunur
ilk gece kac kez yapilir
uzatma
para vermeden jigolo olmuş bu
rüyada temiz vajina görmek
kari koca banyoda
mazoşist kadın özellikleri
kadın aldatma belirtileri
seksi sarışın balkonda
rus güzel kadınları
masaj salonu
rüyada iş arkadaşı ile sevişmek
seksi kadın poposu
rüyada eski sevgiliyle öpüşmek
evli bir kadına ne hediye alınır
vajina dekoltesi
rüyada sevgilinin vajinasını görmek
tavuklarda prolapsus tedavisi
güzel kalçalı kadınlar
anıtkabir'de çekilen fotoğraflar tumblr
avustralya
eş değiştiren grup çiftler
banyoda soyunan liseli gibisin
çekyalı
bacak bacak üstüne atan erkek beden dili
heyelanın etkisini arttıran insan uygulamaları
dünyanın en küçük televizyonu
periscope südyensiz kızlar
15 temmuz askerlerin dövülmesi
cinsel istismara uğrayan türk ünlüler
cenazesi
temelden yıkılan ev
mini etekli din kültürü öğretmeni
kadiri tarikatı ünlüleri
köpek dövüştürmenin cezası
kalın bacak ince bel
liseli kızlar öpüşüyor
ermenistan
kartel infazları
eşinden ayrıldı mı
olen kisinin elini birakmadi
tiktok sansürsüz
hayvanlar üzerinde deney yapıyor mu
iri kadinlar
deniz seviyesinin yükselmesi
erken boşalıyorum ilaç eczane
siyah saçlı beyaz tenli porno seviyormuş abisi
erotik türbanlı
dünyanın en güzel kızı
meksika uyusturucu karteller
domalmasaydın sen de ne diyeyim
ders çalışmak için kronometre online
ingilizce ogretmeni enkazdan ciktimi
kurbağa bacağı
essege tecavüz eden adam
katarda
taytlı lezbiyen
uyuşturucu kullanan ünlülerin değişimi
rüyada tarlatan giymek
kendini teşhir etme hastalığı
sık sık ilişkiye girmenin faydaları
japon lezbiyen kızlar
eskortluk yapmak günah mı
rüyada dar sokakta yürümek
polisle sex tartışması
turbanli sevgiliye hediye
rüyada birinin sırtını döndüğünü görmek
sex acıtırmı
hamile kalmayı kolaylaştıran ilaç isimleri
whatsapp görüntülü konuşma sevgili
çıplak kadın bacağı
iri kalçalı kadınlar
erkekler yatakta nelerden hoşlanır
rüyada siyahi sevgilinin olması
100 dolara meme açma
sex partneri bulma
şalvarlı
korsika kadınları
popoya dövme
arkadan ilişkiye girmek günah mı
askeri cephanelik
rüyada siyah çarşaflı kadın görmek
kadında sakal
havuzda boynu kırılan adam
hamilelikte cinsel pozisyon
arkası dönük esmer kadın
ramazanda porno izlemek günahmıdır
bayan istek arttırıcı eczanede satılıyor mu
zishy kızları gibisin şekerim
deneyimsiz genç
ben koşayım biraz
eğilen kadınlar gibi duruyosun ondandır
arifiye yandex harita kaydı
bu işyeri 7/24 kamera ile izlenmektedir pdf
rüyada siyahi kadın görmek
benzinin litresi kaç para
binance telefon numaram değişti giriş yapamıyorum
dalaman'da yaşayan ünlüler
öpüşme isteği nedenleri
dünyanın en küçük televizyonu
yoğun bakımdaki hastanın vücudu neden şişer
arkası dönük pozlar erkek profil resmi
rüyada askerle öpüşmek
rüyada yetişkin birinin sünnet olduğunu görmek
bir erkek sevgilisi varken neden başka kıza yazar
whatsapp kimle konuşuyor
rüyada eski sevgilinin evinde olduğunu görmek
antibiyotik 12 saatten önce alınırsa ne olur sen daha iiyi bilirsin
kalça büyütme hareketleri bayan
rüyada eski sevgiliyle ilişkiye girmek
zevk suyu ile hamile kalınır mı
beni seviyor mu nasıl anlarım testi
bigo tarzı uygulamalar
gözü açık öpüşmek ne anlama gelir
konsomatris
arabada neden benzin kokar
büyük beden jartiyer kapıda ödeme
rüyada eski sevgiliyle yeniden sevgili olmak
çıplak kadın ve erkek
rüyada kalkmış erkek organı görmek
kadına seksilik katan şeyler
görüntülü konuşma sevgili
ensestin en yoğun olduğu ülkeler
erkekler neden memeye dokunur
islam dininde cinsel pozisyonlar
koca popolu kadınlar
komik hentai hijab
bayan kuaförü günlük kazancı
porno izlemek zina mıdır
adidas kız çocuk spor ayakkabı
ince zayıf kız
'+18 mesajlar
arabada ayak uzatma sevgili
zenginlerin giydiği gecelik
çirkin genç erkek
ben de otostop yaparak giderim o zaman
yan profil
japonya penis boyu ortalaması
hemşire geldi sonra
ereksiyon gif
brazzers oyuncular
güzel kalçalar
sahilde frikik
pinterest köpek storyleri
kapalı kadın
eşine sarılıp uyumak
erkeğin göğsünde uyumak
ortaokuldaki kız çocukları gibi görünüyor
vajinası dar olan normal doğum yapabilir mi
makedonya üsküp'te kiralık evler bakıyorum
öğretmen öğrencisinden hoşlanıyor diye demiştir
şalvarlı köylü kadını gibi
altınoluk günlük kiralık ev bakıyordum kanka
ormanda koşuyoruz napalım
okula makyaj malzemesi getirmek yasak mı neden öyle ki
tek gecelik korunmasız ilişki
cezaevi psikolog maaşları
kalça küçültme hareketleri
ünlülerin çıplak halleri
trt arapça kadın spikerleri
bebek sahil seks
dansöz gibi kıvırma
sinemada öpüşmek yasak mı
rüyada hostes kıyafeti giymek
sürekli profil resmi değiştiren kadın psikolojisi
seviyorum deyip umursamayan sevgili
rüyada erkek çocuğuna hamile olduğunu görmek
nikahta neden ayağa basılır
rüyada iki erkeğin kavga etmesi
whatsapp hakkımda sözleri ağır
ensestin psikolojik nedenleri
sevgilinin dudaktan öpmek istemesi
olgun kadınlar neyden hoşlanır
porno izleyip tepki veren kız
sünnet çocuğunun ablası için kıyafetler
beşiktaş ta arıyormuş
rüyada sütyenli kadın görmek
adana da kerhaneler öyle ya da izmir genelevi
trendyol dan sipariş vermiştim bilmiyorum
onlyfans hesabı olan türk ünlüler
kalça fotosu
erkekleri etkileyen gecelikler
rüyada ayakkabı kaybetmek
marmara üniversitesi diploma örnekleri
rüyada tuvalette adet olduğunu görmek
penisi kırılan futbolcu
barda filminin gerçek sanıkları
heidi'nin mezarı
fatih 160 tl ye aldığı cep telefonunu 200 tl ye satmıştır
ön sevişme zina sayılır mı
iç bacak eritme
sakin ol liseli
benzeyen adam
kim milyoner olmak ister penis boyu sorusu
afrikalılar affetmez
dünya twerk şampiyonu
jigolo kaç para kazanır
abi kardeş gidersiniz işte
türbanlı ev hanımı gibi
kazayla nasıl hamile kalınır
penis büyütme tedavisi gibi
güzel göbekli kadınlar
fenerbahçe sevgili fotoğrafları tumblr
sevgiliyle uyurken sarılma şekilleri
erkeklerin öpüşürken hoşlandığı şeyler
Dünyanın en güzel kadın vücudu
sexy bacaklar başka bilmem
ipli jartiyer
porno yıldızına aşık oldum
bacak inceltme hareketleri
iğrenç fotolar
suriye'nin en güzel kadinlari
bale yapar gibi halin var
yakasız uzun kollu erkek gömleğine benziyor
rüyada dışarıda banyo yapmak
öpüşme cezalı oyun yandex
rüyada yeşil etek giymek
sütyen arkası uzatma aparatı
şişman kızların zorlanması normal
eşek benim en sevdiğim hayvan
gecelik sexi
dans etmenin faydası ne ola ki
neoplazma rastlanmamıştır ne demek
ben de google play de arıyordum onu
toplu hayvan ölümleri
bilim insanlarından hangisi iletişim alanında yaptığı icat ile
tanınmaktadır
seksi kalçalı olduğu içindir
bradikardik hastaya yaklaşım
ince bağırsaktan salgılanan enzimler gibidir
asyalı kadınlarda burun öyle
bence üvey babası
sigarayı bırakmak için karabaş otu kullanmış
öpüşmek istemeyen kadın öyledir kesin
arap dadı
rüyada kırmızı etek giymek
üniversiteler açılacak mı
çıplak anime resimleri fikrine katılıyorum
hastalık nedeniyle çalışma hayatından çekilmiş
giyim tarzı bence gayet güzel
umursamayan erkek
kız kıza konuşun siz ben çekileyim madem
tombu kadınlar gibi diyorsun
rüyada erkek cesedi görmek
sex hikaye anlatımı gibi konuşma yahu
aykkabı fabrikasından almış
kalça nasıl ölçülür
doğal kapalı bayan resmi arkası dönük
binance çöktü mü haberim yok
köpekle gezmeye gittim
rüyada sigara içtiğini görmek
otostop uygulamaları
bel inceltme hareketleri
arkadan cekilmis kapali profil fotolari
uzun boylu kız olduğu içindir
iranda sevgilisiyle dans eden kızın ölümü
kırmızı saçlı tiktok fenomeni
öpüşürken dil kullanan kadın
rüyada dudaktan öpmek
erkeklerde meme ucu ne işe yarar
eşi hamile olan erkeklerin psikolojisi
doggy style pozisyonu diyordu galiba
snapchat kullanan sevgili
erkekler en cok neyden tahrik olur
hatırladığım kadarıyla sekretere tecavüz haberiydi
instagram açılmıyordu en son ondandır
periscope kızları gibi
ekşi şeyler yiyormuş bu aralar
pamuk prenses olmaya karar verdim
modacruz çöktü mü bilmiyorum
fantazi set takımları bakıyormuş
hostes olmaya karar vermişsin
Doğal güzel kadınlar daha iyi
seksi vücutlu kadın bence
makedonya gece hayatı
öğretmenle beraber gittik
popo kaldırıcı külot giymiştir
sakarya
arayan bayanlar
kadıköy belediyesi'nde yaşandı diye hatırlıyorum
dünyanın en küçük kadını olsa ne olur
seven erkek nasıl öpüşür
protez saç kullandığını düşünüyorum
avukatlara özel hediye gibi bir şey
kalça şekillendirme hareketleri yapıyorum kanka
eski eşyaları atamama hastalığı var bende
seks yapan çiftler ile ilgiliydi
sabah ilişkiye girmenin faydaları tabii
uyuşturucu kullanan insanların değişimi hakkında diyorum
üvey annesi olabilir
köpek storyleri gece
seni bilmem de benim siyah saçlı kadınlar hakkında fikrim değişmedi
minibüste diyor bilmiyorum ben de arkadaşın yalancısıyım
ben rahibe hayatı yaşıyorum kanka
araya kaçan tayt rahatsız etmiyor mu
değişimi uygulamaya sokmak
2 kişilik profil fotoğrafları sevgili
dünyanın en güzel trans kadını
umursamayan kıza nasıl davranmalı
rüyada eski sevgilinin seni görmezden gelmesi
Saatte ortalama 16 kere yüzümüze değdiriyoruz
anal seks zevk verir mi
soyunan kızlar gibi davranma şekerim
Okşama basit cinsel saldırı kapsamında
ayağını suya sokmak dahi parayla
frikik vermekten korkmadı
bana bakıyor beni seviyor mu
rüyada eşiyle ormanda yürümek
Şehvetli okşama cezası
tanga giymek erkeği etkiler mi
instagram arkadaş önerileri kapatma
Şehvetli üst düzey çiftin birbirlerini okşama olayıydı
rüyada erkek çocuğun hayatını kurtarmak
özel mesajları ifşa etmiş
seven erkek nasıl öpüşür
araya kaçan elbise
kilolu bayanları zayıf gösteren abiye modelleri
twitter sokak kalça akımı gibi olsa gerek
talihsiz frikikleri nedeniyle olmuştur
araya kaçan iç çamaşırı gibisin kanka
uykuda tecavüz olayı nedeniyle
hamilelikte tayt giymek
rüyada kırmızı ayakkabı giymek
mini etek giyen hoca gibi
fotoğrafı çıplak yapma şimdi
aktif ol bakarız
iğrenç resim bence
belarus insanları öyledir canım benim
bende pasif görünüyor
dilini gözüne değdirebiliyor
evde çıkarken son dakika fikrim değişti bahçede
Kadın iç çamaşırlı fotoğrafları ifşa oldu
dar kotlu kizlar
evim var ev arkadaşı arıyorum
red line hollandaya gitmiş
denizde sevişmek gibi mesela
fransız hastalığı var sende
twitter balkonda
cesedi sansürsüz gösterdikleri için olmuş
soyunan kızlar reddit
italya da iki erkekle evlenen kadın
sokakta seks nedeniyle olmuş çocuğum
discord kızı normaldir
şişme kadınla sevişirsin artık
sevgiliyle çıplak uyumak
annesine tecavüz edilmiş o yüzden
hareketli resimler gibi olduğu içindir
bacak okşama görüntüleri olay olmuştu
Şehvetli okşama cezası
derin yırtmaç etek giyince geriye kadının seksi vücut kıvrımları kalıyor
teşhirciyi video kaydıyla ifşa ediyor
n11 de kırmızı gecelik olabilir
saten jartiyer seviyorum ben saten gecelik de olabilir
Kocası boşnak saksosu demişti ya ondandır
yatakta göbek eritme hareketleri yapıyorum
soyunma odasına giderken olmuş
baftv ya da doodstream olması lazım
metroda lazım olur,Tybee Island'da
yırtmaçlı seksi elbise olsa fikrim değişirdi
minibüste giderken diyordu
diyen kadın
mufakta ne yapıyorsun şimdi
tenis kortunda seksi bir kadın gibi görünüyordu
ets de siyah bikini ve iç çamaşırı konusunda öyleydi
öğretmen öğrencisinden hoşlanıyor
iç çamaşırı ile uyumak günah mı
eskortluk yapmak günah mı
ona benzeyen adamı diyorsun
bloomberg teydi galiba öyle hatırlıyorum
tanga giymek erkeği etkiler mi
abla kardeş sözleri tumblr
altında külot olmayan kadınlar gibi görünüyor
memeye bakan erkek
turbanli kalcalarie ile ilgileniyor arkadaş
asansörde olmuş
sevgiliye iç çamaşırlı fotoğraf atmak
sevgiliyle yatmak
taytlı kızları
seksi kız vücudu gibi diyorsun
kütüphanede kitap okuyorum
diyen adam
beyaz ten bence daha iyi
önden fermuarlı sütyen
şeffaf dantelli külot gibi mi diyorsun
annesiyle spor yapan çocuk
çamaşırhaneye gidiyorum nolcak
yaşlı adam genç kız ilişkileri arttı tabii normal
çok sıktı bu konu beni
bacak arası terlemesi gibi
metrobüse binip git bence
sert seks konusunda fikrim aynı
üvey anne tecrübesiz çocuğu erkek yapıyor demiş
erkekler neden sürekli sevişmek ister
en güzel kadın kalçası nasıl olmalı
porno izleyerek reaksiyon veren kız
sexi kadın ayakkabı
kışkırtma
öpüşürken dilini kullanan erkek ne anlama gelir