Sarar, fabrika ve evin güvenliğini sağlayan 7 güvenlik elemanının da olayı fark etmediğini, soyguncuları kaçarken gördüklerini söyledi.
Soyguncuların paranın yerini öğrenene kadar kendilerine çok kötü davrandığını belirten Sarar, Sabah yazarı Yavuz Donat'a yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Alt kattaydım. Birden yüzleri maskeli, siyah giyinmiş, biri kadın silahlı 3 kişi ortaya çıktı. Sürekli 'Milyon dolar' diye bağırıyorlardı. Eşimle beni üst kata çıkardılar. Plastik kelepçeyle birbirimize bağladılar. Eşimi acımasızca dövdüler. Evliliğimizden beri hediye gelen, eşime hediye ettiğim tüm mücevherleri alıp gittiler. Plastik kelepçeyi makasla kesip kurtulduk ve polisi aradık."
Zehra Sarar da şunları söyledi:
"Maskeli 3 kişi birden eve girdi. Sürekli 'kasa', 'anahtar' diyerek üzerime yürüdüler. Dehşete kapıldım. Çok eziyet ettiler. Canımızı kurtarmak için kasa anahtarlarını verdim. Kasanın yerini sormamalarından, kasanın yerini bildiklerini anladım. Bizi öldürebilirlerdi. Allah bizi korudu. Şimdi toparlanıp kendime geldim.