HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 2010 yılında yapılan anayasa referandumu sürecinde yaptığı bir konuşma üzerine açılan davanın duruşması bugün Van Erciş 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Demirtaş, hakkında hazırlanan iddianamenin son derece ciddiyetsiz olduğunu ifade etti. Savcıların “Ben de Demirtaş’a iddianame hazırlayayım, benim de çorbada tuzum olsun” düşüncesiyle iddianame hazırladığını söyledi. Demirtaş, savcıların araştırılmasını talep etti.
Demirtaş’ın ifadesi şöyle:
Bu davada savunma hakkı ihlal edilmiştir. Dokunulmazlık dışında sorumsuzluk diye bir müessese vardır. İddianameyi hazırlayan savcı sorumsuzluk hususunu yok saymıştır. Hiçbir milletvekili kovuşturulamaz ve hakkında soruşturma başlatılamaz. Avukatımın itirazının değerlendirilmesinden sonra savunmam gerekli görülürse yaparım.
Her şeyden önce bu iddianame 7 yılı aşkın bir süre önce hazırlanmış bir fezlekeden ortaya çıkmıştır. O tarihte Türkiye’de yapılan bir Anayasa değişikliği referanduma sunulmuş, bizler de bu değişikliğe karşı lehte veya aleyhte beyanda bulunmuşuz. Bugüne kadar siyasi hayatım boyunca binlerce miting gerçekleştirdim. Ama tabii Erciş ilçesinde yapılan mitingi az çok hatırlıyorum. Anayasa referandumuna karşı kendi seçmenimizde sandığa gitmeme tavrını örgütlemek üzere yapmış olduğumuz bir mitingdir.
Konuşmamın tamamını hatırlamıyorum. Her şeyden önce iddia makamının konuşmamın tamamını iddianameye yazması gerekmektedir. Bir konuşma bütünlüğü içerisinde değerlendirilince konuşmamın içeriği, tamamı anlaşılmış olur. Burada açıkça bir çarpıtma ve birkaç cümleden yola çıkarak bir yorum yapma üzerinden kurulmuş bir iddia söz konusudur.
Örneğin 3 partiye yönelik yapmış olduğum eleştiriler neden iddianamede ele alınmış bilmiyorum. Bu kelimeler ve eleştiriler suç unsuru olarak görülüyorsa burada vahim bir hata vardır. Bunlar ifade özgürlüğü kapsamında kalan cümlelerdir. İddianamede suç olarak tanımlanan kısma dair yine somut bir tespit ve somut bir suçlama yoktur. Örneğin halkı suç işlemeye teşvik ve tahrik etme propaganda suçuyla ilgili olarak ne yaptığımızı anlamak mümkün değildir. Böyle bir suçu ancak tertip komitesi işler. Burada benim herhangi bir pankart hazırladığım, slogan hazırladığım iddia edilmiyor.
Son derece ciddiyetsiz; “Ben de Demirtaş’a iddianame hazırlayayım, benim de çorbada tuzum olsun” düşüncesiyle hazırlanmış bir iddianamedir. Türkiye’nin en büyük 3. partisinin Eş Genel Başkanı hakkında hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından en başında reddedilmesi gerektiğini düşünüyorum. Burada bana karşı açık bir suç işlenmiştir. Siyaset yapma hakkımı, halkımın bana vermiş olduğu temsil yetkimi kullanmak istemem sebebiyle savcılar tarafından bana karşı suç işlenmiştir.
Bu savcıların araştırılmasını istiyorum. Siyaseti çözümsüzlüğe sürüklemek için mi yapılmış bir iddianamedir? Bence bunların sonucunda hazırlanmış bir iddianamedir. Dosyada derhal beraat kararı verilmesine engel değildir. Ciddiyetsiz bir soruşturmadır ve kapsamlı bir araştırma yapılmadan bunlar tutuklama gerekçesi olarak görülüyor. 17 tane iddianamenin birleştirilmesi sonucu, iftira denilebilecek suçlardan dolayı tutukluyuz. 6 milyon seçmenin verdiği oya hakaret edilmiştir. Mahkemeden beraat kararı verilmesini talep ediyorum