Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Yargıtay’daki görüşmelerinin ardından bina önünde basın açıklaması yaptı.
BBC Türkçe'den Fundanur Öztürk'ün haberine göre, bireysel başvurunun insanlar için çok önemli bir kazanım olduğunu belirten Sağkan, “AYM kararlarının, bireysel başvuru neticesinde verdiği hak ihlali kararlarının uygulanmaması yönündeki bir algının oluşmasına kesinlikle müsaade etmemek zorundayız. Bu AYM’nin itibarını korumak olduğu kadar yurttaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerini korumak noktasında bizlere düşen çok temel bir görevdir” dedi.
Türkiye Barolar Birliği olarak Hakimler Savcılar Kurulu’na gittiklerini ve başkanvekili ile görüştüklerini belirten Sağkan, aynı zamanda İstanbul 13. Ağır Ceza Başkan ve üyeleri hakkında disiplin soruşturması başlatılması ve Hakimler Savcılar Kanunu’nun 77. Maddesi uyarınca ilgili üyelerinin tedbir maksatlı olarak görevden el çektirilmeleri yönünde başvuru yaptıklarını dile getirdi.
Sağkan, Yargıtay 3. Dairesi ‘nin Can Atalay’la ilgili esastan karar vererek dosyadan el çekmiş durumda olduğunu vurguladı ve “Burada 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyadaki durumu incelemeden, AYM kararını yerine getirmeden dosyayı doğrudan Yargıtay’a götürmesi, en büyük hata olarak ortaya çıkmaktadır” dedi.
Sağkan konuşmasına şöyle devam etti:
"Yargıtay Başkanımızı, Başsavcımızı ve Genel Sekreterimizi ziyaret ettik. Gerek Yargıtay gerek HSK başkanımız, içerisinde bulunan kaostan bir an önce çıkılması gerektiğini önemle ifade etti. Durumdan rahatsızlıklarını ifade ettiler. Bireysel başvurunun yurttaşlarımız için çok önemli bir kazanım olduğunu da ifade ettiler.
Yargıtay Başkanlığı ile yaptığımız istişarelerden sonra, üçüncü daire kararının altında imzası bulunan başkan ve üyeler hakkında görevden el çekmeye davet yaptırımının uygulanması için dilekçemizi verdik."
Ne olmuştu?
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye işçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay için “hak ihlali” kararı vererek, tahliyesinin gerektiğine hükmeden Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını değerlendirirken, tarihe geçecek bir hükme imza attı. Yargıtay, AYM kararına rağmen Atalay’ın tahliyesini reddederken, hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerinin yetkilerini aştığını belirtti. AYM üyelerinin “denetlenememenin verdiği rahatlıkla” hareket ettikleri, anayasada yeri olmamasına rağmen “yasa koyucu ve süper temyiz mahkemesi” gibi davrandıkları ifade edildi. Atalay kararında üniversitelerde başörtüsü yasağı getiren eski bir karara atıf yaptıkları ve bunun da daire tarafından “ironik” bulunduğu vurgulandı. Yargıtay, bu nedenle AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı da aldı.
TİP’ten milletvekili seçilmesinin ardından Atalay’ın tahliye talebini reddeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi, bu kararını yerinde bulmayan ve Atalay’ın tahliyesinin gerektiğine karar veren AYM’yi tanımadı.