Sözcü yazarı Rahmi Turan, ''Kirli Çamaşırlar'' başlıklı yazısında Türkiye'de 500 bin IŞİD sempatizanı olduğunu ileri sürdü. İşte o yazı;
''Şimdi sorulan önemli soru şu:
“Amerika’da tutuklanan Reza Zarrab Türkiye’deki suç ortaklarını açıklayacak mı?”
Büyük bir ihtimalle açıklar diye düşünüyoruz.
Çünkü, kara para aklamak ve ABD’yi dolandırmak suçlarından istenen ceza toplam 75 yıl hapis…
Reza Zarrab, New York Savcısı Preet Bharara ile anlaşır da, istenen bilgileri verirse ceza beş-on yıla inebilir.
* * *
Hollywood filmlerinde de görmüş olmalısınız. Amerikan hukukunda “Pazarlık sistemi” var. “Plea Bargain” diyorlar buna… Yani savunma pazarlığı ve ceza indirimi.
Sevgili okurlar… 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk iddialarını yazan SÖZCÜ yazarı Kemal Baytaş “Soruşturmanın gizliliğini ihlal etti” diye 11 ay hapse mahkûm edilmişti.
Ne gizliliği Allah aşkına?
Dünya âlem biliyor bunu…
Kemal Baytaş’ın (hapis cezasına sebep olan) yazıları bir bir gerçekleşiyor.
17 Aralık olaylarının benzerinin Amerika’da da yaşandığı anlaşılıyor.
Reza Zarrab’ın Miami kentinde yaka paça yakalanması da bu yüzdendir.
* * *
Reza Zarrab’ı yakalayan FBI Bölge Direktör Yardımcısı Diego Rodriguez “Reza Zarrab’ın tutuklanması, Türkiye’deki ortaklarına ciddi bir mesajımızdır” diyor.
Doğrusu sert bir uyarı.
Bu sözlere karşı kimsenin sesi soluğu çıkmıyor.
Suçluluk psikolojisinin yarattığı korku mu acaba?
* * *
CHP’nin önde gelen milletvekillerinden Muharrem İnce, Reza Zarrab’ın tutuklanmasıyla ilgili şu ilginç tweeti attı:
“Ey ABD, cari açığımızın yüzde 15’ini kapatan hayırsever (!) işadamını nasıl tutuklarsın? Değiştir hâkimi- savcıyı… Onu serbest bırak!”
CHP lideri Kılıçdaroğlu da şöyle dedi:
“FBI Bölge Direktörü, bu suçlamaların gerçek ortaklara bir mesaj olduğunu söylüyor. Yani Rıza Sarraf (Reza Zarrab) gerçek ortak değil. Gerçek ortaklar var. Deniz Feneri’ni hatırlıyorsunuz değil mi? Ne diyordu Alman hâkim? ‘Asıl failler Türkiye’dedir’ diyordu. Rıza Sarraf göreceksiniz orada konuşacaktır. Bütün kirli çamaşırlar ortaya çıkacak, tüm gerçekleri öğreneceğiz! Allah büyüktür diyorduk, haklı çıktık.”
IŞİD’li Türkler!
IŞİD Terör Örgütü bir belâ… Yalnız Suriye, Irak ve Türkiye’de değil, Avrupa’da da can yakıyor!
Brüksel saldırısını da bu kanlı örgüt üstlendi!
Dünya için ciddi bir tehdit bu örgüt…
IŞİD’in tamamı Araplardan ya da başka uluslardan oluşmuyor. Türkler de bu örgütte önemli bir yer işgal ediyor.
Bir de Türk IŞİD’i var…
Ülkemizdeki melanetleri yaratanlar ne yazık ki bizim insanlarımız.
“Ağacın kurdu içinde olur” derler ya… Ne yazık ki bizim de kurdumuz içimizde…
* * *
CHP Gaziantep eski Milletvekili Mehmet Şeker, bu konuda geniş bilgilere sahip…
Bakınız neler anlatıyor:
“Türkiye’de şu anda 500 bin IŞİD sempatizanı var. Bu büyük bir rakam.
Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman illeri sıkıntılı… IŞİD yanlıları illerden çıkıyor.
Önlem alınmazsa, birileri bu sempatizanları kullanır, cezasını bu ülkenin masum vatandaşları öder.
Ciddi bir önlem gerekiyor.
* * *
Türkiye’den IŞİD’e katılanların sayısının 10 bini geçtiğinin altını çizen Mehmet Şeker şöyle devam ediyor:
“Bir başkaları gelir bu 500 bin IŞİD sempatizanına çengel atar, beyinlerini yıkar, terör eylemi, yaptırırlar. Devlet, bunlarla ilgili ciddi bir tarama yapamıyor. Bu insanlar kim? Aileleri ile irtibatları var mı, yok mu?
Adıyaman, Gaziantep ve Şanlıurfa illerinde çok fazla sayıda IŞİD’e bağlı çocuklar var. Bu çocukların kurtarılması lâzım. Bizde yapılan sadece olay olduktan sonra pansuman tedavisi! İktidarın artık uyanması lâzım!”
Tebessüm
Pullar neden yapışmıyor?
Güney Amerika ülkelerinden birinde diktatör halkına duyuru yapmış:
“Üzerinde resmim olan pul bastırdım. Bundan böyle ülkedeki bütün mektuplarda bu pullar kullanılacak.”
Bir süre sonra görülmüş ki, pullar zarfa bir türlü yapışmıyor.
Diktatör adamlarına fena halde kızmış:
“Pulların arkalarına zamk sürmediniz mi sersem herifler?”
“Sürdük ama efendim, yapışmamasının sebebi, herkesin pulun arka yüzüne değil ön yüzüne tükürmesi!”